emre_s

demek kaçan kovalanıyo. bende diyorum neden millet ulu orta koşmaya başladı

idare edin öylemi. savaşta söylenmez bu yahu

hiç sanmıyorum. aslında bunu kadının da anlayamayacağı durumlar olur. yeterki oyuncu rolünü iyi oynasın

düşürüp çürüttüklerinden geçtik te üsttekilerin hakkını verseler bari

bu forumda yenisizin belki ama daha önce çok forum tozu yuttuğunuz belli söylediklerinize aynen katılıyorum. aslında benimde söylemeye çalıştığım buydu ama sizin gibi ordinaryus profösör edasında konuşamadığım için bir türlü izah edemedim kendimi. bu arada foruma hoşgeldiniz. sizi hemen tanışalım topiğine alalım

onu bunu anlamam. büyüküm. senden daha çok şey bilirim. çok gören değil çok yaşayan bilirmiş

ya dün için kusura bakma. malum iş güç ayrıca artık şiir yazmaman çok güzel. çünkü sen şiir yazmaya başladıktan sonra şiirden tiskinmeye başladım

şakacı elif. valla formundasın ne diyim ki. ama merak ediyorum 7000 mesajı nasıl attın buraya. ben buraya 7000 mesaj atsam kendimi maaşa bağlatırdım admine. ayrıca ben senden büyükümdür

hadi hadi. bilirim ben o hoşgeldinin altında yatan anlamı çocukmu sandın beni evet sana da söylüyorum. çocuk mu sandın beni benden 100 mesaj fazla attın diye hemen ablam oluyosun öylemi. elifin mesaj sayısına baksana. admin bakmamıştır siteye o kadar bütün ifadelerinizi yedim

öncelikle şunu belirteyim çok sevdiğim bir şiirin burda konu olmasına çok sevindim ama benim anlamadığım lafa gelince herkes der ki bir insanın evliliği düşünebilmesi için karşısındakiyle zaman geçirmesi,onu tanıması gerekir. aynı yastığa baş koncaksa insanların bir düşünme, karşısındakini tanıma süresi olması lazım. fakat bu süre zarfında eğer kişi karşısındakiyle evlenmesinin mantıklı olmadığını anlayıp yolunu değiştirirse o zamanda severken ayrılanlar diye şarkı yapılır. veya vurupta kaçanlar diye birbirini seven iki insanın evlenmesi veya birlikte olması mı gerekir her zaman. hiç sanmıyorum. hayat o kadar kolay değil...

hiç duymamıştım. fransız atasözmü oluyo bu

iyi de niye rencide ediyosun şimdi beni micahel jordan da 3 kez jubile yapıp geri döndü

ya bunlar biraz türki özellikler gibi görünüyo bence

bu sadece bir bayanın başına gelebilecek durum değil. bir erkek de kendisine neşe değil keder veren bi kızı tercih edebilir. sıklıkla oluyo zaten bu. ben de her dediğime evet diyen, hatta beni sürekli mutlu eden bir kişiyi tercih etmem. çünkü sürekli mutluluk da monotonluktur. buna mazoşizm demek pek doğru olmasa gerek. çünkü bir insanın mazoşist olabilmesi için karşısındakinin de fetişist olması gerekir. ben fetişist değilim. ama birlikte olduğum kişiyle tartışmayı çok severim. hatta genelde kızdırıyo olsam bile bu ilişki için sağlıklıdır diye düşünüyorum. zaten böyle bir topic açılmıştı. ilişkilerini sıradanlıktan kurtarmak için türlü yöntemler uygulayanlar vardı. bu tip yöntemlere giren kişiler de zaten genelde cicim aylarında tartışmayı becerememiş ve sürekli birbirlerinin yanlışlarını görememiş çiftler oluyodur bence. tabiki söylediğim tartışmanın şekli de önemli. eğer insani boyuttaysa bunun sakıncası olmaz. tabbi aksi durumlarla mor çatı ilgileniyo

bütün yeni arkadaşlara selamlar

peki yerdeki elmalar neden yerdedir, elbet onlarda ağaçta olmuş olmalı öncesinde... acaba üst dallardaki elmaya ulaşmaya çalışan biri bi alt daldakini yere düşürmüş olmasın yada önce onu alıp sonra gözünü daha yukarıdaki dallara dikmiş olmasın... aynen katılıyorum... ama bence her zaman cesaretini toplayıp üst dala çıkan doğru erkek olmuyo. bazen de kıvrak,çevik, ağaca çok çıktığı için hangi dala basması gerektiğini bilen ve bu sayede en üst dala ulaşabilenler olabiliyo. işte onlar o en üst dalda ki herkesin imrendiği ama kimsenin ulaşamadığı elmalara yazık ediyo.

