ılgın_ülküm tarafından postalanan herşey
-
bizim şarkılarımız
Osman Öztunç >> Ölüm Şarkısı Gün Doğacak Gün Doğacak Gün Doğacak Gün, Gün Doğacak Gün Doğacak Gün Doğacak Gün, Çıkma benim bahtı karam gece yarısı, Yağar yağmur rüzgar söyler, Ölüm Şarkısı, Çıkma benim bahtı karam gece yarısı, Yağar yağmur rüzgar söyler, Ölüm Şarkısı, Sevda gözünü gül korur vaay vay, Sağ yanımı dar ağacında, Bir yanıma ferman vurur ooooff, Hilal yıldızlar kucağında Sevda gözünü gül korur vaay vay, Sağ yanımı dar ağacında, Bir yanıma ferman vurur ooooff, Hilal yıldızlar kucağında Gün Doğacak Gün Doğacak Gün Doğacak Gün, Gün Doğacak Gün Doğacak Gün Doğacak Gün, Lanet olsun ,Lanet olsun kara ellere, Sırtımıza coplar indi hergün kaç kere. Lanet olsun ,Lanet olsun kara ellere, Sırtımıza coplar indi hergün kaç kere. Şu sevdamı Allah bilir vaaay vay, Sağ yanımı hal nazarında Asın beni kim ne bilir vaay vay Çamlıbel'in Mal Pazarında, Şu sevdamı Rabbim bilir vaay vay, Sağ yanımı hal nazarında, Asın beni kim ne bilir ooof, Çamlıbel'in Mal Pazarında
-
bizim şarkılarımız
>> Osman Öztunç >> Adı Türk Yanar yürek yanar sönmez su ile Derdime deva bulayım hu ile Yakılmamın gerekçesi şu ile; Yüreği Türk, lisanı, görüşü Türk Mızrabını sazına vuruşu Türk Saçı Türk, sakalı, duruşu Türk Dediler ki : "biz bu ruhu atak" başbuğum "Atak atak hainleri tutak" başbuğum Bedenim ruhumun kölesi imiş İnancım ömrümün çilesi imiş Türklüğüm başımın belası imiş Dediler "bu Türktür başa dert olur" "Adım attığı yer ona yurt olur" "Kurt eli, ta ezelden kurt olur" Düşündüler ki : "biz bunu yiyek" başbuğum "Yiyek yiyek sonra şehit diyek" başbuğum Söz-Müzik: OSMAN ÖZTUNÇ
-
bizim şarkılarımız
>> Osman Öztunç >> Devlet Ki Allah’ın Osman’a verdiği devlet Sayesinde dünya mamur olacak Devlet ki bayrağı altında yıllar Saadetle dolu ömür olacak Devlet ki ilk işi harabelerle Kırık gönülleri tamir olacak Devlet ki haksızın sırtına kırbaç Haklının omzuna samur olacak Osman’ın gönlüne düşen kıvılcım Asırlar boyunca Münir olacak Onda dikenlikler lale bahçesi Onda çirkinlikler dumur olacak Devlet ki ilk işi harabelerle Kırık gönülleri tamir olacak Devlet ki haksızın sırtına kırbaç Haklının omzuna samur olacak Devlet ki banisi Osman bey gazi Onu cümle cihan tanır olacak Onun devletinde insan kendini Asrı saadette sanır olacak.
-
bizim şarkılarımız
>> Osman Öztunç >> Birader Ey güzel insan,benim canım kardeşim Tek tabancasın bu arlar Dostların vardı senin,sevdiğin bir kız Nerdeler şimdi,neredeler Bir sen ağlarsın birde martılar Yalnızlığına senin Fişlenmişsin,senide bitirirler dostum Haydutlar kol gezer bu şehirde Sen benim çocukluktan arkadaşımsın ulan Sen gardaşımsın ulan Seni tek başına bırakamam birader Gel ölelim beraber Bu şehir şehirlerin hayırsısıdır Toprağı suyu değişmeli İnsanı insanların uğursuzudur Sonuna kadar savaşmalı Bir sen yanarsın birde namlular Hürriyet sevdana senin Mimlenmişsin,onlar seni ısırmadan Sen onları yemelisin Sen benim çocukluktan arkadaşımsın ulan Sen gardaşımsın ulan Seni tek başına bırakamam birader Gel ölelim beraber
-
bizim şarkılarımız
ne demek istiyorsun sen? bu başlıkta sana bir gönderme yaptığımı hatırlamıyorum garip garip yorumlar yapma yorum yaptıkların yada burun kıvırdıkların "bizim" Ülkümüzün şarkıları bu nedenle dikkatli ve duyarlı ol yorumlarında
-
bizim şarkılarımız
