Zıplanacak içerik

marti_name

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

marti_name tarafından postalanan herşey

  1. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Çocuk Sağlığı
    Dikkat! Bebekler anlıyor 30 yılda bu yana yapılan araştırmalar, doğumdan 1.5 yaşına kadar olan dönemi kapsayan çağdaki bebeklerin, düşünülenin aksine edilgen değil, anne kadar etkin olabildiklerini, duygular arasındaki farklılıkları ayırabildiklerini ortaya koydu. İZMİR - Almanya’daki Heinrich Heine Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikosomatik ve Psikoterapi Kürsüsü ile halen çalıştığı Düsseldorf Psikanaliz Enstitüsü kurucularından Doç. Dr. Celal Odağ, İzmir’de kurduğu Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı’nda, bebeklik çağına ilişkin araştırmalar hakkında bilgi verdi. Bebeklerin, verilen ve verilmeyen sevgi arasındaki farklılığı algılayabildiklerini belirten Dr. Odağ, “Sömürenle sömürmeyen, özerkliği tanıyanla tanımayan sevgiler arasındaki farkları tanıyabiliyorlar. Yalnız bu farkları tanımakla kalmayıp, bunun sınırlarını da tanıyorlar” dedi. Son 30 yıldaki araştırmalara göre, bebeklerin en azından anne kadar etkin canlı varlık olduklarının belirlendiğini ifade eden Dr. Odağ, anne ve bebeğin sürekli etkileşim içinde bulunduklarını, bebeğin hiç bir zaman edilgen, pasif varlık şeklinde görülemeyeceğini vurguladı. Dr. Odağ, anne bebek ilişkisinde, bebeğin de etkin olduğunu belirtti. Dr. Celal Odağ, “Bebeklerin de dürtüleri ve sevilme, korunma, beslenme, sıcaklık alma gibi gereksinimleri var. Bütün bu gereksinimlerindeki her türlü dengesizlik, bebek tarafından engellenme olarak anlaşılır ve bu aynı zamanda şiddetin de kaynağıdır” dedi. Dr. Odağ, bu dönemin özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini, bebek ve çocukların haklarına dikkat edilmediği yerlerde oyun oynamasını, içinde bulundukları dönemi öğrenememelerinin, en önemli şiddet nedenleri arasında sayılabileceğini kaydetti.
  2. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Çocuk Sağlığı
    Bebekler; açlıktan, altlarını kirletmiş olmaktan, altlarında pişik olmasından veya gaz sancısından dolayı ağlayabilecekleri gibi özellikle 2 aylıktan büyük olanlar kucak isteklerini, ilgi beklentilerini belirtmek için de ağlayabilirler. İSTANBUL - Memorial Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uzm. Dr. Ercan Tutak, bebeklerin ağlamalarının hangi durumlarda normal karşılanması gerektiğini, hangi durumlarda bunun bir hastalık belirtisi olabileceği hakkında bilgi verdi. GAZ SANCISI Altı henüz değiştirilmiş, karnı doyurulmuş ve pişiği olmayan bir bebek, ayaklarını karnına doğru çekip kızararak ağlıyorsa gaz sancısı var demektir. Gazını çok rahat çıkarabildiği halde gözlenebilen bu sancının asıl nedeni bağırsakların anormal kasılmasıdır. Erişkinler nasıl, karnı ağrıdığında iki büklüm olarak karnını içe doğru çekip rahatlamaya çalışırsa, bebekler de ayaklarını karınlarına doğru çekip ağrı duyduklarını ağlayarak gösterirler. Bebeğin hasta mı yoksa gaz sancısından mı ağladığı nasıl anlaşılır? Bebeğin ağlama nedeni her zaman gaz sancısı nedeniyle olmayabilir. O halde bir bebeğin hasta mı, yoksa sadece gaz sancısından mı ağladığı ayrımı anne ve babalar tarafından yapılabilir? Eğer ağlamaya eşlik eden ateş, kusma, ishal, burun tıkanıklığı, öksürük, hırıltı, deride döküntü, emmeme, keyifsizlik halsizlik gibi bulgular varsa mutlaka doktora başvurmak gerekir. Aksi halde bu bir gaz sancısıdır. BESLENME VE DIŞKILAMA Her beslenme ardından bir miktar çıkartma şeklinde kusma gözlenebilir ve bu durum tartı alımı iyi olan bir bebek için son derece normaldir. Özellikle ilk üç aylık dönemde anne sütü ile beslenen bebekler günde 8-10 defaya varan altın sarısı renginde, sulu ve kötü kokmayan kaka yaparlar, bu ishal tanımına girmez. Bu tanımın dışında yer alan kusma ve ishal hastalık belirtisi olabilir. Ne kadar süren ağlama normal, ne kadarı anormaldir? Gün içinde avutmakla dinmeyen 2 saatten uzun süren ağlama nöbeti ikiden fazla sayıda tekrarlıyorsa bu ağlamanın altında yatan nedenin gaz sancısı dışında olması muhtemeldir ve araştırılması gerekir. Bu duruma başta idrar yolu enfeksiyonları düşünülmelidir. Çünkü özelikle 0-3 ay arasında çok sık olarak gaz sancısı denerek geçiştirilir. Anne sütünün yetmemesi ve açlık ağlamaları da ayırt edilmesi gereken diğer durumlardır. Bunun ayırımı tartı yapılarak çok kolay sağlanabilir. Haftada 150 gr’dan fazla kilo alımı olan bir bebek, doyuyordur. Sürekli meme arama, ellerini emme çoğu annenin zannettiğinin aksine o bebeğin aç kaldığını göstermez.
