Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. bizim bu laflara karnımız tok..inceden dokundurmalarlamı sağlayacaksın o barışı ve kardeşliği...avrupa hayranlığınızıda alın yanınıza ve bizi bu topraklarda rahat bırakın... kürt sorunu var diyip bölücülük yaparak birlik sağlanmaz...kürtlerinde bu ülkenin her vatandaşı gibi hakları vardır ve kullanırlar...bu masalları dinlemekten biz bıktık...siz bıkmadınız..bravo devam edin...
  2. yaşıyorum Bak yağmurlar düştü İstanbul'a Gönlüm bir buruk sancılarım şimdi daha fazla Gökyüzü siyah örtüsünü çekmiş üstüne Güneşini saklamış karanlık kapkaranlık her taraf Çarpıntılarım ayyuka çıktı yağmur namelerinde Bulutlar bir biriyle kavgada Tüm heybetleriyle gürlüyor Sen yoksun bir başınayım Sıgaram çayım masamın başında İstanbul'a yağmur düştü haberin var mı Tatlı nameleri var hayaller üretiyor Bardaktan boşalırcasına Sacaklardan kaldırımlara düşüyor yağmurlar Küçük çocuklar görüyorum Islanmamak için çatı altlarında Yanlızlığım dimdik ayakta sanki nöbette Gözlerim seni arıyor İstanbul'da yağmurda Bomboş sokaklarda Mutluluğun sırrı sevinç yanlızlığınki hüzün Varoşlarda bir telaş var tüttürmek için bacaları Varsın odam soğuk olsun yanmasın bir şey Hasretin yakıyor beni ısıtmıyor İstanbul'da yağmur yağıyor şimdi Ne haldeyim haberin var mı?
  3. O durmadan kaçıyor; Sen ardından gitmiyorsan; O günün her saatinde saklanıyor, Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan; O sana acıların en büyüğünü tattırıyor, Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan; Boşuna aldatma kendini, Onu sevmiyorsun demektir. Elindeki içki kadehinde, Dudağındaki sigarada , Okuduğun kitapta, Mırıldandığın şarkıda, Söylediğin şiirde, Gördüğün rüyada Ve yaşaman icin Ciğerlerine doldurduğun havada O yoksa; Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan; Onu sevmiyorsun demektir. Renkler onunla değerlenmiyorsa, Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının, Mavi maviliğinin farkında değilse, Beyaz yalnız o giydiği zaman Güzelliğini haykırmıyorsa, Sabahları onu görünceye kadar Güneş doğmuyorsa Ve onsuz gökyüzü geceleri Aya, yıldızlara hasret değilse Onu sevmiyorsun demektir. Sokakta gördüğün her yüzde Ondan birşeyler aramıyorsan, Güzel bir manzara, Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa, Uykudan uyandığın zaman Yaşamakta olduğundan önce Onu hatırlamıyorsan, Omuzlarına dökülmüş saçları, Bir sis perdesinin ardında Her zaman gülen, Işık sacan gözleri Aklına gelmiyorsa, Durup durup avuçlarının Sıcaklığını özlemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir. Dünyada yaşıyan öteki insanların Senin için hâlâ bir değeri varsa , Ona karşı tutumunu Toplumun köhne ve manasız Kurallarına göre ayarlıyorsan Ve açık açık Sanki var olduğunu haykırırcasına Sevgini söylemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir. Yok o senin icin Herşeyden değerliyse, Gözünü yumduğun anda Onu görebiliyorsan, O bütün şarkılarda, Bütün şiirlerde, Bütün resimlerde ise, Ona muhtaç olduğunu Söylemekten utanmıyorsan, Senin içten ve büyük sevgine Karşılık vermiyeceğinden Korkmuyorsan, Bütün bencil duygularından Sıyrılabilmişsen Onun için herşeyi, Ama herşeyi yapacak gücü Kendinde buluyorsan, Her hali sana Ayrı ayrı güzel geliyorsa, Karşıisında kendini Bir çocuk gibi hissediyorsan, İstediği anda onun için Ölebileceksen, Onun için yaşıyorsan Ve yine onun için Bildiğin bilmediğin Bütün düşmanlıklara Karşı koyabileceksen, O her geçen dakika Sende biraz daha büyüyorsa Ve kendi kendine bile Çok sevdiğini bütün Samimiyetinle, İnanmışlığınla İtiraf edebiliyorsan, Bir gün o seni hiç, Ama hic sevmediğini söylese bile , Senin sevginde azalma olmayacaksa Ve ölünceye kadar onu aşkların En olumsuzu ile sevebileceksen; İşte o zaman Onu seviyorsun demektir. O sana sevmeyi, Gercek aşkı öğretti. Sen onu hep sevecek Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın. O , hiç sen olmasan bile, Seni bir parça sevmese bile.... Ümit Yaşar OĞUZCAN