MİLLİ ŞUUR VE MİLLİYETÇİLİK Dünya üzerinde insan toplulukları milletler halinde yaşamaktadırlar. Her millet kendi özelliklerini korumaya, geliştirmeye gayret etmekte ve kendi topluluğunu diğer milletlerden daha ileri, daha yüksek, daha refahlı yapmaya çalışmaktadır. Milletler arasındaki bu rekabet ve karşılıklı yarışma, milleti meydana getiren insanların müşterek duygular halinde birleşmeleri ve müşterek bir milli şuur etrafında toplanarak kendi toplum varlıklarını belirli hedeflere yöneltme şuuruna sahip olmalarıyla mümkündür. Milletlerin faaliyetlerinde, yükselmelerinde ve kendi toplumlarını refaha kavuşturmak, geliştirmek çabalarında Milliyetçilik şuuru ve Milliyetçilik duygusu başlıca tesir yapan faktör olmaktadır. Milliyetçilik duygusundan yoksun olan bir toplumun millet manzarası göstermesi mümkün değildir. Milliyetçilik duygusuna sahip olmayan, milli şuura sahip olmayan bir topluluğun bir arada yaşaması mümkün değildir. Böyle bir duygudan ve şuurdan mahrum toplulukların dış olayların en ufak bir tesirine karşı kendilerini koruyamadıklarını, hatta dış tesirler olmasa dahi kendi kendilerine dağıldıklarını ve belirli vasıfları olan, belirli hedefleri olan bir topluluk hüviyetinden çıktıklarını görmekteyiz. Türk Milletinin yükselmesi ve tehlikelerden korunması, Türk Milletini meydana getiren kişilerin teken teker milli şuur sahibi olmasına ve kalplerinin millet sevgisi, vatan sevgisi ile çarpmasına bağlıdır. Bunun için milli doktrin Dokuz Işık'ın birinci ilkesi olarak Milliyetçiliği koymuş bulunmaktayız. Şüphesiz burada bahis konusu edilen Milliyetçilik Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği ne demektir? Türk Milliyetçiliği, Türk Milletine karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir. Türk Milliyetçiliği insani duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk Milliyetçiliği kin ve garazı esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milliyetçilik; milletini sevmek, .vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakârlığı göze almak duygusu ve düşüncesidir. Türk Milliyetçiliği bütün Türkleri kardeş sayan bir düşüncedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve kendisini Türk Milletinin bir mensubu kabul eden herkesi kardeş sayan bir düşünce ve görüştür. Türk Milliyetçiliği Türk Milletinin gözüyle olayları görmek ve değerlendirmek zihniyetini ifade etmektedir. İster Türkiye içinde olsun, ister Türkiye dışında olsun, cereyan eden her olayın Türk Milletine zarar getirmemesini istemek, düşünmek ve bunun için çalışmak duygusu ve şuuru, Türk Milliyetçiliği'nin bir başka ifadesidir denilebilir. Bunun yanı sıra Türk milletinin gerek Türkiye'de meydana gelen gerek Türkiye dışında meydana gelen olaylardan azami ölçüde yararlanmasını istemek, meydana gelen her olayın Türkiye'ye azami ölçüde yarar sağlamasını düşünmek ve bunun için çaba harcamak da Türk Milliyetçiliğinin bir gereği olarak görülmelidir. Millet tarifini ele almakta Türk Milliyetçiliğini belirlemek için yarar vardır. Türk Milleti dediğimiz gerçek nedir? Bugün Türk Milleti dediğimiz gerçeği şu şekilde tarif etmek mümkün. Müşterek bir tarihten gelen ve müşterek bir tarih şuuruna sahip bulunan, aynı dine mensup, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı devleti kurmuş, yaşatmış Ve bugün de aynı devletin sahibi ve aynı devletin bayrağı altında ve sınırları içinde yaşayan insan topluluğu Türk Milletini teşkil etmektedir. Yani Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve Türklüğü benimseyen, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı dine mensup insan topluluğu bugünkü milletinizi meydana getirmektedir. Türk Milletinin tarifi bu çizilen çizgilerin dışına da taşmaktadır. Türk Milleti büyük bir millet olduğu için bugün dünya üzerinde geniş sahalara yayılmış ve dağılmıştır. Bugün dünya üzerinde yaşayan aynı dine mensup, aynı tarihe mensup ve aynı dili konuşan Türk topluluklarının sayısı yüz yirmi milyon civarında tahmin edilmektedir. Bunların ancak üçte biri Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Bugünkü Türkiye sınırları dışında kalan Türkleri Türk Milletinden saymayacak mıyız? Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınıfları dışında kalan Türkler de Türk Milletindendir. Onlar da Türk Milleti deyiminin içindedirler. Ancak Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Türkler başka topraklarda, başka milletlerin idaresi altında bulunmaktadırlar. Bugün dünya üzerinde biricik bağımsız Türk Devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti bulun' maktadır. Türkiye Cumhuriyeti bütün Türklük meselelerinin sahibi ve temel varlığıdır. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci planda ele alınması ve korunması, yüceltilmesi başlıca konuyu teşkil etmelidir. Türk Milletinden olmak; Türk Milletini sevmek ve Türk Devletine sadakatle hizmet aşkı taşımak, vatana bağlılık duygusu içinde bulunmak ve Türk Milletinin yükselmesi için elinden gelen her fedakârlığı yapmak ve çalışmak duygusu ve şuurudur. Bu duygu ve bu şuuru taşıyan, herkes Türk'tür. Kalbinde yabancı başka bir milletin özlemini, özentisini taşımayan, kendisini Türk hisseden, Türklüğü benimseyen ve Türk Milletine, Türk Devletine hizmet aşkı taşıyan herkes Türk'tür. İşte Türk Milliyetçiliğinin temel görüşü budur. Bu görüş ışığında olayları değerlendirmek zorunluluğu vardır. Türk Milliyetçileri sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan Türklerle m i ilgilenecektir? Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Türklerle münasebetlerimiz ve bunlara karşı tutumumuz ne olmalıdır? Bu sorulara verilecek cevap şudur: Türk Milliyetçiliği, dünya üzerinde nerede Türk varsa onlarla ilgilidir. Onlara karşı derin bir sevgi ve ilgiyle doludur. Dünyanın neresinde Türk varsa bu Türklerin iyi durumda olmaları, bu Türklerin yükselmeleri, korunmaları, kendilerine mümkün olan her çeşit yardım ve desteğin sağlanması Türk Milliyetçiğinin şaşmaz düsturudur. Ancak Türk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında bulunan Türklerle ilgisinde ve münasebetlerinde, bu ilgi ve münasebetlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye sokmayacak, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar vermeyecek şekilde yürütülmesi prensibini esas alır. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikeye sokacak, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar verecek durumlarda her şeyden önce dünyada biricik bağımsız Türk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni tehlikelerden kollamak ve her çeşit zarara karşı onun gözetilmesi Türk Milliyetçiliğinin esas görüşünü teşkil etmektedir. Bugün yirminci yüzyılın son çeyreğinde dünya üzerinde insanlık büyük merhaleler kat etmiş bulunmaktadır. İnsan Hakları Beyannamesi hemen bütün devletlerce kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Birleşmiş Milletler Anayasası bu teşkilata üye olan bütün devletler tarafından kabul edilmiş ve imzalanmıştır. Bu iki önemli vesikanın kabul ettiği bir insanlık ilkesi vardır. Bu insanlık ilkesi her milletin kendi kendisini idare etme hakkına sahip olduğu görüşüdür. Sel! Determinasyon denilen, her toplumun, her milletin kendi mukadderatına kendisinin hâkim olması görüşü İnsan Hakları Beyannamesinde ve Birleşmiş Milletler Anayasası'nda yer almış olan mukaddes bir hak teşkil etmektedir. Bu hakka dayanarak bugün Afrika'da ve Asya'da birçok insan toplulukları yeni devletler. Yeni milletler halinde sahneye çıkmakta, bağımsızlıklarını ilan etmektedirler. Bugüne kadar tarihte hiç bir zaman devlet olmamış, devlet kurmamış olan birçok Asyalı ve Afrikalı insan toplulukları yeni milletler. Yeni devletler halinde sömürgeci devletlerden bağımsızlıklarını almışlar ve Birleşmiş Milletlere üye olmuş bulunmaktadırlar. Tarihte belirli bir medeniyetleri dahi kaydedilmemiş olan birçok insan toplulukları Self Determinasyon prensibine dayanarak bağımsızlıklarını alıp yeni devletler halinde hürriyetlerine kavuşurlarken Türkiye sınırları dışında yaşayan Türklerin bu haklarının teslim edilmemesi nsanlık bakımından yüz kızartıcı bir durumdur. Her milletin kendi mukadderatına hâkim olmak mukaddes hakkı olduğu gibi, başka milletlerin