Zıplanacak içerik

marti_name

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

marti_name tarafından postalanan herşey

  1. mercan dede/HAYALNAME.mp3
  2. marti_name şurada cevap verdi: marti_name başlık Roman Forumu
    hayır okumadım ntv ayın kitabları arasında bende paylaşmak istedim sadece...kötü mü ettim herhalde
  3. aynen böyle yetişir paylaşım için tşkler
  4. Süper Baba Soundtrack\İpek'in Yolculuğu.mp3 geçmişin mutlu çocukları nın ergenlik dönemine damgasını vurmuş belki de türk televizyon tarihinin en önemli yapımı olan süper baba nın en damar sahnelerinde fonda çalan şarkı.ister istemez o yıllara dönüyor insan;lise yılları nın ilk heyecanları,aşkın baştan ayağa yayılması,büyüdüğünü hissetmek,ilk dokunuş,ayrılığın ve ayrı kalacak olmanın bir boy büyük gelmesi burkulmuş yüreğine adamın...derken o günleri özlemle anmaya,derin bir of çekmeye keşke hep o günlerde kalsaydım demeye neden olan şarkı.anılar ve gizlice akıtılmış gözyaşları saklı kalır kırmızı kaplı lise yıllıklarında,ufak bir tebessüm belirir dudaklarda solgun resimlere bakıldığında (ekşiden alıntıdır)
  5. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    çok ama çok tşk ederim okudum okumam mı imzamada ekledim zaten ((((senin gönül verdiğin şey ne bilemiyorum ama asla vazgeçmemeni diliyorum.hep rüzgara karşı, güneşe doğru uç martı,sürüden olma))) walla sürüden olayım die çok uğraştılar ama başarabilmiş diiller işin garip tarafı neye gönül verdiğimi bende bilmiyorum. bişeye gönül verdim ama ayrıııı ehehehee
  6. nece bu ? \Müzik\Vardiya-ellerinde pankartlar\kanlı pazar .mp3
  7. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    hayatta bırakmam gelincik seni gari ya normalde bilmediğim konu hakkında konuşma huyum yoktur ama anam bunlar bi garip...sen,dogwille,şewal ablam yetişiyolar imdadıma dogwilin işleri var gelemiyo,şewal ablamı çok üzdüler girmiyo,sen zaten yoktun heee heee heeeeeeeeeyttttttt savunun ülennnn!!!
  8. Allah aşkına bu dünyada neden tüm kötülüklerden çocuklar zarar görüyor ???bu konuda en çok üzüldüğüm bu!!!savaş çıkar çocuklar ölür,imkanlar kötü olur çocuk yokluk çeker ondan çocuk etkilenir bundan çocuk etkilenir!kahretsin nasılda kullanıyorlar çocukları aklım almıyorrrrrrrrrr
  9. Tesettürlü Barbie’ler okul yolunda İran ve Mısır’da çok satan ve üzerinde tesettürlü bebek resmi olan okul çantaları Türkiye’de de satılmaya başlandı. Fulla adıyla piyasaya sürülen çantalar, 7 YTL’ye satılıyor ve binlercesinin tükendiği belirtiliyor. İSTANBUL - Üzerinde “tesettürlü bebek” resminin bulunduğu okul çantaları, İran ve Mısır’dan sonra Türkiye’de de satılmaya başlandı. Barbie bebek figürlü okul çantalarına benzetilerek üretilen bu çantaların ön bölümünde başı siyah bir örtüyle kapanmış bebek yer alıyor. Tesettürlü bebeğin adı “Fulla”... Fiyatı ise 7 YTL BİR KONTEYNER SATILDI, DİĞERİ YOLDA Türbanlı bebek figürlü çantalar, İstanbul Tahtakale’deki