-
İçerik Sayısı
11 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
trabzonlum tarafından postalanan herşey
-
Arkadaşlar, Dünya'nın en hızlı büyüyen 500 şirketi arasında 37. sırada yer alan GDI de iş imkanı ayrıntılı bilgi www.osmanli.ws web sitesinde
-
Dünyanın En Hızlı Büyüyen 500 şirketinden 37. sırada olan GDI ya Ortak Olma Fırsatı
trabzonlum şurada bir başlık gönderdi: Webmasterlar Tartışıyor
[/b]Dünya’nın en hızlı büyüyen 500 şirketinden 37. sırada yer alan GDI (Global Domain International) Şirketine üye olarak, yüzlerce hatta binlerce dolar aylık gelir elde edebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için. www.osmanli.ws -
dinler arası diyalog faydalımıdır zararlı mı?
trabzonlum şurada cevap verdi: kardelya başlık Dini Konular - Din - Dinler
Dinlerarası Diyalog diyorlar, Hıristiyanlarla Müslümanlar kardeştir diyorlar, her ikiside hak dindir, her ikiside Cennete gidecektir diyorlar. Bu iddialar Ayet ve Hadisler ışığında çürütülmektedir. Dinlerarası Diyalogcularda bu Ayet ve Hadisleri, eskiden yaşamış Hıristiyanlar için yazıldığını söyleyerek, küfür üzerine küfür işlemekte, insanları dinden imandan çıkarmaya çalışmaktadırlar. bu yolla Hıristiyanlığı yaymaya Vatanımızı hıristiyanlaştırmaya ve ülkemizi hıristiyanlığın merkezi haline getirmeye çalışmaktadırlar. Birer Müslüman Türk evladı olarak bunlara prim vermemek, onlara engel olmak zorundayız. aşağıda verdiğim linkten bu kitabı indirin ve bunların iç yüzünü öğrenin. -http://www.hemenpaylas.com/download/707191/DINLERARASI_DIYALOG_TUZAGI_ve_Dinde_Reform.pdf.html- -
Atatürk'ün Müslüman Olmadığını Savunanlar OKU!
trabzonlum şurada cevap verdi: Ya Sev Ya Sevr başlık Dini Konular - Din - Dinler
arkadaşlar; birer Müslüman Türk evladı olarak uyanık olmamız lazım. Atatürk'e Müslüman değil diyenlerin asıl maksadına bir bakalım. Osmanlı İmparatorluğu nasıl yıkıldı? 1700-1800 lü yıllarda İngiliz ajanları, o zamanki Osmanlı egemenliğindeki arap ülkelerinde medreselere çocuk yaşta on binlerce ajanını eğitim için göndermişler ve buralarda yetişen o, alim kılıklı ajanlar Osmanlı İmparatorluğunun değişik yerlerine dağılmışlardı. bir kısmı arap bölgelerine yayılmış burada Abduvehhab adında bir kişiyi kandırarak Vehhabilik adında yeni bir mesheb kurdurmuşlar. planları anlamasın, diye onu Yahudi asıllı safiye adında bir kadınla evlendirmişlerdi. Vehhabilik ile Araplara sapık dini inançlar sokulmuş, Osmanlı İmparatorluğuna karşı kışkırtılmışlardı. Halife olmak için Arap olmak lazım, Peygamber soyundan olmak lazım. Türkler bırakın Arap olmayı Peygamber soyundan bile değil diyerek ilk fitneyi böyle sokmuşlar ve Osmanlı parçalanıp dağılmaya başlamıştır. Sonunda Atatürk vatanı kurtarmak, vatana ehl-i küfür hakim olmasın diye Kuvayi Milliye hareketi başlatmış Vatan sathında halkı uyandırarak milis güçler toplamış, düzenli bir Türk Ordusu kurmuştur. Vehhabiliği kurarak Osmanlı yı parçalayan İngiliz ajanları, Atatürk’ün kurduğu Kuvayi Milliyeye karşı din adına hilafet ordusu kurdurmuş ve Atatürk’e ve Kuvayi Milliye hareketine, dinsizlik ve vatan hainliği diyerek inanan insanlarımızın bir kısmını kışkırtmışlardır. Atatürk ve Kuvayi Milliye, biryandan bu ve buna benzer iç hareketlerle uğraşırken diğer taraftan dışardan gelen düşman güçlerine karşı mücadele etmişlerdir. Sonunda vatanımızı bu güçlere karşı en iyi şekilde savunarak T.C. Devleti kurulmuştur. Ancak bu ajanların (ABD., İngiltere, Fransa, Almanya...) Anadolu nun değişik illerinde kolejleri vardı. Bunlardan ABD ye ait bir kolej 2 genç kızımızı Hıristiyan yapmış, bunu duyan M.K. Atatürk derhal bakanlar kurulunu toplayarak bu okulu kapatmıştır. Şimdi size soruyorum. Gerek ABD. gerek İsrail gerekse diğer haçlılar (Avrupa) neden Atatür'ü sevsin? Sevmezler, çünkü Atatürk’ün dehalığı sayesinde vatanı sülük gibi ememeyecekler, ehl-i küfürü Anadolu ya yayamayacaklarda ondan. Atatürk’e dinsiz diyenler, ya cahil insanlardır yada bu ajan kılıklı insanlardır. Atatürk döneminden sonra adeta, Atatürk’ü gelecek nesillere, özellikle Müslüman kesime yanlış tanıtma, Atatürk’ten nefret ettirme hareketi başlatılmıştır. Birer Müslüman Türk evladı olarak uyanık olmak zorundayız. Bunlar tamamen dış güçler tarafından beslenen içimizdeki ajanların ve satılmışların tezgahıdır. Bizleri vatanımızdan soğutmak ve terk ettirmek istiyorlar. Çünkü bu vatanın asıl koruyucuları Müslümanlardır. Müslümanlar, vatan sevgisi ve şehitlik duygusu ile kanlarının son damlasına kadar savaşır, can verir vatanlarını vermezler. Ama Müslüman Türk evladı bu oyuna gelmeyecek, vatanlarını terk etmeyecektir. Böyle olursa ne ABD. ne Avrupa elini kolunu sallayarak vatanımızı işgal edemeyecek, vatanımızı sömüremeyeceklerdir. Artık öyle bir zamandayız ki, bir yandan uydurma hadis ve tefsirlerle İslam dinimiz bozulmaya çalışılırken diğer yandan Atatürk’ün söylemediği, uydurma sözleri yazılıp çizilerek, Atatürkçülük adı altında inanan kesim rencide edilerek