Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Okyanus74

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Okyanus74 - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Okyanus74

    Insan mi , Koyun mu ?

    KOYUN MU , INSAN MI ??? Koyunlar , “meee” dedi!. Coban , “sus” dedi!. Koyunlar , sesini yükseltti… Çoban, köpeklerini saldı!… Koyunlari bir telase sardı… Birleşelim, hepimizi de ısıramazlar ya dediler… Çoban, baktı köpekler yetmiyor, çevrede dolaşan bir kurdu yakaladı, tasmaladı; sürdü koyunların üstüne!. Kurt, sahibinin sesi oldu, seslendi koyunlara: “Koyunsun sen, koyun kal”!.. Koyunları koydular ağıla… Sağdılar onları, bağırta bağırta! Dedi çoban, “daha ne istiyorsunuz ağılda özgürsünüz ya”!. Koç, koyunları sattıktan sonra; çoban dilediğini niye yapmasın ki koyunlara!. Koyunlar, koyun!.. Niye oynanmasın ki onlara oyun!. Koyunların görevi, etini vermek; sütünü vermek; daha olmazsa postunu vermek!. Ağaların işi, eti yemek, sütü sağmak; postu ayaklar altına serip, üstüne basmak!.. Çoban, koyunlardan yana olacak değil ya!.. Elbette, ağaya yaranacak, yaltaklanacak; köpekleri salacak; kurda tasma takıp, koyunları korkutacak!. Koyunlar, koyun yaratılmış! Özgürlükleri, ağılda salınmak; eşini bulup, çiftleşip, kuzulamak; etiyle, kemiğiyle, derisiyle, kuzusuyla ağaya kulluk etmek!. Ağa, ağa yaratılmış!.. Elinde tüfengiyle at üstünde dolaşıp, çobanlara gözdağı verip; köpekleri ve kurduyla koyunları kontrol edip; onların etiyle sütüyle derisiyle beslenmek; gönlünden kopanla da çobanı ve köpekleri, kurdu beslemek!. Koyunlar bilmez “Diyet”; ki kesip versinler kollarını; kurtarsınlar başlarını!… Köpekler terk etmez ki ekmek yediği kapıyı!.. Kurt tasmayı yiyip kul oldu mu ağa kapısına, boynundaki özgürlük simgesi dik tüyler iniverirmiş ne gam; ağaya hizmet şerefiyle yaşar ya artık! Yalnızca ara sıra anar eski özgürlük günlerini, gözleri yaşlı… Bağımsız bir şekilde dağda bayırda dolaşıp, istediği gibi bağırıp, özgürlük naraları attığı günleri!. Ağa, güçlü!. Güçlü, haklı!. Ağanın, tüfengi var! Tüfengin mermileri var!… Mermilerin alacağı canlar var! İnsanlara, koyunlardan alınacak nîce ibret var!. “Bu kitapta her şeyi misâllerle anlattık Biz size” diyor Kur’ân… “Açıklanmadık hiç bir şey bırakmadık bu kitapta” diyor Kur’ân… Biz ise, sadece bir cilt içindeki sayfalarda yazılı kelimeleri anlıyoruz “kitap” denince… “OKU”nası “Kitab”ın yalnızca Kur’ân değil, içinde yaşamakta olduğumuz, “ALLAH” yaratısı SİSTEM ve DÜZEN dahi olduğunu fark edemiyoruz… Zor oyunu bozar!. Oyunu güçlü olan kazanır!. Güçlü olan oyunun kuralını koyar!. Namlu, “rest” dedi mi, hukuk “pes” der! Ceylanın şansı aslana yakalanmamaktır!. Yel değirmenleri Don Kişot’lara daima galebe çalar!. Haddini bilmeyene, güçlü olan, dilediğince haddini bildirir!. Geçerli sistemi “oku”yamayan, elini dişlilere kaptırır!. Yetmezse, boynunu da kaptırır! Karanlıkta kendini aldatanın, sabahı hüsranla başlar! Evet, bu gerçekleri görmek için, fark etmek, idrak etmek ve gereğini yaşamak için, gökten birileri mi gelmeli mutlaka? Mehdî mi inmeli gökten uzay aracıyla; Deccal mı beklemeliyiz ordusuyla hâlâ; yoksa İsa mı gelecek de koyunların özgürlüğü savaşını verecek? Ne zaman mûcize ve kerâmetler beklentisinden kurtulup, yaşamın gerçeklerini fark edeceğiz? Ne zaman, âlimin câhilden; zenginin fakirden; güçlünün güçsüzden; silahlının silahsızdan üstün olduğunu; onlara dilediklerini yaptırtabileceğini kavrayacağız? Kendi kendimize söylenip, kendimizi aldatmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Ağa güçlü… Güçlü haklı! Çünkü güçlünün tüfengi var! Gerçekler bu kadar açıkken dünyada, ne zaman akıllanacağız? Yoksa hiç mi akıllanma umudumuz yok bundan sonra? Koyun! Gelen, baktı, dedi… Koyun! Giden, baktı, dedi… Koyun! Evet, etiyle, sütüyle, derisiyle tüm verimiyle koyun! İnsan…
