Zıplanacak içerik

marti_name

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

marti_name tarafından postalanan herşey

  1. Mademki Yoklugumla Daha Mutlusun... Hayat soğuk, yağmurlu ve vurdumduymaz bir İstanbul gecesiydi... Ve gece yağan yağmur hep ürkütürdü beni. Yağmur değil yalnızlığımdı pencereleri damla damla yalayan, yıllarımı dolduran sensizlikti... Hep bir yanı yarımlık, hep senden uzaktalık, hayattaki tek 'kimse'mden yoksunluk, yani kimsesizlikti. Bir kavuşma mucizesine inanma yolunda harcanmış bir hayatın ansızın sonuna gelme, ve o mucizeyi yaşayamadan bir başına ölme korkusuydu yağmur... Yine yağmur yağıyor, yine gece... Yine İstanbul... Dönüp geriye bakıyorum da, sanki yıllar değil yüzyıllar geçmiş aramızdan... Aramızdan ayrılıklar, ihanetler, kayboluşlar, vazgeçişler, yeniden bulmalar, korkular, yalnızlıklar, savrulmalar geçmiş. Ve bu ilişki ne çok biçim değiştirmiş... Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp da yazdığın mektuplarca sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından. Hayatımı öyle olduğu gibi bıraktım. Şehrine geldim, ama kalbine giremeden sevdim. Neydik biz o yıllarda hiç düşündün mü? Neydik birbirimiz için sevgili? Geldim. Bana destek olacak, sırtımı vereceğim bir aşkın yoktu arkamda. Kendime yeni bir hayat kuracağım yalanını, kendim dahil, sen dahil herkese söyledim. Oysa tek istediğim seninle birlikte bir hayattı. Öyle cesaretsizdim ki karşında ve öyle açık sözlüydün ki bana karşı, ancak iddiasız bir sığınmacı olabildim hayatında. Hayatına iltica etmek isteyen bir yürek sürgünü... Bir aşk meczubu sadece... Dürüstlük kimi zaman yalanlardan çok daha acımasızmış, sevgili... Gerçeğin buzdan ülkesinde yapayalnız kalan yürek, hayatta kalabilmek için yalanları bile özleyebilirmiş kimi zaman... Bana aksini ispat etmek için elinden geleni yaptığın o yıllarda, buzlar ülkesinde biraz olsun ısınabilmek için, aslında beni sevdiğin yalanına inandırmıştım ben de kendimi... Aşkıma kapalı bir kapının önüne bırakılmış yaralı bir kuş gibiydim. İnanacak, bir ibadet gibi yaşayacak tek şeyimdi senin aşkın. Karşılıksız, güvensiz, sessizce yaşanan bir aşk... Nasıl da hoyrattın bana karşı... Kalbinde değil miydim gerçekten? Neydik biz söylesene? O yıllarda senin neyindim ben sevgili? Can yoldaşın mı? Yol arkadaşın mı? Dostun mu? Sevgilin mi? .. Sonra bir gün geldi ve unutuldum. Ve bu sorular birer birer bıçak gibi saplandı yüreğime ve yüreğimde yanıtlarını buldu. Unutuluş hepsinin acımasız cevabı oldu. Sonrası dipsiz bir karanlık... Sonrası çaresiz bir çıldırış... Hayata karışmamak için tek kalkanım, tek sığınağımdı aşkın. Tek silahımı yitirdim ve hayata teslim oldum. Aldı beni savurdu başka bedenlere, parçası olamadığım o kırık dökük öykülere... Kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için. Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktır. Seni sonsuza kadar kaybetmek kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için. Seni unuttuğum yalanıyla hayatı kandırmaya çalışınca hayat hiç olmadığı kadar acımasız tokatlar indirdi yüzüme... Sonrası dipsiz karanlık... Sonrası hatırlamaya bile dayanamadığım düş yıkımları... Sonrası kesif, karanlık ve rutubetli bir kuyu... Koskoca bir boşluk... Sonrası 'yalnızlık' kelimesine sığmayacak kadar derin bir yalnızlık... Ah sevgilim, ayrılık trenini çoktan kaçırmadık mı biz? Bulup bulup kaybetme oyunlarını çoktan tüketmedik mi? O dünyevi aşk oyunlarından, kıskandırmalardan, kaçamaklardan çoktan vazgeçmedik mi? Birbirimizi en ağır ihanetlerde sınamadık mı? Anlamadın mı artık, varlığım sana acı vermek için değil... Sadece seni sevmek için yaşadım ben! Senin için bir ilişkide girilebilecek bütün kimliklere bürünmedim mi? Önce aşkla değil kalbinin boşluğuyla tutunduğun bir can yoldaşıydım... Yüreğin bir başkasına kapılarını açtığında hayatından dışlanıp unuttuğun oldum sonra... Başka hayatlarda, başka ilişkilerde seni unutmaya çalışırken, belki de aslında sadece seni ararken