Atatürk ve Atatürkçülükten soğutma çalışmaları yapılmaktadır. Şunu unutmayalım ki Atatürk’ün bazı camilerde okuduğu hutbeler onların bu çabalarını boşa çıkarmaya yeter. Ayrıca Peygamber efendimizin övdüğü ve (İstanbul mutlaka fetih olunacaktır, onu fetih eden komutan ne güzel komutandır, onu fetih eden asker ne güzel askerdir) dediği ve Fatih Sultan Mehmet Hanı ve Osmanlı askerini övdüğü bu Hadis-i şerif yeter. Peygamber efendimizin övdüğü ecdadımızın fetih ettiği İstanbul’u , Mustafa Kemal ATATÜRK, yeniden Hıristiyanlara geçmesine mani olmuş, ecdadımızın bu mukaddes mirasını korumuştur. ALLAH; Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü ve silah arkadaşlarını Rahmet Eylesin. Biz Müslüman Türk evlatlarına da her zaman uyanık olmayı ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu mukaddes vatana iyi sahip çıkmayı nasip eylesin. -
ALLAH'IN OLMADIĞINI SEN BANA İSPAT ET
trabzonlum şurada cevap verdi: niyogara başlık Dini Konular - Din - Dinler
sayın davet; yazında diyorsun ki Allah'ın adaleti yok. Allah'ın adaleti var. bu dünya insanlar ve cinler için bir imtihan yeridir. yani insanlara çeşitli haksızlıklar yapılır, sıkıntı ve eziyer çekebilir, bu sıkıntı ve eziyetler birer imtihandır. Allah kulunu dener. kulum sabredip bana daha çok yaklaşacakmı, yoksa yanlışlarına devam mı edecek, hatta küfre düşüp şeytana aletmi olacak diye dener. şeytan, kıyamet gününe kadar Allah'tan mühlet istedi. Allah'ta onun bu mühletini kabul etti. Şeytan, kıyamete kadar insanoğlunu yolundan saptırmak, imansızlığa sürüklemek için yemin etti. şunu bilki insanın başına belen çeşitli bela ve sıkıntılar, ya onun günahlarının bir sonucudur yada Allah'ın sevdiği bir kulunun derecesini yükseltmesi için imtihanıdır. Allah'ın sevdiği kulunu imtihanı sonucunda o kulunu öyle bir makama yükseltir ki. o kul hem bu dünyada hemde ahirette sıkıntı ve dert görmez. günahlarından dolayı sıkındı ve belaya dünen kul, tövbe eder, İslam'a sıkı sıkı sarılır ve sabrederse Allah o kulunu eninde sonunda sıkıntılarından kurtarır. (Ahir zamanda olduğumuz için Peygamber efendimizin Hadis-i Şerifi zuhur etmeye başlamıştır. yani müslümanlık 73 parçaya olmasa da bayağı bölünmüştür. onun için Ehl-i Sünnet itikadına göre dinimizi öğrenmeliyiz.) böyle olan müslüman Allah'ın izni ile hem bu dünyada hem ahirette rahat edecektir. bu dünya imtihan dünyasıdır. ALLAH'IN adaleti ile Ahirette, haklı ile haksız birbirinden ayrılacak, ceza ve mükafat yerini bulacaktır. -
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (B.T.P) Prof.Dr. Haydar BAŞ
trabzonlum şurada cevap verdi: trabzonlum başlık Politika Bilimi
sayın mobilix, Haydar BAŞ hakkında ajan diyorsun. bunu neye göre söylüyorsun, bize açıklada bizde bilelim. sadece, ben öyle düşünüyorum diye kimseyi, ajan diye provakör diye suçlayamazsın. bunu söylediğine göre elinde kesin delliler var. bunları açıklada bizde bilelim. -
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (B.T.P) Prof.Dr. Haydar BAŞ
trabzonlum şurada cevap verdi: trabzonlum başlık Politika Bilimi
turancı, kardeşim düşüncelerin için sağol. ülkemiz muhal esef çok kritik bir dönemde ve her geçen gün aleyhimize işliyor. bizi AB. ye ABD ye pazarlamakla mükellef olduğunu açık açık söyleyen bir AKP iktidarı var. insanlarımız sunni gündemlerle uyutuluyor. sayın tayyip erdoğan'ın söylediği ile yaptığı birbirini tutmuyor. biz vatan için, millet için varız diyor. bakıyorsunuz, vatan topraklarını satıyor, milleti açlığa, yoksulluğa sürükleyen kanunları çıkarıyor. sonrada ekonomi çok iyi, çok iyi gidiyoruz. biraz daha sabır, gibi safsatalarla millet resmen uyutuluyor. milletin, ayıtılması, kendine getirilmesi lazım. bu hükümetin ülkemize ve milletimize ne yapmaya çalıştığının çokça insana duyurulması lazım. sende söyledin Haydar BAŞ Hocanın İstanbul ve Bakü milli ekonomi modeli kongreleri muhal esef ulusal kanallarımızda gösterilmedi. ülkemiz öylesine kuşatılmış ki. basın, yayın organı bile AB ve ABD eksenli hareket ediyor. ulusalcılık (milliyetçilik) hareketleri ya görmezden geliniyor, yada kötüleniyor. Haydar BAŞ'ın en büyük projesi, öncelikle ülkemizi içinde bulunduğu bataklıktan kurtarıp, askeri, ekonomik, siyasi alanda tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye'yi kurmak, ardından Büyük Türk Birliğini kurmak. bundan kimsenin kuşkusu olmasın. selam ediyorum. -
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (B.T.P) Prof.Dr. Haydar BAŞ
trabzonlum şurada cevap verdi: trabzonlum başlık Politika Bilimi
