Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ibn-i haldun

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    50
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ibn-i haldun tarafından postalanan herşey

  1. ben şu sonuca vardım. malesef ülkemizde bır kısım insanlar belli kalıpların içerisine girmiş ve onları terketmek istemiyor. asıl muhafazakarlığı ve tutculuğu onlar yapıyor. mevcut statükolarının kaybolmasından korkan bu insanlar halktan kopuk halkam rağmen varolmağa çalışöaktadırlar. varlıklarını halka değil devletin çeşitli organlarına ve medyaya bağlamaktadırlar. ama gel görki bu insanlar 40 yıldır halk tarafından muhalefette tuttulmuştur. ama hala ders almamışlar. son aylarda ve son günlerdeki yaygaranın temel sebebleride bunlar. onlar kendileri gibi düşünmeyen taşradan gelmiş birinin üst bir makama gelmesinin istemiyorlar. ve hergün bir mevki bir cephe kaybediyorlar. kaybettikçede sesleri artıyor. halka değilde bürokrasiden yardım istiyorlar. zaten bunların babaları halkın oyunu 1 kendilerininkini 2 oy saymayı bile denenmişlerdir. AK PARTİCİ DEĞİLİM AMA ÇEVRENİN MERKEZE YERLEŞMESİNİ TÜM KALBİMLE DESTEKLİYORUM. NİYE BİZİM KÖYDEN MERKEZ BANKASI BAŞKANI ÇIKMASIN SON SÖZDE ARKADAŞLAR BAŞÖRTÜLÜLERİN HİÇBİRİ SUDİARABİSTANA VEYA İRAN'A GİTMEDİ HEPSİ AVRUPA'DA OKUDU YANİ ONLARI BU ÇAĞIN GERİSİNDE KALMIŞ BİZİM ÜNİBERSİTELER DEĞİL AVRUPA ÜNİ OKUDU. AYRICA 8 YILLIK EĞİTİMDE İMİM HATİPLERİN ÖNBÜNÜ KESİLMESİ İYİ OLDU. ÇÜNKÜ O AİLELER ÇOÇUKLARINI AYNI EĞİTİMİ VERDİ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİ ÖĞRETTİ. VE BİZİM ÇOÇUKLAR İMAM HATİOE DEĞİLDE ANADOLU LİSESİNDEN ÜNÜVERSİTEYİ KAZAN DI VE ALLAHIN İZNİYLE DAHA ÜST MAKANLARA GELECEKLER -------------------- ALLAH HERKESE HAYIRLISI NEYSE ONU İHSAN EYLESİN
  2. ben şu sonuca vardım. malesef ülkemizde bır kısım insanlar belli kalıpların içerisine girmiş ve onları terketmek istemiyor. asıl muhafazakarlığı ve tutculuğu onlar yapıyor. mevcut statükolarının kaybolmasından korkan bu insanlar halktan kopuk halkam rağmen varolmağa çalışöaktadırlar. varlıklarını halka değil devletin çeşitli organlarına ve medyaya bağlamaktadırlar. ama gel görki bu insanlar 40 yıldır halk tarafından muhalefette tuttulmuştur. ama hala ders almamışlar. son aylarda ve son günlerdeki yaygaranın temel sebebleride bunlar. onlar kendileri gibi düşünmeyen taşradan gelmiş birinin üst bir makama gelmesinin istemiyorlar. ve hergün bir mevki bir cephe kaybediyorlar. kaybettikçede sesleri artıyor. halka değilde bürokrasiden yardım istiyorlar. zaten bunların babaları halkın oyunu 1 kendilerininkini 2 oy saymayı bile denenmişlerdir. AK PARTİCİ DEĞİLİM AMA ÇEVRENİN MERKEZE YERLEŞMESİNİ TÜM KALBİMLE DESTEKLİYORUM. NİYE BİZİM KÖYDEN MERKEZ BANKASI BAŞKANI ÇIKMASIN SON SÖZDE ARKADAŞLAR BAŞÖRTÜLÜLERİN HİÇBİRİ SUDİARABİSTANA VEYA İRAN'A GİTMEDİ HEPSİ AVRUPA'DA OKUDU YANİ ONLARI BU ÇAĞIN GERİSİNDE KALMIŞ BİZİM ÜNİBERSİTELER DEĞİL AVRUPA ÜNİ OKUDU. AYRICA 8 YILLIK EĞİTİMDE İMİM HATİPLERİN ÖNBÜNÜ KESİLMESİ İYİ OLDU. ÇÜNKÜ O AİLELER ÇOÇUKLARINI AYNI EĞİTİMİ VERDİ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİ ÖĞRETTİ. VE BİZİM ÇOÇUKLAR İMAM HATİOE DEĞİLDE ANADOLU LİSESİNDEN ÜNÜVERSİTEYİ KAZAN DI VE ALLAHIN İZNİYLE DAHA ÜST MAKANLARA GELECEKLER
  3. ibn-i haldun

    biraz felsefe-

    tarihe yalan gözle bakanın geçmişin ispat etmesi zordur. geçmişini ispat edemeyene ne gözle bakarlar
  4. ibn-i haldun

    OSMANLILAR TÜRK DÜŞMANIMIYDI?

    bakın benim osmanlı özlemi diye bir kaygım yok ya zaten böyle bir kaygısı olanlar varsada onları anlamıyorum. osmanlı birmiştir. ya bunu anlamıyorlar. osmanlıyı kim ister bir monarşi kapitalizim ve dönüşüm fikirlerinizede katılıyorum satın conugur bakın sisnle bir çok konuda farklı düşünmemize rağmen bazı müştereklerde buluşa biliyoruz yani biz toplum olarak sohbatlere farlılıklarımızdan değil birlikteliklerimizden başlarsak sonuca daha iyi ulaşabiliriz SAYGILARIMLA
  5. ibn-i haldun