  3. 12 Eylül ve beraberinde 80'li yıllar bizim de sevdiklerimizi,yakınlarımızı bir gecede toplamış götürmüşlerdi komşu çocukları aileleriyle yakın akraba ,gezecek görecek yer ziyaretleri yaparken biz yakınlarımızın peşinde annemin eteklerinden tuta tuta sağmacılar yollarına düşerdik gün ışımadan kalkılır,börekler sıcak yensin diye gitmeye az zaman kala pişirilirdi götürülecek her bir yiyecek tazeliğini korusun diye özenle hazırlanırdı en çok çamaşırları katlarken ağlardı annem onun döktüğü gözyaşlarının bizim ruhumuzda bıraktığı yaraları hiç bilemedi yolculuk hiç bitmeyecek gibi gelirdi kaç araba değiştirirdik, birinden in ötekine bin genede görüş sırasında hiç birinci olamadık, geceden yatanlar bize gene sıranın sonunu bırakırdı beklenir beklenir nihayet sıra gelir bitmek bilmeyen aramalar ne var ne yoksa dökülür herşey annemin parmağındaki yüzük benim saçlarımdaki tokalarda çıkarılırdı annemin gözyaşlarını döke döke hasretle özlemle hazırladığı her paketi umarsızca döküverirlerdi mutlaka içeri verilmeyecek birşey bulunurdu ahhh sabır duymak! zulmedenlere sevdiklerini bir dakika görebilmek için bütün horlamalarına duyulan sessizlik hala burnumun içini sızlatır işde bitti sanırdık derken herşey,askerlerin sesi görüş yok! sebep ? tutuklunuz ya hücre cezası almışdır yada içerde gene görüşü boykot vardır slogan sesleri duyulur içerden insanlık onuru işkenceyi yenecek! derken annelerimiz bağırmaya başlardı devrimci tutsaklar onurumuzdur! devrimci tutsaklar yanlız değildir! karmaşa başlar,asker saldırır ahhh o çocuklar!.. babaları içerde annelerinin saçları askerlerin ellerinde çok acıydı herşey çocuk bilincim hiç anlayamazdı bütün bunları bizim yakınlarımız kimseyi öldürmedi savundukları şeyler kağıt üzerinde belki rahatsız ediciydi ama onlar bu kısmını hiç yapmadılar tıpkı diğerleri gibi bana çok acı geliyor o yıllar, dönüp arkama baktığımda bunca çile bunca emek nerde kaybetti bu insanlar bunca zamanı neden hala hiçbirşey değişmedi.. alıntıdır
  4. marti_name şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    proleterya partisi, savaşta en ön safta beşinci alayı kurdu savunmak için ispanya'yı ispanya'nın çiçeği, en kırmızı çiçeği halkın omuz omuza 4 taburla dövüşüyor madrid sokaklarında anacığım, anacığım bak şuraya şarkılarla yürüyor alayımız, yürüyor savaşa doğru, yürüyor faşizme karşı! no pasaran!