[sen insanları kılık, kıyafetine göremi değerlendiriyorsun. Doğulusu batılısı sonuçta bizim ülkemizin insanı bir araya gelmiş bir miting yapıyorlar. Elin Amerikalısı mı gelecekti. Hem sen nerede yaşıyorsun. Ya bu dünyadan değilsin yada bu bizim ülkemizden değilsin. Haydar Baş, ne deseydi “ey halkım, ABD, AB bizim dostumuzdur. Sevelim sevilelim bu Dünya kimseye kalmaz” mı diyecekti. ABD. elini kolunu sallaya sallaya gelip istediği ülkeyi işgal edecek, yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürecek, kadınların, kızların ırzına geçecek, camilerde ibadet eden Müslümanları katledecek ondan sonda AB. denen Haçlı birliği gelip bu ülkelerde ve ülkemizde misyonerlik faaliyeti yapacak, Haydan BAŞ hoca meydanlarda milletimizi, askeri ile sivili ile bir olmaya, beraber olmaya, bu güçlere karşı uyanık olmaya gerekirse mücadele etmeye çağıracak ve bu suç olacak. Sen kimin evladısın? Senin bedenin bu ülkede olabilir ama ruhunun nereye ait olduğunu ben söylemeyim istersen. -
Ülkemizin Şuanki Durumu ve B.T.P. (Prof.Dr. Haydar BAŞ)
trabzonlum şurada bir başlık gönderdi: Siyaset Felsefesi
Arkadaşlar; bu yazıyı dikkatle ve sabırla okumanızı rica ediyorum. Taraflı siyaseti bir kenara bırakalım ve kendi kendimize samimiyetle şunu düşünelim. özellikle Atatürk döneminden sonra memleketimizde hükümetlerin izlediği siyaset ne oldu ? AB. sevdası ve ABD. ye yaranarak siyaset yapma, IMF ye borçlanarak elde edilen para ile ülkeyi kalkındırabileceklerini zannetmeleri. Piyasada yeterli TÜRK LİRASI yok, bunun yerine ABD nin doları bol miktarda mevcut ve üstüne üstük faizle aldığımız borç para. Şu anda piyasada 50 milyar dolar borç para dolaşıyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Yarın ABD kafası bozulup bu paranın 8 milyar dolarını bile çekse ülkemiz tarihinde görmediği ekonomik bir krizle karşı karşıya kalır. Muhal esef bu zamana kadar gelmiş tüm iktidarlar aynı çizgiyi izlemiş, borçlanarak büyüme ve ülkeyi kalkındırma, AB. ye girerek ülkeyi kurtarmak. Şu unutulmamalıdır ki ABD. yani IMF gelişmekte olan ülkelerin senyoraj hakkını elinden almakta, sen kendi paranı basarak kalkınmaya çalışma, ben sana faizle borç para vereyim onunla istediğin gibi kalkınırsın zihniyetine mahkum etmektedir. Bugün ABD dahil gelişmiş ülkelere bir bakalım, hepsi senyoraj hakkını kullanmaktadır. Peki senyoraj hakkı nedir? Bir ülkede emeğinin, üretiminin karşılığı, piyasada bulunması gereken (basması gereken) paradır. Özellikle ABD. dünyaya IMF yolu ile parasını satmakta yani parasını hem dünya parası yapmakta hemde para sattığı ülkeleri ekonomik olarak kendisine mahkum etmektedir. Bugün ABD 700 milyar dolar bütçe açığı vermektedir. Sebebi ise bastığı para ABD.nin üretimi karşılığı piyasada bulunması gereken para değil, bunun kat ve kat fazlasıdır. Şu an Dünyaya basıp pompaladığı parasının %90 ının karşılığı yoktur. ABD nin en büyük korkusu, basıp Dünyaya pompaladığı dolarlarının ülkesine geri dönmesidir. Böyle olursa ABD. aşırı kandan ölecektir. Dünyaya o kadar para basıp pompalamıştır ki ABD bu ekonomi ile aynı zamanda kendi sonun uda hazırlamaktadır. Bunun yanında AB. de ekonomik olarak dağılmaya mahkumdur. Nedenine gelince, avrupa nın nüfusu hızla yaşlanıyor, doğal kaynakları tükenme noktasına gelmiştir ve AB. ortak para birimine geçince emisyonunu kaybetmiştir. Bugün AB.nin en güçlü ekonomisi olan ALMANYA’da işsizlik son 70 yılın en had safhasına ulaşmıştır. Tüm AVRUPA aynı kaderi paylaşıyor. Ayrıca gençliği esrar, eroin bataklığındadır. Vatan millet, insan sevgisinden yoksun ahlaksız bir gençlik yetişmektedir ve bizide kendilerine benzenmek için ellerinden gelen gayreti göstermektedirler. AB nin ömrü en fazla 15 yıldır. Aynı şekilde ABD de aynı kaderle başbaşadır. Onun için AVRUPA geleceğinindeki karanlık günlerin farkında olduğu gibi TÜRKİYENİN de geleceğindeki aydınlık günlerin farkındadır. TÜRKİYE genç ve eğitimli nüfusu, çok zengin yer altı ve yer üstü kaynakları hızla artan nüfusu ve en önemlisi MÜSLÜMAN kimliği ile AB. yi ve ABD yi endişelendirmektedir. Ayrıca TÜRK coğrafyası dediğimiz ortadoğuda ABD nin AB nin ve İSRAİL in büyük hesapları vardır. ATATÜRK döneminde, kirli hesaplarına ulaşamamışlardır. Örnek verecek olursak savaştan sonraki ülkenin içler acısı durumunu fırsat bilen ABD.liler ellerinde çantalar dolusu paralar ile gelmiş burada tarım yapacağız sanayi kuracağız bahaneleri ile bizden toprak satın almaya gelmişler, ATATÜRK bu tehlikeyi sezerek, çıkardığı bir kanunla vatan toprağının bir karışı bile yabancıya satılamaz demiştir. Yine ATATÜRK döneminde DÜNYAYA yüzde yüz bizim ürünümüz olan gaz maskeleri satılmıştır. ATATÜRK işçisinden mühendisine kadar Türk damgasını Dünya ya vurmayı amaçlamakta idi. Bunun yanında OSMANLI nın yıkılışına sebep olan, haçlıların OSMANLI topraklarına soktuğu 5000 hacı, hoca, evliya kılıklı ve kur’an-ı çok iyi bilen casuzlar tarafından vehhabilik adında dinimize birtakım sapık inançlar sokuşturmuşlar ile içimize fitne ve fesat sokulmuş, ARAPLAR OSMANLIYA karşı kışkırtılmış ve OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN çöküşünü sağlamışlardır. ATATÜRK bunları çok iyi biliyordu ve o zamanlarda çıkardığı tekkelerin kaldırılması, hilafetin kaldırılması, CUMHURİYETİN İLANI, laikliği getirmesindeki asıl amacı hem milletimizin seçme ve seçilme özgürlüğü ile başındaki hükümeti belli bir süre