boyunduruğu altında sömürgesi olarak yaşayan Türk topluluklarının da, İnsan Hakları Beyannamesi'nin, ön gördüğü kendi mukadderatlarına hâkim olmak “Self Determinasyon” haklarını kullanmak kutsal haklardır. Türklerin de bu haklarını ortaya koymak her şeyden evvel yüksek insanlık vazifesinin bir gereğidir. Bu bakımdan biz Türk Milliyetçiliğinin bir diğer görevi olarak başka milletlerin sömürgesi durumunda yaşatılan Türk topluluklarına Birleşmiş Milletler Anayasa'sında, yer almış olan İnsan Hakları beyannamesinde yer almış olan, Self Determinasyon hakkının tanınmasını bir insanlık vazifesi olarak ileri sürmekteyiz. Ve bunu söylemeyi bir vazife saymaktayız. Bunu söylememiz başka milletlere düşmanlık ifadesi değildir. Kendi milletimizin insanca yaşama haklarını istemektir. 1nsanca yaşama hakkı istemek bir insanlık vazifesidir. Şimdiye kadar birçok Türk Aydınları bunu ifadeden dahi çekinmişlerdir. Burada ilan ediyorum! Kendini bilen her Türk bu gerçeği her yerde ifade etmelidir. Herkese bunu anlatmalıdır. Bahse konu olan bu Türk topluluklarını kendi sömürgeci tutumlarıyla esir olarak tutan milletlere de bunu açıkça söylemeli ve insanlık duygusuna insanlık haysiyetine aykırı olan bu davranıştan 'onların vazgeçmesinin, her şeyden önce kendilerini yükselteceğini onlara anlatmalıdır. Yurdumuzda iç politika mücadeleleri, politika menfaatleri dolayısıyla Türk Milletinin yüksek davaları çiğnenmiştir; zarara sokulmuştur. Türkiye' do Turancılık görüşü hakkında yalan yanlış iddialar ortaya atılmış ve Turancılık düşüncesi, Turancılık fikri kötü, zararlı bir düşünce olarak Türk Milletine tanıtılma yoluna gidilmiştir. Yunanlılar için Enosis neyse, Ruslar için Panislavizm neyse, Almanlar için Alman Birliği neyse, Araplar için Arap Birliği neyse, İranlar için Panaryanizm neyse, Türkler için de Turancılık odur. Ruslar için suç ve kusur olmayan, Almanlar için suç ve kusur olmayan, Yunanlılar için suç ve kusur kabul edilmeyen, Araplar için suç ve kusur kabul edilmeyen daha birçok milletler için suç ve kusur kabul edilmeyen kendi milletinden olan İnsanların kölelikten kurtulması ve yakın kültür birliği İçinde, yakın işbirliği içinde bir varlık haline gelmeleri düşüncesi, Ülküsü Türkler için neden kötü gösteriliyor? Neden bir suçmuş gibi Türk kamuoyuna takdim ediliyor? Hiç şüphesiz bunu yapanların bir kısmı kendi haris siyasi menfaatleri için Türk Milletinin bu büyük Ülküsünü istismar etmişler, kötülemişlerdir. Diğerleri ele Türk düşmanlarıdır, Yabancı kölelik rejimlerinin içimize sokulmuş kölelik tellallarıdır ki, bunların başında komünistler gelmektedir. Bunlar Turancılık düşüncesinin baş düşmanıdır. Her yerde bu fikri gülünç göstermeye, bu fikrin Türkiye için tehlikeli olduğunu göstermeye çalışarak Türk Milletinin gücünü meydana getiren milli düşünceyi tahrip etmek çabasını göstermişlerdir, Milliyetçilik, Türk Milletine karşı beslenen derin sevginin ifadesidir. Kal binde başka bir ırkın gururunu taşımayan ve kendisini samimi olarak Türk hisseden ve Türklüğe adayan herkes Türk'tür. Biz; Türk Milletine mensup olduğumuza göre, bu milletin içinden çıkmış insanlar olduğumuza göre, elbette ki kendi milletimize karşı derin bir bağla bağlı olacağız ve bu milletin yükselmesi için, bu milletin haklarının daima her çeşit tesirlerden uzak, her şeyin üstünde bulundurulması için çalışmayı görev tanıyacağız, İşte bu sebeplerden dolayı bizim milliyetçiliğimiz, Türk Milletine karşı duyulan derin, köklü bir sevgi ve Türk Milletinin içinde bulunduğu müşkül durumdan bir an önce, en modern, en ilmi metotlarla çıkarılarak en kısa yoldan modern uygarlığın en ön safına geçirilmesini sağlamak duygusundan kuvvet alır. Milliyetçiliğimiz başkalarına karşı kin, garez duygularıyla beslenmez. Demek ki, Türk Milliyetçiliği, Türk Milletine karşı duyulan derin sevgi, bağlılık ve onu güç