marti_name

biraz insin lütfen en azından 30 sn olsun...1 dk çok fazla.chat yapacak olanı kanala yollarız...ama benim gibi forum oyunlarını gereksiz bulan bi çok arkadaş var ve gerçekden zorlanıyoruz

bireysel silahlanmaya hayır dedinde aklıma geldi...artık devletimiz kredi kartına 10 taksit imkanıyla silah satışına başlamak üzere

sigaraya dikkat ediyoruz yetkililerin hakkını yememek lazım ama içki birde benim için en önemlisi silahlardan arındırmak lazım.her yerde şiddet var

LONDRA - İngiltere’de bir izleyiciden gelen şikayet üzerine sevimli kahramanların sigara içtiği sahneler yeniden montajlandı. Sırada ‘Taş Devri’ ve ‘Scooby-Doo’ gibi çizgi filmler var. Tom ve Jerry! Sadece küçüklerin değil büyüklerin de halen severek izlediği çizgi filmlerden biri. Tom ve Jerry bu kez farklı bir şekilde gündeme geldi. Çok sayıda küçüğün izlediği bu çizgi filmde artık ne Tom, ne de Jerry sigara içebilecek. İngiltere’de iletişim endüstrilerinin yapısını ve kendi aralarındaki rekabeti düzenleyen Ofcom adlı kurum, sevimli kahramanların çocuklara kötü örnek olmasını engellemek için bu kararı aldı. Bir izleyiciden gelen şikayeti değerlendiren kurum, çizgi filmi yayınlayan şirketle temasa geçerek gerekenin yapılmasını istedi. Bunun üzerine yayıncı şirket, ‘Tom ve Jerry’nin 162 bölümünü taradı ve sigara içme sahnesi olan 3 bölümü elden geçirdi. ‘Taş Devri’ ve ‘Scooby-Doo’nun da aralarında olduğu diğer çizgi filmlerde de mevcut sigara içme sahnelerinin çıkarılacağı açıklandı.

Saraybosna’nın Kalbi’ni kazanan ‘Fraulein’ Andrea Staka’nın ‘Das Fraulein’ (The Waitress) filmi, Locarno’dan sonra, Saraybosna Film Festivali’nde de En İyi Film seçilerek ‘Saraybosna’nın Kalbi Ödülü’nü kazandı. SARAYBOSNA - 18-26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilen Saraybosna 12. Uluslararası Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Uzun metraj film yarışmasında, başkanlığını yönetmen Jasmila Zbanic’in yaptığı jüri, geçtiğimiz günlerde Locarno’da Altın Leopar Ödülü kazanan Andrea Štaka’nın ‘Das Fraulein’ filmini En İyi Film dalında ‘Saraybosna’nın Kalbi Ödülü’ne değer buldu. Jüri Özel Ödülü’nü Bosna Hersek’ten Faruk Loncarevic’in “Mum’n’dad” filmi kazanırken; En İyi Kadın Oyuncu dalında “Das Fraulein” filmindeki rolüyle Marija Skaricic ve “All for Free” filmindeki rolüyle Rakan Rushaidat En İyi Erkek Oyuncu dalında ‘Saraybosna’nın Kalbi Ödülleri’ni kazandılar. Dağılan Yugoslavya’dan içsavaş sırasında kaçarak İsviçre’ye geçen üç mülteci kadının öyküsünü dile getiren “Das Fraulein”, geçmişleri ile gelecekleri arasında gidip gelen bir sorgulamayı ve karakterlerin kültürler arası geçiş sancılarını yansıtıyor. Üç karakterin her birinin yalnızlıklarını yansıtmak istediğini belirten Andrea Staka, İsviçre’de 1973 yılında doğmuş. İlk uzun metrajlı filmi olan “Das Fraulein” daha önce de eleştirmenlerin dikkatini çekmişti. Yönetmenin Yugoslavya kökenli olmasına karşın, nostalji duygusuna kaçmadan ve teknik zorlukları aşarak, kadınların yanızlığını aktarmayı başardığı vurgulanmıştı. Andrea Staka, yalnızlık anlatımında dağılan ülkeyi metafor olarak kullandığını belirtiyor. Staka, “Das Fraulein” filmini çekmeden önce, yine dağılan Yugoslavya sonrası ülke insanlarının sancılarını işleyen “Hotel Belgrade” (1999) adlı bir kısa film ve “Yugodivas” (2000) adlı belgesel filmini üretmişti. Romanya’dan Radu Muntean’ın “Paper will be blue” filmine Özel Mansiyon verilen festivalde, Kısa Film programında yarışan Sloven yönetmen Marko Santic’in filmi “Good Luck Nedim” ve Belgesel Film dalında Hırvatistan’dan Ivona Juka’nın “Facing the Day” filmleri ‘Saraybosna’nın Kalbi Ödülleri’ne değer bulundular. Sırbistan’dan Janko Baljak’ın “Vukovar-Final Cut” adlı filmi İnsan Hakları Özel Ödülü’nü kazanırken, ünlü İngiliz yönetmen Mike Leigh ‘Saraybosna’nın Kalbi Onur Ödülü’ne değer bulundu. Bosna Hersek yönetiminde Kültür ve Spor Bakanı olan Gavrilo Grahovac’a da festivalin gelişimine ve film endüstrisine katkılarından dolayı Onur Ödülü sunuldu.

Müjdat Gezen, nasıl Müjdat Gezen oldu? Gülünç yanlarını yüzüne vurduğu bir toplumun en sevdiği sanatçılardan biri olmayı nasıl başardı? Onca inişler çıkışlar yaşayan bir ülkede, onca inişler çıkışlar yaşayan tiyatro camiasında nasıl ayakta kaldı? İçindeki gülme ve güldürme ateşini nasıl her zaman canlı tuttu? Ve yaşadığı acılara rağmen bu inceliği, bu duyarlılığı korumayı nasıl başardı? Halit Kıvanç sordu, Müjdat Gezen anlattı.. Kitabın adını, yıllar önce Aziz Nesin koymuştu zaten... Tan Oral’ın da çizimleriyle birlikte dört ustanın elinin değdiği bu Nehir Söyleşi ortaya çıktı. 'Müjdat, en özgün dostum sensin.' Aziz Nesin 'Müjdat Gezen gibi insanlar, Türkiye karanlığına ışık saçıyorlar, mutlu ve onurlu Türkiye’nin yolunu aydınlatıyorlar.' Toktamış Ateş 'Dilerim, yetiştirdiğiniz çocuklar da sizin gibi olsun.' Memet Fuat 'Müjdat Gezen’in kendine biçtiği misyonu, verdiği emeği, çabayı düşünüyorum. Ama en çok da çevresine yaydığı insan sıcaklığını, insan sevgisini düşünüyorum.' Zeynep Oral

imkansız bişi diil...bu tip yardımlar yapılıyor.askerlik şubesindeki komutana gidip derdini anlatırsan bi sorun çıkacağını sanmıyorum..ama gidip memurlarla konuşma.askerlik şubesindeki oradan sorumlu olan komutana git derdini anlat.buna benzer şeyler yapılıyor.

ben almiim

dipnot