için denemesi hemde ajan din adamlarının devlet yönetimine karışmasını ve dinimizi, islam dini olmaktan çıkararak hristiyanlığa yatkın hale getirmelerini engellemekti. Nitekim ATATÜRK döneminde bir TÜRK kızını hristiyan yapan ülkemizdeki bir ABD okulunu duyunca ATATÜRK o okulu derhal kapattırmıştır. ATATÜRK döneminden sonra, gelecek nesillere ATATÜRK’ü ve ATATÜRKÇÜLÜĞÜ bir islam düşmanlığı gibi göstererek Türkiye Cumhuriyeti üzerinde AB., ABD ve İSRAİL ürünü parçalama ve yok etme tezgahları içine girişmişlerdir ve Büyük Ortadoğu Projesinin (B.O.B.) amacı Türk coğrafyası dediğimiz Ortadoğu da yeni bir Haçlı Seferidir. Son hedefleri ise TÜRK ORDUSU dur. TÜRK ORDUSU bu milletin sigortasıdır, bel kemiğidir en önemlisi TÜRK ORDUSU ile MİLLET et ile tırnak gibidir. TÜRK ORDUSUNU dinsizlikle suçlamak, beni, seni dinsizlikle suçlamak olur. Çünkü hepimiz bu vatan için askerlik görevimizi seve seve yaptık ve sırası gelen yapacak ve gerekirse yine yaparız. Siz bir ülkenin bel kemiğini kırarsanız o ülkeyi parçalamak ve yok etmek çocuk oyuncağı haline gelir. Türk Ordusunun güçlü olması ve Türk halkının Ordusunu sevmesi, bu dış güçlerin işine gelmez. Türk Ordusu ne kadar güçlü olursa, onların bu topraklardaki emeli hayal olarak kalır bunu hiç unutmayalım. ATATÜRK’ün GENÇLİĞE HİTABESİNDE dediği gibi “EY TÜRK GENÇLİĞİ BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ İLELEBET MÜDAFAA VE MUHAZA ETMEKTİR” sözleri çok anlamlıdır. Çünkü, bugün Camilerimizde Ezanlar okunuyor, herkes dinini özgürce yaşıyorsa bu İSTİKLALİMİZ olduğu içindir. Bugün IRAK’ı görüyoruz. İstiklalini kaybetmiş durumda Camilerde ibadet ederken öldürülüyorlar. Filistin örneğinide verebiliriz. Bugün AB. ve diğer yabancı ülkelerdeki Camilere bir bakın, hiçbirinde ezan sesi doyamazsınız çünkü yasaktır. Ülkemiz üzerindeki bu kuşatma yıllardır sabırla uygulanıyor ve gelinen bugünkü nokta ya bakacak olursak. Ülkemiz iç ve dış borçları ve faizi ile 430 milyar doları aşmış durumda. Şu anda doğu ve güneydoğu da bulunan yaklaşık 3500 ajan kürk, alevi, sünni kardeşlerimizi, yaşanan ekonomik burhanı da fırsat bilerek TÜRKİYE CUMHURİYETİNE karşı kışkırtmakta ülkemize saldıkları PKK. Belasının yanıda kimlik tartışmasınıda gündeme getirerek ortalığı karıştırmaya, milletimizi parça parça bölmeye çalışmaktadırlar. Ülkemizdeki Ekonomik Burhanı fırsat bilen ABD. Kuzey Irakta kurulma aşamasına gelmiş olan kürdistan devletinde yaşayan kürtlere petrol maaşı adında ve oradaki kürt halkını ekonomik olarak rahatlatacak bir maaştan bahsetmektedir. Böylelikle bizim vatandaşımız olan kürt kardeşlerimizide buraya katılmaya teşvik etmektedirler ve bu yolla ÜLKEMİZİN parçalanmasının önünü açmak istemektedir. Şunu unutmayalımki ABD. nin son hedefi TÜRKİYE’dir. Doğu ve Güney Anadolu sınırlarımızı tanımayan tek ülke ABD. dir. Şu an İran’a kafayı taktı, yarın Suriye sonra Biz. Şunu da unutmayalım. Ne kadar güçlü olursa olsun bir ülkeyi çökertmenin, bitirmenin en etkili olduğu yol, o ülkeyi ekonomik olarak batırmaktan geçer. Silahla yapamadığınız şeyleri yapabilirsiniz. Gelelim siyasilerimize bu zamana kadar ne yaptılar BİZE ECDADIMIZIN CANINI FEDA EDEREK, ŞEHİT OLARAK- GAZİ OLARAK, AÇ, SUSUZ DEMEDEN DÜŞMANLA ÇARPIŞARAK EMANET ETTİKLERİ VATAMIZA nasıl sahip çıktılar, nasıl yönettiler. Halkımızı, TÜRK DÜŞMANI, İSLAM DÜŞMANI ve BU TOPRAKLARDA GÖZÜ OLAN, BAŞ DÜŞMANIMIZ OLAN. ABD ye AB. ye sevdirmeye, bunun yanında ŞANLI TARİHİMİZİ karalamaya adeta bizleri OSMANLI torunu olduğumuzu unutturmaya sevk ederek bu ülkeyi idare ettiler, bizleri USALCILIKTAN (MİLLİYETÇİLİKTEN) uzaklaştırmaya çalıştılar. (BAZILARI İSTİSNA). Son hükümete bakıyoruz TÜRKİYE CUMHURİYETİ tarihinde halkımız hiç bu kadar uyutulmamıştır. Ülkemiz adeta yabancılara parsel parsel satışa çıkarılmış, borç üç yılda 200 milyar dolardan 430 milyar doları aşmış, şuan iç ve dış borçlarımızın faizini bile ödeyemez duruma gelmiş durumdayız ve borcu, borç alarak kapatıyoruz. Buna ne kadar kapatmak denirse. Rakamlar ortada. İşsizlik 10 milyonu aşmış, tarım kesimi çökertilmiştir. Bunlar çulsuz bir AB. ne girme bahanesi için yapılması ayrı bir konudur. Ekonomi çok iyi, süper gidiyor yalanları ile bu noktaya gelinmiştir. Bu noktada yıllardır bir ismi takip ediyorum. Bu kişi ülkemiz üzerine oynanan oyunları ve izlenmesi gereken siyasi ve ekonomik yolu yıllardır iktidardan muhalefetine seslendi durdu. Onun yıllar önce tesbit ettiği gerçekler bugün gün yüzüne çıkmaya başladı. Siyaset sevilmez çünkü siyasiler çok şeylere söz verirler iktidara gelince söylediklerinin 10 da 9 unu unuturlar ve hepsinin de çizgisi aynıdır AB.ye girmek. Birisi çıktı ve dağılan zihnimizi, fikrimizi, inancımızı tekrar toparladı, bizi bize tanıttı, TÜRKLÜĞÜMÜZÜ bize yeniden hatırlattı. Dostumuzu düşmanımızı unutmamayı, uyanık ve akıllı olmayı anlattı ve TÜRK MİLLETİNİ ayağa kaldıracak, AB. yenire BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİ ile yeniden