durumdan kurtarıp, kuvvetli, her çeşit korkudan, baskıdan uzak, şerefiyle yaşayan, müreffeh, mutlu ve modern ugarlıkta en ön safa geçmiş bir hale getirmek isteği bu isteğin yarattığı duygudur. Birinci prensibimiz olan Milliyetçiliğimizin özet olarak tarifi budur. Bunun yanında Türkçülük kelimesini de ilave ediyoruz: Milliyetçiyiz, Türkçüyüz. Neden Türkçüyüz? Çünkü milletimiz Türk Milletidir. Türkçülük ne demektir? Türkçülük, Türk Milletinin hayatının her safhasında yapacağı her şeyin Türk ruhuna, Türk geleneğine uygun olması ve Türk'e yararlı olması amacının, fikrinin ön planda tutulmasıdır. Türkçe konuşacağız, Türkçeyi daima her şeyin üstünde tutacağız. Yapılacak her işte Türklük ruhuna, Türk'ün özelliğine uygun ve Türk Milletine yararlı olması şartını göz önünden kaçırmayacağız. Türkçülüğün de kısaca tarifi budur. Birinci prensibimiz olarak aldığımız Milliyetçilik ve Türkçülük, kısaca yaptığımız bu izah ve tarifle işte bu şekilde ortaya konmuş oluyor. YÜCE BAŞBUĞUMUZDAN
-
bizim şarkılarımız
>> Osman Öztunç >> 18 yaş çağlarımdır Sokaklarda bu ilk kalvgam Girdim delice dövüştüm Kimseye bir şey sormadan İki can bir beden olduk Bulmuştum o gün sevdamı Beynimi tırmalıyordu Okuduğum o son kitap Yan çizdim Yan çizdim Jandarmaya hürriyete Çok sevdiğim bir millete yan çizdim Yan çizdim yan çizdim Başım döndü Vurdunm öldü Sebep oldum adalete Yan çizdim Uzun tren raylarında Yanıyordu son bir ışık Alıp götürdüler seni Çaremd cok uzaklarda 18 yaş iljk cıgaram Ağlıyordum Gülüyordun Kurtuluş var var diyordu Okuduğum o son kitap Yan çizdim yan çizdim Hem anama hem babama Karıma kızgardaşıma yançizdim Başım döndü vyrdum öldü Sebep oldu adalete yan çizdim Gidiyorum Sizin olsun öz yurdum Ben kudurdum
-
bizim şarkılarımız
Osman Öztunç - Üsküdar Ellerin buz Yüzün soğuk Sesin boğuk Rengin kaçmış Karmı yağdı sokaklara Üşüdünmü ah üsküdar Sen de mi sahipsiz yorgun Boynu bükük kaldın söyle Ben kaçarım kuralsızca Sen yanarsın ah üsküdar Üsküdar üsküdar üsküdar yanıyor Üsküdar yanıyor Üsküdar yanıyor ben aranıyorum Meydanlarda gümbür gümbür Kavgalar döner gülüm Olmuşum üç beş puştun katili Radyolar beni söyler Gazetelerde adım var Parkamın derdinde üç beş **** Öldür öldür öldür öldür hergün senin derdindeyim Yüreğinden sök at beni hergün seni düşünmekteyim Ne olur bir sabahta silahsız süngüsüz uyansak Uzansak yağmurlara baharları ıslatsak Takılmasa peşimize adımlar Sıradan insanlar olsak Tastaki su Gökteki kuş Paylayan mermi Gülen kız Hepsi yalanmış Yalan üsküdar Yar hayal meyal aklımda Yollar uzun Gelmez diyorlar Ciğerlerim paramparca Vakit tamam Tamam üsküdar Üsküdar üsküdar üsküdar yanıyor Üsküdar yanıyor Üsküdar yanıyor ben aranıyorum Meydanlarda gümbür gümbür Kalvgalar döner gülüm Olmuşum üç beş puştun katili Radyolar beni söyler
-
bizim şarkılarımız
ŞEHİT MARŞI Bozkurtlar'ın Başbuğları kükreyince Söğüt'te Soluk yapraklar uçuşur, dökülür bir nefeste Canımızdır, kanımızdır her şeyimiz bu vatan Bastığın yerleri tanı altında Türk'tür yatan Atalardan bize kalan emanettir bu vatan Susuz kalsa toprağımız sularız kanımızla Haydi yiğit, haydi yiğit, haydi yeni akına Ülkümüzün, gücümüzün cihan varsın farkına Şehit bozkurt, rahat uyu sen ölmedin ölmezsin Íntikamın alınacak Bozkurtlar etti yemin Atalardan bize kalan emanettir bu vatan Susuz kalsa toprağımız sularız kanımızla İçtekiler dıştakiler ihanetten bıkmadı Ülkücüler bu vatanı savunmaktan yılmadı Bozkurtların vatanını savunmaktan yılmadı Canımızdır, kanımızdır her şeyimiz bu vatan Bastığın yerleri tanı altında Türk'tür yatan
-
bizim şarkılarımız
Sende Bütün Umutlar Sende bütün umutlar Göğe yükselsin tuğum Haykırıyor Bozkurtlar Selâm sana Başbuğ'um Türklük bir yiğit arar Tanrı Dağları kadar Canlansın hatıralar Selâm sana Başbuğ'um Altaylar dan Tuna ya Yeniden bütün dünya Görsün korkulu rûya Selâm sana Başbuğ'um .