Korkmaz Saraciye adlı ithalatçı firma tarafından satılıyor. Firmanın ortaklarından Hakan Korkmaz, çantaların Türkiye’de yalnızca kendilerinde bulunduğunu iddia ediyor. Korkmaz, “Fulla çantalar Çin’den ithal ediliyor ve dindar ailelerin ilgisini çekiyor. Bir konteyner dolusu çanta sattık, bir konteyner da yolda” dedi. ‘PARALAR BAŞI AÇIK BARBIE’YE GİTMESİN’ Bu sene yalnızca ilkokul birinci sınıflar için üretilen tek bölümlü çantaları getirttiklerini söyleyen Korkmaz, seneye daha geniş bir ürün yelpazesiyle tüketicilerin karşısına çıkacaklarını belirtti: “Satışlar böyle giderse gelecek yıl kendi üretimimizi yapacağız. Çift bölmeli çantalardan 200 bin adet üreteceğiz. Yanında beslenme çantası da olacak. Fakat üzerine Fulla değil Ayşe yazacağız. Müslüman aileler, ‘Param açık Barbie’ye gideceğine kapalı Ayşe’ye gitsin’ diye düşünürler.” ‘OKULDA SORUN ÇIKMAZ’ Hakan Korkmaz, türbanlı bebekli çantaların okullara girişinde problem yaşanmayacağını düşünüyor: “Bu örtüyü türban diye düşünmezler, soğuk havada başını örtmüş kız resmi diye düşünürler.” Fulla çantaların Çin’deki üreticiler tarafından akıl edildiğini söyleyen Korkmaz, “Barbie veya başka bir markanın isim hakkı vardır. Biz öyle işlere girmiyoruz. Kendi ismimizi kullanıyoruz veya başka bir isim kullanıyoruz” dedi. ’KAÇAK OLMA İHTİMALİ YÜKSEK’ Fulla çantaların içinde bulunan etikette “Made in China” yazıyor, ancak hangi firma tarafından ithal edildiği belirtilmiyor. TÜKO- DER Genel Başkanı Ali Er, “Yerli ya da ithal, her malın üzerinde üretildiği yer ve üretici firma adının bulunması gerekir. İthalse, ürünün üzerinde distiribütörünün telefonu ve adresinin yazması ve yanında Türkçe kullanma klavuzunun bulunması şarttır. Etikette sadece ‘Made in China’ yazıyorsa bu çantaların kaçak olma ihtimali yüksek. Zaten Çin mallarının büyük bir çoğunluğu kaçak yollarla geliyor. Bazı ithalatçılar ’1000 tane çanta getirdim’ deyip 100 bin tane çanta getiriyorlar” dedi. ’FULLA MARKASININ PATENTİ OLMAYABİLİR’ Türkiye’nin en büyük okul çantası üreticisi Hakan Çanta’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nabi Ümitvar da bu tür çantaların illegal yollardan Türkiye’ye girdiğini söyledi: “Onlar esmer Barbie yapmışlar ve başörtüsü takmışlar. Sözkonusu bebeklerin yüzü tıpatıp Barbie. Bu ürünlerin Türkiye’ye nasıl ve hangi yolla girdiğini bilmiyorum, bunu biz de araştırıyoruz. Daha üç gün önce bir konteyner mal yakalandı. Fulla bebeklerin İran’da satıldığını biliyorum, ancak Fulla’nın Türkiye patenti var mı bilemiyorum.” MISIR’DA EN ÇOK SATAN BEBEK FULLA Fulla bebekler Mısır’da en çok satan oyuncaklar arasında. Üreticileri, piyasaya sürdükleri bu bebeklerin ‘Müslüman değerleri’ taşıdığı için çok sattığını söylüyor. Tesettür içindeki Fulla adlı bebeğin kutusunda bir de pembe seccade bulunuyor. Ülkede Batı’yı temsil eden Barbie bebekleri almak istemeyen aileler, bunun yerine Fulla’yı tercih ediyor.