OSMANLI özlemini gerçekleştirecek. AVRUPANIN, ABD.nin içimizde uyuttuğu ve hiçbir zaman uyanmasını istemediği o OSMANLI TÜRK ruhunu tekrar dirilten ve bunun yolunun önce EKONOMİK BAĞIMSIZLIKTAN geçtiğini bizlerin, adeta servet üzerinde oturan dilenci konumunda olduğumuzu bize hatırlatıyor. İSTANBUL ve BAKÜ MİLLİ EKONOMİ MODELİ KONGRELERİ ile TÜRK ve yabancı akademisyenler bu modelin uygulanabilir olduğunu ve bir an önce hayata geçirilmesini istemektedirler. İlk etapta TÜRKİYE de merkez olmak üzere, AZERBAYCAN ve RUSYA da birer şube kurulması kararlaştırılmıştır. Yepyeni bir iktisat kanunu, yepyeni bir ekonomi modeli ortaya koymuştur.Bu model ekonomik krizlere dur diyecek halkı refaha ve esenliğe kavuşturacak bir modeldir. www.milliekonomimodeli.com adresinde ayrıntıları bulabilirsiniz. Ayrıca ABD nin kuzey Irak’taki kürtlere vermeyi taahhüt ettiği perrol maaşına karşılık Prof. Dr. Haydar BAŞ tüm T.C. Vatandaşlarını kapsayacak Vatandaşlık Maaşı vereceğini açıkladı. Bunu yaparken palavra değil matematik hesabıyla ve kaynaklarını göstererek yapmıştır.Şimdi size soruyorum. Kimimiz fanatik kimimiz değil, hepimizin bir partisi var, bir çizgisi var buna rağmen biz kimlere oy vermedik ki? Partilerimizi bir kenara bırakıp kimleri iktidar yapmadık ki? Hatta AKP ye bilerek oy verdik. AKP seçim meydanlarında, ben IMF ve AB. çizgisinden sapma olmadan devam edeceğim demedi mi? Bile bile oy verdik. Sonuç ortada. Prof. Dr. Haydar BAŞ ise 20 yıldır 25 yıldır, hatta daha fazla süredir hükümetleri uyardı durdu. Kimse dikkate almadı. Siyasete girmeye mecbur kaldı, çünkü ülkemiz bataklığa düşmüşcesine çırpındıkça batıyor. Prof. Dr. Haydar BAŞ yıllardır söyleyip hükümetlere yaptıramadığı düşüncelerini, şimdi kendisi yapmak için siyasete girmiştir. Bu köhnemiş siyasetten, menfaat için, koltuk sevdası için siyaset yapma yalanla dolanla siyaset yapma anlayışını ÜLKEMİZDEN kaldırmak ve VATAN için MİLLET için siyaset anlayışını ÜLKEMİZE yerleştirmek için siyasete girmiştir. Dikkat edilirse Prof. Dr. Haydar BAŞ’a siyasete girdikten sonra özellikle MİLLİ EKONOMİ MODELİ KONGRESİNDEN sonra, çeşitli iftira ve karalama olayları başlamıştır. Yok efendim Prof. lüğü yalan, parayla almış, yok efendim şu kadar hanımı, şu kadar çocuğu varmış...Şu an bu iddiaları verenlerin hepsi mahkemeliktir. Prof. Dr. Haydar BAŞ beyin, hanımı olduğu iddia edilen bayanların asıl kocaları da ayrıca bunları mahkemeye vermiştir. www.haydarbaskimdir.com ayrıca www.btp.org.tr adreslerini ziyaret ederseniz aradığınız cevapları bulabilirsiniz. Bunlar tamamen AB. ABD. ve onun uşağı olan iç basın, yayın organlarının tezgahıdır. ABD. AB. İSRAİL biliyor ki Haydar BAŞ başa geçerse ülkemiz üzerindeki çirkin emellerine alet olamayacaklar, ülkemizin yükselişine engel olamayacaklar. Şunuda unutmayalımki Dünyanın asıl lider ülkesi ne AB. ne ABD. dir, TÜRKİYE’dir. Artık ona buna yaranarak, uşaklık yaparak siyaset yapma dönemi bitmelidir. Artık kaybedecek zamanımız kalmamıştır. Bir olup beraber olup bir seferliğine BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (BPT) ye oy verelim. Yine tekrarlıyorum. Biz kimleri iktidar yapmadık ki? “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” misali yapmayalım. -
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform (Kitabından Alıntıdır)
trabzonlum şurada bir başlık gönderdi: İslam ve Şeriat
Hıristiyan âlemi, özellikle İngilizler, 18. asırdan itibaren, İslam âlemine karşı uyguladıkları planları gözden geçirmeye başladılar. Çünkü, asırlardır uyguladıkları yıkma amaçlı planlar istenilen neticeyi vermemişti. Netice alabilecekleri yeni projeler üretmeye koyuldular. O güne kadar uyguladıkları taktik; güç kullanarak zorla hedefe varmaya yönelikti. Artık bundan vazgeçmenin zamanı gelmişti. Çünkü bu yolla, Müslümanlara zarar veremedikleri gibi, aksine güce karşı güç oluşturup blok halinde karşılarına çıkma hareketleri başlamıştı. Yeni projede, Müslümanları parçalayıp, birbirine düşürerek kaleyi içeriden fethetmeyi amaçlıyorlardı. Bunun için de, çeşitli ırk ve dildeki insanları tek vücud halinde dimdik ayakta tutan İslam dininin dejenere edilmesi, asli unsurlarından uzaklaştırılması gerekiyordu. Yaptıkları araştırmalar neticesinde, bu birliği sağlamada, en büyük etkenin, halkın şeksiz şüphesiz inandığı, itimat ettiği İslâm âlimleri ve eserleri olduğunu gördüler. İslam âlimleri ve eserleri, halkın gözünden düşürüldüğü takdirde kalenin surlarının yıkılmış olacağını, böylece içeri sızmanın çok kolay olacağını anladılar. Birşeyi yapmak için de yıkmak için de o şeyi iyi bilmek gerekir. Bu prensip gereği, İslamiyeti en ince teferruatına kadar bilen binlerce casus yetiştirdiler. İslam âlemine dağılan bu Müslüman, hatta âlim kılıklı ajanlar, Müslümanların inancını hassas noktalardan karıştırmaya başladılar. İngiliz Entilejans servisi elemanlarından Hempher hatıratında (1730) İslam ülkelerinde beşbin elemanlarının bulunduğunu