-
bizim şarkılarımız
Çırpınırdı Karadeniz Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türk'ün bayrağına Ah ölmeden bir görseydim Düşebilsem toprağına Sırmalar sarsam koluna İnciler dizsem yoluna Fırtınalar dursun yana Yol ver Türk'ün bayrağına. Kafkaslar'dan esen yeller Şimdi Sana selam söyler Olsun bütün Moskof eller Kurban Türk'ün bayrağına. Ayrı düştüm dost elinden Yıllar var ki çarpar sinem Vefalı Türk geldi yine Selam Türk'ün bayrağına. Kafkaslar'dan aşacağız Türklüğe şan katacağız Türk'ün şanlı bayrağını Moskova'ya asacağız. Türk eşine, Türk eşine Kıyar mı hiç Türk eşine Bütün dünya kurban olsun Türk'ün Başbuğ Türkeş'ine Ülküdaşlar dua etsin Türk'ün Başbuğ Türkeş'ine
-
bizim şarkılarımız
Malazgirt Marşı Aylardan Ağustos, günlerden Cuma, Gün doğmadan evvel iklim-i Ruma Bozkurtlar ordusu geçti hücuma Yeni bir şevk ile gürledi gökler Ya Allah Bismillah Allahu ekber Türk, ulu Tanrı'nın soylu gözdesi Malazgirt Bizans'ın Türk' e secdesi Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi Bu sesle birleşir bütün yürekler Ya Allah Bismillah Allahu ekber Yiğitler kan döker, Bayrak solmaya Anadolum başlar vatan olmaya Kızılelma ya hey! Kızılelma ya En güzel marşını vurmada Mehter Ya Allah Bismillah Allahu ekber Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu Ardında Oğuz'un ellibin tuğu Andırır Altay'dan kopan bir çığı Budur Peygamberin övdüğü Türkler Ya Allah Bismillah Allahu ekber
-
bizim şarkılarımız
Çankaya yokuşunda balam Asya'nın Bozkurtları Dudaklarda aynı türkü, Tanrı korusun Türk'ü Çankaya yolundayız balam yaşdıkça Türkçüyüz Irkımızın emrinde Mili Hareketçiyiz Sancakların altında balam Oğuz Atam yolunda Gök Bayrakla yüksekliyor, Türk'ün şanlı ülküsü
-
bizim şarkılarımız
DOKUZ IŞIK/DOKUZ BEŞLİK Zaman geçip gider,zaman vefasız Doruğu terkeden duman vefasız Makam sâbâ ise,keman vefasız Şarkılar ölüyor,bu aşk ölmüyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor Bilmezler nedir bu,bu nice bir aşk Bu, akıldan öte,delice bir aşk Bu,bir kurdun aşkı,bu yüce bir aşk Kurt,severse vazgeçmeyi bilmiyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Sanma ki,bu,ana,kardeş sevgisi Sanma bu bir kadın,bir eş sevgisi Bu,bambaşka birşey,Türkeş sevgisi Hiçkimseyle onun yeri dolmuyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Ana,kardeş,bir kişinin kaderi Babanın kederi,evin kederi Ama Türkeş,bir milletin lideri Onun için,o hiç unutulmuyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Yıllar geçti,bir kar yağsa,durgunum Tabut görsem dizim titrer,yorgunum Kader ama,4 Nisan'a kırgınım Şu nisanlar takvimden atılmıyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Ben haklıysam,yanımda Allah'ım var Ne bir kör bıçağım,ne silahım var Bir tek,nankörlere yetim ahım var İhaneti benim aklım almıyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Şafak,hep mi böyle doğardı,dünya? Karlar sancıyla mı yağardı dünya? Benim de saçlarım ağardı, dünya Yazım kara,karların da silmiyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Yüzyılda bir adam gelir başına Söyle dünya,o da gelmez işine Boşuna adamlık,sana boşuna Ama gel gör,doğrudan kaçılmıyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Bilirim ki,ölenlerle ölünmez Allah'ın işinden sual olunmaz Ki,sebep bulunur,Türkeş bulunmaz Sualim yok,ama yüzüm gülmüyor Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor.. Kimi sevsem,nere gitsem olmuyor... Ne yapsam olmuyor,netsem olmuyor
-
bizim şarkılarımız
yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz çünkü bu yol kutludur gider tanrı dağına halbuki yoldaşını bırakıp kaçanların değişilir topu da bir sokak kaltağına kürşad'ın narasıyla indik tanrı dağından ruhumuzu kandırdık orhunun kaynağında bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur türke kefen biçenin ölümü korkunç olur delinse yer, çökse gök, yansa kül olsa dört yan yüce dileğe doğru yürürüz yine yayan moskoflardan, yankeden*, masonlardan yılmayan ölümlerle eğlenen tunç yürekli türkleriz KÜRŞAD MARŞI
-
bizim şarkılarımız