  2. FARKIN FARKINDA MISINIZ?... "ALLAH" BİR TANRI DEĞİLDİR! İslam dinini bildiren Hazreti Muhammed kutsal kitap Kur'an-ı Kerim ile "TANRI" kavramını reddeder; "tanrı" nın varolmayıp "sadece ALLAH'ın mevcud" olduğunu vurgular!. Bu gerçeğin farkında mıyız? Bu bölümde, Kur'an-ı Kerim'in bildirdiği "ALLAH" kavramının bütün inançlardaki "TANRI" kavramından niçin son derece farklı olduğunu açık seçik göreceksiniz… En ilkelinden gelişmişine kadar, hemen herkesin, düşüncesinde bir "TANRI" kavramı vardır… O'na kızar, O'nu sever, O'nu yargılar, Zaman zaman yaptığı yanlış (!) işleri yüzünden O'nu itham eder; adeta O'nu yukarıda bir yıldızda ya da galaksinin herhangi bir yerinde boşlukta oturmakta olan tonton bir dede, ya da celalli bir sultan gibi hayal ederiz!.. Biraz daha geniş düşünenler ise, bu hayalimizde var kabul ettiğimiz "TANRI"nın gerçekte varolmasının mümkün olmadığını belirterek; "biz tanrıya inanmıyoruz" derler ve bu yüzden de "ateist-tanrı tanımaz" olarak adlandırılırlar… Oysa gerçekte, ne tanrı tanımazların (ateistlerin), ne de duyduklarına göre hiç düşünmeden şatlanma yollu bir tanrı var sananların; Hz. Muhammed'in açıkladığı "ALLAH"tan haberleri yoktur! Bu yüzdende "Tanrı" ile "ALLAH" kavramlarını aynı zannedip hatta sanki iyi bir iş yapıyor sanısı ile "ALLAH" yerine dillerine "TANRI" kavramını dolarlar… Aslında yaptıkları doğrudur; zira onlar gerçekten "ALLAH"tan ve "ALLAH" kavramından sözetmeyip, hayallerinde varsaydıkları "TANRILARINDAN" bahsetmektedirler… Şunu kesinlikle bilelim ki… Resulullah Muhammed Mustafa aleyhisselam ve Kur'an-ı Kerim şu çok önemli gerçeği vurgulamaktadır; ÖTEDE ya da ÖTENDE bir TANRI yoktur; SADECE "ALLAH" vardır!.. "ALLAH"ı hakkıyla idraka çalışmadılar…(22-74) Ayeti bizim bu konudaki ihmalimize işaret eder… Biline ki… Dilimizdeki "TANRI", "İLAH", "MABUD" kelimeleri ile bunların İngilizce'deki karşılığı olan "GOD", Fransızca'da karşılığı olan "DİYÖ", Almanca'da karşılığı olan "GOT" kelimeleri hep "TAPINILACAK bir varlık" kavramını ifade eden kelimelerdir… Yani, insanlar, bu kelimeler ile ÖTEDEKİ bir mabuda, ilaha, tanrıya işaret ederler!.. "ALLAH" kelimesi ise ÖZEL olarak bir varlığın ismidir!..Ki biz,O varlığa işaret etmek ve O varlığı tanıtmak için, ya çeşitli vasıflarıyla tarif ederiz; ya da bu vasıflarını çeşitli isimlerle işaret ederiz…Ancak, bütün bu isimler, hep, O varlığın, sadece ve sadece çeşitli vasıflarına işaret eder; ve o vasfı yönünden O'nu tarif eder… Mesela, bu fakire "HULUSİ" derler…Bu isim, O'nun özel ismidir…Herhangi bir lisana bu ismi çeviremezsiniz…İngilizce de olsa, Fransızca da olsa hep gene "HULUSİ" denmek zorunluluğu vardır… İşte bunun gibi, "ALLAH" isminin de, ÖZEL bir varlığın ÖZEL ismi olması nedeniyle, başka bir kelimeye çevrilmesi, veya başka bir kelimeyle anılması mümkün değildir… Esasen, yukarıda belirttiğimiz gibi, diğer kelimeler "tanrısallık kavramına" işaret ederken; "ALLAH" kelimesi ise tamamiyle ÖZEL bir VARLIĞA işaret eden ÖZEL bir isimdir… Bu sebebledir ki, tanrısallık ifade eden hiç bir kelime, asla "ALLAH" kelimesinin yerini tutamaz!.. "ALLAH" yerine "TANRI" kelimesini kullananlar, bunu ya cahillikten, bilgisizlikten kullanmaktadırlar; ya da kavranış yani idrak yetersizliğinden konuyu değerlendirmedikleri için yapmaktadırlar… İşte, böyle özel bir ismi olan ve "CÜZ" kavramından dahi münezzeh bulunan varlığa kişi "ALLAH" dediği zaman, bu kavram yanısıra bir de "CÜZ" tasavvur ederse; ya da bir "CÜZ" kabul ederse, bu hangi isim ve kavram altında olursa olsun, o kişi "ALLAH"a şirk koşmuş olur; yani "ALLAH" gerçeğini örtmüş ve bir "TANRI" kabullenmiş olur!.. Ki bu durumda da şu ayetle uyarılır: — ALLAH YANISIRA TANRI OLUŞTURMA!.. Sonra aşağılanmış ve kendi başına bırakılmış olursun… (17-22) İşte bu konuda ikinci bir uyarı daha: — "ALLAH" YANISIRA TANRI EDİNME!. (28-88) Yani varolan gerçek mutlak varlık "ALLAH" iken; sen "ALLAH" kavramından gaflete düşüp, "ALLAH" ismiyle işaret edilen varlığı ötende bir TANRI sanıp; böylece bir TANRI edinmiş durumuna düşme!.. Ötede, ya da ötende bir tanrı kabul etmek suretiyle, farkında olmadan "ALLAH" kavramı ve anlamı dışına çıkarak "tanrı" kavramı içine girersin… Böylece de Kur'an-ı Kerim'in açıklamış olduğu "vahdet" idrakından kendini mahrum etmiş olursun… Ve böylece de "nefsine en büyük zulmü yapmış olursun" Hazreti Muhammed aleyhisselam, "ALLAH RESULU" olduğunu, almış olduğu vahiy sonucu olarak açıklayıp, artık insanların tanrıya tapmaması için elinden gelen gayreti göstermeye başladı… "TANRI YOKTUR, SADECE ALLAH VARDIR" mesajıyla insanlara gerçeği anlatmaya başlayan Hazreti Muhmmed'in vurguladığı bu gerçek, KELİME'İ TEVHİD şeklinde formüle edilmişti… İslam Dininin temelini, "LA İLAHE İLLALLAH" sözünün manası oluşturur. "La İlahe İllallah" ne demektir? Bu söz basit olarak ele alınırsa; "TANRI yoktur sadece ALLAH vardır" anlamında değerlendirilir… Eğer kelimelerin anlamı