yazmaktadır. Bu faaliyetlerin amacı ileride yapılacak “Misyonerlik” faaliyetlerine bir zemin hazırlamaktı. Çünkü, sağlam bir inancı olan Müslümanının, Hıristiyan olması mümkün değildi. İnancı bozularak, boşlukta kalan kimseler ancak buna ilgi duyardı. Çeşitli sinsi faaliyetlerle, İslam âlimleri ve kıymetli eserleri gözden düşürülüp, halk doğrudan, hadislere ve Kur’an-ı kerime yönlendirilince, acemi kaptanların elinde kalan rotasını kaybeden gemi gibi, İslam dünyası da alabora oldu. Bu safhada, elde ettikleri İslam âlimi bilinen kimseleri hemen devreye sokup, gemiyi kurtarmak gerekçesiyle “İslamda reform” projelerini ortaya attılar. Aslında bu proje, gemiyi rotasına sokmak için değil, iyice rotadan çıkarmak gayesine yönelikti. Reform faaliyetleri ile gerçek İslamdan uzaklaştırılıp “İslam” adı altında İslamla ilgisi olmayan inançlara itildi. Bunun için de, toplumlarda “İnanç boşluğu” oluştu. Maksat da buydu zaten; bunun ardında, 19. yüzyılda “Misyonerlik” faaliyetlerine ağırlık verildi. Hemen bunun arkasından da “Misyonerliğe” takviye için, “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” projesi devreye sokuldu. Bu proje ile İslamiyetin içi boşaltılıp, emir ve yasağı olmayan felsefi bir sistem haline getirmekti gayeleri. Bu, sondan bir önceki safhaydı. Bundan sonrası, “Hıristiyanlıştırma” projesidir. İşte biz bu kitabımızla, sondan bir önceki, “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” projesini, bütün yönleri ile projenin mimarlarının ağzından ve çeşitli yorumlarla sizlere sunuyoruz. Son yorum siz değerli okuyucuların!.. Ayrıca kitaba katkılarından ve takriz yazma nezaketinden dolayı değerli ilim adamımız, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Kürsüsü Bilimdalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Ayvallı Hoca’ya da teşekkürlerimi arz ederim. -
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (B.T.P) Prof.Dr. Haydar BAŞ
trabzonlum şurada bir başlık gönderdi: Politika Bilimi
Arkadaşlar; BU YAZIYI DİKKATLE VE SABIRLA OKUMANIZI RİCA EDİYORUZ. Taraflı siyaseti bir kenara bırakalım ve kendi kendimize samimiyetle şunu düşünelim. özellikle Atatürk döneminden sonra memleketimizde hükümetlerin izlediği siyaset ne oldu ? AB. sevdası ve ABD. ye yaranarak siyaset yapma, IMF ye borçlanarak elde edilen para ile ülkeyi kalkındırabileceklerini zannetmeleri. Özal bir zamanlar para basmış ve kullanmıştı. Ancak oda parayı hesapsız basmış, fazla para bastığından ülkemizi yüksek enflasyonla başbaşa bırakmıştı. Yani ülkeye gerekli kandan fazlasını vermişti. Ülkemiz 20 yıla yakın bir süredir senyoraj hakkını kullanmıyor ve şu an için aylık hesabıyla 25-30 katrilyona ihtiyaç var. Bu miktarın üzerinde para basarsanız işte o zaman Özal’ın yaptığı gibi enflasyonu körüklemiş olursunuz. Piyasada yeterli TÜRK LİRASI yok, bunun yerine ABD nin doları bol miktarda mevcut ve üstüne üstük faizle aldığımız borç para. Şu anda piyasada 50 milyar dolar borç para dolaşıyor. Bu çok tehlikeli bir durum. Yarın ABD kafası bozulup bu paranın 8 milyar dolarını bile çekse ülkemiz tarihinde görmediği ekonomik bir krizle karşı karşıya kalır. Muhalesef bu zamana kadar gelmiş tüm iktidarlar aynı çizgiyi izlemiş, borçlanarak büyüme ve ülkeyi kalkındırma, AB. ye girerek ülkeyi kurtarmak. Şu unutulmamalıdırki ABD. yani IMF gelişmekte olan ülkelerin senyoraj hakkını elinden almakta, sen kendi paranı basarak kalkınmaya çalışma, ben sana faizle borç para vereyim onunla istediğin gibi kalkınırsın zihniyetine mahkum etmektedir. Bugün ABD dahil gelişmiş ülkelere bir bakalım, hepsi senyoraj hakkını kullanmaktadır. Peki senyoraj hakkı nedir? Bir ülkede emeğinin, üretiminin karşılığı, piyasada bulunması gereken (basması gereken) paradır. Özellikle ABD. dünyaya IMF yolu ile parasını satmakta yani parasını hem dünya parası yapmakta hemde para sattığı ülkeleri ekonomik olarak kendisine mahkum etmektedir. Bugün ABD 600 milyar dolar bütçe açığı vermektedir. Sebebi ise bastığı para ABD.nin üretimi karşılığı piyasada bulunması gereken para değil, bunun kat ve kat fazlasıdır. Şu an Dünyaya basıp pompaladığı parasının %90 ının karşılığı yoktur. ABD nin en büyük korkusu, basıp Dünyaya pompaladığı dolarlarının ülkesine geri dönmesidir. Böyle olursa ABD. aşırı kandan ölecektir. Dünyaya o kadar para basıp pompalamıştır ki ABD bu ekonomi ile aynı zamanda kendi sonunuda hazırlamaktadır. Bunun yanında AB. de ekonomik olarak dağılmaya mahkumdur. Nedenine gelince, avrupa nın nüfusu hızla yaşlanıyor, doğal kaynakları tükenme noktasına gelmiştir ve AB. ortak para birimine geçince emisyonunu kaybetmiştir. Bugün AB.nin en güçlü ekonomisi olan ALMANYA’da işsizlik son 70 yılın en had safhasına ulaşmıştır. Tüm AVRUPA aynı kaderi paylaşıyor. Ayrıca gençliği esrar, eroin bataklığındadır. Vatan millet, insan sevgisinden yoksun ahlaksız bir gençlik yetişmektedir ve bizide kendilerine benzenmek için ellerinden gelen gayreti göstermektedirler. AB