Yıllar oncesiydi Puslu bir eylul sabahı Kampus kantınınde tanısmıstık onunla Daha dün gibi Gozleri kömur karası Sozleri gonul yarasıydı Vurulmustum Koç gibi delikanlı derler ya iste tam oyleydı Özü sözü bir Mertti sertti erkekti Asık olmustum Platonıkte olsa O benim aşkımdı seviyordum Gozgoze gelınce bogazıma birşeyler düğümlenir kekeler Konusamazdım agzım kururdu titrerdim O ise oylece bakar susardı Aynı okuldaydık Benimle ilgilendigini hissederdim konusmazdı Yanyana gelirsek lafı ben acar beklerdim O havadan sudan konusur araya laf karıştırır ceker giderdi Bazen günlerce gözükmezdi Özlerdim beni sevdigini söylemesi için Her numarayı yapardım yemezdi Cay içelim derdim gelmezdi Telefonumu verirdim aramazdı Kitabını notlarını alırdım verene kadar istemezdi Eline dokunurdum çaktırmadan cekerdi Yalnızca kantinde yakalardım onu Gider otururdum yanına cay alma bahanesiyle Kalkar donunce tam karsıma otururdu Hissederdim Beni sevdigini gözleri soylerdi O soylemezdi Sinirlendiğini belli etmemeye calışarak Cayını yarım bırakır Sigarasını söndürür kalkar giderdi çıldırırdım "ikibin içerdi" O hep gitti ben hep bekledim boyle gecti tam üç sene Okul bitmek üzereydı ve benim doğum günümdü Onuda cagırmıstım Her zamankı gıbı gelmez dıyordum Ama geldi ilk defa geldi sevinçten uçuyordum Kapıda onu görünce herseyi göze aldım Elalemın ıcınde boynuna sarılıp Bagıra cagıra "seni seviyorum lan dedim seni seviyorum" Rahatlamıstım arkadaslar aptallaştılar ben utancdan kıpkırmızı O elindeki bir tek kırmızı gülü uzattı bana "lanet olsun dedi lanet olsun bende seni seviyorum Gözgözeydik aglıyordu Acı bir gülümseme vardı yuzunde İceri bile girmedi kapıdan dondu gitti İçimde fırtınalar koptu o gidince Yüregim acıyordu Seviyordum seviliyordum aglıyordum Gitmişti Aylar sonra gazetede gordum resmini Okulunu bitirmiş ogretmen olmustu Gupe gunduz yol ortasında ogrencilerinin Gözü önünde vurmuslar onu "ülkücüymüş" GRUP ÖTÜKEN BİR ÜLKÜCÜ SEVDİM
-
bizim şarkılarımız
Vatana , Bayrağa yemin olsun. Şehitlerim , Gazilerim emin olsun Ülkücü Türk Gençliği olarak , Komunizme , Kapitalizme , Faşizme ve her türlü emperyalizme karşı mücadelemiz sürecektir. Mücadelemiz son nefer , son nefes , son damla kana kadardır. Mücadelemiz milliyetçi Türkiye'ye turana kadardır. Ülkücü Türk Gençliği olarak , Yılmayacağız , Yıkılmayacağız , Başaracağız , Başaracağız , Başaracağız . Allah Türk'ü Korusun ve Yüceltsin.
-
bizim şarkılarımız
>> Grup Ötüken >> Bizim Ülkümüz Şarkı Sözü Meydanlara doluşuruz Bayraklarla konuşuruz Uğruna kurban oluruz Bayramdır bizim ülkümüz Kazıklara çakılırız Sehpalara takılırız Orta yerde yakılırız Seyrandır bizim ülkümüz Gardaş Azerbaycan gardaş Kerkük'lümün gözünde yaş Trakya'dan kalksın bir baş Turan'dır bizim ülkümüz Hain kimmiş bilinirse Yuvaları bulunursa Bey'den ferman olunursa Tufandır bizim ülkümüz
-
bizim şarkılarımız
>> Grup Ötüken >> Onbaşı Onbaşılar dağlarda Ses verir halaylarda Elleri silah tutar Delikanlı çağlarda Kimi havuzda yüzer Kimi dağlarda gezer Memleketin bu hali Ezer yürekler ezer Anlamaz halimizden Amerikan yandaşı Kaçamaz elimizden Onbaşıyız onbaşı Kimisi elebaşı Kimisi çetebaşı Adımız Mehmet bizim Mehmet onbaş
-
bizim şarkılarımız
işte ülkücülüğün notalara dökülmüş hali...
-
Türk olmanın 76 kuralı
evet çok çok önemli sebeplerim var
-
GÜNÜN ŞİİRİ
Bir Ülkücü Sevdim Seslendiren: Grup Ötüken Yıllar oncesiydi Puslu bir eylul sabahı Kampus kantınınde tanısmıstık onunla Daha dün gibi Gozleri kömur karası Sozleri gonul yarasıydı Vurulmustum Koç gibi delikanlı derler ya iste tam oyleydı Özü sözü bir Mertti sertti erkekti Asık olmustum Platonıkte olsa O benim aşkımdı seviyordum Gozgoze gelınce bogazıma birşeyler düğümlenir kekeler Konusamazdım agzım kururdu titrerdim O ise oylece bakar susardı Aynı okuldaydık Benimle ilgilendigini hissederdim konusmazdı Yanyana gelirsek lafı ben acar beklerdim O havadan sudan konusur araya laf karıştırır ceker giderdi Bazen günlerce gözükmezdi Özlerdim beni sevdigini söylemesi için Her numarayı yapardım yemezdi Cay içelim derdim gelmezdi Telefonumu verirdim aramazdı Kitabını notlarını alırdım verene kadar istemezdi Eline dokunurdum çaktırmadan cekerdi Yalnızca kantinde yakalardım onu Gider otururdum yanına cay alma bahanesiyle Kalkar donunce tam karsıma otururdu Hissederdim Beni sevdigini gözleri soylerdi O soylemezdi Sinirlendiğini belli etmemeye calışarak Cayını yarım