kıskançlıktan deliye döndüğün oldum... Kalbime geri dönmek istediğinde gururumun gemilerini yakıp, metresin oldum... Vicdanın oldum senin... Merhametin oldum... Pişmanlığın oldum... Hazzın en sıradışı boyutlarını seninle paylaşan fahişen oldum... Arkadaşın oldum... Kardeşin oldum... Sevgilin oldum... Söylesene kaç kez biçim değiştirdi bu ilişki? Kaç kez kimlik değiştirdim seni sevebilmek için... Öyle çok reddedildim ki, öyle çok unutuldum ki senin tarafından, sensiz kalmak yüreğimi ezen tek korku artık. Öyle ki hayatım yalnız bir korku halinde ayakta duruyor şimdi... Korkumu gerçeğe büründürdüğün anda yıkılıp gideceğim. Her şeyi tükettim. Hayata tutunmak adına ne varsa her şeyi yaktım seni sevebilmek için... Tüm sabrımı, kendime ve insanlara güvenimi, sevginin hayatın tek harcı olduğuna olan inancımı... Artık senden başkasına verecek enerjim, sevgim ve hayatla hesaplaşacak bir benliğim kalmadı. Geriye dönüp sığınacak bir kendim kalmadı... Korkuyu beklemenin telaşı korkunun kendisinden çok daha ürkütücü biliyor musun? İşte bu yüzden sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle bırakıyorum kaderimi. Korkuyu beklemekten vazgeçiyorum, ama asla seni sevmekten değil, sevgili... Sana veda etmeden kayboluşa karışmam da aslında sadece bunun için... Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun, öyleyse yokluğumla kal sevgili... Madem ki yokluğumla daha mutlusun, o halde yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun...
  2. acı çeken kar taneleri ölgün sabaha yağıyordu başıboş köpeklerin uluması ve kaçakların ayak sesleri havayı deliyordu omzumda samanyolu’nun ağırlığı, yürüyordum sadece karanlığa tutulan bir şemsiye vardı, sadece o ölümün ve yaşamın eşiğinde yürüyen biriydim, sadece bu göz yaşlarımı aylar önce kim tüketti bütün bu merhamet, gözyaşları ve bütün bu rüyalar bütün bu karlı günlerin ve gecelerin hiçbir anlamı yok artık. kendimi bir intikam nehrinde yıkamışım ve çıkartıp atmışım kendimi bundan aylar önce cennetin uğruna savaşanlar, onlar bizim askerlerimizdi sadık, yenilmez ve cesurdular. ve şimdi onlar için atalarının topraklarından ayrılma vaktiydi kalplerine cesaret aşılayan seslerle uğurlanıyorlardı, zafer kazanmadan da canlı dönmemeye kararlıydılar. burada, evinizde halkınız sizi bekliyor. oysa o yabancı topraklarda cesur askerler birlikler umurumda bile değil! sevgilim, senden sadece bencil olmanı istiyorum. nedir bu hayat rüya mı yoksa bi hayal mi? bu koca hapiste ben bir başınayım. (ekşiden alıntıdır)
  3. yine savaş yine kan ve yine çocuklar...ne denir ki şimdi bana ılık rüzgarları gönderin tel örgüler ardına sevgilinin gözlerinde benim olsun yağmur damlaları mavisi yeşile mahkum edin bozkırı boy atsın sevda bana bir türkü söyleyin yarınlarıma uzansın tel örgüler ebem olsun doğursun hasretimi ağlamasın çocuklar çocuklar kanamasın sözüm var beyrut sokaklarında öldürün beni her sabah saat beşte öldürün beni sözüm var beyrut sokaklarında yaşatın beni
  4. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Şiir Forumu
    eline sağlık
  5. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    aşık mahsuni şerif'ten. imbikten süzülmüş olup, ciğere aparkat makamındandır. işte gidiyorum çeşm-i siyahım aramıza dağlar sıralansa da sermayem derdimdir; servetim, ahım karardıkça bahtım karalansa da haydi dolaşalım yüce dağlarda dost beni bıraktı ah ile zarda ölmek istiyorum viran bağlarda ayağıma cennet kiralansa/sıralansa da bağladım canımı/ömrümü zülfün teline yar beni bıraktın elin diline güldün mahzuninin garip haline mervanın elinde parelense de
  6. Yansımalar / Bulutlar
  7. marti_name şurada cevap verdi: kralx başlık Anı Defteri - Defterleri
    dogville taşın kafamı yardı
  8. marti_name şurada cevap verdi: kralx başlık Anı Defteri - Defterleri
    elbet sen de gelin olacaksın küçüğüm aşk güzel ediyor her şeyi kaşların gözlerin ne güzel, bakışın ne güzel dert savurur rüzgar toplar çiçeğini bak, bu senin ışığın dallarına ay doğmuş, delice, delice zeytin bu bahar yine gelin olacak omuzunda yeşil bir duvak, delice, delice zeytin
