Evladı olan kişi, dede.
Bir nazariyenin, meselenin vs. banisi; rehber, yol gösteren.
Himayeci, terbiye veren, yetiştirip büyüten.
Yaşlı ve hürmetli kişiye hitap.
İfrat, hadden artık.
Bir sıra sözlerle birleştirilerek, bir şeyin öbür tayında, o yanında, o yüzünde olan manasında sıfat düzeltilir.
Bazı isimlerle birleştirilerek muayyen vakitte tekrar eden, muayyen fasıla ile olan, bir gün ötüp öbür gün icra edilen manasında mürekkep sıfat, ya zarf düzeltilir.
Kimyevi usulle, yahut sürtülüp oyulmak neticesinde çukurlanmak, nakış açılmak.
Çok sürtülmekten oyulup çukurlanmak, yahut külek vs. tesiri ile üstünden çıkıntılar vs. silinip gitmek, yok olmak.