Zıplanacak içerik

Gece Yağmuru

Φ Süper Üye
  • Katılım

Gece Yağmuru tarafından postalanan herşey

  1. Kimseyi aldatmadım..Zaten birini aldatıyorum diye düşünüyorsa insan yanılıyordur..Kesinlikle kendini aldatmıştır......... Ama fena aldatıldım
  2. Yüreği en güzel olanısın
  3. Papatyalardan başına taç yapabirim
  4. Fazla para yok Çünkü son şahitlik yaptığım 2 kişi hala öedemelerini yapmadılar Estağfurullah ona spastik demiyelim
  5. Herkese iyi akşamlar
  6. İyi yapmışım o zaman Paylaşımın için tşk ederim bu arada çok doğru
  7. Rica ederim Ne zaman ittim ben seni
  8. Yalana bak yalana Ben şahsen bizzat bunada şahidim
  9. Sanmıyorum sonuçta bir şaka yani Hah tam adamını buldun işte Tekrar etmiyecem Ece ablacım gibi ama Emre sanırım şaka yaptığımı anlamışsındır..Sana hitap etmedim ok
  10. İki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırdılar ve o sene haki renkte kumasin moda olacağını öğrendiler. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu. Ancak; kimsenin haki renkteki kumaşlara talip olmadığını gördüler. İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve Aron dertli dertli oturuyorlardi. Bıçağın kemige dayandığı bir gün kapi çalındı ve içeriye bir albay girdi. "Sizde haki renkli kumaş var mı ?" diye sordu. Kulaklarina inanamadilar. "Evet albayim var, gösterelim" dediler. Albay dikkatle kumaslari inceledi "çok begendim" dedi. "Bu sene askerlere 200 bin, subaylara 50 bin adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak tabi ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de olur demesi lazım. Bana bir parça numune verin yarin saat 12.ye kadar telgraf çekersem iptal ettim demektir. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz.." Ve albay numuneyi alarak gitti. O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye göğüs geçirdiler. Ertesi gün saat: 11.00................ 11.15................... 11.30........................ 11.45.................. gözleri yollarda korku ile postacıyı beklediler. Bir taraftan postacı gelmesin diye dua ediyorlardı. Tam 12 ye 5 kala postacı yolun başında gözüktü. "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz büyükbir kederle koltuğa çöktü. Aron`da çaresiz kapiyi açtı ve postacının elinden telgrafı aldı. Titreyen elleri ile kağıdı açtı ve sevinçle bağirmaya başladı. Müjde Moiz, müjde............Baban Ölmüş...
  11. Yok ya Focal ben o manada demedim Baş rol oyuncu olarak dediydim yine çam devirdim çok tebrik yaparım kendimi Hadi başlayalım artık
  12. Geldim kankim biraz geçiktim ama kusura bakmayın artık
  13. Öncelikle Benim olmam gerek Focal Sonrada kankimin Sonrada içeçek bişiler olsa hiç fena olmaz
  14. Gece Yağmuru şurada bir blog başlığı gönderdi: Gece Yağmuru
    Uzaklar vardır Çok uzaklar, sen bilemezsin! Sen yürüdükçe uzayan uzaklar Hiç senin olmayan, hiç kazanılmayan Ve ben O uzaklardaki senin ellerine hiç dokunamam Ağlarım. Elimden gelen bu kadar!.. Sen gözyaşlarımı görmezsin Ya da gören körlerdensin Ve ben saçların okşanmasının Insanın yüreğinde uyandırdığı histen bihaber Yaşarım Elimden gelen bu kadar! Yalanlar vardır Hep o tanıdık bilindik yalanlar Yalanı olmayan tek duygu aşktı hani Ben bilmezdim Gül bahçelerini çiğneyip gidenler Sevmeyeceğim onları Elimden gelen bu kadar! "Ucuz yaşamlar! Diyordu şair Ucuzluğun son günleri misali, aşk yaşanıyor işte Ucuzluğun adı " aşk " değildi hani? Dipsiz ağrılar kalıyor geriye artık bu duygudan Öğrendiğim bu kadar. Sendeki kendimi hiç bilemedim Sen ucuz aşklardan değildin, bende Bir soluğun değse Yıldızlar uçuşurdu içimde Ucuz aşklarda soluklar tükendi Yağmurlar yağmıyor onların içine Acıların unufak olmasının anlamını Bilmez onlar Yürekleri acımaz! Bildiğim bu kadar! Gözler vardır, sen bilmezsin. Hani gidecek gibi Uyutmaz geceleri Gözünde uyku varken uyuyamamak nedir? Ben bilmezdim Ölünceye kadar seni bekleyemeyeceğim Eminim. Sense..
  15. Gülsün ve kankim Amin kankim
  16. Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... 'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı... Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin. Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı... En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz... Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli. Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin. Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş.. Gözbebekleri bulutlandığında, yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş... Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri... 'Parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız' diyebilmeli... Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz: 'Bunu da aşacağız! İmza: Bir dost!...' Can Dündar