    OSMANLILAR TÜRK DÜŞMANIMIYDI?

    sevgili arkadaşım yazdığın yazı kendi içerisinde bir tutarlılkk ve bütünlük arz ediyor seni tebrik ederim. bana önerin içinde teşekkür ederim. şüphesiz benimde taribilgi olarak yanlışlarım mevcut bakış açımızda da farklılıkların olması doğal. Osmanlı ile haseplaşma osmanlı ile anlaşma yoluna gitmek işte benimde isteğimbu. bakın biz niye geçmişle düşman olalım. örneğin cumhuriyet dönemi recep peker hükümetlerinin yaptıkları yanlış olabilir ama bizim ona düşman olammızı gerektirmemeli. Oğuz han mevzu doğru olabilir ama bu odsmanlı ailesinin türk olmadığını da doğurmaz yeni osmanlı ailesi temelde tüktür. ama dediğiniz gibi birtakım anadolu ya yönelik yanlış politikalar üretmişte olabilir. bu konularda sisnlr hem fikirim ama ona düşman olmamı gerektirmez. Avrupa da yani ve orta çağda yaşananları okuduğumuzda bugüm avrupalıların geçmişe ait herşeyi yok etmesi gerekir. osn pragrafına ayenen noksansız katılıyorum. birde tarihle ilgili tanımlardan biride tarih aristokrasilerin ve saltanatların mezarlığıdır. seklindedir. doğru yada yanlış böyle bir tanım var SAYGILARIMLA BU SİTE GİBİ BAŞKA TARTIŞMA SİTELERİ MEVCUTMU
  6. ibn-i haldun

    OSMANLILAR TÜRK DÜŞMANIMIYDI?

    saıyn arkadaşım cumhurbaşkanın benimsediği laiklik anlayışını halk oyuna sunulsa sizce kabul görecekmi yapmayın allah aşkına cumhurbaşkanı kendine güveniyorsa başörtüsü meselesini halk oyuna sunsun bakın görün halk nasıl düşünüyor. 1940 ların zihniyeti ile halkı idare eden taşranın merkeze yerleşmesini hazmedemeyen zihniyetler darkalplar içerisine sıkışıp kalan dünya yı ve değişimi takip edemeyen sözde dverimciler halkı ne kadar anlarki osmanlı okadar anlasın
  7. arkadaşalr seviyeli tartışmanızı takip iyorum ben sadece sunu söyleyeceğim osmanlı genişleme yeni topraklar kazanmayı amaç edinen bir siyaset izledi bunu yaparken zaman zaman ekonomik zaman zaman siyasi zmazn zaman dini gerekçelerle yaptı. ve bu geneşleme oağan sınırlarına ulaşıncada duraklama yıkılşı süresine girdi ama osmanlı ülkesine kattığı topraklara HİZME GÖTÜRDÜ. OARALARI İMAR ETTİĞ TIPKI ROMA İMPARATORLUĞU GİB ÇÜNKÜ İMPARAYORLUK iseniz bu böyledir. Ancak abd ve ingiltere elegeçirdiği yerlere bir şey klatmaktan ziyada orayı sömüme yoluna gitti aradaki fark budur. bakın kominist sscb abd ve ingilre dig yapmamıştır o oralşara eğitim kurumu fabrika açmıştır. yanlış anlamayın sscb yi savunmuyorum sadece osmanlı ile abd ve ingilter arasundaki farkı işaret ediyorum
  8. ibn-i haldun

    OSMANLILAR TÜRK DÜŞMANIMIYDI?