  9. marti_name şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    Siz Uyurken Birkaç tanımadık ses gelirse yüreğinizden, Belki tanırsınız beni... Hayatınızın beyaz-güzel sayfalarından, Koparılmış olabilir ismim... Haberinizin olmadığı çay bardaklarına sorun, Dudak izlerimden teşhis edebilirmisiniz beni. Sizi terk etmiş gibi görünsemde, Anlayacaksınız gidişimi ayak izlerimden. Siz uyurken ben! Öpüp gittim gözlerinizden! .. Ceyhun Yılmaz
  10. bir efkan şeşen çalışması. sözlerin acılar veriyor bana özlemin çok uzaklarda ellerin dokunup giden ellerin beni mahveden günlerim derdebeder oldu yavrum gözler yalan söylemez son kez bak ne olur yeter bana yalnızlık kaderim olsun son kez bak ne olur yeter bana ahuzarım... ömrümün mevsimi hüzün oldu günlerim, güllerim soldu ahuzar beni ahuzar ah yanar yüreğim yanar ayrılık ölümden beter yavrum gözler yalan söylemez..
  11. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    GÖÇ siyahın gölgesinde güz ellerinde ağır ezgi önümden geçen yaşlı çınar gözleri deniz dengi uzağımdan geçmez vakt-i zaman herbirimize bu yazgı gelen yağmur gökten inince içim ağlar inceden ince acıdan boğazımızda düğümler büyürlerken yürü oğul yürü oğul yürü gidelim de buralardan göçe güller sermiş siyahından kervan yürü oğul yürü gitmeliyiz buralardan yürü oğul yürü göçmeliyiz buralardan
  12. ortadaki tam benlik
  13. Çok güzel!!!paylaşımın için tşk ederim
  14. acılar çekiyoruz... acılar nefretleri, nefretler yıkımları getiriyor. hayat tel tel dağılıyor, paramparça oluyor. ama kimi zaman yaşanan bir felaket, büyük bir mutluluğun kaynağı olabiliyor. bir çocuğun ağzından dökülen kırık dökük sözcükler, mucizeye dönüşebiliyor... yaşanan onca mağlubiyete rağmen ...
  15. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    Viran Erzincan Sana dedik cansın can, Enkaz altında nice taze kan, Sızlar yara akar, damarda kan, Viran oldu o güzel canım Erzincan... Gözümde yaşlar oluk, oluk, Döküldü sokağa hep çoluk, çocuk. Çığlıklar acı, hava çok soğuk, Titreme dik dur koca Erzincan... Bakardım dörtyola mutlu, gururlu, Nerdesin Selimoğlu, Vakıflar, Urartu. Burası çiçekler, meyveler, güzeller yurdu, Bahçede güllerin soldu Erzincan... Fırat hüzünlü, bülbüller suskun, On üç Mart doksanikide kırıldı çarkın. Sendeleyen sarhoştan kalmadı farkın, Deli olma kendine gel gülüm Erzincan... Kiminin geliyor boğuk sesleri, Boşlukta titriyor güzel elleri, Ezilmiş başları, kırık belleri, Cani olamazsın vefa Erzincan... Sana can dedik, can alamazsın, Bize hep böyle küs kalamazsın. Umarız bir daha hiç sallanmazsın, Baharın güz oldu viran Erzincan... Kar üstünde ateş yanmaz mı sandın. Bu günlerde ben işte bunu anladım Allah'ıma dua edip çok yalvardım, Tanrı aşkına bizi koru Erzincan... Bu memleket geniş, dar sanmazdık, Koca dairelere hiç sığmazdık. Düşman yapsa asla aldırmazdık, Bir çadıra mahkum ettin Erzincan... Ayrıldık dostlardan bağrımız yanar, Kalbimiz hüzünlü, yürekler kan ağlar. Durdurun bu göçü ağlar, beyler, Kovma diyarından bizi Erzincan... Kırkbini verdik karnın doymadı, Seksen üçte fidyeye asla kanmadı. Bu İlkbaharda bize hiç acımadı, Yüzlerce canı rehin aldı Erzincan... Bu topraklar hasta, içten inliyor, Kulaklar pür dikkat nabzın dinliyor. Zamanla ne olacak kimse bilmiyor, Kadersiz, güvensiz kalan Erzincan... Dertli Kemal söyler, söyler ağlarım, Güzel canlara ateş olur yanarım. Elbet açar gazel döken bağlarım, Olmadı baharın mutlu Erzincan, Kara bayramların kutlu Erzincan... walla o kadar güzel şeyler yazmışsın ki ne diyeceğimi bilemiyorum teşekkür etmekden başka.böyle şeylerde konuşamam ben en iyisi bu türküyü sana hediye edeyim
  16. "bismillah ir-rahman ir-rahim. elhamdü lillahi rabb-il alemin. er-rahman ir-rahim. malik-i yevm-id-din. iyya kena'büdü ve iyya kenestain. ihtinas-sırat-el mustakim. sırat-ellezine en'amte aleyhim, ğayril mağzubi aleyhim, veled-dâlin."