üzerinde durursak… "La İlahe"; " La" yoktur; "İlahe", TANRI demektir, yani tapınılacak tanrı yoktur, demektir. Şimdi burada şu noktaya dikkat edelim… Kelime-i Tevhid, "La ilahe" ile başlıyor… Ve başlangıçta, kesin bir hüküm vurgulanıyor. "Yoktur tapınalacak varlık!";"la ilahe"!.. Akabinde, bir açıklama geliyor… "İlla" "sadece", "ALLAH" vardır!.. "İLLA ALLAH" yani "sadece ALLAH"!.. Birinci mana olarak, bu cümleden açığa çıkan gerçek şudur… "Tapınalacak TANRI yoktur"… Evet, burada, kesin olarak, tapınılacak bir öte tanrı olmadığını vurguladıktan sonra, "İLLA ALLAH" diyor… "İLLA", yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere, "ancak" manasına anlaşılabileceği gibi, buradaki kullanım şeklinde görüldüğü üzere "SADECE" anlamında dahi kullanılır… Evet, "İLLA", "ALLAH" kelimesiyle birarada kullanıldığı zaman kesinlikle "SADECE" anlamında algılamak zorundadır; zira "ALLAH"tan gayrı vücud sahibi yoktur ki, "ALLAH" ona kıyaslansın veya o şeyle benzer kefeye konarak ona nisbetle tarif edilsin!.. Bu hususu da geniş şekilde Hz. "MUHAMMED NEYİ OKUDU" isimli kitabımızda açıkladık. İşte bu sebebten dolayıdır ki, "İLLA" kelimesi "ALLAH" ismiyle yanyana kullanıldığı zaman bunu daima "SADECE" kelimesiyle tercüme etmek zorundayız… Nitekim bu mana İngilizceye tercüme edilirken: "There is no god BUT ALLAH" şeklinde değil; "There is no god ONLY ALLAH" şeklinde tercüme edilmelidir… Ki böylece, İslam Dini'nin getirmiş olduğu VAHDET-TEKLİK inanç veya düşünce sistemi farkedilebilsin. Evet, sadece "ALLAH" vardır ki, "O ALLAH, tapılacak bir tanrı değildir", anlamı mevcuttur bu açıklamada…Çünkü başta, kesin olarak "LA İLAHE" yani "tapılacak TANRI yoktur"; hükmü veriliyor!.. Öyle ise "ALLAH", İnsanın dışında, ötesinde; ve hatta bu vargördüğümüz varlıkların dışında ve ötesinde tapınılacak bir TANRI değildir!.. "ALLAH"ın "AHAD" olşunu şayed iyice idrak edersek, görürüz ki -basiretle-, bir ALLAH, bir de, yanısıra kainat gibi, iki ayrı yapı mevcut değildir! Yani bir "ALLAH" var, bir de alemler mevcut, değil!.. Başka bir deyişle, bir içinde yaşadığımız alemler, kainat mevcut; bir de bunların ötesinde, bunlardan ayrı, bunların dışında bir "TANRI mevcut" anlayışı, tümüyle batıldır!.. Hazreti MUHAMMED'İN açıkladığı "ALLAH" bir TANRI değildir !.. Hazreti MUHAMMED'in açıkladığı "ALLAH", AHAD'dır!.. Hazreti MUHAMMED'in açıkladığı "ALLAH", sonsuz manalara sahip olup, her an bunları seyir halindedir!.. İSLAM'ın "Tevhid" inancı, yani, Hazreti Muhammed'in açıkladığı inanç sistemi, TAPILACAK TANRI OLMADIĞI; ALLAH'ın AHAD olduğu ve dolayısıyla bir TANRI'nın mevcut olmadığı; insanların, bütün yaşamları boyunca kendilerinden meydana gelecek fiillerin neticelerine katlanacağı esasına dayanır!.. Nitekim Kur'an-ı Kerim'in çeşitli ayetlerinde hep, insanın bilfiil kendi çalışmalarının, yaptıklarının karşılığını alacağı şöyle vurgulanır: "İnsan için kendi çalışmalarının karşılığı dışında hiç birşey yoktur!.." (53-39) "Yaptıklarınızdan başka bir şeyden dolayı karşılık göremezsiniz." (37-39) "Yaptıklarınızın karşılığına (neticesine) ereceksiniz." (36-54) "Herkes için yaptıklarına göre dereceler vardır. Bu da kendilerine haksızlık edilmeyerek, çalışmalarının karşılığını almaları içindir." (46-19) "Siz çok büyük ızdırap verecek azabı tadacaksınız; ancak bu, yaptıklarınızın neticesi olarak başınıza gelecektir!.." (37-39) Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü üzere, insan dünyada yaptığı çalışmalarının karşılığını göreceğine göre, acil olarak ilk yapması gereken şey ölümötesi yaşamın ne olduğunu araştırmak ve "ALLAH"ın ne olduğunu idrak etmektir… Hazreti Muhammed aleyhisselama "ALLAH nedir" diye soranlara cevab, "ALLAH" tarafından bizzat veriliyor Kur'an-ı Kerim'de, "İHLAS" Suresinde: "De ki, O ALLAH AHAD'dır; ALLAH SAMED'dir; LEM YELİD ve LEM YULED'dir; ve LEM YEKUN LEHU KÜFUVEN AHAD'dır!.." "Hz. MUHAMMED'İN açıkladığı ALLAH"ın ne olduğunu açıklayan bu surede öncelikle, kelimelerin geniş manası üzerinde duralım… Ve sonra da bu manaların getirmekte olduğu sonuçlar üzerinde düşünmeye başlayalım… "ALLAH AHAD"dır…Yani, sınırsız, sonsuz, cüzlere ve zerrelere bölünmesi sözkonusu olmayan TEK'dir… Şimdi bu tanımlamayı iyi düşünelim!.. Cüzlere, zerrelere bölünüp parçalanması mümkün olmayan "AHAD", ya sonlu sınırlı bir tektir, ki bu takdirde evrenin herhangi bir yerinde oturmaktadır (!); ya da sonsuz, sınırsız cüzlere ayrılmaz TEK'tir ki, bu takdirde de ancak ve sadece, tekrar ediyorum ancak ve sadece "KENDİSİ" mevcuttur!.. "AHAD" olan "ALLAH"ın dışında herhangi bir varlığın mevcudiyetini ileri sürmek önce akıl ve mantığa, sonra da iz'an ve insafa sığmaz!.. Düşünelim… Şayed "ALLAH"tan ayrı, "ALLAH"ın dışında bir varlık var ise… Bu varlık ile "ALLAH" arasındaki sınır nerededir?.. Bu sınırı nerede çizeceksiniz?.. Ya varlık, mevcud, sınırsız sonsuz TEK'tir, ikinci bir varlık yoktur!.. Ya da sınırlı sonlu, evrenin içinde bir yerde, veya evrenin dışında MEKANI OLAN bir TANRI mevcuttur (!)