gulll

bu dersten kalacamı anladım,çalışmayı bıraktım...

keskin bakışlar...

huzur ve özgürlük...

teşekkür ederim leylam... hep beraber inşallah...

üzülme canım olsun... istediğin canım olsun... sana değer bütün dertler bana değer geçer günler cezbeder beni uzaklar; bu gönül aşık arar yeterki o sen olsun durumlar beter kaçmakla sanma biter bu kadar yeter fazla aşk beni mafeder bu kadar sorun hangi cehennemde çekilir ki hangi akkıllı sevilir ki benimde aslında şansım,deliyim ben sana deli hangi aşık bile bile,yolunda ölür gide gele ben denizinde bir balığım çekinme güzelim rasgele... gökhan türkmen...

şu kafanı sedoştan önce ben kaldırırdım... ...... için...

var olmak mı?? yok olmak mı?? asıl soru hangisi acaba??

gaza gelmem; uğraşma boşuna...

illaki, bence başlangıcı olan herşeyin kesinlikle bir sonu vardır...

kafamdan geçenleri anladın sen!!!!! yazmaya gerek yook

başını soylemedim ki... sadece yazmıcam dedim...

sedoşu neye çevirsem boş... o yine sedoş olarak kalır zanlımca.. ...

şimdi durduk yerde adminle kapıştırma beni...

ben hiç bu kadar rezil olduğum bir durum daha hatırlamıyorum... neyse hikayem... bigün dersten çıktım koştur koştur fotokopiciye gidiyorum arkadaşların yanına... malum sınaw haftası fotokopicide yatıp kalkıyoruz.. kankamın volkan diye bir arkadaşı var, orman müh.de okuyor (biz tosi diyoruz ) daha yeni tanışmıştık ama kafa adamdı,bir araya gelince itişim kakışmadan duramazdık... birgün önceden bu şakalaşmalardan sonra ben ona surat yapmaya başladım,göya hani küsmüş numarası yaparlar yaa... neyse ertesi gün; baktım kapının önündeki kaldırımda kırmızı tişörlü biri oturuyor ( tosi genelde kırmızı giyerdi, kız arkadaşı kırmızıyı sevmiyormuştaa.. ); bende baya uzaktayım ama tosidir diye tahmin ettim(yaklaşana kadar baya benzediğini düşünmüştüm ) tabi ben suratına bakmadım; ama bağıra bağıra yürüyorum: kantinde yer bulamadık galiba şimdide yollara mı düştük falan diye bi ton laf saydım... sonra akıl edip çocuğun suratına baktım... tabi bizimki değil; çocukta şaşkın; deli midir nedir diyo kendi kendine, benim surat mosmor... sonra döndüm tekrar üzgünüm benzettim dedim... ama yanındakiler nasıl gülüyorlar... girdim yerin dibine...

kenan doğulu: yüzsüz yürek..

o zaman öğrenci diyelim..

.... (kafamdan geçenleri yazmıyorum... ) ...

böyle kalp mi olur böyle vicdansız yürek mi olur... benim gibi seven bir aptal çook zor bulunur ağla gözlerim ağla... ne kadarda safmışım inanmıştım sana... ağlaaaa yüreğim ağlaaa yanımdan gittiğinde kalbimdesin hala... ... aldığın yeter bi verecek canım kaldı... sürgün gibi hayatı yaşamak çook zorlaştı ...

böyle değince lisedeki çevre dersi geldi aklıma

doğa...

çook teşekür ettim murti ... özellikle pastaya...

benim yerime şu sınawlara girebilcek birine... gerçi nathy yi çevirmeye gerek yook, kıyamaz o bana...

dün gece, seni gördüm rüyamda ağlayarak uyandım tek hatırladığım nerdesin ne yapmaktasın şimdi ben hala seni söylüyorum belki birgün,tesadüfen belki birgün tesadüfen telefonlara ben baktım gittiğinden beri ben özledim en çook seni belki birgün tesadüfen...

boğaz...

şunu anladım ki; ne geliyorsa başıma şu çenemden geliyor... napsam acaba ameliyatla da alamıyorlar ki??