Faruk Yanıkkollu

Hayatın yazdıklarını hangi silgi siler söyle Saçlarındaki akı hangi gece saklar Bitmeyecek sandığın hangi acı bitmedi ömründe İçtiğin sigaramı yaşadığın ömürmü sence hangisi daha hızlı bitti Hiç düşündünmü Hangi sofra bitire bildi kederini hangi doğan günün güneşi Bitirdi derdini Kaç defa sevdin hayatında Kaç defa hissettin güneşi yüzünde Radyoda çalan müzik miydi Seni bu günden düne götüren Yoksa gözlerinin rahat görmemesimi eskisi gibi. Bırak Saçlarındaki aklar kadar yaşlısın Gözünden akan yaş kadar hüzünlü Dalıp gittiğin uzaklar kadar dertlisin Bırak doğsun bu günde güneş nasılsa oda bırakacak gece ye yerini Üzüme güneşin gidişine sorma neden günün nasıl bittiğini Gideceksin sende.. Düşünme giden günü Taşınacaksın omuzlarda haberin bile olmayacak Son bir rüyaya Dalıp deriler dalacaksın.. Gideceksin sende...

Var olduğun kadar hissedersin Var olduğun kadar yaşarsın.. Kaparsın gözlerini Açarsın kollarını ona doğru atarsın elini Omzuna ve beline başlarsın dans etmeye Var olduğun kadar duyarsın müziği Var olduğun kadar hissedersin sevgiyi ve sıcaklığını... Uzaklara bakarsın ve farkında olamassın Var olduğun kadar uzaklara gitmiş Var olduğun kadar hayallere dalmış veya umut etmişsindir... Çektiğin her sigara nefesi var oluşa isyan gibidir ama Bugün var yarın yoksun... Varoluşu kısaca anlatmış şair mısralarında “Gecenin kıyısında durmuşum kefenin cebi yok.. Koşun çocuklar koşun sabah üstüme üstüme geliyor.. “

Geriye kalan sessizliktir Hernefes akışının derinliğinde Işıklar söner sanırsın aldanmadır Bir yalandır hiçliğin karanlığı Çoktan almıştır seni yanına Açarsın perdeleri görmek için günü Görmez gözlerin duymaz kulakların Gitmiştir görmek istediğin Geç mi kaldın yoksa hiç i gelmedi Zamanıydı seni kandıran yoksa kendi benliğinmi Açtığında pencereyi hissettiğinde yüzünde dünyayı ne nedir bilemessin Kapını çalan kimdir bilirsin ama Bilmemezlikten gelirsin Sığmazsın koskoca dünyaya Günler yememiştir geçen yıllarında Şimdi çalan müzik tatlı gelsede kulaklarına gün çoktan bitmiştir senin için bilemessin Dört duvar değildir artık evin Gece gördüğün kabuslardan korkmayacaksın artık Ne yağmur hüzünlendirecek seni Nede birinin arkasından söylenen güzel sözler Söylediklerine değil bıraktığına hatırlanacaksın

Hayatın yazdıklarını hangi silgi siler söyle Saçlarındaki akı hangi gece saklar Bitmeyecek sandığın hangi acı bitmedi ömründe İçtiğin sigaramı yaşadığın ömürmü sence hangisi daha hızlı bitti Hiç düşündünmü Hangi sofra bitire bildi kederini hangi doğan günün güneşi Bitirdi derdini Kaç defa sevdin hayatında Kaç defa hissettin güneşi yüzünde Radyoda çalan müzik miydi Seni bu günden düne götüren Yoksa gözlerinin rahat görmemesimi eskisi gibi. Bırak Saçlarındaki aklar kadar yaşlısın Gözünden akan yaş kadar hüzünlü Dalıp gittiğin uzaklar kadar dertlisin Bırak doğsun bu günde güneş nasılsa oda bırakacak gece ye yerini Üzüme güneşin gidişine sorma neden günün nasıl bittiğini Gideceksin sende.. Düşünme giden günü Taşınacaksın omuzlarda haberin bile olmayacak Son bir rüyaya Dalıp deriler dalacaksın.. Gideceksin sende...

Hayaller vardır geleceğe dayalı Bir anda uçup giden.. Nefes alırsın ciğerlerini dolduran Ama sana yetmeyen... Gözlerin görür kulakların duyar Karanlıkta olduğunu farkedemezsin sessizliğin içinde. Ağlarsın akmaz göz yaşların bakarsın ufuk belirli belirsizdir seçemezsin gökyüzünün maviliğini. OYUN mudur hayat sonunda yorulduğun Masal mıdır sonu belirsiz...!! Bilemezsin ama sonu mutlumu hüzünlümü Pencerenden vuran soğukla kış geldi sanarsın Aslında esen yaz rüzgarı serinliğidir bilemessin Sigaradan her çektiğin nefesimi seni ölüme götüren Yoksa adımladığın sokakmı veya uyuduğun uykumu Seyrettiği insanlar kimdir nedir tanırsın bilemessin Saçlarındaki beyaz o seni yaşlı yapan Yoksa vücudundaki ağrıları bilemessin... Sıcak çayında aldığın heryudum rahatlatırmı seni baktığın ufuk uzaklara götürürüm sandın oysaki aynı sandalyede hep aynı yerdesindir hayat seni hiç ama hiç biyerde salmaz

Yaşadığın hayatmı siyah beyaz Yoksa dünyamı Hangi yağmur temizler seni Hangi musalla kabul eder Hiç düşündünmü? Varmı bekleyenin yolun sonunda Nerde aradın mutluluğu? Dün vardın bugün yok olacaksın Dünden önceki günü hiç düşündünmü? Yıllar sonra bir şiir dizesinde anladığında hayatı Geçmişin günahlarının Suçlusu zamanımı yoksa senmi Hiç sorguladım? Bakabildinmin koşarken geriye Bakarsam kaybederim korkusundan arınıp Küllükte kendi kendine biten sigaramı daha hızlı bitti Ömrünmü hızlı geçti. Doğan güneş kimin için doğdu Attığın adımlar nezaman yavaşladı Gözlerin nezaman Görmez oldu Saçların nezaman seyreldi beyazlaştı Özgürlüğün bir devrimci marşında ki kadar umutlumuydu İnsan dalından koparılan çiçek misali doğar güzellik saçıp Sonunda solar Geriye bıraktığı bir avuç anıdır