shevchenko

haklısın berken. öyle olabilceğini düşünmem lazımdı.banim tandıklarım hep inançsızlarmış sanırım

islamla , dinle ilgili olan ne haber varsa karşısıda alevi örgütleri başkanlarının karşıt görüşleri var.nedir alıp veremedikleri. müslümanlıkla alakası daha farklı sanırım. birkaç alevi köyüne gitmiştim iş gereği. köylerde cami yok. türbe var. ramazan ayıydı oruç tutmuyorlardı. ve cuma namazına gidecem şehire dediğimde büyük ihtimal benden gıcık kapmışlardı. askerde alevi bir arkdaş vardı. çarşı izninde ben namaza gidecem,şimdi abdest alacam dediğimde ; yani şimdi elini ayağını yıkayıp camiye öyle mi gireceksin dediğinde şaşırmıştım 30 yaşındaki müslüman bir ülkede yaşayan birinin bunu söylemesine.

en güzeli işi garantiye alıp tshirt ü içine sokmak. kırşıyor gerçi o zaman. gittiğimiz yerlerde dikkat çekiyoruz. ütüsüz kıyafet giymiş gibi.

yaz geldi. camide kısa tshirt giyenlrein beli açılıyor genelde. erkeklerin, göbek ile diz kapağı arasının (dizkapağı dahil) örtülü olması gerekiyor biliyorsunuz . sanırım belin açılması namazı geçersiz kılıyor.

teşekkürler arkadaşlar.

Yüce Allah ; cuma vakti çalışmayı ve alışverişi bırakınız buyuruyor. ama günümüzde dindar insanlar bile açık bırakıyor işyerlerini. mesela adamın lokantası varsa, kendisi namaza gidiyor belki ama çalışıyor lokanta.. çalışmama emrine uyan çok az gibi. başımdan geçen bir olayı anlatayım. buğday biçtiriyoruz. cuma vakti yaklaşınca babam biçerdöverciye dediki, cuma namazı vakti çalışmayı bırakın, namaz kılmıyorsanız bile yemeğinizi filan yiyin. biçerdöverci dediki. tabi abi. zaten ne zaman cuma vakti çalışsak ya biçerdöver bozulur,ya kayışı kopar bişey olur. neyse biz babamla namaza gittik. o sırada amcam gelmiş tarlaya bakmış bunlar çalışmıyor. demiş başlayın çalışmaya,namaz mı olur iş zamano .ve cuma namazı saatinde biçmeye başlamışlar. neyse biz geldik sonra.o tarladaki iş bitti. biçerdöverde bozukluk olmadı. bütün tarlayı bitirdi. başka bir tarla daha biçilecek. tarlayı gösterdik adama ,bizi takip et dedik biçerciye. yola çıktık.biz önde biçerdöver arkada gidiyoruz. o sırada bizim arabayla biçerdöver arasına koyun sürüsü girdi. birde sıcak zaten hava. adam da yolu biliyor nasıl olsa diye gidelim ağaç altında bekleriz dedik. gitik. bekle bekle gelen giden yok. adamın telefonun şarjı bitmiş.arıyoruz ulaşılmıyor. meğer başka yola sapmış. bize yaklaşık 45 dakika kaybettirdi. babamla, amcama bakıp gülmüştük

hanefiyim

sayın gece kuşu, mezun oldum.

abdest aldım .camiye gidiyorum mesela. üniversiteden bir kız arkadaşı gördüm. öptü beni yanaklarımdan. bu durumda abdest gidiyor mu? ben yeniden almadan namaza gittim.

buradaki bilgilerde bazı yanlışlıklar olabilir ama. ilber ortaylı nın tarihle ilgili bir belgeselini izlemiştim. sultan vahdeddin sürgünde ölüdğünde ölüm haberini Atatürk e veriyorlar. Atatürk aynen şöyle diyor. "Çok namuslu bir adam öldü.istese bütün hazineyi beraberinde götürürdü" hiçbişey götürmemiş yanında. sefillikle ölmüş zaten. cenazesi bile rehin kalmış

teşekkürler. okuyacam şimdi

hilafet kaldırılmasa tüm müslüman ülkeler karşısında Türkiye nin büyük bir manevi gücü olmayacak mıydı? bilgisi olanlar paylaşsın lütfen. tartışma amaçlı açmadım. kaldırılmasa neler olurdu bugün onu bilmek istedim.