bırakır Sigarasını söndürür kalkar giderdi çıldırırdım "ikibin içerdi" O hep gitti ben hep bekledim boyle gecti tam üç sene Okul bitmek üzereydı ve benim doğum günümdü Onuda cagırmıstım Her zamankı gıbı gelmez dıyordum Ama geldi ilk defa geldi sevinçten uçuyordum Kapıda onu görünce herseyi göze aldım Elalemın ıcınde boynuna sarılıp Bagıra cagıra "seni seviyorum lan dedim seni seviyorum" Rahatlamıstım arkadaslar aptallaştılar ben utancdan kıpkırmızı O elindeki bir tek kırmızı gülü uzattı bana "lanet olsun dedi lanet olsun bende seni seviyorum Gözgözeydik aglıyordu Acı bir gülümseme vardı yuzunde İceri bile girmedi kapıdan dondu gitti İçimde fırtınalar koptu o gidince Yüregim acıyordu Seviyordum seviliyordum aglıyordum Gitmişti Aylar sonra gazetede gordum resmini Okulunu bitirmiş ogretmen olmustu Gupe gunduz yol ortasında ogrencilerinin Gözü önünde vurmuslar onu "ülkücüymüş"
-
GÜNÜN ŞİİRİ
Bir Ülkücü Sevdim yýllar önceydi, puslu bir eylül sabahý... kampüs kantininde tanýþmýþtýk onunla... daha dün gibi hatýrlýyorum... gözleri kömür karasý, sözleri gönül yarasýydý... vurulmuþtum... koç gibi delikanlý derler ya, iþte tam öyleydi... özü sözü birdi, mertti, sertti, erkekti... aþýk olmuþtum, platonikte olsa o benim aþkýmdý, seviyordum... göz göze gelince boðazýma bir þeyler düðümlenir, kekeler konuþamazdým... aðzým kururdu, titrerdim... o ise öylece bakar susardý... ayný okuldaydýk... benimle ilgilendiðini hissederdim... konuþmazdý... yan yana gelirsek, lafý ben açar beklerdim... o havadan sudan konuþur, araya laf karýþtýrýr çeker giderdi... bazen günlerce gözükmezdi, özlerdim... beni sevdiðini söylemesi için her numarayý yapardým, yemezdi... çay içelim derdim, gelmezdi... telefonumu verirdim, aramazdý... kitabýný, notlarýný alýrdým verene kadar istemezdi... eline dokunurdum çaktýrmadan çekerdi... yalnýzca kantinde yakalardým onu, gider otururdum yanýna... çay alma bahanesiyle kalkardý... dönünce tam karþýma otururdu... göz göze gelirdik, hissederdim beni sevdiðini... gözleri söylerdi o söylemezdi... sinirlendiðini belli etmemeye çalýþarak, çayýný yarým býrakýr, sigarasýný söndürür, kalkar giderdi, çýldýrýrdým. o hep gitti, ben hep bekledim... böyle geçti tam üç sene... okul bitmek üzereydi ve benim doðum günümdü... onu da çaðýrmýþtým... her zaman ki gibi gelmez diyordum ama geldi, ilk defa geldi... sevinçten uçuyordum... kapýda onu görünce her þeyi göze aldým... el alemin içinde boynuna sarýlýp baðýra çaðýra "seni seviyorum lan" dedim... "seni seviyorum" rahatlamýþtým... arkadaþlar aptallaþtýlar, ben utançtan kýpkýrmýzý oldum... o elindeki bir tek kýrmýzý gülü uzattý bana, "lanet olsun" dedi... "lanet olsun, bende seni seviyorum" göz gözeydik, aðlýyordu... ve acý bir gülümseme belirdi yüzünde... içeri bile girmedi, kapýdan döndü gitti... içimde fýrtýnalar koptu o gidince... yüreðim acýyordu... seviyordum, seviliyordum aðlýyordum, gitmiþti.. aylar sonra gazetede gördüm resmini... okulunu bitirmiþ, öðretmen olmuþtu... güpegündüz, yol ortasýnda, öðrencilerinin gözünün önünde vurmuþlar onu. ülkücüymüþ... GRUP ÖTÜKEN
-
kurtler ne ıstıyor
arkadaşım ne winson ilkesinden bahsediyorsun sen ya onlar geride kaldı geride kalmayan tek şey bazı kürtlerin ülkemize nasıl zarar verdiğidir bizim ordumuz bütünlüğümüzü tehlikeye atan herşeye layığıyla cevap vermiştir bu yüzdendir ki pkk dağlardan inemiyor henüz ben türküm de milliyetçiyimde senin diyarbakırlı çocuğun da mardinli dedende bitlisli teyzende "milletimizin" marşını ezbere bilip "atamızın" hitabesini şerefle okumalıdır okumazsa ya herşeyi bırakıp gitmelidir yoksa bedelini öder ben birde şunu merak ediyorum siz tek başınıza devlet kurup da ne yapacaksınız yıllarca gap dendi şu dendi bu dendi 1. kalkınma bölgesi oldunuz nasıl olurda yüce milletimin desteği olmadan yaşarsınız sonunuz barzaninin sömürgeliği olur ama neyse bunu engelleyecek süper bir ordumuz var allahtan eğer yönetimi bu kadar faşist buluyorsan ................ git kuzey ıraktaki ırkdaşlarının yanına belki bir devlet kurup yakamızı bırakırsınız nedersin?
-
Türk olmanın 76 kuralı
sevgili kardelen öncelikle bu"hoş" tespitlerin için sağolda ben bunların hiçbirini yapmıyorum Türklüğümden şüphe mi etmeliyim acaba?