    evet sevgili arkadaşlarım yazılarınızı okudum gerçekten tarihi vesikalara dayanarak görüşlerinizi açıklamayaçalışmışsınız.öncelikle siz kötüleseniz inkar etsenizde dünya sizi osmanlının torunu olarak biliyor. siz osmanlıdan ne kadar kaçmaya çalışsanızda osmanlı sizi bırakmıyor. geçenlerde bir makalede söuyle diyordu. geçmişini öldüremiyorsan onunla uzlaşma yoluna git. yani siz 80 yıldır osmanlıyı ne kadar ikinci plana itsenizde osmanlkı daha yeni ve ciddi bir şekilde karşınıza çıkmaktadır. şimdiye kadar yazdıllkarım yazdıklarınıza bir yanıttan değil sadece birer gerçekten ibarettir. osmanlılarının türlükle olan ilşkilerine gelince retrospektif denilen bugününün değerleriyle geçmişi inceleme yöntemi ile bakrsanız yazdıklarınızın doğruluk payı var. şimdi biz biliyoruz ki osmanlılar kendilerini oğuzhan sülalesine bağlamak için türlü türlü menkibeler destanlar üretmişlerdir. yıldımın tımura yazdıklarında görürüz. ve osmanlı kuruluş döneminde ana gücü ve insan kaynağı türklerdir bunuda biliyoruz.ve ülke nezaman batıya doğru genişlese doğudan gelen tehlike onlar için daha önemli omuştur çünkü onlar anadolu türklüğünü kendilerinin temel kaynağı olarak görmüştür. birde şu mesele vardırki! 1-osmanlı özellikle fatih'ten sonra kendini bir imparatorluk olarak kabul etmiştir ve imparatoryal bir devletin tutmu millet üzerine inşa edilen bir sistem olamaz. 2-ikincisi osmanlı patrimanyal bir sülale saltanatı idi yani osmanlı ailesi ile osmanlı toplumu aynı değil ancak büsbütün farklı değil şöyle bir örnek verecek olursak cumhurbaşkanı bu devletin ve miletin temsilidir. ancak sezerin hayat qanlayışı ve tutmu ile halkın %80 farklı değilmi bunu gibi 3-kavranlar zamanla anlam kaymalrına ve anlam değişmeşerine uğaralar türklük ve millyetçilik gib kavramlarda bu şekildedir. yani osmanlı vesikalarına geçen türk tabiri alevi türkmenleri kastedmektedir yani çünkü osmanlı onları kendisi için çiddi bir tehlike olarak görmektedir. haklı veya haksız ama bunu böyle kabuletmiştir. 4-bugünde türk olarak neyi kastediyorsunuz neyi tanımlıyorsunuz isterseniz bun tartışalım siizn bakış açısıyla bakarsanız ülkede türk kalmaz arkadaşlar inanın bende sisn gibi düşünüyordum hatta daha fazlasını ama okudukça ve osmanlıyı kendimden değil dışarıdan gözlemledikçe onları anlamaya çalıştıkça görüşlerim değişti. tabiki ğörüşlerimde farklılık bilgilerimde hatalar olacaktır şimdiden özür diliyorum. gazi devletinde imparatorluğu işmparaturluktan uls devletine geçiş ve bu geçiş esnasında bir son bu serüveni takip eden osmanlının tutmlarını anlamay çalışmaktayım. ha şunuda söylemelim ki bunlarda insan hataları yanlışları inannın çok fazla ama onları o dönemle değerlendirmek gerekir bana sorsanız II. bayazit yahudileri niye kabul etti mesala yanlış ama o dönemin şartlerı bun gerektirmektedir. devşirme olayına gelince türk devletlerinin temel problemi iç isyanalr ve bölünmelerdi. iste osmanlı bunu farkında idi ve merkezi oteriteyi güçlendirecek onu güçlü kılacak yönte,mler aradı ve bu yöntemi buldu. şüphesiz hataları vardi bu yöntemin herşeyden önce devşirme yönetici halkı değil padişahı bilirdi onun için o kuytsaldı. by tür bürakratlara sahip osmanlı halkı ile kucaklaşamadı.mesala. ama şunuda şylemeliyimki cumhuriyet dönemi bürakratıda devletle özdeşleşti oda halkı ile kucaklaşamadı. şimnin bürokratı parti ile özdeş oda halkı ile kucaklaşamıyor. bakın tarihsel süreklilik içerisinde bürokrasi halk ilişkisini açıklamaya çalıştığım şu satırlarda bile osmanlıdan kopamadık yani geçmiş bizi takip ediyor. kaçamıyoruz ozaman onunla tanışalım ve anlaşalım SAYGILARIMLA
  9. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    HALKIN ÜZERINDEKI ÖLÜ TOPRAGINI ATMASI; HILAFET ÖZLEMI MI? SERIAT DEVLETI BEKLENTISI MI YENI OSMANLI HAYLLERI MI Su konularin hangisi demokrasiyle bagdasir? Cogulcu sistmi kullanip islam agirlikli seriati, demokrasi oyunlariyla mi oturtma düsünceniz var, bunu aciklamak durumundasiniz. SIMDI; BU ANA KONULARIN, 1940 LARDA BILE ASILDIGI HALDE, 2000 LI YILLARDA; HALA 1923 LERIN GERISINE GITME ÖZLEMININ ALTINDA YATAN GERCEGI ACIK YÜREKLILIKLE ITIRAF EDERSENIZ SEVINIRIM. 8507[/snapback] öncelikle seviyeli tartışma ortamı sağladınız için teşekkür ederim sayın can uygur yazınızı yeni okudum. ve 3 sorunuuzu okuduktan sonra beni bir tebessüm aldı. hilafet özlemi mi sisz vicdanınınzla başbaşa bırakıyorum, sizce ülkemizde çuanda böyle bir eylim varmı ben dünyanın bu kanuda enson ülkesi bziz diye düşüyorum. bu ülkedee hilafet özlemi diye bir şey yok.