..? Burada idrak edilmesi en önemli olan şey "SINIRSIZLIK-SONSUZLUK" kavramıdır… Şimdi bu "sınırsızlık-sonsuzluk" kavramını en - boy - derinlik olarak değil, boyutsal olarak kavramaya çalışalım… GERÇEKTE, mevcud olan TEK, bölünmez, parçalanmaz, sınırsız-sonsuz olan TEK'tir!.. AHAD'dır!.. Eşi, misli, benzeri, mikro ya da makro planda kendisinin dışında hiç birşey olmayan "ALLAH AHAD"dır!.. Ancak biz, mevcut algılama araçlarımıza bağımlı olarak, o TEK yapıyı, çok parçalardan oluşmuş bir bütün gibi değerlendirme yanılgısı içindeyiz!.. Çünki, beynimiz kesitsel algılama araçlarına göre hüküm vermekte!.. Oysa beyin, kesitsel algılama araçlarının yani beş duyusunun son derece sınırlı değerlendirme kapasitesi ile kayıtlı kalmasa… Bu sınırlar içinde algıladığı verileri, sadece, evrendeki sayısız varlıklardan birer kesit veya birer örnek kabul etse… Sonra derin bir tefekkür ile, algılayabildiği örneklerden; daha nelerin mevcut olabileceğini tespit edebilse… Ve sonra, onların yapısal derinliklerine doğru, boyutsal bir seyahat yaparak, evrensel ÖZ ile karşılaşsa… Ve nihayet kendi "ben"liğinin dahi o evrensel "ÖZ" içinde "yok" oluşunu farkedebilse… İşte bu işin çok önemli bir yanı… Konunun ikinci önemli yanı da şurası… Hazreti MUHAMMED'in açıkladığı "ALLAH", "AHAD" yani sınırsız-sonsuz, zerrelere ayrılmaz olduğuna ve bu durum her yöne ve her BOYUTA şamil bulunduğuna göre; bu takdirde O'nun varlığı yanısıra, varolabilecek ikinci bir varlık, nerede, hangi BOYUTTA veya hangi başlangıç noktasında O'nun varlığına bir sınır çizerek, kendine yer açabilecektir?!.. "AHAD ALLAH" dışında var kabul edilecek ikinci bir varlığın, TANRI'nın yeri neresidir?.. "ALLAH"ın içinde mi, yoksa dışında mı?!.. "ALLAH", sonsuz-sınırsızdır, dedik… "ALLAH"ın sınırsız-sonsuz oluşu dolayısıyla bir MERKEZİ olması da muhaldir!.. Bir şeyin merkezi olması için, onun sınırları olması, bu sınırların köşelerinin kesiştiği noktanında merkez kabul edilmesi gerekir… Halbuki, "ALLAH"ın sınırı yoktur… Sınırı olmayan şeyin, merkezi de olmaz!.. Merkezi olmayan şeyin özü, içi ve dışı da olmaz!.. Bizim beş duyusal yaşamımıza ve beş duyudan ileri gelen madde kabulümüze göre, bir nesnenin içi ve dışı vardır; özü vardır kabuğu vardır!.. Oysa, merkezi olmayan şeyin özü ve kabuğundan, içi ve dışından sözedilemez!.. Nitekim bu mana Kur'an-ı Kerim'de bir ayette şöyle vurgulanmaktadır: "HU ve'l evvelü vel ahirü ve zahiru vel batın" "O, evvel, ahir, zahir, batın'dır" Yani, Zahir, Batın, Evvel ve Ahir diye bildiğin hep "O"dur!.. Bunlar, gerçekte TEK bir şeydir!.. Yani, zahir ve batın diye iki ayrı şey yoktur!. "Evvel, Ahir, Zahir, Batın" kelimeleri ile işaret ettiğin şey hep "O"dur!.. Sen, "O"na, ister "Zahir" de, ister de, "Batın" de, ister "Ahir" de, ister "Evvel" de; dediğin, işaret ettiğin, tarif ettiğin hep "O"dur!.. Zira, "zahir-batın" ayırımı senin beş duyundan doğmaktadır!.. Beş duyu ile algılayabildiğine "zahir" diyorsun, algılayamadığına "batın"!.. Oysa altı, yedi, oniki duyu ile algılama durumundan olsaydın, senin için zahirler de değişecekti, batınlar da!.. Ve sen, bugün zahir dediğine batın, batın dediğine zahir demek durumunda olacaktın. "ALLAH" ise sınırsız-sonsuz TEK olması hasebiyle, "ZAHİR" VE "BATIN" kavramlarından beridir, münezzehtir!.. Evet, merkezi, içi-dışı, zahiri-batını, başı-sonu olmayan; bu gibi anlamlardan ve oluşlardan beri olan varlığın, bir yerde son bulup; o noktadan sonra, ikinci bir ayrı varlığın başlamasından sözedebilir misiniz?.. Elbette hayır!.. İşte, bu yüzden farkederiz ki, düşünebilen, hayal edebilen her noktada, tüm özellikleriyle; ve "ZAT"ıyla ve dolayısıyla tüm özellikleriyle ancak ve ancak, sadece ve sadece KENDİSİ yani, "AHAD" olan "ALLAH" mevcuttur!.. "O"nun dışında, ikinci bir varlığın vücudundan