  10. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    Tşk ederim gelincik HEPİMİZ BİR ENGELLİ ADAYI DEĞİL MİYİZ ? herkese göre bi topic var burda bi eksik engelliler içindi onuda sağolsun admine ilettim yeni bölüm açtı son zamanlarda nedense pek göremedim seni yada yazılarını takip edemedim ama sıkıştığım noktalarda yardımcı oluyorsun tşkler
  11. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Roman Forumu
    SESSİZ TEHLİKE Michael Crichton Teknogerilim türünün babası olarak tanınan Michael Crichton yine bu türün örneklerinden biri olan ‘Sessiz Tehlike’ ile çıkıyor okurun karşısına. Michael Crichton, ‘Sessiz Tehlike’de pek çok bilimsel gerçeği soluk kesici bir kurguyla birleştirip heyecanlı bir teknogerilim romanı yaratmış. Ünlü yazar bu kez ‘küresel ısınma’ konusuna eğiliyor. Paris’te bir fizikçi, laboratuarda yaptığı deney gösterisinden sonra, güzel bir kadın tarafından öldürülür. Malezya’nın yabanıl ormanlarında, esrarengiz biri, istediği özelliklere göre kovitasyon teknoloji içeren korkunç bir alet satın alır. Yeni Gine karasularında kullanılmak üzere Vancouver’dan küçük bir araştırma denizaltısı sefere çıkar. Tokyo’daki bir gizli servis ajanı birbirinden bağımsız görünen bu olayların ne anlama geldiğini çözmeye çalışmaktadır. ‘Sessiz Tehlike’, okuru, Grönland’ın buzullarından Antarktika’nın volkanlarına, Arizona çöllerinden Solomon adalarının yabanıl ormanlarına, Paris’in sokaklarından Los Angeles plajlarına taşıyor. Michael Crichton (Yazar) 1942 yılında Chicago’da doğan Michael Crichton, Harvard Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra kariyerine yazar ve film yapımcısı olarak devam etti. Teknogerilim türünün babası namıyla tanınan yazarın ‘The Andromeda’, ‘Strain’, ‘Kongo’, ‘Jurassic Park’ ve ‘Timeline’ adlı romanlarının yanı sıra ‘Five Patients’, ‘Travels’ ve ‘Jasper Johns’ adlı edebiyat dışı yapıtları var. Michael Crichton, Jeffrey Hudson takma adıyla yazdığı ‘A Case of Nead’ adlı kitabıyla Amerikan Polisiye Yazarlar Derneği tarafından 1968 yılında; ‘The Great Train Robbery’ adlı kitabıyla da 1980 yılında Edgar Allan Poe Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca 1970 yılında ‘Five Patients’ kitabıyla Amerikan Tıp Doktoru Yazarları Derneği Ödülü’nü, 1995 yılında filmlerde ilk kez bilgisayar programıyla görüntü efekti kullanma öncülüğü yaptığı için Amerikan Sinema Akademisi tarafından Görüntü Efektleri Oscarı’nı kazandı. 1995’te ‘Acil Servis’ adlı televizyon dizisi ile George Foster Peabody Ödülü’nü, yine aynı dizi için 1996’da en iyi drama dalında Emmy Ödülü’nü aldı. Sessiz Tehlike Altın Kitaplar, 639 sayfa Çeviren: Meral Gaspıralı Tür: Roman
  12. MEZARLIK GÜLLERİ Erkin Koray Türk Rock Müziği’nin yaşayan efsanesi Erkin Koray’ın ‘Mezarlık Gülleri’ adını taşıyan kitabı Alfa Yayınları’ndan çıktı. Günümüze kadar çıkardığı albümlerle Türk Rock Müziği’nin babası unvanına sahip olan Koray, bu defa ‘Mezarlık Gülleri’ adlı şarkısıyla aynı adı taşıyan kitabı ile sevenlerinin karşısında. Omuzlarına dökülen ve çok tartışılan saçlarıyla, turuncu-siyah renkli geniş paçalı pantolonuyla sahnede yerinde duramayan, Hard Rock tarzı müziği ile duvarları sarsan, Türkiye’de “ilk”lerin ismi olan Erkin Koray