şariat devleti bence bunun zerre kadar bir belirtisi bunlar beni güldürür. ama toplumların düne sağlayıcı hukuk sistemizi toplumun huzuru ve mutluluğu adına düzenlerseniz adına ne derseniz deyin ama toplum möerkezli olmalıdır. mevcut roma hukuk merkezli sistemimiz işliyor. ama hırsızlık kapkaç suçluları için daha ağr ceza getirmemei şeriatmı olur. yani şeriatta ilk karşı çıkacak biri olarak ben buna gülüyürum. tekrara adiyorum yoplumun huzuru için şeriat kuralları bile tartışşılmalıdır. tabi bir farklı tartışma şeriat d4ediğin nedir bu konu da çok su götürür. hilafet konusunda bir söz daha söylemek istiyorum. dünya üzerinde hilefet nerde diye sorarsaniz hilefet yüce meclisimizin manevi huzurundadır. yanibiz halk olarak hilafette kendimiz kaldırdık kendimiz getiririz ben şeriat, hişlafet,iran konularını paranoya olarak görüyürum dünya üzerinde iran a en son benzeyecek ülke türkiyedir. bu konu ile ilgili olarakdoğu batı- muhafazakar düşünce vb dergilerde akademisyenlerce yazılan makeleleri okumanızı tavsiye ederim 1923 sonrasına gelince bu ülkede patrimanyol yönetim anlayışı tamamaen tarihe karışmıştır. büyük önder mustafa kamellin yeni cumhuriywti kurara ken uygulamaları halktaki değişim anlayışı bu saltanat monarşi anlayışını yok etmiştir.ancak size bir makale önermek istiştorum. CUMHURİYET VE MONARŞİ Kemal GÖZLER[www.anayasa.gen.tr] bakın mukaleyi önermedeki amacım öyle düşündüğümden değil sadece farklı bakış açılarını görmek
  10. AB süreci 50 yıllıık bir tarihi kapsıyor görünsede 300 yıllık türk modernleşme süreci içerisinde bir devamlılık arz ettiği görülür. modernleşme, batılılaşma Ab şeklinde gelinen noktada 1999 zirvesiyle bir likte Tütkiye'ye ye adaylık yolu açıldı. Her şeyden önce bu konunu tarihi bir arkaplanı olduğu unutulmamalıdır. Mill,etlerin hafızaları silenemeyeceğini unutmamalıyız. kültürel yapılar ve bunu etkileyen önemli öğelereden biri olan dinin etkisi toplumların kendini ait hissetiği medeniyet dairesi gibi hususlar AB çerçevesinde yapılan değerlemndirmelerde kıstaslarımız olmalıdır. tabi ki dünyanin mevcut reel politik ekonomikm yapısınıda göz önünde bulundurmalşıtız. bu madde başlıklarına kısaca değinirsek en önemli maddenin tarih olduğunu görürüz. mesala Türkiye devleti 1000 yıldır Bu Avrupalılarla savaşmış gerek dini gerek milli sebeblerle Mücadele devam etmiştir. İki tarafta diğerini kendisine rakip ve tarihi kokulan düşmAN OLARAK GÖRMEKTEDİR. osmanlı ve selçuklu ile biz türkler Avrupalıların korkulu rüyası haline gelmişşiz. Viyana önlerine kadar türklere karşı haÇlı birliği oluşturanların kendi rızalar ile Türkiye'yi içlerine almaları mümkün değildir. tarihi olrak Avrupa Tarihta Doğudan gelen tehlike karşısında birlik kurmuştur. HUnlar,Moğollar,Osmanlılar ,ruslar gibi avrupa medeniye vaye batı farklı kültürel dairelerden oluşmuşsada ortak nokta bu kültürlerin Hiristıyanlık çerçevesinde şekillendiğidir. Yanı batının oluşmasında hırıstıyanlık ve öteki yani doğunun önemli etkisi olmuştur. duğu deyince de Avrupalılar 100 yılldıor . Türklerle karşılaşimaktadır. yani yürklerle Avrupaslılar arasında bir kültürel farklılık mevcuttur. bu farklılık rakip görmeden kaynaklanmaktadır. Coğrafi olarak Türkiye topraklarının çok büryük bir kısmı Asya da yeralması da onlar için bir bahanbe omuştur. Türkiye'yi alırsak fas'ı da almalıyız tezini ortaya atmaktadırlar. Yani biz ne kardar Tarihi inkar yoluna gitsekte geçmişimizden kopamiyız. Çünkü başkaları bizi böyle değerlendiririyor. Uzun uzun bu konular hakkında tartışa bilitriz mesajlarınızı bekliyorum. günümüz dünya düzeni ile bakacak olursak tek kutuplu dünya düzeninde Avrupa bir küresel güç olmakm istiyorsA stratejik açıdan ülkemizi birliğie davet etmek zorunda dır. Davet Sözcüğünü tartışa biliriz. çünkü AB nin oöuslar arası konularda birliktelik gösteremadiğini Irak krızinde gördük. Ab nin yaşlanan nufusuda türkiyenin birliğe giriş sürecini hızlandırıabilir. Ancak türkiyede kültürel ve etnik ayrılıklar çıkarar türkiyeyi parçalayarak almalk gibi emellerinin olduğu gözlerden kaçmamalıdır. Bazılarının serv paronayası dedikleri şey bizim için hayat memet demektir. Konuyada bir de Avrupanın mevcut durumu üzerinden bakacak olursak türkiye imtihanı Avrupalıların dünyadan izole br şekilde refahlarına devametme düşüncesini kanıtlayacaktır. Bunoktada bizden beklediklerinin kandileri kapanarak yapmamaktadır. Ayrıca ab fonları kilitlenmiş Ab ekonomik olarak Türkiye'yi kaldıracak durumda değildir. Yani elin Hans'ı cebindeki 10 euro'nun yarısını sana veriri se senden ne ister sorusuna ,,,,,,,, şeklinde cevap verilebilir. Ab anayasa oylamalarında da gözlendiği gibi Avrupalı toplumlarda dışa açılmaktan ve birliğin teknokrat yapısının aldığı katrar lardan memnundeğil. Sonuç olöarak 300 yıllık modernleşme serüveninimizin devamı olan AB ye girmemiz yukarıda saymaya çalıştığım etkenler nedeniyle mümküm görünmemektedir. Giresekte ikişekilde olacAĞINA İNANIYORUM. Bişrincisi AB nin başat rolaerini üstlenerek lokomotofi olmak, yada parçalanarak olmakalmasada sürekli sürüncemede bırakmaktır. bana göre ikinci daha mümkündür. bir kol mesafesinde alamdedim alınbıyor satamdedim satılmıyor. güzel bunasıl sevdaymış. Dünya konjektörüdetürkiyenin Ab üyeliğini engelleyeceğini düşünüyorum. Son söz tari,h ensende Batıyıyla rekabet et ama ondan da uzakjlaşma
  11. aqb konusunda ülkemizdeki tartışmalar gerçekten beklediğimden çok daha seviyeli bu konuda halkımda tarışma kültürünün geliştiğini gözlemliyorum BU SEBEBLE FİKRİNİ YAZAN HERKESE İSTİSNASIZ TÜŞÜKKÜR EDERİM
  12. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    kişilere takılıp kalma konusundaki fikirlerinize katılıyorum. ancak Atatürkçülüğü yorumlama hususna gelince fikrimde ısrarlıyım ilim ve fenni takip ettinizde ülkemiz üniversiteleri dünyada ilk 500 bile giremiyor. üniversite trt yargı vb bir takım devlet orgamlarına yerleşen veye buralar sdayesinde zengin ooanlar ne oluyor. yolsuzluğu ispatlanan alemdaroğlunu örnek alırsanız adam ne zaman suçlansa ben atatürkçüğüm diyordu. 100 yy profesörü eser kaçakçısı yök demiyorki konu araştırılksın tam tersine onu atatürkçü ve çagdaş gösteriyor. örnekler çok atatürkçülük dersini ilkokulbirden üniversite sona kadar 80 yıl okuttuk ama hala halkından korkuyorsa insanlar burada birşeyler var. dogmatik bir atatürkçülük oluşturdunuz. halkınızdan kormuyorsunuzda halkın seçtiği iktidarı kabullenmekte zorlanıyorsunuz. (kesişnlikle akp li değilim) siz halkınızı anlasanız çağrıyı alırsınız niye 50 yıldır sisn gibi düşünenler iktidar olamıyor. bakın bu halkın dini tutm ve davranışlarını hor ve tehlikeli gördünüz müddetçe siz iktidar olamazsınız ama akılları 1940 larda kallmış yaşlılarmız temizlendikçe yani hakka kavuştukça ülkemiz daha üretken özgür düşünene bir hal alacaktır.
  13. laiklik bir kavram olarak tanımlanması zordur ve zaman içerisinde devirden devire anlam kaynalarına uğrar. bugüzden net bir tanım yapılması meümkün değildir. ancak uygulanan laiklik modelleri vardır. modern manadacomte nin pozitivist anlayışıyla birlikte akıl meydana işnerken din toplumsal yaşamdan uzaklaşmış birey ile yaratıcı(kul ile Allah) arsına indirgenmiştir.işte laiklik bu dönemde kendini tanımlayan bir kavram olmuşştur. dvelet hayatında dini reflekslerin değil reel politiğin hakim olması anlamında kullannıldığı dibi toplumsal yaşamda dinin etkisini kırmak amacıylada kullanılmıştır. dinin tüm dfünya milletlerinde 1850 ve 1970 ler arası kıyıya çekilmesi insanlara akılcı bir yaşam getirdiği sonucuna varır bir takım yazarlar. ancak dünyayı yıkıma sürükleyen 100 milyon insanın ölümüne neden olanda yine atnı pozitivist ininç olduğunu ileri rürer birtakım yazarlar. laiklik konusunda bir takım tanımlardan biride laik insanın tüm dinlere aynı uzaklıkta olduğu dur. uysa böyle bir tanım insan yapısına a,ykırıdır. ülkemizde laiklik anlayışı ile birlikte islami söylem ve refleksler sosyal yaşamdan uzaklaştırılmıştır. bu sayade yeni rejim kendini kabul ettirmek ve halıa daha iyi sirayet etme amacını gütmüştür. laiklik konusu ileri sürülerek bir takım uygulamalarla halkın manevi hayatına yön verilmeye çalışılmıştır. laik bir halk olamaz çünkü her bir teolojiye inanan insanlar bir sosyal nizama uymak zorundadır. yani her din bir sosyal nizamı zarurikılar. bakın yanlış anlamayın benim ifade ettğim şeriat değil bir sosuyal yaşamdır. yani ben budirttim diyende ben müslümanım deyen de kendi dinin öngördüğü bir sosyal yaşama istesede istemesede uymakzorundadır. arkadaşlar bu konuda size nilüfer göle adındaki Fransız üniversitelerinde hocalık yapan bir nbilim adamımızın eserini tavsiye ederim. dinayet, cami ler hususuna gelince bir sünni olarak inana bende camilere ödenek ayyrlmayıp halkın seberst bırakılması kanısındayım. bakın ozaman sis üzebilir ama daha fazla camii açılacacaktır. Laiklik konusunda cumhurbaşkanını tutmuda ilginç eyer yaşamında laik olmak iddasındaysan ramazan ve kurban bayranlarını kutlamamalısın çünkü laiksen onları kutlamam onlara resmi tatil yapmamalısın. sonuç olarak bir ingiliz dergisinde makalenin birirnde türkiyede ki laiklik ile ile gili şu ifade ile yzımı bitirmek isrtiyorum Türkiye laiklik bir duvar üzerine sğürülen bir boyadır. ve he onsenede bir yenilkenmesi gerekir nacak boyayı o duvarının kabul etmediğinin kimse farkında değil.