yamyam ı 2 gündür okudum. görüşlerimiz farklı.ama bence zeki bir insan. islamiyet hakkında gerçekten baya bir araştırma yapmış. tebrik etmek lazım. mesleği he ne ise büyük ihtimalle başarılıdır.toplam 15 20 mesajını okudum. konuşma üslübundan dürüst bir insan olduğu düşüncesine kapıldım. umarım bir gün görüşü köklü bir şekilde değişir. hidayet denen şeyin kime ne zaman geleceği belli olmaz.

süleyman ateş in namazın 3 vakit olabileceğini söylediğini okudum forumda. annemin okuduğu bir süleyman ateş ilmihali var evde.. eğer sizin saptadığınız bir takım yanlış yada tereddütlü şeyler varsa bu ilmihalde bunları araştırıp annemle konuşabilmeyi isterim bu konularda. bakıyorum ülkedeki duruma.insanlar için namus kadar önemli sanki tuttukları futbol takımları. senin renklerin için ölürüz diyenler mi istersin. tuttuğu takımın formasına secde eden mi? daha geçen hafta galatasaraylı bir yönetici, bir futbolcusunun attığı gol için tanrının ayağıydı o dedi. döner bıçaklarıyla silahlarla maça gidiyorlar. belki düşündüklerim komik gelecek size ama bence tehlikeli bu işin sonu. bir futbol takımına taparız diye tezahurat yapan insanlar dinden çıkmamış mıdır? bu şehirde Allah a küfür eden o kadar çok insana rastlıyorsunuzki. maç yaparken, vurduğu şut gol olmadı diye. yada sokakata gördüğünüz kavgalarda. öldüresim geliyor o an o adamları.karadenizli bir arkaşım demiştiki bu şekilde küfürleri onun memleketinde yapsalar o adamı öldürürlermiş. sadece benim çevremde öyle değildir herhalde. özellikle yaşlı insanlarda dikkat edin. ben esnaflık da yaptığımdan inceleyebiliyorum insanları. gelen müşterilerden özellikle yaşlı olanlar içinde; 5 vakit namazını kılan camisine giden kişiler hep mutludur,şükrederler.o kadar ağrı çekmelerine rağmen şükürler olsun derler. çok şikayetleri yoktur. olaylara olumlu yönünden bakarlar. ama birde inançsız olan yaşlılar vardır. her an aksi. kavga etmeye hazır. içleri içini yiyor.huzursuzlukla kaplı. aradaki fark şu bence. inançsız olan ölümün yaklaştığını hissedip korkuya kapılıyor.ne yapacam, ne olacak diyor. diğeri ise görevini yaptığından huzurlu. kafası rahat.korkacak bişeyi yok. Yüce Allah herkesi hidayete erdirsin.

arkadaşım hiç güleceğim yoktu. sağolasın güldürdün beni ormana gidip bir maymun bulayım o halde hemen vakit kaybetmeden döndüğümde konuşuruz

sayın yam yam. tam size göre 2 ayet var aklımda olan. siz şimdi kendinizi çok güçlü görüyorsunuz değil mi? bana bişey olmaz, hadi varsa o Allah bana bişey yapsın o halde diyorsunuz.Yüce Allah size zaman veriyor sadece. ayetler aşşağıda.umarım aklınızı başınıza alırsınız bir gün. "İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır." "Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! İleride bilecekler"

Bunların her birini kendi günahları yüzünden yakaladık. Onlardan taş yağmuruna tuttuklarımız var. Onlardan o korkunç sesin yakaladığı kimseler var. Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var. Onlardan suda boğduklarımız var. Allah onlara zulmediyor değildi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.