  5. ekim ayınamı girdik
  6. ne bilem yaw zaten arayıp soruduğu yok
  7. marti_name şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Bedeli ödenecek ilaçlar listesinden 35 ilaç çıkarıldı. Listeden çıkarılanlar arasında kemoterapi gören hastalarda kullanılan Neupogen adlı ilaç da yer alıyor. TTB uyarıyor: Bu hastaları ölüme terk etmek demektir. ANKARA - Maliye Bakanlığı’nın 2006 yılı tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliğinde düzenlemeye gidildi. Buna göre, bedeli ödenecek ilaçlar listesinden 35 ilaç çıkarıldı, 99 ilaç eklendi. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Altan Ayaz, düzenlemedeki en önemli unsurun, kemoterapi gören hastalara verilen Neupogen adlı ilacın listeden çıkarılması olduğunu söyledi. Kanserli hastalarda kemoterapi uygulanırken vücudun savunma mekanizması olan bir maddenin düştüğünü ifade eden Altan Ayaz, “Yükselsin diye bu ilaç kullanılır, bu ilaç kullanılmazsa vücut savunmasız kalır. Hastayı enfeksiyondan ölüme terk etmek demektir bu. Buna benzer başka ilaçlar var ama bunun gibi iyi değiller” dedi. Ayaz, piyasada bu ilacın “fazla alternatifi” bulunmadığına da işaret ederek, “Bunu ödeme listesinden çıkarmış olmaları, kemoterapi kullanılırken ciddi sorunlara yol açabilir, hayati tehlikeye bile yol açabilir” diye konuştu. ECZACI İŞVEREN SENDİKALARI Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan ise 4 Temmuz tarihinde yayınlanan listede dikkati çektikleri yanlışlıkların bir kısmının bu genelgeyle düzeltildiğini söyledi. Ancak, bazı ilaçlarla ilgili olarak halen tam bir iyileştirmenin sağlanmadığını kaydeden Saydan, “Bu listeler hazırlanırken eczacı ve doktorların da görüşlerinin alınması, uygulamada bu tip sorunların yaşanmasını en aza indirecektir” dedi. Çocuklarda üst solunum yolları dekonjestanı olarak kullanılan ilaçların “balgam söktürücü gibi algılanarak” 4 Temmuz tarihli genelgeyle geri ödeme kapsamından çıkarıldığını ifade eden Saydan, bu ilaçların tekrar listeye dahil edilmesini olumlu bir gelişme olarak niteledi. Saydan, 116 kalem ilaç içeren 4 Temmuz tarihli listeyle aynı etken madde ve özelliklere sahip bazı ilaçlar geri ödeme kapsamından çıkarılırken, bazılarının kapsam dahilinde bırakıldığını belirterek, “Biz buna o zaman dikkat çekmiş ve ‘bunun yeterince incelenmeden alınan bir karar’ olduğunu söylemiştik” dedi. Listeden çıkarılan ilaçlar arasında Bemiks-C 30 DRJ, Benexol 250/250 MG 50 LAK TB, Bevitin -C 30 FTB, Polivit-C 30 DRJ, Betadine Gargara, Hekzoton 1 MG/ML 200 ML Gargara, Seralin 50 MG 14 KP gibi ilaçların da aralarında olduğu toplam 35 kalem ilaç yer alıyor. LİSTEYE EKLENEN İLAÇLAR Öte yandan, düzenlemeyle bedeli ödenecek ilaçlar listesine 99 ilaç eklendi. Ödeme listesinden çıkarılan bazı ilaçların bedeli, belirli koşul ve dozlarda yeniden sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanacak. Yeni düzenlemeye göre, obezite tedavisinde kullanılan “orlistat” ve “sibutramin” etken maddeli ilaçlar, endokrinoloji ve metabolizma uzman hekiminin bulunduğu resmi sağlık kurumlarınca düzenlenen en fazla 3 ay süreli sağlık kurulu raporuna dayanılarak yazılabilecek. Raporun fotokopisi reçeteye eklenecek. Yazılan her reçeteye hastanın bir önceki reçeteye göre kaybettiği kilo, diyet ve egzersize uyduğu, beden-kitle indeksi değeri hekim tarafından yazılarak imzalanacak. İlaç, bu rapora dayanılarak tüm hekimlerce reçete edilebilecek. Yeni düzenlemeye göre, ayrıca şu koşullar aranacak: Daha önce 4 ardışık hafta boyunca yalnızca diyetle en az 2.5 kilogramlık bir kilo kaybı olacak, Obez hastalarda vücut kitle indeksi 40 kg/metrekareden büyük ya da eşit olacak, Bu grup ilaçlardan aynı anda sadece biri kullanılacak. İlk 3 ay süresince hastaların kontrolü her ay yapılırken, ilaçlar birer aylık verilecek. 12 haftalık tedavi sonunda hastanın başlangıçtaki vücut ağırlığının en az yüzde 5’ini kaybetmesi halinde tedavinin devamına karar verilirse, yeni bir rapor daha düzenlenerek tedavi 3’er aylık sürelerle uzatılabilecek. 