  14. [12 Eylül öncesi terör eylemlrin ana cekiregdi asla ne solcular, ne de ülkücülerdir. Ülkenin geri kalmasindan menfaat uman o..cocuklari emperyal gücler toplumun tüm katmanlarini biribirlerine düsman yaparak karanliklar icinde kalmamizi sagladilar yukarıdaki cümlenize aynen katılıyorum.
  15. ülkemizd etarih eğitiminde bir takım sorunlarınolduğu aşikar burada hapimiz mutabıkız. ancak teşhisin doğru konmasıkarşısında tedevide yine ideolojik tutumlar kültürel birikimler ortaya çıkmakta ve ortak bir noktaya varamamaktayız. bugün tarih eğitimind iki ekol ön plana çıkmaktadır. birincisi milli tarih anlayışından yana olanlar gazi üni ve bazıları vede millie anlayışının terk edilmesi gerek tiğine inin lar bunların toplanma organı ise tarih vakfı dır. bu tür farklı yaklaşımnların olması bir zenginliktir. diyeceksinizki bir bilimde veya bitr ders programında farklılıklar olurmu. sosyal bilimlerim harcı tutkalı olan tarih bilimi için bu olabilir. ülkemizin tarih eğitimi serüveninie bakacak olursak osmanlı dahil cumhuriyetle devam eden bir resmi tarih anlayışının var olduğudur. 1920 lerden sonra toplanan tarih şuraları yeni rejimi yerleştirmek ve yüceltmek ana fikri altında afet inin gib kişilerin ön plana çıktığı yeni bir yapılanmaya gidildi. güneş dil teorii ve türkj tarih tezi etrafında gelişen tarihi tartışmalar tarih eğitimine de yansıdı. burada resmi tarih konusuna birz deyinip konuma kaldığım yerden devam edecem resmi tarih anlayışı sadece ülkemizde değl hemöen hemen tüm dünya ülkelerinde mevcuttur. çümkü milletlerin hafızası olan tarih devletin orta ve uzunvadeli politikalri çerçevesinde şekillenecektir. alamnlar la Fransızlar tarişh boyunca bir birini yedi ama AB projesiyle tarih anlayışlarında değişikliğe gittiler ve inana onlarda halkını tarih konusunda tam olarak goğru bilgilendirmiyorlar ancak amaçladıkları tarih anlayışını çokiyi eğitim yoluyla veriyorlar. işte olayın püf noktası burası. osmanlıda bile vakaünivist dedeğimiztarihçiler bile saraydan maaş alan ğadişahın adamıdır. erken cumhurşiyet dönemi tarihçileride M: kemalden maaş alan memurlardı. sen 1941 yılında yazlan tarih kitaplarını okumak gerekir.bu konuda solcu olan ancak çok değerli bir kitap hazırlayan büşra erşenlı nın Tarih ve İktidar kitabını tavsiye ederim. konumuza dönecekmolursak tarih ders kitapları devletin o zamanki politiklarından mutlaka etkilenmiştir. buna en güzel örnek dış politikada yuananlılarla cumhuriyet dönemi yaşananalarla tarih drs kitaplarında yunanalılar için yazılanlardaki değişimdir. resmi tarih anlayışı tarih eğitimi ve ve bağımsız tarih araştırmaları bunlar birbiriyle ilşkili ancak birbirlerinden bağımsız konulardır. ARKADAŞLAR ÇOK YAZDIM HER HALDE SONRA DEVAM EDERİM
  16. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    sevgili caNUYGUR SON YAZINI OKUDUM GERÇEKTEN ÜZÜLDÜM. 200 YILLARDA HALA 1930 VE 40 Lrın zihniyetiyle harekwet etmek tesin. sizin en büyük sorununuz değişen dünya ya ayak uyduramayaşınız olduğunuzu düşünüyorum aslın da yaşam tarzı olarak ayak uyduruyorsunuzdur. kendi varlığını ve geçmişini inkar eden kendi kültürünü alçak gören bir yaşam siz değişimi yaşarken devrim ilkesini kabul edersimiz oysa düşünce aşlanında değişimi kabul etmezsiniz. 1940 ların mantığında dünya ya DEĞERLENDİRİRSİNİZ SADECE SİZ DEĞİL BU GÜN SESESİ ÇOK ÇOKANLARDA CUMHURİYET KURULALALI DEVLET SAYESİŞNDE MAKAM VE PARA SAHİBİ OLMUŞ İNSANLARSINIZ. BUNU YAPARKENDE ATATÜRK'Ü KENDİNİZE SİPER ETMEĞİ ÇOK İYİ BİLDİNİZ AMA BİTTİ ARTIK BUNU YAPAMIYORSUNUZ VE HALKIN KENDİSİNİN YÖNETİME GELMESİNİ VE HALKIN ÜZERİNE SERPİLMİŞ ÖLÜ TOPRAĞINDan kurtulmasını hazmedemiyorsunuz. siz 1940 larda köylünün oyu bir oy chp lilerin oyu 2 oy sayılsın değen insanlarsınız ataütrkçülüğü değişmezmiş gibi gösterip statik durgun bir fikir haline getirdiniz sizde sadece maka ve mevki için atatürk çüsünüz din konusundaki ilk cümlenize gelince ALLAH HERKESE İNAYET İHSAN EYLESİN YA BUGÜN FAZLA SERT YAZDIM GALİBA ÖZÜR DİLERİM
  17. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    [sayın ali bey yazdıklarınıza aynenkatılıyorum bu konuda dAHA ÖNCE YAZDIKLARIMLARIMDA SİSN YAZDIKLARINIZ DOĞRULTUSUNDAYDI. ANCAK MALESEF BAZI ARKADAŞLAR KENDİ DÜŞÜNCE KALIPLARI DIŞINA ÇIKMAK İSTEMEMEKTE KONUYA DUYGUSAL VEYE İDEOLOJİK BAKMAKTADIR.