kitabında müziğinin sertliğini, nükteciliğini, kavrayıcılığını satırlara döküyor. Bir “Dokümanter’le Karışık” Hikaye Kitabı alt başlığını taşıyan ‘Mezarlık Gülleri’nde Erkin Koray, eleştiri oklarını yöneltmekten çekinmiyor. Dil kurallarına uymayanlardan, Kaz Dağı’ndan değil de kutsal topraklardan su getiren hacılara, siyasilerden, biz ayrılamayız dediği gazetecilere kadar birçok kesim eleştirilerden nasibini alıyor. Öyle ki Koray, “Ders kitaplarının çoğunu, okumaya değer bulmuyorum” diyerek yeni bir tartışma yaratıyor. ‘Akrebin Gözleri’, ‘Öyle Bir Zaman Geçer ki’, ‘Sen Bana Sabır Ver’ gibi sevilen parçalarının sözlerinin bulunduğu kitapta Koray, sözlerdeki yüklü duygulardaki ince anlamlar üzerinde duruyor. Ayrıca çok ses getiren çalışmalarından biri olan ‘Estarabim’ parçasında geçen bu kelimenin ne anlama geldiğini, dikkatli okur, satırlar arasında bulabilir. KİTAPTAN _____________________ Mezarlık Gülleri Adamın biri vasiyet etmiş: “Ben ölünce”, demiş, “mezarımın üzerine gonca güller dikin. Onları, açıp da olgun birer gül haline gelinceye kadar başından hiç ayrılmadan sulayın. Sonra çekilin ve kendi hallerine, doğanın kucağına bırakın”. Sevenleri adamın bu vasiyetini tutmuşlar. Öldükten sonra mezarının üzerine her renkten gonca gül dikmişler. Ve bu gülleri de, gece gündüz başında sırayla nöbet tutarak sulamışlar. Sonra vasiyete uyarak, güller tamamen açıp olgunlaşınca sulamayı kesip, kendisine son bir “Allahaısmarladık” deyip mezarının başından ayrılmışlar. Gün geçmiş, mevsim gelmiş, yağmur yağmış, dökülen gül yaprakları sularla birlikte mezarın topraklarına karışmışlar. Öyle ki, bu sular, güllerin yaprak ve köklerindeki bütün özleri derinlere taşımışlar, taa adamın vücudunu sarıp içine karışıncaya kadar... Sonra, ilkbahar gelmiş. _____________________ Erkin Koray, ‘Mezarlık Gülleri’ adlı kitabında kimi zaman düşündürüyor, kimi zaman güldürüyor, kimi zaman da olmaz böyle şey dedirtiyor. Eleştiri oklarından siz de nasibinizi alabilir kimbilir tahammül sınırlarınız zorlanabilir. Mezarlık Gülleri Alfa Yayınları, 429 sf. Tür: Anı, deneme
  13. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Roman Forumu
    NEFRET TOHUMU Greg Iles Artemis Yayınları ilk kitabı Spandau Phoenix ile New York Times çoksatan listesinde uzun süre kalmayı başaran Greg Iles’ın ‘Nefret Tohumu’ adını verdiği romanını okurla buluşturuyor. Beklenmedik olaylar ve dehşet verici ayrıntılarla yüklü ‘Nefret Tohumu’, Greg Iles’ın en karmaşık ve unutulmaz romanı. Ünlü bir yazar olan Penn Cage’in ağzından anlatılan roman tam bir Güneyli kasabası hikayesi; ********* okullar, batmış bir ekonomi ve ırkçılığın yarattığı gerginlik sonucu ölüm döşeğinde olan bir kasabanın resmi bu. Iles, Natchez’i son derece gerçek karakterlerle dolduruyor ve ayrıcalıklı gençlerin artık yalıtılmış hayatlar sürmediğinin altını çiziyor. Penn Cage, Kate Townsend cinayetinin arkasındaki sarsıcı gerçeği meydana çıkardığında artık sessiz Güneyli kasabası hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır. ‘Nefret Tohumu’, yazar Greg Iles’in uzun süredir beklenen kahramanı Penn Cage’i yeniden karşımıza çıkarıyor. Romanın yeni karakteri ise gençlik dönemlerinde bir kaza sırasında Penn’in hayatını