12 hafta sonunda vücut ağırlığının en az yüzde 5’inin kaybedilmemesi halinde tedavi kesilecek. Bu ilaçların kullanımı hastanın hayatı boyunca her şartta 2 yılı geçmeyecek. Daha önce geri ödeme listesinden çıkarılan Reductil ve Xenical adlı ilaçlar bu koşullar dahilinde yeniden ödenecek. KARACİĞER NAKLİ SONRASI İLAÇ ÖDEMELERİ Yeni düzenlemeye göre, Hepatit-B hastalarından karaciğer nakli olanlarda enfeksiyona karşı kullanılan Hepatit B immunglobulin belirli dozlarda geri ödenecek. Buna göre, söz konusu ilaç, ameliyat süresince karaciğersiz fazda 10 bin ünite, ameliyattan sonra ise her gün (7 gün boyunca) 2 bin ünite kullanılabilecek. İlacın kullanımı, takip eden uzun dönemdeki tedavi süresince aylık kandaki serum seviyesi kontrolleriyle, 100 ünite/litre serum seviyesi olacak şekilde sürdürülecek. İlaç, bu uzun dönemdeki tedavi süresince aylık toplam 2 bin ünite dozuna kadar kullanılabilecek. SARA İLAÇLARI Sara ilaçlarının bedelinin geri ödenmesiyle ilgili bazı düzenlemeler de yapıldı. Düzenlemeye göre, psikiyatrik hastalarda kullanımı onaylı sara ilaçları, bu tanılarda psikiyatri uzmanlarınca reçete edilebilecek. Bu ilaç, psikiyatri uzmanın da yer aldığı kurul raporu bulunması halinde ise tüm hekimler tarafından yazılabilecek. KOLESTEROL İLAÇLARI Yeni tebliğe göre “ezetimib” etken maddeli kolesterol düşürücü ilaçlar, “statin” grubu kolesterol düşürücülerle tedavinin sağlanamadığı veya karaciğer toksisitesinin (kimyasal maddenin oluşturduğu hasar) başladığı vakalarda, kullanılan “statin” dozunun azaltılması koşuluyla kullanılabilecek. Söz konusu iki etken maddenin kullanıldığı kombinasyon tedavi ise, kardiyoloji, iç hastalıkları, kalp-damar cerrahı veya nöroloji uzmanının bulunduğu kurul raporuyla, tek başına “statin”lerle sonuç alınamayan veya karaciğer toksitesinin başladığı vakalarda, kullanılan diğer “statin” ve “ezetimib”in kesilmesi koşuluyla günlük maksimum 01x01 dozla kullanılabilecek. “Amplodipin-atorvastatin” ve bağışıklık sistemiyle ilgili ve dermatolojik hastalıklarda kullanılan “takrolimus” etken maddeli ilaçlar ise cilt hastalıkları, pediatri ve pediatri yan dal uzmanları veya bunlardan birinin bulunduğu sağlık kurulunun raporuyla tüm hekimlerce yazılabilecek. LİSTEYE EKLENEN DİĞER İLAÇLAR Maliye Bakanlığı, 4 Temmuz tarihinde yayınladığı ve 1 Ağustos’ta yürürlüğe giren listeyle geri ödeme kapsamından çıkardığı, özellikle çocuklarda grip ve soğuk algınlığında akıntıyı kesen, üst solunum yolları dekonjestan şuruplarını tekrar geri ödeme listesine dahil etti. Buna göre, Eksofed isimli 30 ve 60 miligramlık şuruplarla Rinogest isimli ilaç geri ödeme kurumlarınca ödenecek.
  8. Diyarbakır’ın Bağlar beldesinde, bir otobüs durağında patlayan bomba, 7’si çocuk, 10 kişinin ölümüne neden oldu. Olayın, bomba düzeneğinin poşet ya da çanta içinde taşınırken patlaması sonucu meydana geldiği ihtimali ağırlık kazandı. DİYARBAKIR - Diyarbakır’daki patlama, dün akşam saat 21.00 sıralarında Bağlar beldesi Koşuyolu Parkı yakınlarındaki bir otobüs durağında meydana geldi. 5’i çocuk 6 kişi olay yerinde yaşamını yitirdi. 2’si çocuk 4 kişi ise kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti. Yaralanan 15 kişiden çoğu taburcu edildi. Patlamanın yol açtığı hasar da büyük oldu. Çevredeki binaların neredeyse tamamının camları kırıldı, bazı evlerin duvarlarında çatlaklar oluştu. Olaydan hemen sonra Diyarbakır Valiliği’nden yapılan açıklamada, patlamaya tahrip gücü yüksek bir bombanın neden olduğu belirtildi. Bomba inceleme uzmanları gece boyunca olay yerinde inceleme yaptı. Olaya, bomba düzeneğinin poşet ya da çanta içinde taşınırken yanlışlıkla patlamasının neden olduğu tahmin ediliyor. PATLAMANIN İZLERİ Günün ağırmasıyla patlamanın yol açtığı hasar net bir şekilde gözler önüne serildi. Patlamanın izlerini silmek için de çalışmalar başladı. Belediye araçları tarafından yıkanan Koşuyolu Caddesi’nde görevliler kırılan camları topladı. Diyarbakır Valiliği de hasar tespit çalışması başlattı. Patlamayla büyük bir şok yaşayan Diyarbakırlılar ise, ildeki huzur ortamının bozulmasının endişesini taşıyor. BAYDEMİR: PROVOKASYON Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, saldırının barış taleplerini sabote etmek yönünde bir provokasyon olduğunu söyledi.