sözeden ise, tümüyle derin düşünce yetersizliğinden doğan yanılgı içerisindedir!.. Ki bu durumun dindeki adı da "ŞİRK"tir!.. "ALLAH", "AHAD" olduğuna göre… Kendi varlığı yanısıra ikinci bir varlıktan sözedilemez!.. Ve gene, "O"nun zerrelere ayrılması şeklinde zaman boyutuna girmesi de sözkonusu değildir… "ALLAH SAMED'dir"… "SAMED" kelimesinin anlamında derinlemesine bir araştrma yaparsak, şu manalar ile karşılaşırız bilebildiğimiz kadarıyla: "Hiç boşluğu olmayan, eksiksiz, gediksiz, deliksiz, nüfuz edilemiyen… Bir şey girmez, bir şey çıkmaz!.. Som…" Hani som altın deriz ya; işte öyle… Yani bir diğer ifade ile "sırf"!.. Görüldüğü gibi bütün bu manalar esas itibariyle "AHAD" isminin manasını bütünleyen, ışıklayan, açıklamalar şeklindedir. Öyle ise "ALLAH DOĞURMAMIŞTIR" uyarısı hangi manalarda anlaşılacaktır? İlk anlıyacağınız mana şudur: "ALLAH" kendisinden ikinci bir varlık meydana getirmemiştir!.. Ya da başka bir ifade şekliyle; "ALLAH"ın varlığından meydana gelmiş ikinci bir varlık mevcut değildir!.. Çünki O, cüzlere, zerrelere bölünmesi parçalanması mümkün olmayan TEK'tir, yani "AHAD"tır!.. 1- Sınırsız sonsuzdur ki, bu yüzden ikinci bir varlığı kendi içinde veya dışında meydana getirmesi sözkonusu olamaz. 2- "AHAD" oluşu dolayısıyla cüzlere, zerrelere ayrılmaz ki, O'ndan meydana gelen ikinci bir parça olsun!.. İşte bu yüzden, "ALLAH"tan meydana gelmiş, O'nun doğurduğu, O'nun özellikleri ile de olsa, ikinci bir varlığın mevcudiyetinden asla sözedilemez! Netice… "ALLAH" ne başka bir varlık tarafından doğurulmuş yani meydana gelmiştir; ne de O'nun doğurduğu, yani O'nun varlığından meydana gelmiş ikinci bir varlık mevcuttur!.. Bu arada açıklamadığımız bir husus daha var… Onu da görelim… Şimdi de "LEM YULED"i anlayalım… "Doğmamıştır" dendiğine göre burada bize şu idrak ettirilmek isteniyor demektir. "ALLAH, başka bir varlıktan meydana gelmemiştir!.." "ALLAH"ın başka bir varlık tarafından meydana getirilmesi nasıl düşünülebilir ki?.. Zira O, "AHAD"dır!.. Yani, sınırsız-sonsuz, cüzlere bölünme kabul etmez TEK'tir!.. "ALLAH"ı, meydana getirecek bir varlık düşünebilmek için, "ALLAH"ın ister yönsel, ister BOYUTSAL bir SINIRI olması gerekir ki; o sınırın ötesinde O'nu meydana getirecek ikinci bir varlık olsun!!!.. Ve sonra da o ikinci varlık kendisinden "ALLAH"ı meydana getirsin!!!.. "ALLAH", "AHAD"dır!.. "AHAD" olan "ALLAH" ise, sınırsız-sonsuz, zerrelere bölünmezdir… Bu sebeble de, kendisinin bir noktada bitip, o noktadan sonra ikinci bir varlığın başlamasından sözedilemez!.. Bu yüzden de "ALLAH"ı meydana getiren, DOĞURAN, ikinci bir varlıktan bahsedilemez, böyle bir şey düşünülemez!.. İşte, "LEM YULED" uyarısının bize anlatmak istediği, anlayışımız kadarıyla budur… Geldik bu tarif metnindeki son uyarıya… "LEM YEKUN LEHU KÜFÜVEN AHAD" "O'nun dengi, misli, mikro ya da makro benzeri mevcut değildir, AHAD'tır." Burada şu ayeti de hatırlayalım: "…LEYSE KEMİSLİHİ ŞEY'A…" (42-11) "İster mikro, ister makro planda O'nun misli olabilecek hiç bir şey mevcut değildir." Bu arada, konuya vukufu olmayanların düşecekleri bir hatayı önleme amacıyla, şu hususu da belirtmeden geçmeyelim… Kur'an-ı Kerim'de çeşitli yerlerde "İlahımız", "İlahınız" gibi ifadeler geçmekte; ancak akabindede "İLAH"ın, "ALLAH" olduğu vurgulanmaktadır… Peki bu duruma göre, "ALLAH"ın, bir "İlah" yani "tanrı" olduğu ileri sürülemez mi? Sürülemez!.. Bu gibi tanımlamalar, "İlah"a yani "tanrı"ya tapanlara yapılan açıklamalardır. Yani onlara denilmektedir ki; "Sizin, İLAH sandığınız, TANRI dediğiniz şey mevcut değildir; gerçekte var olan SADECE "ALLAH"tır!.. Sizin ve bizim "İlah"ımız hep aynı ve tektir…Ve dahi, O da "ALLAH"tır.." Evet, bu açıklamalardan gaye, o kişilerin belirli bir "tanrı" varsayımından kurtulup, "ALLAH"ı idrak etmeye çalışmalarıdır… Şimdi, elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim… Varlığına iman ettiğimiz, ya da inanmadığımız, ancak her iki halde de "ALLAH" adını verdiğimiz TANRI ile; burada tarif edilen Hazreti MUHAMMED'in açıkladığı "ALLAH" aynı mıdır?.. Hazreti MUHAMMED'in açıkladığı "ALLAH" için "TANRI" kelimesi kullanılabilir mi, ya da "TANRILIK" mefhumu kabul edilebilir mi?..Düşünülebilir mi?!.. Yani, gerçekte, dün - bugün - yarın varolan ve sonsuza dek varolmakta devam edecek olan, "BAKİ" "VECH"tir. "VECH"in perdesi olan yegane şey ise, o şeye ait olan "İSİM"dir…Ki o isim, sonradan "VECH"in bir manası üzerine konmuş bir perdedir… Perdedin ardındaki varlık ve onu meydana getiren manalar ise "ALLAH" isimlerinden varlıklarını alırlar… Sonuç olarak şunu kesinlikle bilelim ki… Kur'an-ı Kerim'de ve Hz. Muhammed'in açıkladığı "ALLAH" kavramında ötede ya da ötende, yani senin dışında bir tanrı kavramından sözedilmeyip; sadece kendisi var olan sonsuz-SINIRSIZ "TEK" farkettirilmeye çalışılmaktadır…