  17. meraba ben batur nasil yardimci olabilirim? -benim telefonda bi problem var yönlendirmeynen ilgili... -peki ilk önce telefonunuzun ''menü' tusuna sonra da ''5'' tusuna basin... -evet... tamam... -ekran da ne var simdi? -show tv... - !!!! - iyi gunler kredi karti basvurunuz icin aramistim sizi - tabi buyrun.. - mesleginiz nedir acaba - hayat kadini - .. özel sektor yaziyorum ben.. - o da olur -meraba ben baturcan nasil yardimcı olabilirim? -benim telefonum kemerde çekmiyor... -bi saniye bekleyin bilgisayardan kayitlara bakalim... fethiyedeki hatlarda bir problem gözükmüyor şu an, acaba... -ne fethiyesi kardesim, pantolon kemerinden bahsediyom ben... telefonu kemere takinca hat bulamiyo telefon... - kadin:merhaba ben kredi kartinizla kopek almistim... yetkili:evet efendim?... kadin:bu kopegin kulaklari duymuyor.acaba sigorta kapsamina giriyor mu? yetkili: ben bi team leaderima danisiyim!!!?!!... -iyi günler,hosgeldiniz,nasil yardimci olabilirim? -para çekemiyorum ben... -sifrenizi yanliş giriyormussunuz destur bey -sifremi?,benim sifrem hep aynidir,istanbulun kurtuluşu.... -bana söylemeyin lütfen sifreyi efendim. -heh,tamam hatirladim,1956!!! -efendim o istanbulun kurtuluşu değil ama... -ya kaçti istanbulun kurtulusu? -efendim ben malesef söyleyemem bunu size. -niye sendemi bilmiyosun?.. -biliyorum ama güvenlik açisindan benim sifreyi bilmemem gerekiyor. -ben sana sifreyi sormuyorum ki?!istanbulun kurtuluşunu soruyorum. -evet,ama......... ya benim bu printer çalişmiyor yenide aldim -yardimci olalim efendim -tamam -bilgisayariniz printeri goruyormu efendim(bilgisayara tanimli olup olmadiğini sormaya çalisiyorum ) -evet karsı karsiyalar su an bankanizin atm sinden maasimi çekemiyorum. -üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü su an tüm sistemlerimiz off dadir. (bir saat sonra) -ben su an of dayim ve hala parami çekemiyorum... mail boxes etc, iyi gunler, ben banu, efendim nasil yardimci olabilirim? - iyi gunler hanim efendi, bir paket yollamak istiyorum - tabi ki efendim, nereye gondermek istiyorsunuz? - nereye gonderebilirim ki? - butun dunya ya efendim - cidden mi? alaska ya bile gonderebilirmiyim? - tabi ki efendim... - oldu o zaman abime bir paket yollicam, kendisi biolojist bilim adamidir..., isi için kimiyasal madde yollicam gerekiyo, alaskada buzdan ba$ka bi sey yokmuş... - efendim, tehlikeli veya yasa disi bir madde degilse sorun olmaz - ne tehlikesi...odo-nitrat-carbonat,idrojen ve tuz yollicam tehlikesi yok... yani karismassa yoktur, ama kari$ipta reaksyon yaparsa patlar... tamam efendim, abinizin adresini verebilirmisiniz? hanimefendi, abimin adresi yok, yani dedim gibi kendisi biolojist, alaskada suyun altinda bir platformda... size ancak koordinatlarini verebilirim... bir dakka efendim, bi mudure sorim acaba nasil olur... - güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. doğum yeriniz? - erzurum - doğum tarihiniz? - 23 ocak 1957 - annenizin evlenmeden önceki soyadi? - anami karistirma lan bu ise!
  18. Çölde yolculuk eden iki arkadas hakkında bir hikaye anlatılır. Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat aşk eder. Tokatı yiyenin cani çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine su sözleri yazar: ´BUGÜN EN IYI ARKADASIM BANA BIR TOKAT ATTI.´ Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler. Tokadı yiyen yıkanırken batağa saplanır boğulmak üzereyken arkadaşı tarafındankurtarılır. Tam selamete çıktıktan sonra bir kaya parçası üzerine su sözleri kazır: BUGÜN EN IYI ARKADASIM BENIM HAYATIMI KURTARDI.´ Tokadı vuran ve sonra en iyi arkadaşının hayatini kurtaran kişi ona şöyle der, Senin canini yaktığımda bunu kum üzerine yazdın ama simdi kayaya kazıyorsun,neden? ´ Öbür arkadaş ona söyle cevap verir. Biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı estiğinde onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki onu hiçbir rüzgar yok etmesin. İNCİNMELERİNİZİ KUMA, GÖRDÜĞÜNÜZ İYLİKLERİ KAYALARA KAZIMAYI ÖĞRENIN. Denilir ki: özel birini bulmak bir dakikanızı alır,onu değerlendirmeniz bir saat içinde olur,onu sevmek için bir gün yeter ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir. Yasamaya zaman ayırın ve dostlarınızı asla unutmayın..
  19. Yarın sabah gözlerini açtığında, çekmecenin üzerinde kurşun kalemle yazılmış bir not görseydin: - “Dünya yıkıldı; yeniden kuruluyor” diye; yani bir “sil baştan”, yani “bir fırsat daha”; artık “o hep istediğin” neyle uğraşmaya, neyi öğrenmeye, neyi hayata geçirmeye başlar, neyi bitirir, hangi işe bir daha asla bulaşmazdın? Nefes nefese kimi arar, ayakkabının teki merdivende - kime koşar, kimden sonsuza kadar uzak dururdun? Anahtarı “sevgi” olan hangi paslı kililtleri açar, balyozu “cesaret” olan hangi kalın zincirleri kırardın? Hangi söylenmemiş sözler çıkardı açığa, hangi çıkılmamış yolculuklar beklerdi çelik kapının ardında? Gece yatarken, saatinin alarmını kurup, çekmecenin üzerindeki kurşun kalemin yanına koyarken bir düşün bunu. Sen derin uykulardayken dünya yıkılabilir, geçmişe ait ne varsa kalkmaz enkazın altında kalabilir. Ve yarın sabah, tabii eğer açabilirsen gözlerini, Yepyeni bir dünya kurulmuş olabilir... Her sabah kurulduğu gibi... Alıntıdır..