  18. [AB süreci 50 yıllıık bir tarihi kapsıyor görünsede 300 yıllık türk modernleşme süreci içerisinde bir devamlılık arz ettiği görülür. modernleşme, batılılaşma Ab şeklinde gelinen noktada 1999 zirvesiyle bir likte Tütkiye'ye ye adaylık yolu açıldı. Her şeyden önce bu konunu tarihi bir arkaplanı olduğu unutulmamalıdır. Mill,etlerin hafızaları silenemeyeceğini unutmamalıyız. kültürel yapılar ve bunu etkileyen önemli öğelereden biri olan dinin etkisi toplumların kendini ait hissetiği medeniyet dairesi gibi hususlar AB çerçevesinde yapılan değerlemndirmelerde kıstaslarımız olmalıdır. tabi ki dünyanin mevcut reel politik ekonomikm yapısınıda göz önünde bulundurmalşıtız. bu madde başlıklarına kısaca değinirsek en önemli maddenin tarih olduğunu görürüz. mesala Türkiye devleti 1000 yıldır Bu Avrupalılarla savaşmış gerek dini gerek milli sebeblerle Mücadele devam etmiştir. İki tarafta diğerini kendisine rakip ve tarihi kokulan düşmAN OLARAK GÖRMEKTEDİR. osmanlı ve selçuklu ile biz türkler Avrupalıların korkulu rüyası haline gelmişşiz. Viyana önlerine kadar türklere karşı haÇlı birliği oluşturanların kendi rızalar ile Türkiye'yi içlerine almaları mümkün değildir. tarihi olrak Avrupa Tarihta Doğudan gelen tehlike karşısında birlik kurmuştur. HUnlar,Moğollar,Osmanlılar ,ruslar gibi avrupa medeniye vaye batı farklı kültürel dairelerden oluşmuşsada ortak nokta bu kültürlerin Hiristıyanlık çerçevesinde şekillendiğidir. Yanı batının oluşmasında hırıstıyanlık ve öteki yani doğunun önemli etkisi olmuştur. duğu deyince de Avrupalılar 100 yılldıor . Türklerle karşılaşimaktadır. yani yürklerle Avrupaslılar arasında bir kültürel farklılık mevcuttur. bu farklılık rakip görmeden kaynaklanmaktadır. Coğrafi olarak Türkiye topraklarının çok büryük bir kısmı Asya da yeralması da onlar için bir bahanbe omuştur. Türkiye'yi alırsak fas'ı da almalıyız tezini ortaya atmaktadırlar. Yani biz ne kardar Tarihi inkar yoluna gitsekte geçmişimizden kopamiyız. Çünkü başkaları bizi böyle değerlendiririyor. Uzun uzun bu konular hakkında tartışa bilitriz mesajlarınızı bekliyorum. günümüz dünya düzeni ile bakacak olursak tek kutuplu dünya düzeninde Avrupa bir küresel güç olmakm istiyorsA stratejik açıdan ülkemizi birliğie davet etmek zorunda dır. Davet Sözcüğünü tartışa biliriz. çünkü AB nin oöuslar arası konularda birliktelik gösteremadiğini Irak krızinde gördük. Ab nin yaşlanan nufusuda türkiyenin birliğe giriş sürecini hızlandırıabilir. Ancak türkiyede kültürel ve etnik ayrılıklar çıkarar türkiyeyi parçalayarak almalk gibi emellerinin olduğu gözlerden kaçmamalıdır. Bazılarının serv paronayası dedikleri şey bizim için hayat memet demektir. Konuyada bir de Avrupanın mevcut durumu üzerinden bakacak olursak türkiye imtihanı Avrupalıların dünyadan izole br şekilde refahlarına devametme düşüncesini kanıtlayacaktır. Bunoktada bizden beklediklerinin kandileri kapanarak yapmamaktadır. Ayrıca ab fonları kilitlenmiş Ab ekonomik olarak Türkiye'yi kaldıracak durumda değildir. Yani elin Hans'ı cebindeki 10 euro'nun yarısını sana veriri se senden ne ister sorusuna ,,,,,,,, şeklinde cevap verilebilir. Ab anayasa oylamalarında da gözlendiği gibi Avrupalı toplumlarda dışa açılmaktan ve birliğin teknokrat yapısının aldığı katrar lardan memnundeğil. Sonuç olöarak 300 yıllık modernleşme serüveninimizin devamı olan AB ye girmemiz yukarıda saymaya çalıştığım etkenler nedeniyle mümküm görünmemektedir. Giresekte ikişekilde olacAĞINA İNANIYORUM. Bişrincisi AB nin başat rolaerini üstlenerek lokomotofi olmak, yada parçalanarak olmakalmasada sürekli sürüncemede bırakmaktır. bana göre ikinci daha mümkündür. bir kol mesafesinde alamdedim alınbıyor satamdedim satılmıyor. güzel bunasıl sevdaymış. Dünya konjektörüdetürkiyenin Ab üyeliğini engelleyeceğini düşünüyorum. Son söz tari,h ensende Batıyıyla rekabet et ama ondan da uzakjlaşma
  19. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    tarih öğretmeni oarak her önüne gelenin ahkam kestiği bir konuda ben de doğal olarak konuşmalıyım her halde
  20. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    yazdıklarınız hiç bilimsel değil sayın arkadaşım ne dir bu osmanlıya düşmanlığınız erömenilerle bir bağ var sa bilelim iyi günler