  17. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    her seferinde aklıma geldiğinde gözlerimi yuvalarında parçalayan vahşet... aklıma hatice ayrancı'nın kızına "bundan sonra hiçbir şeyden korkmayacaksın" deyip ağlayıverdiği geliyor ve utana utana ağlıyorum bu ülkeye... içinde yaşayan onca ******* , müslümanlıkla alakası olmayan, ********* insanlar aklıma geliyor, yaktıkları temiz yürekler aklıma geliyor, metin altıok'un eşini çağırışı aklıma geliyor, 11 eylül geliyor bir de aklıma, bir zulmün dine maledilmesinden, bir zulmü dini alet ederek gerçekleştirmekten, bir zulme din yüzünden alet olmaktan, bir zulmü aynı dinden olduğu için desteklemekten daha korkunç ne olabileceğini düşünüyorum, bu lanet ülkede "yandı ateistler" cümlesini sarfedebilen insanların varlığından *********, hatta bu olayın varlığını bilmeyen bir çok insanla bir arada yaşamaktan utanıyorum. 12 eylül'de yaratılmak istenen gençliği sadece popstarda değil üniversitemde* görüp kusmak* istiyorum. "bu kavga bir hayırsız düş/uyanır neslim uyanır elbet..." i-nan-mı-yo-rum. (ekşiden alıntıdır)
  18. BİR BEBEĞİN GÜNLÜĞÜ 1.GÜN: böylesi kötü bi başlangıç beklemiyordum!oha,hırtumu bile kesmişler!meme diye bir şey varmış nerden nasıl bulunur bu yaaa?hayattan daha birinci gün soğutacaklar beni!!! 2.Gün:Meme buldum ama bundan süt gelmiyor!!!emiyorum emiyorum tık yok!süt başka yerde mi? Neyse biraz daha emdim geldi.fazla abanınca meme sahibi kişilik bağırdıNe bağırıyorsun açım ben!!!Çok yalnızım be günlük hayır bir şey diil içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en azından.bak yine aklıma geldi!Hortumu bile kestiler yaaa!uykum geldi yine zzzz! 3.Gün: Memeyi sevdim!bu dünyadaki tek dostlarım bu 2 meme.iyi ki varsınız! 4.Gün:Bugün bir sürü olaylar oldu.gürültü yaptılar başka bir yerlere gittik galiba.memeden ayrılınca bağırıyorum geri geliyor sonra uyuyorum uyanıyorum bi bakıyorum meme yok neyse ama tekrar bağırınca geri geliyor nasılsa!kaka yapmak da zevkliymiş bee eskiden yapamıyordum. 5.Gün: bugün 15 kez kaka yaptım!!!rekorumu geliştirmeliyim!dikkat ettim de her yaptığımda temizliyorlar bunu sevdim!dikkatimi çeken bir nokta da şu ki amma koca kafalıyım be arkadaş!ağır mı ağır tutamıyorum şerefsizim!pat o yana pat bu yana!dikkat etseler bari de çatlakmasak daha ilk günden! 6.Gün: avcuma ne verseler hemen tutuyorum!tik gibi bir şey maalesef fark ettiler.herkes parmağımı veriyor avcuma.mecburen tutuyorum alemin maymunu oldum iyi mi!bu arada ne çok uyuyorum be arkadaş.atamadım şu yorgunluğu daha çok süt içeyim en iyisi!hayırrrr!!!içtikçe de yoruluyorum o da ayrı.nerde o eski günler hortumdan geliyordu ne güzel!şimdi işin yoksa em dur!bak yine aklıma geldi kestiler şerefsizler hortumu yaaaa!!! 7.Gün: bugün solaryuma girdim sarılık mı ne ondanmış yine uykum geldi. 8.Gün: biraz daha iyi hissettim kendimi!daha çok süt içiyorum!kaka yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf pislensin eziyet olsun!!!ne yapayım ama alt açıkken daha rahat oluyor. 