nin ömrü en fazla 15 yıldır. Aynı şekilde ABD de aynı kaderle başbaşadır. Onun için AVRUPA geleceğinindeki karanlık günlerin farkında olduğu gibi TÜRKİYENİN de geleceğindeki aydınlık günlerin farkındadır. TÜRKİYE genç ve eğitimli nüfusu, çok zengin yer altı ve yer üstü kaynakları hızla artan nüfusu ve en önemlisi MÜSLÜMAN kimliği ile AB. yi ve ABD yi endişelendirmektedir. Ayrıca TÜRK coğrafyası dediğimiz ortadoğuda ABD nin AB nin ve İSRAİL in büyük hesapları vardır. ATATÜRK döneminde, kirli hesaplarına ulaşamamışlardır. Örnek verecek olursak savaştan sonraki ülkenin içler acısı durumunu fırsat bilen ABD.liler ellerinde çantalar dolusu paralar ile gelmiş burada tarım yapacağız sanayi kuracağız bahaneleri ile bizden toprak satın almaya gelmişler, ATATÜRK bu tehlikeyi sezerek, çıkardığı bir kanunla vatan toprağının bir karışı bile yabancıya satılamaz demiştir. Yine ATATÜRK döneminde DÜNYAYA yüzde yüz bizim ürünümüz olan gaz maskeleri satılmıştır. ATATÜRK işçisinden mühendisine kadar Türk damgasını Dünya ya vurmayı amaçlamakta idi. Bunun yanında OSMANLI nın yıkılışına sebep olan, haçlıların OSMANLI topraklarına soktuğu 5000 hacı, hoca, evliya kılıklı ve kur’an-ı çok iyi bilen casuzlar tarafından vehhabilik adında dinimize birtakım sapık inançlar sokuşturmuşlar ile içimize fitne ve fesat sokulmuş, ARAPLAR OSMANLIYA karşı kışkırtılmış ve OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN çöküşünü sağlamışlardır. ATATÜRK bunları çok iyi biliyordu ve o zamanlarda çıkardığı tekkelerin kaldırılması, hilafetin kaldırılması, CUMHURİYETİN İLANI, laikliği getirmesindeki asıl amacı hem milletimizin seçme ve seçilme özgürlüğü ile başındaki hükümeti belli bir süre için denemesi hemde ajan din adamlarının devlet yönetimine karışmasının önlenmesi idi. Kimilerinin dediği gibi ATÜTÜRK müslüman değildi yalanı çok yanlış ve tehlikeli bir sözdür. Düşünsenize laikliğin olmadığını ve hilafetin kalkmadığını. Elin hoca, evliya kılıklı müslüman kılıklı İNGİLİZİNİN ülkemizi parçalayıcı, bölücü faaliyetler gösterse idi her çıkan kanuna burnunu soksa idi, ortalığı fesata, delalete düşürseydi, bizi EHLİ SÜNNET İTİKATINI yok etse idi. ALLAH muhafaza hem DİNİMİZİ hemde VATANIMIZI kaybederdik. Üstüne üstük kardeş kanı dökerer. Yine ATATÜRK döneminde bir TÜRK kızını hristiyan yapan bir ABD okulunu duyunca ATATÜRK o okulu derhal kapattırmıştır. ATATÜRK döneminden sonra, gelecek nesillere ATATÜRK’ü ve ATATÜRKÇÜLÜĞÜ bir islam düşmanlığı gibi göstererek Türkiye Cumhuriyeti üzerinde AB., ABD ve İSRAİL ürünü parçalama ve yok etme tezgahları içine girişmişlerdir ve Büyük Ortadoğu Projesinin (B.O.B.) amacı Türk coğrafyası dediğimiz Ortadoğu da yeni bir Haçlı Seferidir. Son hedefleri ise TÜRK ORDUSU dur. TÜRK ORDUSU bu milletin sigortasıdır, bel kemiğidir. Siz bir ülkenin bel kemiğini kırarsanız o ülkeyi parçalamak ve yok etmek çocuk oyuncağı haline gelir. Ülkemiz üzerindeki bu kuşatma yıllardır sabırla uygulanıyor ve gelinen bugünkü nokta ya bakacak olursak. Ülkemiz iç ve dış borçları ve faizi ile 430 milyar doları aşmış durumda, bir başörtüsü meselesi nedeni ile kapanan genç kızlarımız , kadınlarımız ve onların aileleri çareyi AİHM.de aramaktadırlar. Başörtüsü meselesi LAİKLİĞİN yanlış yorumlanması meselesidir, aile fertleri arasında çıkan sorunlar aile içinde çözülür. insanlarımızı yanlış yönlendirerek düşmanımız üzerinden medet aramaya teşvik etmektedirler. Şu anda doğu ve güneydoğu da bulunan yaklaşık 3500 ajan kürk, alevi, sünni kardeşlerimizi, yaşanan ekonomik burhanı da fırsat bilerek TÜRKİYE CUMHURİYETİNE karşı kışkırtmakta ülkemize saldıkları PKK. Belasının yanıda kimlik tartışmasınıda gündeme getirerek ortalığı karıştırmaya, milletimizi parça parça bölmeye çalışmaktadırlar. Ülkemizdeki Ekonomik Burhanı fırsat bilen ABD. Kuzey Irakta kurulma aşamasına gelmiş olan kürdistan devletinde yaşayan kürtlere petrol maaşı adında ve oradaki kürt halkını ekonomik olarak rahatlatacak bir maaştan bahsetmektedir. Böylelikle bizim vatandaşımız olan kürt kardeşlerimizide buraya katılmaya teşvik etmektedirler ve bu yolla ÜLKEMİZİN parçalanmasının önünü açmak istemektedir. Şunu unutmayalımki ABD. nin son hedefi TÜRKİYE’dir. Doğu ve Güney Anadolu sınırlarımızı tanımayan tek ülke ABD. dir. Şu an İran’a kafayı taktı, yarın Suriye sonra Biz. Şunu da unutmayalım. Ne kadar güçlü olursa olsun bir ülkeyi çökertmenin, bitirmenin en etkili olduğu yol, o ülkeyi ekonomik olarak batırmaktan geçer. Silahla yapamadığınız şeyleri yapabilirsiniz. Gelelim siyasilerimize bu zamana kadar ne yaptılar BİZE ECDADIMIZIN CANINI FEDA EDEREK, ŞEHİT OLARAK- GAZİ OLARAK, AÇ, SUSUZ DEMEDEN DÜŞMANLA ÇARPIŞARAK EMANET ETTİKLERİ VATAMIZA nasıl sahip çıktılar, nasıl yönettiler. Halkımızı, TÜRK DÜŞMANI, İSLAM DÜŞMANI ve BU TOPRAKLARDA GÖZÜ OLAN, BAŞ DÜŞMANIMIZ OLAN. ABD ye AB. ye sevdirmeye, bunun yanında ŞANLI TARİHİMİZİ karalamaya adeta bizleri OSMANLI torunu olduğumuzu unutturmaya