kurtaran saygın doktor Drew Elliott. Natchez’in önde gelen iki vatandaşı Drew ve Penn, mezun oldukları okul St. Stephen Prep’in idari kurulundadırlar.. Mississippi Nehri yakınlarında genç bir kız öğrencinin çıplak cesedi bulununca bütün topluluk adeta şoka girer. Ancak hiçbiri Penn’den daha şaşkın değildir çünkü kısa bir süre sonra en yakın arkadaşının, bu kızla tutkulu bir ilişkisi olduğunu öğrenecektir. Greg Iles (Yazar) Greg Iles 1960, Almanya doğumlu. Gençliğini Natchez, Mississippi’de geçirdi ve 1983 yılında Mississippi Üniversitesi’nden mezun oldu. Yıllarca ‘Frankly Scarlet’ adlı müzik grubunda çaldı. Greg’in romanları on ikiden fazla dile çevrildi ve dünya çapında yirmiden fazla ülkede yayımlandı. Yazar boş vaktinin çoğunu hâlâ müzik yaparak geçiriyor. Efsanevi grup The Rock Bottom Remainders’ın bir üyesi. Bu grupta da Dave Barry, Ridley Pearson, Stephen King, Scott Turow, Mitch Albom, Roy Blount Jr. ve James McBride gibi yazarlar da yer alıyor. Greg şu sıralar eşi ve iki çocuğuyla birlikte Mississippi’nin Natchez kentinde oturuyor. Bloody Mary adlı romanı Şubat 2005’te basıldı ve New York Times çok satanlar listesine sekiz numaradan giriş yaptı. Nefret Tohumu Artemis Yayınları, 643 sf. Çeviren: Demet Altınyeleklioğlu Tür: Roman
  14. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Roman Forumu
    KIRMIZI YEL - ACENTA MİRZA Osman Şahin Can Yayınları, öykücülüğümüzün ustalarından Osman Şahin’in bütün öykülerini yayımlıyor. Daha önce Mahşer, Ölüm Oyunları, Geniş Bir Nehrin Akışı: Yaşar Kemal gibi kitapları yayımlanan Osman Şahin bundan böyle bütün öykü kitaplarıyla Can Yayınları’nda olacak. Öykücünün ilk iki kitabını kapsayan bir kitap olan ‘Kırmızı Yel - Acenta Mirza’, yayınlandığı dönemde büyük yankı uyandırmış öykülerden oluşuyor. ‘Kırmızı Yel’ adlı öykü ‘Adak’, ‘Fareler’ adlı öyküyse ‘Kibar Feyzo’ adıyla Atıf Yılmaz tarafından filme alınmış, yurtiçi ve yurtdışı festivallerde büyük ilgi görmüş, ödüller kazanmıştı. İkinci kitaptaki öykülerden ‘Acenta Mirza’ ve ‘Reşim’ öyküleri de Yavuz Turgul tarafından ‘Züğürt Ağa’ adıyla sinemaya aktarılmış, büyük başarı kazanmıştı. Osman Şahin’in kitapları bu güne kadar pek çok dile çevrildi. İlk kitabından başlayarak önce İsveç’te, sonra Almanya’da, ve daha dünyanın pek çok ülkesinde pek çok öykü antolojilerinde girdi, hakkında övgü dolu yazılar yazıldı. 2006 yılının Mayıs ayında öykülerinden bir seçme İngilizce olarak da basıldı. Osman Şahin (Yazar) 1938’de Mersin’in Aslanköy’ünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta öğrenimini Diyarbakır, Dicle Köy Enstitüsü’nde, yükseköğrenimini Ankara, Gazi Eğitim Enstitüsü, Beden Eğitimi Bölümü’nde tamamladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Fırat boylarında köy öğretmenliği, liselerde beden eğitimi öğretmenliği yaptı. Politik tutumu nedeniyle, 12 Eylül askeri idaresince, Trabzon’a sürgün edilerek resmen emekli edildi. Bir kitap eleştiri yazısı nedeniyle, 142/3-6 ve 312/1-2, maddelerinden İstanbul 3 No’lu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nce bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Cezasını Şile ve Yalova cezaevlerinde çekti. Türkiye Yazarlar Sendikası, Türk Pen Yazarlar Derneği, Dil