  9. Bende en az sizin kadar merak ediyorum bu topic neden buraya geçirildi bunuda çok merak ediyorum
  10. dirk tam bir şeytan yaaa
  11. 10 yaşında bir çocuk gözü ile korku filmi gibi izlenmişti gözbebeklerimden o yıllar... sokağa çıkmak neden yasaktı 24den sonra... ve bir sabah okula giderken o abiler neden servisimizin önünü kesip yalçın amcayı dövmüşlerdi... ve biz sabahın o karanlık saatlerinin ne anlama geldiğini anlayamıyorduk, anlatamıyorlardı... ondan sonra hep korktum karanlık kış sabahlarından... abim eve geldiğinde anlatırdı - silah koydular bugün öğretmen masasına, çatışma başladı... ayhanı kaybettik... belki de o yüzden birden büyüdü o dönemin çocukları... büyümek zorunda kaldı. yağmurun cama vurduğu, görme alanının sıfıda vurdugu bir akşam sokaktaki kavgalar neydi, neden o abiler diğerlerini bıçaklardı... neden annem beni sabahları ekmek almaya göndermez olmuştu... ve neden şimdi adını hatırlayamadığım komşu amcam eşini hastaneye götüremediği için kaybetmişti... - neden ya! hastane 100m uzakta! zaman gecip, o dönemin çocuk gözünden sıyrılınca her kare oturur beyninde... anlatılmayanlar öğrenilir, kaçırılmış yaşanmışlıklar dinlenir... meger, ne çok şeymiş... ve o sabah... servisime bakmak için balkona çıktığımda annem neden öyle karga tulumba almıştı beni içeriye... biliyorum artık. sokağa çıkma yasağı oyun değilmiş, elektrikler "gölge oyunu" için bir neden değil, birçok şeyin sonucuymuş, ayhan abi boşuna ölmemiş... ve dahası olmuş da ben görmemişim... çocukluğuma verin, özür dilerim. 49 kişi idam edildi 2 milyona yakın kişi fişlendi 700 bin kişi gözaltına alındı onbinlerce kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı yüzlerce kişi kuşkulu bir şekilde öldü 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelerle kanıtlandı binlerce kişiden ise haber alınamadı...
  12. Askeri uçak Çanakkale’de düştü Balıkesir 9’uncu Anajet Üssü 191. filoya bağlı F-16 savaş uçağı, Kazdağları’nda düştü. BALIKESİR - F-16 uçağı, Bayramiç İlçesi Evciler Köyü yakınındaki Ayazma piknik yerinin kuzeyinde düştü. Fırlatma koltuğunu çalıştırarak düşen uçaktan atlamayı başaran pilot, kazadan yara almadan kurtuldu. Kazdağları’nın ormanlık kesimine düştüğü bildirilen askeri uçağın pilotunun köylülerin ifadesine göre atladığı, bir ağaca takılı kaldığı belirtildi. Askeri uçağın düştüğü bölgenin kesin olarak belirlenmesi için Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait bir yangın keşif uçağı ile askeri ekiplerin arama çalışmalarına başladığı kaydedildi. Çanakkale Valisi Orhan Kırlı, uçağın düştüğü bilgisinin askeri yetkililerden geldiğini belirterek, “Askeri yetkililerden Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Ayazma mevkisi Evciler köyü yakınlarına F-16 uçağının düştüğü ihbarını, aldık. Hemen olay yerine kurtarma ekipleri ile bir yangın keşif uçağını gönderdik. Uçağın pilotunun sağ kurtulduğu bilgisini aldık” dedi.
  13. kim takıyo kanunu ? kılıf hazırlanır hemen sen merak etme.çünkü bunu AMERİKA istiyor...
  14. Ferrari F1 Dünya Şampiyonu Michael Schumacher(sağda) ve takım arkadaşı Felipe Massa Venedik’te gondol sefası yapıyor.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.