  4. Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine... Senin kalbinden sürgün oldum ilkin. Bütün sürgünlüklerim, bir bakıma, Bu sürgünün bir süreği. Bütün törenlerin, şölenlerin, Ayinlerin, yortuların dışında, Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim; Af dilemeye geldim, affa lâyık olmasam da… Uzatma dünya sürgünümü benim! Güneşi bahardan koparıp Aşkın en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime… Ah, uzatma dünya sürgünümü benim! Nice yorulduğum, ayakkabılarımdan değil; Ayaklarımdan belli. Lambalar eğri, Aynalar, akrep meleği… Zaman, çarpılmış atın son hayali… Ev miras değil, mirasın hayaleti. Ey gönlümün doğurduğu, Büyüttüğü, emzirdiği, Kuş tüyünden , Ve kuş sütünden, Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa, anıt gibi yükselttiği Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma, dünya sürgünümü benim! Bütün şiirlerde söylediğim sensin, Suna dedimse sen, Leylâ dedimse sensin. Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım, Salome’ nin Belkis’ in Boşunaydı saklamaya çalışmam, öylesine âşikârsın, bellisin. Kuşlar uçar, senin gönlünü taklit için, Ellerinden devşirir ,bahar çiçeklerini Deniz, gözlerinden alır sonsuzluğun haberini. Ey gönüllerin en yumuşağı, en derini, Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim! Yıllar geçti, sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta. Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında, Çatı katlarında, bodrum katlarında. Gölgelendi ,gecemi aydınlatan eşsiz lamba. Hep Kanlıca’da, Emirgan’ da, Kandilli’ nin kurşunî şafaklarında Seninle söyleşip durdum, bir ömrün baharında , yazında Şimdi, onun birden bire gelen sonbaharında. Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim, Af dilemeye geldim affa layık olmasam da. Ey çağdaş Kudüs (Meryem) Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha) Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi! Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim! Dağların yıkılışını gördüm, bir Venüs bardağında Köle gibi satıldım, pazarlar pazarında. Güneşin sarardığını gördüm, Konstantin duvarında. Senin hayallerinle yandım, düşlerin civarında. Gölgendi yansıyıp duran, bengisu pınarında. Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda, Verilmemiş hesapların korkusuyla, Sana geldim, ayaklarına kapanmaya geldim, Af dilemeye geldim, affa layık olmasam da. Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim! Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır. Mezarlardan bile yükselen , bir bahar vardır. Aşk cellâdından ne çıkar, mademki yâr vardır. Yoktan da, vardanda ötede, bir VAR vardır Hep suç bende değil, Beni yakıp yıkan , bir nazar vardır. O şarkıyı özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar, boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam, külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrını ermek için sende anahtar vardır Göğsünde, sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden umut kesmem, Kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır. Sevgili, En sevgili, Ey sevgili, Uzatma dünya sürgünümü benim! Sezai Karakoç