teşekkürler ahir zaman.. bakma sen o copy paste diyene. onun kendisinin itibarı yoktur.herşeyi öyle sanıyor.

bu forumu yeni keşfettim. islam a söylenenleri, Allah yok diyenleri görünce hayrete düştüm. ilk defa böyle bir forum gördüm. saçma sapan görüşleri olan ateistlerin postları silinmeli bence. bu forumda din bölümünü ilk gördüğümde hoşuma gitmişti. dini bilgilerimiz paylaşabileceğimiz ( sırf müslümanlar için değil) yararlı bir yer olaran düşünmüştüm. ama hangi konuyu açsam münakaşa var. mesela bir arkadaş yazıyı koymuş.amerikada islam yükseliyor diye. bi tanesi demişki copy paste yaparak bişey olmaz. adam kendi yazı mı yazacak? tabiki copy paste yapacak. engelleyin kardeşim böyle yapanları.

Bu bölümde incelediğimiz ayetteki "Biz" ifadesinin neden kullanıldığını açıklamakta fayda görüyoruz. Arapça'nın bu konudaki dil özelliği bilinmediği için sorularla karşılaşıyoruz. Kuran'da Allah kendisi için birinci çoğul şahıs olarak "Biz" ifadesini de, birinci tekil şahıs olarak "Ben" ifadesini de kullanır. Bu Arapça'nın dil özelliğinden kaynaklanır. Arapça'da ve başka bazı dillerde de azamet, yücelik ifadesi olarak bazen bir kişi kendisi için birinci çoğul şahıs olarak "Biz" ifadesini kullanır. Nitekim gerek Türkçe'mizde, gerek başka dillerde karşımızda tekil şahıs varken yücelik, saygı ifadesi olarak ikinci tekil şahıs olan "Sen" yerine "Siz" demekteyiz. Türkçe'de tekil olarak yaptıklarımız için de bazen birinci çoğul olarak "Biz" ifadesini kullanırız, fakat bu karşımızdaki tekil şahıs için çoğul olan "Siz" ifadesini kullan-mamız kadar yaygın değildir. Kısacası, Allah tevazu yapmaz, tevazu insanlara yaraşır, Allah için değildir. Allah azametini, yüceliğini, saygınlığını belirtmek için bu ifadeyi kullanır. Kuran Arapça inmiş bir kitaptır, bu yüzden Kuran'da Arapça dil özellikleri, Arapça deyimler bulunur. Allah'ın tekliği tüm Kuran'ın en temel mesajıdır ve Kuran'ın yüzlerce ayetiyle apaçıktır. Bir noktayı daha belirtmek istiyoruz: Kuran'da Allah kendisinden birinci şahıs olarak bahsederken hem tekil "Ben" ifadesini, hem azamet, yücelik, saygınlık belirtisi olarak çoğul olan "Biz" ifadesini kullanır. Fakat Allah'tan ikinci şahıs olarak bahsedildiğinde hep ikinci tekil "Sen" ifadesi geçer, hiçbir zaman ikinci çoğul olarak "Siz" ifadesi geçmez veya Allah'tan üçüncü şahıs olarak bahsedildiğinde hep üçüncü tekil "O" ifadesi geçer, hiçbir zaman üçüncü çoğul "Onlar" ifadesi kullanılmaz. Oysa Kuran'da binlerce defa Allah'tan ikinci veya üçüncü şahıs olarak bahsedilmiştir, bunların biri bile ikinci çoğul veya üçüncü çoğul şahıs değildir. Bu da başta dediğimiz gibi; bu ifadenin Arapça'nın dil özelliğinden olduğunu gösterir. www.mucizeler.com sitesinden alıntıdır.

namaz kızlarken sureleri türkçe okumak lazım, anlamadığın dilde ibadet ne işe yarar diyip duruyor bir tanıdığım. adama laf anlatamıyorum. güzel bir şekilde anlatabilecek arkadaş var mı? neler söylenebilir bu arkadaşa..