sevk ederek bu ülkeyi idare ettiler, bizleri USALCILIKTAN (MİLLİYETÇİLİKTEN) uzaklaştırmaya çalıştılar. (BAZILARI İSTİSNA). Son hükümete bakıyoruz TÜRKİYE CUMHURİYETİ tarihinde halkımız hiç bu kadar uyutulmamıştır. Ülkemiz adeta yabancılara parsel parsel satışa çıkarılmış, borç üç yılda 200 milyar dolardan 430 milyar doları aşmış, şuan iç ve dış borçlarımızın faizini bile ödeyemez duruma gelmiş durumdayız ve borcu, borç alarak kapatıyoruz. Buna ne kadar kapatmak denirse. Rakamlar ortada. İşsizlik 10 milyonu aşmış, tarım kesimi çökertilmiştir. Bunlar çulsuz bir AB. ne girme bahanesi için yapılması ayrı bir konudur. Ekonomi çok iyi, süper gidiyor yalanları ile bu noktaya gelinmiştir. Bu noktada yıllardır bir ismi takip ediyorum. Bu kişi ülkemiz üzerine oynanan oyunları ve izlenmesi gereken siyasi ve ekonomik yolu yıllardır iktidardan muhalefetine seslendi durdu. Onun yıllar önce tesbit ettiği gerçekler bugün gün yüzüne çıkmaya başladı. Siyaset sevilmez çünkü siyasiler çok şeylere söz verirler iktidara gelince söylediklerinin 10 da 9 unu unuturlar ve hepsinin de çizgisi aynıdır AB.ye girmek. Birisi çıktı ve dağılan zihnimizi, fikrimizi, inancımızı tekrar toparladı, bizi bize tanıttı, TÜRKLÜĞÜMÜZÜ bize yeniden hatırlattı. Dostumuzu düşmanımızı unutmamayı, uyanık ve akıllı olmayı anlattı ve TÜRK MİLLETİNİ ayağa kaldıracak, AB. yenire BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİ ile yeniden OSMANLI özlemini gerçekleştirecek. AVRUPANIN, ABD.nin içimizde uyuttuğu ve hiçbir zaman uyanmasını istemediği o OSMANLI TÜRK ruhunu tekrar dirilten ve bunun yolunun önce EKONOMİK BAĞIMSIZLIKTAN geçtiğini bizlerin, adeta servet üzerinde oturan dilenci konumunda olduğumuzu bize hatırlatıyor. İSTANBUL ve BAKÜ MİLLİ EKONOMİ MODELİ KONGRELERİ ile TÜRK ve yabancı akademisyenler bu modelin uygulanabilir olduğunu ve bir an önce hayata geçirilmesini istemektedirler. İlk etapta TÜRKİYE de merkez olmak üzere, AZERBAYCAN ve RUSYA da birer şube kurulması kararlaştırılmıştır. Yepyeni bir iktisat kanunu, yepyeni bir ekonomi modeli ortaya koymuştur.Bu model ekonomik krizlere dur diyecek halkı refaha ve esenliğe kavuşturacak bir modeldir. www.milliekonomimodeli.com adresinde ayrıntıları bulabilirsiniz. Ayrıca ABD nin kuzey Irak’taki kürtlere vermeyi taahhüt ettiği perrol maaşına karşılık Prof. Dr. Haydar BAŞ tüm T.C. Vatandaşlarını kapsayacak Vatandaşlık Maaşı vereceğini açıkladı. Bunu yaparken palavra değil matematik hesabıyla ve kaynaklarını göstererek yapmıştır.Şimdi size soruyorum. Kimimiz fanatik kimimiz değil, hepimizin bir partisi var, bir çizgisi var buna rağmen biz kimlere oy vermedik ki? Partilerimizi bir kenara bırakıp kimleri iktidar yapmadık ki? Hatta AKP ye bilerek oy verdik. AKP seçim meydanlarında, ben IMF ve AB. çizgisinden sapma olmadan devam edeceğim demedi mi? Bile bile oy verdik. Vatan topraklarını yatırım bahanesi ile yabancılara satışa çıkarmadımı? Gözbebeğimiz olan, geleceğimiz olan yer altı kaynaklarımızı yabancılara satmadımı? Hemde yok pahasına. Kim için; çulsuz bir AB. için ABD ye yaranmak için. İsrail’in nasıl kurulduğunu ne çabuk unuttuk. Sonuç ortada. Prof. Dr. Haydar BAŞ ise 20 yıldır 25 yıldır, hatta daha fazla süredir hükümetleri uyardı durdu. Kimse dikkate almadı. Siyasete girmeye mecbur kaldı, çünkü ülkemiz bataklığa düşmüşcesine çırpındıkça batıyor. Prof. Dr. Haydar BAŞ yıllardır söyleyip hükümetlere yaptıramadığı düşüncelerini, şimdi kendisi yapmak için siyasete girmiştir. Bu köhnemiş siyasetten, menfaat için, koltuk sevdası için siyaset yapma yalanla dolanla siyaset yapma anlayışını ÜLKEMİZDEN kaldırmak ve VATAN için MİLLET için siyaset anlayışını ÜLKEMİZE yerleştirmek için siyasete girmiştir. Dikkat edilirse Prof. Dr. Haydar BAŞ’a siyasete girdikten sonra özellikle MİLLİ EKONOMİ MODELİ KONGRESİNDEN sonra, çeşitli iftira ve karalama olayları başlamıştır. Yok efendim Prof. lüğü yalan, parayla almış, yok efendim şu kadar hanımı, şu kadar çocuğu varmış...Şu an bu iddiaları verenlerin hepsi mahkemeliktir. Prof. Dr. Haydar BAŞ beyin, hanımı olduğu iddia edilen bayanların asıl kocaları da ayrıca bunları mahkemeye vermiştir. www.haydarbaskimdir.com ayrıca www.btp.org.tr adreslerini ziyaret ederseniz aradığınız cevapları bulabilirsiniz. Bunlar tamamen AB. ABD. ve onun uşağı olan iç basın, yayın organlarının tezgahıdır. ABD. AB. İSRAİL biliyor ki Haydar BAŞ başa geçerse ülkemiz üzerindeki çirkin emellerine alet olamayacaklar, ülkemizin yükselişine engel olamayacaklar. Şunuda unutmayalımki Dünyanın asıl lider ülkesi ne AB. ne ABD. dir, TÜRKİYE’dir. Artık ona buna yaranarak, uşaklık yaparak siyaset yapma dönemi bitmelidir. Artık kaybedecek zamanımız kalmamıştır. Bir olup beraber olup bir seferliğine BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ (BPT) ye oy verelim. Yine tekrarlıyorum. Biz kimleri iktidar yapmadık ki? “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” misali yapmayalım.