  5. Bir Tek Seni Unutmam Şimdi sen gideceksin ve ben arkandan bakakalacağım. Dur diyemeyeceğim, sesim çıkmayacak. Susuşlarımda saklı kalacak duygularım ne kötü... Söz geçiremeyeceğim göz yaşlarıma akacak. Saklayacağım görmeyesin diye, beceremeyeceğim. "Ağlama" diyeceksin bana, seni dinlemeyeceğim. İçimde biriken ne varsa gözlerimden taşacak dışarı. Dokunmak isteyeceksin, başımı geri çekeceğim öfkeyle. Kızgınım gidişine çünkü, öfkem bir dağ gibi büyük. Ne varsa hayata dair alıp götürüyorsun benden farkında değilsin. Ya da farkındasın ama değilmiş gibi davranıyorsun. Sen kendi yolunu çiziyorsun şimdi ve doğru bildiğini yapıyorsun. Bense binlerce yanlışın ortasında tek başımayım. Oysa beklediğim sevgiliydin sen. Yorgun dünlerden damıtılmış, kimliksiz sevdalardan süzülmüş aşkımın tek sahibi. Sanki seni aramıştım yıllarca da , ararken aşk niyetine yabancı kollarda uyumuştum. Bu yüzden kimse kandırmadı beni, dindirmedi aşka susamışlığımı. Hep eksikti hep yarım. Ne yazık ki "Bu kez tamam" dediğimde de yarım kaldığımı görüyorum. Belki de sevmeyi beceremiyorum ben. Öyle ya, deli sevdalar bana göre değil belki de. Dümdüz, heyecansız, içimdeki kuşlar kanat çırpmadan ve tutkuyu kanımda hissetmeden yaşamalıyım aşkı. Buna aşk denirse tabii.. Bu yarım kalmışlık duygusu yok olur mu o zaman? Peki sen biliyor musun bu acıya katlanmaların ilacını? Bu yürek sancısını ne dindirecek? Bu geceler nasıl geçecek? Söyle yar, içimi kor gibi yakan bu ateş nasıl sönecek? Acelen var biliyorum. Gideceksin, yaşanmamış zamanları da beraberinde götüreceksin. Bunu hiç istemiyorum. Ne berbat bir duygu bu.. İstemediğim bir şeyi yaşıyorum ve buna engel olamıyorum. Benden bağımsız gelişiyor her şey. Çarpmanın etkisiz elemanı gibiyim. Ya da bir savaş filminin daha ilk karesinde atılan ilk kurşunla düşüp ölen ve bir daha da hiç görünmeyen figüran... Haydi git, bu yol senin yolun. Dilediğince özgür at adımlarını. Kendin için iyi olanı yapıyorsun ya ne önemi var gerisinin. Yaşadığımız kısa günlerin anısına sığınır, atlatmaya çalışırım bu acıyı. Sensiz olmaktan daha kötü ne olabilir bu hayatta ki? Bir insanın başına en kötü şey gelmişse başka hiçbir şeyden korkmuyor. Bir tek seni kaybetmekten korkuyordum, onu da yaşadım zaten. Haydi git, merak etme yaşayacağım. Sensiz olsam da bu sevdayı yaşatacağım. alıntı
  6. tımam nenem ben gidiyom şimcik çıkmam lazım....
  7. yolmuş zati onlanda ilgilendim canem ....sen ne zaman ilgilenecen...
  8. evet diloşum..seni bi tanıyan bi daha etkinden kurtulamıyo... o surata bi kere bakan bi daha iflah olmuyor... ben bizzat şahidim...
  9. hani bizi leylekler getirmişti nenem ..ha buna ne diycen
  10. niyazinin tüylerini yolduğuda sueda oluyo bu arada kızım giyinsene..forumdasın...
  11. kız ben sana göndermiştim bunları hain sueda dimek bana kullanmak için sakladın ha
  12. nenem yaaa..bidenedir oo beni çoğunlukla oyalasada kandırıp
  13. alırım tabe nirden bildin hoşgeldin bu arada özledim... zati başka kimsede özlemedi seni ..oh dediler kurtulduk şu rumantik diloştan yaa arkadaşım ben hep seni savundum.... ve çok ağladım...
  14. yuk ben değilim sardun hırhıs..
  15. yimezler...
  16. e alayım bari madem bidenesi bedava
  17. hırhıs sardun iş başında
  18. sen niye geldin geri..
  19. al nenecim madem çalıntı olmasının bir önemi yuk.. bende çaldım getirdim bu çiçeği..vebali boynuna
  20. ne o aklın başınamı geldi...ben kendi çiçeklerimi isterem geri
  21. bende çaldım işte oh olsun ..kendi sayfama koyayımda gör sen
  22. ne yani çalsınmı çiçeğimi al al gözün doysun
  23. bunuda çaldın demi hırhızz
  24. aman al senin olsun gıcık
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.