gülmekten ağlattın beni. Allah da seni güldürsün

adımı yazınca neden köpek resmi çıktı anlamadım ki

ey civcivi yumurtadan çıkaran Allah'ım peki yeşil biberi nasıl yarattın desek de olabilir galiba ya önceden sevmelerin de bi tadı tuzu vardı. şimdi bunları duyunca insanın sevesi de gelmiyo. çocuk doğurmayı veya peydahlamayı ciklet çiğnemek sanan ruhsuz kıza mı kızmalı. yoksa geniş mezhepli erkeğe mi. kızı Allah'a havale etmek lazım. o zaten yaşadığı hayattan hiçbişey öğrenememiş. ama iş erkeğe gelince. ya arkadaşlar ben çok fazla sevmelerin adamı olmasam da şundan eminim ki gerçek sevgi karşı cinsin fiziğini, dış görünümünü sevmek değildir. gerçek sevgi bir insanı yüreğiyle sevebilmektir. zaten insan sevdiğini o yüzden sürekli yanında ister. o yüzden 45 yaşına gelen insanlar birbiriyle ayrılmak zorunda değildir. yaş ilerleyip fizik bozulunca da severler birbirlerini. çünkü insanın içindeki güzellik değişip körelmez. yoksa benmi yanılıyorum. yoksa avrupa da veya amerika da olduğu gibi bir yaştan sonra sevgi gidip yerini saygıya mı bırakıyo. hiç sanmıyorum. şimdi bir çocuk doğurmanın ve onu gerçek babasından uzak büyütmenin anlamını çözememiş bu kent cariyesinin neyini sevmiş bu moron. tabi ki de fiziğini sevmiştir. kalbini sevemez çünkü böyle bir kalp sevilmez. bir aile kurmak bana çok uzak olsa da bir çocuğu büyütmenin, ona karşı olan sorumlulukların farkındayım. daha önce de söylediğim gibi bunu anlayabilmek için lütfen hepiniz çocuk esirgeme yurtlarına gidin. ordaki çocukları görün. hem onlar sevinsin. hem de siz bir aile kurmadan önce, bir çocuk yapmadan önce hayattan bazı dersler alın. bir çocuk dünyaya getirmeden önce gerçek bir çocuk sevgisi tadın. bu terapi gibidir. ruhunuz dinlenir. doping gibidir. belki 1 hafta hiçbişeye üzülmezsiniz. eğer dini boyutunuda katacak olursak bunun ne anlama geldiğini az çok hepimiz biliriz. herşeyi bir kenara bırakın. sadece onlariçin bile gitmeye değer. cebinizden çıkarıp bir çekirdek bile verseniz. gözlerinin parladığını göreceksiniz onların. uzun lafın kısası burda aslında düşünülecek kişi ne o sorumsuz embesil kız, ne de boynuzlarından gözünün önünü göremeyen angut erkek. burda bir yeni hayat var. allah o ve onun gibilere yardım etsin...

İnsan karakterini, bir ortama girdiğinde değil çıkarken gösterir ve bir insanı ancak yolların ayrıldığında %100 tanıyabilirsin. Aciklayici oldum sanirim:) ama meliskoo bulunca tanımak ve hiç ayrılmamak istiyo. açıkçası meliskoo da zaten ayrılacak göz yok

o tip cezalardan korkmadığımı da sen biliyosun

bence de böyle bir bölüm gerekiyo. belki konuyu gören insanlar bunu yadırgayıp terslemiyo ama konu açan insanlar da bir tedirginlik oluyo. acaba tepki çekermiyim diye bir düşünce olabiliyo. tabi ben bu işlerin masrafını veya nasıl bir emek gerektirdiğini bilmem ama eğer admin ve moderatörler için zor olmayacaksa bi zahmet ilgilenin. tutmazsa bile denemiş olursunuz. maksat büyümekse eğer tabi..

ya ben bayılıyorum bu kıza. demek senin için çok genç erken olmasın sakın

ben de zaten erkeklerin bayanlardan daha zeki olduğunu söylemedim seden. ki erkelerin içinde ne kadar zeki olanı varsa ondan daha çok da angutu var. bunun da farkındayım. aynı şey bayanlarda da söz konusu tabi. benim yazdığım yazı gofretin erkekler kafatasından düşünmüyo demesi üzerine cevap niteliğindeydi. yani benim anladığım kadarıyla erkelerin beyni kafatasında olsa da düşünme işini kasıklarından yaptığını söylemek istedi. ben yanlış anlamış olsaydım herlade cevap kısmında bana kapiş yapmayı değilde yanlış anlamayı düzeltmeyi tercih ederlerdi. bende diyorum ki bu yorum üzerine erkeler kafatasından düşünmüyosa neden tarihe damgasını vuranlar hep erkelerden çıkıyo. senin, ecenin, elifin, meliskoonun, hayal et in.... bu kadar zeki olduğunu gördükten sonra zaten bayanların az akıllı veya erkeklerden yetersiz olduğunu söylemekte zaten abes olur (çok mu yalakalık oldu ) ya aslına bakarsan gofret in de o yazıyı çok ciddi olarak yazdığını düşünmüyorum. gülmek ve güldürmek istemiştir diye düşünüyorum

öncelikle size sen diye hitap ettiğim için özür dilerim. dikkatimden kaçmış. ikinci olarak ben askerlik yapmış arkadaşlar bunu iyi bilirler derken cinsel bi anlam katmadım yazıma. sadece şunu söylemeye çalıştım. askerde etrafında binlerce erkeğin en saf halini görüyosun ve kadına duyduğun cinsel değil manevi özlem artıyo. ayrıca bunu ucuz bulmanız da ayrıca bir tartışma konusu olur ama uzatmak da istemiyorum. ayrıca o kapiş kelimesi hiç hoş olmamış. burda birbirimize kulp takmaya veya kapak yapmaya çalışmadığımızı zannediyodum!!! tekrardan özür diliyorum sen diye hitap edip gereksiz samimiyet kurduğum için.