  3. BEN HALA ATEİST ARKADAŞLARA BU ŞEKİLDE HAKARET EDİLEREK YAZILAN CEVAPLARA KARŞILIK VERMEMELERİNİ SÖYLÜYORUM.. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Selam, Sözlerime basil basliyayim güclük cekmekteyim,sorgulamadan körü körüne ( müslümanim ) diyen sahislardan sorularinizin cevabini almak hemen hemen imkansiz oldugunu görüyorsunuz. Islam Dinine inanan insanlarin anadan babadan atadan kalma fikirlerle kayitli kalmayip, her birimin sorgulayarak arastirarak iman etmeleri istenmektedir Kur`an da. Bir noktaya ilginizi cekmek istiyorum. Bu gün ortadogu ülekelerine bakiyorsunuz, lisanlari arapca olmalarina ragmen Kur`an in ruhundan anlamamislar,adeta birbirlerini yiyen kavimler halindeler. yeryüzünde 1,5 2 milyar müslüman var oldugu söylensede acaba bunlardan kac tanesi hakkiyle Kur`an in ruhundan anlamis ve yasamakta ??? Neden geri kalmis ülkelerin cogunlugunu ( müslüman ) topluluklari teskil ediyor ??? Bu gün adeta dünya güvenligini tehdit eder durumuna gelmelerinin altinda hangi capik inanc yatmaktadir ve NIYE IKI YAKALARI BIR ARAYA GELEMEMEKTEDIRLER ??? Bana göre bu sorunarin kökeninde ISLAM kavramlarini anliyamamis olmalari sebebiyledir. Olaylara bakis acilari tamamen yüzeysel olup ,anlatilmak istenen manalarin degil , sadece isimlerinde takili kalan zihniyetler yüzünden bu gün yeryüzü insanlari icin birer tehdit unsuru haline gelmis ( müslüman ) topluluklari. IGNEYI ILK ÖNCE KENDIMIZE BATIRMALIYIZ. Süphesiz her insan herseyi kendi kapasitesi kadar degerlendirir. Hakaretlere aldiris etmemeniz beni bu yüzden sevindirdi,herkes kendi kapasitesini orataya koyuyor. Ben insanlari söyle degerlendiriyorum: bana göre siz,onlar ,baskalari benim baska versionlarimdir. Aslinda özde hepimiz biriz .Sizin ateist olmaniz ,bir baskasinin bir baska inancta olmasi hic önemli degil.Esasen her bir birim bir digeri icin ayna gibidir anliyana. Yani siz bensiniz , bende siz. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Insan olarak karsinizdayim ve tamamen tüm duygulardan azade ,evrensel boyutlarda size sordugunuz sorulariniza yardimci olmaya calisacagim. Bilimsel aciklamalara gecmeden evvel size önyargi ile alakali düsüncelerimi kücük bir makale olarak aktarmak istiyorum,müsadenize siginarak. GARDROBUYLA DOLASANLAR BUDA NERDEN CIKTI DEDIGINIZI DUYAR GIBIYIM J SATIRLARIMIN SONUNDA ISE NEDEN ( GARDROB ) KELIMESINI KULLANDIGIMI ANLIYACAKSINIZ UMARIM. HEPIMIZ ( HASPEL KADER ) - KENDI ISTEGIMIZ DISINDA VE MEVCUT KOSULLAR ICINDE BU TOPLUM DA YASAMAKTAYIZ. NEREDE DOGUP , HANGI AILEYE MENSUP , HANGI IRKTAN , HANGI RENKTEN OLMAYI DILEME SANSIMIZ OLMADI SÜBHESIZ. VE YINE HIZLA GECEN SU ZAMAN BIRIMINDE OKUL , ÜNIVERSITE , IS HAYATI , VE YUVA KURMA TELASI ICINDE GECIVERMIS YILLAR . KENDIMIZE AIT KISILIK VEYA BIR KARAKTER , DAHA DOGRUSU HAYATI SORGULAMAMIZ ICIN GEREKLI ZAMANI YAKALAYAMADIK BELKIDE . VE NITEKIM BU GÜN YAPAGELDIGIMIZ BI COK FIIL VE DÜSÜNMÜS OLDUGUMUZ BI COK MANA NE YAZIKKI BIR BASKALARI ADINA SERGILENMIS HAL VE VAZIYET HALINI ALMIS. BEN BÖYLE DÜSÜNÜYORUM DEDIGIMIZ KAC AN VAR KENDI ADIMIZA ? COCUKLUGUMUZDAN TA SU AN KI ICINDE BULUNDUGUMUZ TOPLUMUN SARTLARINA KADAR GEREK ALDIGIMIZ EGITIM GEREKSE VERI TABANIMIZA GÖRE ALGILADIKLARIMIZ COK SEYI KENDIMIZE DEGER YARGI OLARAK BENIMSEMISIZ ., BU DEGER YARGI ADETA BIR KALIP , BIR KIYAFET GIBI BEYNIMIZDEKI YERINI ALMISTIR . HERHANGI BIR KONUDA BU KESIN BÖYLEDIR DEDIGIMIZ MANA O KIYAFETIMIZIN OLUVERMIS BIRER KOLU VEYA BACAGI. HAYIRLI OLSUN, GÜLE GÜLE GIYINELIM J GÜLEBILIYORMUYUZ ACABA ??? KARSIMIZDAKI INSANIN FIKIRLERINI O GARDROBUMUZDAKI KIYAFETIMIZE UYDURAMADIGIMIZ ZAMAN ÜZÜLÜYORUZ , KIZIYORUZ , ONDAN NEFRET EDIYORUZ , SIDDETE BILE DÖNÜSEBILIYOR BU TAVRIMIZ ZAMAN ZAMAN . KARSIMIZDAKILERIN FIKIRLERINI YAPAGELDIKLERI FIILLERI KABULLENEMEMIZIN TEK SEBEBI O KENDIMIZE BICTIGIMIZ KISILIK KIYAFETI YÜZÜNDENDIR . DÜSÜNCELERIMIZI HER HANGI BIR KONU HAKKINDA KILITLEMIS O KONU HAKKINDA GELECEK VEYA