  20. Sen, yanlızlıgına inat bütün bir geceyi, sevgilinin düsüyle gecirebilir misin? Gelmeyecegini bile bile, sanki her an kapıdan girecekmis gibi gözünü kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? Bugune kadar ne yasadıysan yasadın. ..Bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden yeni bir kimlikle baska dünyalar kurup yeni hayatı mutlu kılmak icin ugrasabilir misin? Yağmurun altında aklında sevgilin, dudagında onu anlatan bir sarkıyla mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin? Oysa herkes kacmaktadır yagmurdan.. Seni ıslatanın aslında yağmur değil aşk olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini cesurca açıp, bazen ağlamayı,bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelendirdiği sakin, beklentisiz, süprizlere kapalı hayatını terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran, yureğinin yerinden fırlayacak gibi çarpmasına neden olan, hoş ama zaman zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya calışmadan her zaman taşiyabilir misin? Özlemin, küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin? Elde ettigin herşey senin olsun. sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladıgın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana 'aptal' deme riskini göze alabilir misin? Hiçbir şey düşünmeden, sadece o anı yaşayıp yüreğini, beynini, bedenini,coskunun ve hazzın kucagına teslim edebilir misin? Nerede olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılarından dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini hem sevgilini hatalarıyla, değistirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilir misin? Hic kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin?
  21. Gece Yağmuru şurada bir blog başlığı gönderdi: Gece Yağmuru
    Sen, yanlızlıgına inat bütün bir geceyi, sevgilinin düsüyle gecirebilir misin? Gelmeyecegini bile bile, sanki her an kapıdan girecekmis gibi gözünü kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? Bugune kadar ne yasadıysan yasadın. ..Bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden yeni bir kimlikle baska dünyalar kurup yeni hayatı mutlu kılmak icin ugrasabilir misin? Yağmurun altında aklında sevgilin, dudagında onu anlatan bir sarkıyla mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin? Oysa herkes kacmaktadır yagmurdan.. Seni ıslatanın aslında yağmur değil aşk olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini cesurca açıp, bazen ağlamayı,bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelendirdiği sakin, beklentisiz, süprizlere kapalı hayatını terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran, yureğinin yerinden fırlayacak gibi çarpmasına neden olan, hoş ama zaman zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya calışmadan her zaman taşiyabilir misin? Özlemin, küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin? Elde ettigin herşey senin olsun. sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladıgın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana 'aptal' deme riskini göze alabilir misin? Hiçbir şey düşünmeden, sadece o anı yaşayıp yüreğini, beynini, bedenini,coskunun ve hazzın kucagına teslim edebilir misin? Nerede olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılarından dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini hem sevgilini hatalarıyla, değistirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilir misin? Hic kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin?
  22. Pers Sultanı iki adamı ölüme mahkum etmişti. Sultanın atını ne kadar sevdiğini bilen mahkumlardan bir tanesi hayatını bağışlarsa , bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söyledi. Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden sultan bunu kabul etti. Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına baktı: "Atların uçamadığını biliyorsun.Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya? Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar." " "Pek değil" dedi birinci mahkum. "Kendime dört özgürlük şansı veriyorum: Birincisi sultan bu yıl ölebilir.İkincisi ben ölebilirim.Üçüncüsü at ölebilir.Ve dördüncüsü...belki ata uçmayı öğretebilirim..!" Umutlarınızın hiç tükenmemesi dileğiyle..
  23. Erdal abicim tşk ederim Ablacım kankim buda senin için

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.