Gezi olaylarından önce yayınlanan bazı akademik makalelerde aşağı yukarı aynı şeylerin yapıldığı eylemler hakkında bilgiler var. Mesela
Amerika; Sovyetler Birliği ve komünizmi yenilgiye uğratarak kapitalizmi yaymak için Doğu Bloğu ülkelerine ekonomik ve askeri yardımlar yapmıştır. Silaha başvurmadan mücadele yöntemini seçen toplumsal muhalefet hareketi Dayanışma Solidarnozs, sesini ilk kez 1980’de liman kenti Gdansk’daki grev ve protestolarla duyurdu. 1989’da Amerika’nın da NED (Demokrasi için Ulusal Fon-1983’te Amerikan Kongresi kararıyla kurulan) vasıtasıyla büyük harcamalar yaptığı Dayanışma Hareketi, Doğu Bloğu’nun ilk muhalefet hükümetini Polonya’da kurdu.
(Öğr.Gör. Pınar YÜRÜR, DOĞU AVRUPA VE BALKANLARDA AMERİKA DESTEKLİ SİVİL TOPLUM DİRENİŞLERİ, 2006)
İsme dikkat edin: Dayanışma. Türkiye'de kullanılan isim de buydu: Taksim Dayanışması.
Sırbistan`da ki Otpor`un seçim kampanyası stratejileri şu üç temel noktada toplanmıştır (Clark,2009:31):
a. Üçüncü sektör olan STK`ları harekete geçirmek.
b. Olabildiğince fazla taraftar toplayarak hükümetin seçimleri manipüle etme olasılığını azaltmak.
c. Güçlü mesajlar üreterek kamuoyunda iktidar hakkındaki algıyı değiştirmek ve hükümet aleyhinde yerleşik kanılar oluşturmak.
(Yrd. Doç. Dr. Fikret Birdişli, “Şiddet İçermeyen Eylemler ve Ulusal Güvenlik”, Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Dergisi • 2013, 4 (2))
Gezi olaylarında da bu 3 nokta yok muydu? Takımların taraf gruplarına varıncaya kadar değişik kuruluşların katılımı sağlanmadı mı? Hükümet aleyhinde kanı oluşturmak açısından yalan ve uydurma haberler dahi yayınlanmadı mı?
Birinci aşamada kitle iletişim araçları ve sosyal medya kullanılarak protestocuların mobilize olması sağlanmaktadır, ikincisi protestoculara lojistik destek sağlanmaktadır, üçüncü aşamada ise protesto eylemlerinin ilk dalgası gerçekleştirilmektedir (Kuzio, 2006:366). (Yrd. Doç. Dr. Fikret Birdişli, “Şiddet İçermeyen Eylemler ve Ulusal Güvenlik”, Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Dergisi • 2013, 4 (2))
Burada sayılanlar da tanıdık gelimiyor mu? Sosyal paylaşım sitesi ve sözlük adıyla müsemma muhtelif sitelerde "Mesele ağaç mı sandın? Hadi sen de gel!" tarzı mesajlarla gençleri Taksim'e çağıran ünlüler, eylemlere katılanlar için yiyecek, eylemler sırasında yaralananlar için tıbbî malzeme gönderen iş adamları yok muydu?
Otpor’la başlayan gençlik eylemlerinin ayırt edici özellikleri şunlardır: a.Spontane gibi görünmesine karşın belli bir stratejiye dayanmaktadır. b. Eylemcileri yönlendiren çekirdek kadro bilinçli ve bu konuda eğitimlidir. c. Kitle iletişim araçları üzerinden örgütlenerek hızla yayılma kapasitesine sahiptirler. d. Hızla yaygınlaşması nedeniyle kontrol edilmesi güçtür. e. Hangi görüşe sahip olursa olsun eylemcilerin sadece öfke ve tepki hisleriyle motive olmaları geniş bir kesime hitap etmelerini kolaylaştırmaktadır. (Yrd. Doç. Dr. Fikret Birdişli, “Şiddet İçermeyen Eylemler ve Ulusal Güvenlik”, Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Dergisi • 2013, 4 (2))
Bir de olaylara CHP teşkilatından katılım fazlaydı. Bunun nedeni ne idi? Kılıçdaroğlu dahil CHP yönetiminde birçok SOROS'çu bulunması mıydı?
Kılıçdaroğlu SOROS'un finanse ettiği TESEV'in kurucu üyesidir. CHP'nin başına kasetle geldikten bir süre sonra kendilerine "ulusalcı" diyen CHP'lileri yönetimden uzaklaştırmıştır. Biraz SOROS-OTPOR ve SOROS-CHP ilişkisini araştırsanız neler çıkıyor.