OLUSACAK YENI FIKIRLERE KAPATMISIZ . BELKIDE BU YÜZDEN KARSIMIZDAKI INSANLARI ANLAMAKTA GÜCLÜK CEKIYORUZ . HAYATI BIZE ZOR KILAN SEBEBLERDEN BITANESI , BELKI DE BU KISITLI DÜSÜNCELERIMIZ DEN OLSA GEREK . HER INSANIN GÖRÜS UFKUNA GÖRE IYI VE KÖTÜ , DOGRU VE YANLIS IZAHI VARDIR . KISININ GÖRÜS MESAFESI NE KADAR KESKINSE O KADAR NET GÖRÜR ETRAFI SÜBHESIZ . YA BAKIS ACISI KISITLI OLANIN ? NE KADAR GÖRÜS MESAFESI OLABILIR KI ? BAZEN IKI INSAN BIR NOKTAYA BAKARDA BIRI DIGERINDEN FARKLI GÖRÜR VE ALGILAR . BAKIS LA GÖRÜS ARASINDA KI FARK YASANIR HAYATTA ASLINDA. BAZI KONULAR HAKKINDA HEM FIKIR OLABILIYORUZ , YINEDE KARSIMIZDAKININ BASKA KONUDA FARKLI DÜSÜNÜYOR OLMASINI BILMEK BILE YAKLASIMLARIMIZI YÖNLENDIREBILIYOR . HAYATIMIZIN HER ALANINDA HOSGÖRÜSÜZLÜK HAKIM OLMUSSA EGER , BU BIZIM KENDIMIZE CEVRE SARTLANMALARI , 5 DUYUMUZLA ALGILADIKLARIMIZIN BEYNIMIZE ÖRDÜGÜ KOZA YÜZÜNDEN OLSA GEREK . YA ALGILAYAMADIKLARIMIZ ??? TÜM HAYAT ALGILADIGIMIZ KADAR MI ??? DISIMIZDAKILERI KOZAMIZIN ICI KADAR DEGERLENDIREBILIYORUZ FARKINDAMIYIZ ??? BU DURUMDA KARSIMIZDAKINI NE KADAR TANIYORUZ ACABA ??? SÜREKLI KARSIMIZDAKINI O GARDROBUMUZDAKI KIYAFETE UYDURMA YERINE O NU ANLAMAYA CALISMAK , DAHA MANTIKLI OLMAZMI ? SEVIYORUM DERKEN ONUMU YOKSA ONDAKI BENIMI SEVIYORUZ ??? SOSYAL HAYATINIZA BAKIN: ANLASAMAYAN CIFTLER , HOSGÖRÜSÜZLÜKLERININ ADINI SIDDETLI GECINME DIYE NITELENDIRMEKTELER . HOS GÖRÜSÜN YERINE DAR GÖRÜS HAKIM OLUNCA SIDDETIN TEHLIKE LAMBALARI YANMAYA BASLAR . SIDDET ILK ÖNCE BEYINLERDE BASLAR , DAR GÖRÜSÜN HER SAFHASI BIR SIDDET UNSURUDUR . EYLEME DÖNÜSMÜS HALI ISE ONUN EN TAHAMMÜL EDILENEMEZ HALINDEN DOGANDIR . EVET BÜTÜN MESELE HOSGÖRÜ !!! INSANI ESYAYI DOGAYI HANGI KRITERE GÖRE SEVMELIYIZ ? ICIMIZDEKI KOZAMIZIN SARTLARINA GÖRE MI YOKSA HER BIR BIRIMI OLDUGU GIBI KABULLENEREK MI ? NE ZAMAN ANLIYACAGIZ KARSIMIZDAKINI FARKLILIGINDAN DOLAYI SEVMEMIZ GEREKTIGINI . AKSI TAKTIRDE ONU DEGILDE ONDAKI BEN I SEVDIGIMIZI NE ZAMAN ANLIYACAGIZ ?? SAHI KONUMUZUN BASLIGI GARDROBUYLA DOLASANLAR DEMISTIK DEGILMI , SAHI BIZ ZAMAN GELIR EN SEVDIGIMIZ ELBISEYI ARTIK GÖZÜME HITAP ETMIYOR DIYE VEYA MODASI GECMIS DIYE ATABILIYORUZ DEGILMI . BIR ZAMANLAR COK DEGER VERIPTE GIYDIGIMIZ O ELBISE SANKI BIR ANDA OLUVERMIS ILKEL BIR GIYSI. FIKIRLERIMIZINDE SÜREKLI ( UPDATE ) YENILENMESI GEREK DOSTLAR . YOKSA ÖMRÜNÜN GECMIS HERHANGI BIR ANINDA INANDIGIN BIR SEYI KOZANDA HAPSETTIYSEN , VE O KONUDA YENI ACILIMLARA KAPALI ISEN , KIMSEYI SUCLAMAYA HAKKIMIZ YOKTUR . KILITLI BIR ANLAYISIN CEVRESINE VEREBILECEGI COK SEY KALMAMISTIR. SAHI SIZ SARTLANMALARINIZDAN ÖZGÜR DÜSÜNEREK TÜM BIR GÜN GECIRDINIZMI ? BU GÜN KARSIMA CIKAGELECEK HER TÜRLÜ OLAY KABULÜMDÜR DEDIGINIZ OLDUMU ? SABAH KALKTIGINIZDA SIZE YENI BIR GÜNÜN HEDIYE EDILMIS OLMASI SEVINCIYLE , BIR BÜTÜN GÜN TEBESSÜM ILE DOLASABILDINIZMI ? HICBIR SEYE SITEM ETMEDEN ÜFF CEKMEDEN ? SIZE NASILSINIZ DIYE SORULDUGUNDA , CEVABINIZ NE OLUYOR GENELDE ? BIR GÜNÜ FARKLI YASAMAYI DENEDINIZMI ? GARDROPSUZ , KOZAZIS , SARTSIZ , HAYATI OLDUGU GIBI KABULLENEREK GECECEK BIR GÜN. DENEYIN , BIR GÜN FARKLI BAKIN DÜNYAYA , GÖRECEKSINIZ KI HER GÜN AYNI GÖRDÜKLERINIZ TAMAMEN FARKLI GÖRÜNECEK GÖZÜNÜZE , YANMAK VEYA YANMAMAK SIZIN ELINIZDE . SADECE ESKI VERSIONLARI UPDATE YAPMALISINIZ BU KADAR . ANLAYISINIZI YENILEMELISINIZ YANI. ELLE TUTTUGUNUZ , GÖZLE GÖRDÜGÜNÜZ , YANI BES DUYUNUZUN DISINDA OLUSAN GELISMELER DEN BAHSEDIYOR DÜNYA BILIM ADAMLARI , FARKLI BOYUTLAR DAN BAHSEDIYORLAR . BES DUYUMUZDAN AZADE DÜSÜNMEDEN BI COK BOYUTLARI YASAYAMAYIZ DOSTLAR . BUNUN ICIN HER TÜRLÜ BILIM VE ILIME ACIK OLMALIYIZ . ZEKA , BES DUYUMUZUN VERDIGI ALGILARI VERI TABANIMIZDA YANI BEYNIMIZDE DEGERLENDIREREK ISLEVE SOKTUGUMUZ SEYLERDIR . VE BUNLAR KISITLIDIR DÜSÜNÜLÜRSE. AKIL ISE BUNLARIN ÖTESINDE BIR SEY , SINIRSIZ DÜSÜNEBILMEKTIR AKIL . SINIRSIZ DÜSÜNEN LE BES DUYUSU NUN IZNI KADAR DÜSÜNEBILENIN ARASINDA KI FARKI DA SIZ DÜSÜNÜN . BU DURUMDA SU CIKIYOR ORTAYA , HER BIR BIRIME VERDIGINIZ DEGER YA ZEKA ÜRÜNÜDÜR BIR YERE KADAR VE KISITLIDIR . YADA AKIL ÜRÜNÜDÜR KI BU SINIRSIZ VE EBEDIDIR . HOSGÖRÜ AKLIN ÜRÜNÜDÜR. Okyanus74 Bu yaziyi kimligim olarak ta algilaybilirsiniz. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Simdi sizin sorulariniza gecmek istiyorum. ALLAH neden birdir ? ALLAH MI ? , tanri mi ? Buyruklarini dinleyip yaparsak hosnud olup bizi cennetine koyacak , buyruklarini dinlemeyip uygulamadigimiz zaman bizi cezalandirip cehennemine atacak ötelerde yukarilarda biryerlerde bir Tanri mi var ??? Andromediada ? Süpernovada ? Samanyolunda ? nerede ? hangi galaxide bu tanri ??? Yukarilarda biryerlerde celalli bir tonton dede , bizleri yeryüzüne salan , yaptiklarimiza ettiklerimize sesini cikarmayan ? cikaramayan ? Iki takla bir bakla namazimiza ihtiyaci olan ? Onu sevinsin diye Kurbanlar kesen ? Hosnud olsun diye senenin bir ayini ac kalmamizi isteyen mi ? Bunlari yapmadigimiz zaman sinirlenen celallenen , hatta adeta görüsürüz sizinle kiyamet günü diyen ve eli kolu bagli bizi izleyen bir tanri mi ??? Acaba böyle bir tanrimi hayal ediyoruz aklimizda ??? Bakiniz ,bir an farzedelimki böyle bir tanri var yukarilarda bir yerlerde , herhangi bir galaxide ikamet eden ve bizi oradan dogru izleyen. Ve biz insanoglu ,yerimizi boyutumuzu bir analiz edelim. Bir kac tane uydusu olan Günes sistemi icinde yasamaktayiz . Hacmi icinde yasadigimiz dünyadan 1.303.706 defa büyük olan Günes. Ve bu günes sistemi gibi 400 milyar yildizi icinde barindiran ( Samanyolu ) dev bir galaxi degilmi ? Merkezden 32.000 Isik yili uzakliginda . Ne demek biliyormusunuz ? Bir arac düsününki 1 saniyede 300.000 kilometre hiz yapiyor x 60 saniye x 60 dakika x 24 saat x 365 gün = 1 ISIK YILI x 32.000 isik yili , saniyede 300.000 kilometre hizla düsünün. Cikan sonuc bizim bilmem kac milyar sene sonra Samanyolu gezegenine varmamiz olacak.Isterseniz yolculugumuza ayni hizla devam edelim ve en yakin komsumuz olan Andromediaya gidelim mi ??? Samanyolundan Andromedia ya da bir kac milyar dünya senesi icinde varmis oluruz.Olan olmus buradan gelmisken Süpernova gezegeninede gidelim isterseniz , cok uzak degil merak etmeyin. Sadece 167.000 ISIK yili birkac yüz milyar yil sürer nolacak Eee buraya kadar gelmisken Chartwhell gezegeninede gidilemzmi ,merkezden 500 milyon ISIK YILI uzakliginda . TAKIP EDEBILIYORMUSUNUZ ??? ARTIK GERIDE BIRAKTIGIMIZ HERSEY BIR YOK HÜKMÜNDE KALDI !!! Ben derimki kaybolmadan geri dönelim ne dersiniz ??? Bi hayli yolumuz var dünyamiza varmaya , hem bu kadar sene sonra acaba Dünya yerinde duruyormudur ??? Lütfen sayin dostum düsünelim bir . Farzedelimki yukarida bahsettigim gibi bir tanri ve bu tanri 500 milyon isik yili uzakliginda bir gezegende . Simdi iyi bir düsünelim sözüm o bilimsel yaklasamayanlara aslinda , bu tanri senin kildigin namazdan , tuttugun oructan, kestigin kurbandan, yaptigin ibadetten ne kadar etkilenir bir düsünün ??? Farzetki vücudunda trilyonlarca hücrelerden bir tanesi isyan etti , bundan sen ne kadar etkilenirsin ? Veya senin ona karsi isyanin onu ne kadar etkiler ??? Lütfen. YUKARILARDA ,ÖTELERDE, DISINIZDA ,UZAGINIZDA BÖYLE BIR TANRI YOK !!! ISIN KÖTÜSÜ BU Burada sizinle hemfikiriz herhalde dostum. Eee ?? ne var peki ??? Hersey bir istihsam halinde iken bu kudret , bu yaratici nasil bir seyki ??? Bakiniz , Kur`ani Kerimde bir uyariya dikkatinizi cekmek istiyorum . " Ey Iman edenler , Iman ediniz ,, !!! Kimelere hitab ediyor dersiniz ??? Yukarida bahsettigim tanri anlayisi icinde olan Hz.Resulullah in ashabinaydi bu uyari !!! Iman edenlere yani. Onlar öyle bir ashabtiki üstelik cok sansliydilar cünki Resulullahin zamaninda yasamakt idiler . Yaptiklari ibadetler ise günümüz müslüman inin alasi seklindeydi emin olun. Ve dahi yaptiklari ibadetler dolayesi ile olsun , yasantilari halleri ile olsun günümüz müslümanindan kat kat deger ifade eden bu insanlara geliyordu bu uyari . " EY IMAN EDENLER , IMAN EDINIZ ,, Onlar namazlarini dört dörtlük eda ederler , zekatini verirler , hac görevini yerine getirirler,oruc tutarlar,toplum hak hukukuna riayet etmekte idiler , ama ! Allah ismi ile isaret edileni anliyamamislar , kafalarinda farkli bir tanri anlayisi icinde idiler . Ve nitekim kac tane sure icinde , vay o namaz kilanlarin haline ki , yanlarina yorgunluktan baska bir kar kalmaz buyrulmus. Ve , vay o oruc tutanlarin haline ki , yanlarina sadece ac kalmisliklari kalmistir. Simdi sizin gibi hayati sorgulayan , neye ne icin inanmak zorunda olmalarini sorgulayan arkadaslara , kendileri neye nicin inandiklarini bilmeyen günümüz müslümani nasil cevap verebilsin ??? Allah in varligi ve ( tek ) ligi hususuna cevabimi yarin insallah devam edecegim. Selam üzerinize olsun,iyi geceler simdilik.Okyanus74
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.