  21. evet arkadaşlar ülkemizin temel problemlerinde biri ölan terör ve onunla ilşkilendirilmeye çalışılan kürt sorunu hakkında bir kaç düşüncemi sizlerle paylaşmak istiyorum. her şeyden önce lozanla belirlenen türkiye cumhuriyeti devleti toprakları içerisinde yaşayan herkes bu ülkenin vatandaşı olduğudur. ancak cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte bir millet oluşturma fikrini hayata geçirmeye çalışan siyasiler bir takım yanlışlar ve haatalatr yapmışlardır. doğu ve güney doğuda zaman zaman ayrılıkçı isyanlar çıkmıştır. 19 yy. ana akımımilliyetçilikle imparatorluk toprakları savaşilar ve isyanlar yoluyla ayrılmış ermenilerin ayrılışından sonrta sıra kürtlere gelmiştir. 20 yy bu senorya üzerinde çalışılmışi bu amaçla oluşturulan pkk örgütü türkiyenin ilerlemesine ve güçlenmesine engel olarak dıuş güçlerin desteği ve içte kendi sempatizanlarının yardımıyla bir acıya sebeb olmuştur. ben kürt sorunun dağdaki teröristlerle ilşkili olduğunu düşünmüyorum. yani dağda şehirde her zaman birileri olacaktır. ister kürt ister laz,ister çerkez,ermeni farketmez eğer Anadolu ya hakimseniz başınız beledan kurtulmaz. ben küerlerin aydınlarına seslenmek istiyorum. çünkü onlar pkk üzerinden siyaset yapıyorlar. oturup istek ve taleplerini belirtmiyorlar. pkk sempatizanı dışında kürt yokmu bunu anlaya mıyorum. hadep dışında sistemlu uymlu bir kürt partisi kurulamazmı bu cesareti gösterecek aydın yokmu. çünkü kürtlerde bir alternatifsizlik problemi ulduğunu görüyorum. farklı düşünen fikir üreten yok sanki bunlarım libarali, islamcısı, koministi, milliyetçisi yok sadece pkk lısımı var , pkk bir marksiz örgütde müslüma olan kürtlerin onunla işine bunlar hep birer kürtlerin aşması gereken soru küerlerin bir başa problemininde modernizm yakalamış ancak medeni olamamış olamalartında buluyorum. şöyleki adamın evinde 2 arabası var ancak uygar bir insanın yaşayacağı gibi yaşamıyor. bunu anlatmak imkansız görmek gerek ben ilk defa bu yıl gittim. doğuya ve vardığım temel kanı medenileşme sokak ortasında aşiret kavgası, kelle kesme gibi heraketler. bu sorunun çözümününde batıdan asker yada kamu perssolenini zorla göndermek olmadığını anladım. soryunu kendileri çözzecekler ya uygar dünyaya bu ülke içerisinde katılacaklar yada orta DOĞUNUN BİTME Z bilmeyen hesaplaşmalrında acı çekecekler. Tarihi olarak ta toplumlarım teşkiletlanmalrı ve devlet geleneği oluşturmaları öanemli yeni bir iran yıkılır yerine yeni bir devlet kurulur çünkü orda bir devlet geleneği sözkonusu ama tarihta bir devlet kurmayan ve onu yönetmeyen bir milletin modern çağda bir devlet kurması oldukça zor hele bu coğrafyada en temel problemlede hadi diyelim bölücüler amacına ulaştı ve bir hat çakildi peki istanbul'u ne yapacaz ya akrabalıkları hgepimizin ailesinde bir şakilde kürt kökenliler mevcut ne yapacaz. bu sorun çözülmez ne zaman kadar dış güçlerin orta doğauya müdahalesi bitene kadar yakın gelecekte buda mümk,n değil iyi günler
  22. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    gerçekten inanaıyormusun bir imparatorun kendi ülkesini peşkeş çekeceğini. sevgili dostum Exstern yukarıdaki cümlene aynen katılşıyorum. bir imparatorun kendini ülkesini peşkeş çekmesi düşünülemez. onun nasıl bir haleti ruhiye içerisinde olduğuınu anlamak gerek ancak resmi tarih anlayışının doldurduğu bir takım klişelerin kırılması biraz zor bunlar zaman alacak nazım hikmet hususnda değişen düşünceler bir gün diğer tartışmalı konularda da değişeçek yine konuya şayle yaklaşmaya çalışaçağım. 1900 yılların başlarında ülkemizde üç farklı düşünce tarzı vardı. türkçüler,batıcılar, islamcılar. bu akı9mların fikir ve düşünceleri bir birinden oldukça farklı ancak biz onları yerme yerine anlamaya çalışmalıyız. çünkü onların hepsi bu ülke için düşünü yorlardı. abdullah cevdetle, ziya gökalp,akif le bir başkası hepsi ülşkesi için,,,,,,,,,,,,,,,, benim anlamadığım Vahdettinin vatan haini olduğunu ispatlamaya çalışanlar ne elde edecekler dünyanın hiçbir ülkesinde devrim sonrası bizim kadar geçmişine uzak ve düşman bir anlayış gelişmemeştir. geçmişten kaçamayacağına göre geçmişle anlaşmalıyız. osmanlıyı yok farz eden tarih anlayışlar türk tarih tezi, güneş dil taori gibi geçerliği kalmamaış fikir ler o dönemde düşünülmüş doğru yada yanlış uygulanmıştır. ancak bu gün dünya değişmiştir. değişmeyen tekşey değişimdir derler, hayır birde bizim toplumdan 80 tıl geride gelen devrimciler değişmeyenler
  23. ibn-i haldun

    VAHİDEDDİN HAN

    sayın arkadaşlarım vahdattin ve dişğer konularda her türlü tarihi kültürel siyesi ve sosyolojik konuda seviyeli tartışma yapabiliriz. iktidar ve tarih kitabı büşra erşenlı lütfem okuyun
  24. açılış disketi ne onu anlayamadım o disket içrideken miş başlatacam
  25. ibn-i haldun

    format

    bilgisayırıma format atmak için ne yapmalıyım
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.