9.Gün:çok fena hıçkırık tutuyor!geçsin diye nefesimi tutayım dedim ama onu da beceremedim!neyse ki süt içince geçiyor!bu süt her derde devaymış!bugün bunu gördüm! 10.Gün:Sütten başka bir şeyler verdiler.var ya yeter artık be tam alışıyordum yine dayadılar başka bir şey!hayret bir şey yaa vitamin miymiş neymiş!bu arada memelerin arasından dün gördüğüm artist gündüzleri piyasada yok.akşamları geliyor sadece hadi bakalım hayırlısı! 11.Gün: al işte başladı yine bir arıza sütten sonra çok feci karnım ağrıyor!böyle gaz gibi bir şey eğilip bükülüyorum binbir şekle giriyorum çıkaracağım diye!sırtımı falan sıvazlayım bari be kardeşim! 12.gün:bütün gün gazdan kıvrandım be arkadaş yaa bela oldu başıma!yaygarayı bastım bende.uyutmadım diktim bunları hazır asker.Sonra bi saldım ki evlere şenlik.akabinde uyudum hemen gerisini hatırlamıyorum. 13.Gün:annemin suratına sçtım!!!tamam utandım biraz da insan bebeğin poposundan öper mi yaaa!ayıp oldu dimi napiiiiim abi yaa!neyse fazla kızmadı herhalde! 14Gün:anneme kırmızı renkli bişiler içiriyolar o zaman süt daha bi randumanlı oluyor sanki.böyle tadı da hoşuma gidiyor.Şu memelere bir rating aleti taksalar da hangisini sevip sevmediğimi söyleyebilsem! 15.Gün: Topuk dan kan alıp duruyolar.metin olayım çok ağlamayayım diyorum ama canım yandı be arkadaş! Hayır ondan sonra da süt verince hemen sakinleşiyorum.kızgınlığım geçiyor.ağız tadıyla asabiyet yaptırmıyorlar!şu memelere karşı biraz daha dik başlı durabilsem! 16.Gün:Memeleri ne çok sevdiğimi bir kez daha anladım.çok sewiyorum onları!onlardan ayrılınca içimi bi huzursuzluk kaplıyor.en iyisi onlardan uzaklaşdığım anda yaygarayı basayım ben!bugün benden biraz büyük biri geldi yanıma.sevme amaçlı olsa gerek bir geçirdi başım dönüyor hala!sonradan öğrendim kuzenmiş.neyse yazdım kenara intikam alınacak!!! 17.Gün: Etrafı daha net seçer oldum.Ama el ve ayak koordinasyonu hala zayıf!memeyi kavrayabiliyorum ancak birde bu eller ve ayaklar bana mı ait tam olarak emin değilim sallıyorum öyle!zevkli bir şey yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama tırnaklar tehlikeli.diğer yandan annem onları kesmeye çalıştı.ama huysuzluk ettim.etmeseydim daha iyi olacaktı galiba bak çizdik tam gözün altını yine! 18.Gün:elime torbalar taktılar kafaya çarpınca artık acıtmıyor.yara berede yapmıyor.sanırım onlarda beni seviyor iyiliğimi düşünüyorlar aslında hala çıktığım yeri özlüyorum.geri gelme imkanım olmaz mı acaba? İçerde ne güzel hortum vardı bak yine kızdım şimdi kestiler ********* yaaaaaaaaa!!! 19.Gün:Nihayet o adamın eve neden sadece akşamları geldiğini anladım!meğerse bana ve anneme bakmak için gündüz çalışıyormuş!afferin gözüme girdi şimdi bak!!! 20.Gün:Tabii yaaa annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sıksık!ona da ilgi alaka gösterdim.bağırdığımda bazen o alıyor beni kucağına!Meme vardır diye saldırdım ama vermedi.bi ara meme açıkken kıstırdım ama meme olayından randıman alabilmiş değilim.meme yüzeyi baya bi farklı!!!
  19. Gençlerin önünü açacak yerde yaptıklarına bak yahu!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.