Derneği, Edebiyatçılar Derneği üyesi Osman Şahin, Kırmızı Yel ile, TRT-1970 Öykü Büyük Ödülü’nü, Ağız İçinde Dil Gibi ile 1980 Nevzat Üstün Öykü Ödülü’nü, Selam Ateşleri ile 1992 Ömer Seyfettin Öykü Ödülü’nü ve yine Selam Ateşleri ile 1993 Sait Faik Abasıyanık Hikâye Armağanı’nı kazandı. Bugüne dek 9 öykü, 2 roman, 2 senaryo, 1 araştırma-inceleme-röportaj kitabı yayınlayan Osman Şahin’in Kırmızı Yel’i, Den Röde Winden adıyla İsveççe’ye, kimi öyküleri Polonya, Macar, Alman ve Fransızca dillerine çevrilerek yayınlandı. Yaşar Kemal Bir Çukurova’dır adlı röportajı ABD’de, Prof. Ali Akay ile Prof. M. Şehmuz Güzel’in Paris’te, ortaklaşa hazırladıkları, Yaşar Kemal ve Osman Şahin’in Yapıtlarında Ölüm İmgeleri ve Düşler adlı inceleme yazısı da Fransa’da yayınlandı. Osman Şahin’in bugüne dek 21 öyküsü filme alındı. Bunlardan bazılarının senaryolarını yazdı. Bu filmler yurtiçi ve yurtdışı film festivallerinde 25’ten fazla ödül kazandı. Kırmızı Yel - Acenta Mirza Can Yayınları, 151 sf. Türk edebiyatı
  15. EDEBİ TEORİYE SOYUT MODELLER Franco Moretti Franco Moretti, sıra dışı çalışmaları ve aykırı teorileriyle tanınan bir edebi teorisyen ve edebiyat tarihçisidir. Ona göre, edebiyat alanında çalışan araştırmacılar, bir noktadan itibaren okumayı bırakmalı ve onun yerine, kendi alanlarıyla ilgili olarak dökümler yapmaya, grafikler hazırlamaya ve haritalar çıkarmaya yoğunlaşmalıdırlar. Bu yolla, fazlasıyla çiğnenmiş toprağa, kadim edebiyata (bir bakıma da ‘akademinin en geri kalmış disiplinlerinden biri’ne) yeni bir can verilebilecektir. O takdirde, yani edebi incelemeleri tesadüfü ve sistematik olmayan bir şekilde yürütmekten vazgeçildiğinde, edebi tarihin görünenden oldukça farklı bir şekle bürüneceğine ve ‘estetik form’ kavramının köklü bir değişim geçireceğine kuşku şüphe yoktur. Çeviriler: Franco Moretti’nin New Left Review’da çıkan üç makalesini bir araya getirip, küçük değişiklikler ve eklemelerle yayına hazırladığı bu kitabın bölümleri Ebru Kılıç, Nurçin İleri ve Esin Düzel eliyle Türkçe’ye çevrilmiş olup, New Left Review’un Türkiye seçkilerinde yayınlanmıştır: ‘Grafikler’, çev. Ebru Kılıç, New Left Review - 2003 Türkiye Seçkisi, Agora Kitaplığı, İstanbul, 2004, s. 215-242 [orijinal metin için bkz. NLR II, Sayı: 24, Kasım-Aralık 2003, s. 67-93.] ‘Ağaçlar’, çev. Nurçin İleri, New Left Review - 2004 Türkiye Seçkisi, Agora Kitaplığı, İstanbul, 2005, s. 227-251 [orijinal metin için bkz. NLR II, Sayı: 26, Mart-Nisan 2004, s. 79-103.] ‘Haritalar’, çev. Esin Düzel, New Left Review - 2005 Türkiye Seçkisi, Agora Kitaplığı, İstanbul, 2006, s. 217-238 [orijinal metin için bkz. NLR II, Sayı: 28, Temmuz-Ağustos 2004, s. 43-63.] Edebi Teoriye Soyut Modeller Agora Kitaplığı, 144 sayfa Çeviren: Ebru Kılıç, Nurçin İleri, Esin Düzel
  16. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    söylediklerinin hepsi senin iyiliğinden insan insanın aynası diilmidir ? ben kahraman dimi du resmimi eklicem dayanamıcam
  17. yaw meliş naptın sen
  18. hasretler özlemler daha bi sağlamlaştırmaz mı sevigiyi aşkı ? neden olmasın ?
  19. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Fotoğraf ve Fotoğraf Sanatı

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.