Misafir maydalin Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 Siyasi konular hakkında hiç konuşmak istememin bir sebebi olmalıydı elbette. vardı da! Alın size bir tanesi bir seçim macerası; özellikle bu toplumun bir parçası olarak son belediye seçimlerinde izlediklerim ve tanık olduğum bazı olaylar bu kararı almama en büyük sebeplerden biri olmuştu. Elbette bu ülkenin bir ferdi olarak üzerime düşen bir şeylerin olduğunu düşünüyor gecen belediye seçimlerine bir taraf olmam gerektiğini düşünerek faal ve de aktif olarak katılmaya karar verdim. Bu çevrenin bir esnafı olduğum için secimden birkaç ay önce partilerin aday adayları beni ziyarete geliyorlardı ve de yapacaklarını bilirsiniz vaatlerini bir bir anlattılar ve de benden destek beklediklerini anlatıp gittiler. O güne kadar bana ziyarete gelenlerden desteğimi hakkettiğine inanabileceğim bir insana sordum bu secimler için kaç para harcamayı düşünüyorsunuz dedim oda bana makul bir fiyat söyledi bunu nasıl finanse edeceğini kendisine sordum secim masraflarını yani. Çünkü sponsorları olursa secim maratonunda bu sponsorlara gebe kalacağını düşünüp sonra bu sponsorların her istediği emir şeklinde algılanacaktı bunun bilincindeydim. Başkan adayı gayet makul bir şekilde harcayacağı paranın ne kadar olacağını bana anlattı ve de ben de dürüstlüğüne kanaat getirdiğim bu insanın destekçisi olacağıma söz verdim. Çünkü izlediğim adaylar içerisinde kültürü, başkanlık sıfatını taşıyabileceğine inandığım bir insan olarak onu seçtim aslında oda tamda istediğim adam değildi ama olabilecekler arasında en iyisi idi. Yaşımın cok genç olmasına rağmen seçimden önce toplantılara çağırıldım çok gençsin ama arkadaş ama düşünceleriniz bizim için kıymetli dendi. Toplantılara bende katılmaya başlandım o kadardı ki artık işyerim secim bürosu olarak kullanılmaya başlandı. Hatta birkaç toplantı benim iş yerimde yapıldı. Gerçekten çok halkçı politikalar benimsendi o kadar ki mahalle konseyleri oluşturulacaktı ve de bütün mahallelerin muhtardan hariç bir temsilci si olacaktı o da o mahallenin insanları içerisinden belirlenecek bir nevi komiteler seçilecekti halk komiteleri. Bu komiteler mahallenin sorunlarını belirleyecek ve de belediye meclis toplantılarına direk katılacak sorunlar ve de çözümler hakkında söz sahibi olacaklardı. Ücretsiz öğrenci servisleri sağlanacaktı okul öğrencileri ne öyle çok abartılı vaatlerde de bulunulmayacaktı insanların artık vaatlerden bıktığı düşünülerek çünkü o kadar çok örnek vardı ki geçmişte olmayacak işler vaat etmek artık yurdum insanı bunlara tok dedik çok güzel bir çalışma başlattık her insana ulaşmak için ve de ulaştık da bire bir insanlarla konuşuldu mitingler düzenlendi. seçimler den önceki iki gün içerisine kadar bizim seçileceğimiz hem de açık farkla konuşulurken hatta bazı partilerin bize tebrik e bile gelmesine bile yol açmıştı bu anketler ve de izlenimler sonucu %65 ile önde gidiyorduk ki buda açık ara seçimleri kazanacağımızı gösteriyordu. Ama dikkatimi özellikle çeken bir durum vardı bu bölgede ilk kez bir seçime katıldığım için farkına geç vardım çünkü bu bölgede yaşayan insanlara göre yeni sayılırdık çok fazla tanımıyorduk buranın halkını. Seçim çalışması için çok saçma işler yapmaya başladık düğünlere katılmak zorunda olduğumuzu ve de bu düğünde ne kadar çok kişiyle katılırsak o kadar yerli insan üzerinde iyi intiba bırakacağımız söylendi bizde zorla katılmak zorunda kalıyorduk bu düğünlere tabi bu işten en karlı düğün sahipleri çıkıyordu o aralar bir sevdiğim bir kişi olsa evlenebileceğim durmaz evlenirdim bir düğünde ben yapardım önce bir partinin adayı oynamaya çağırılıyor yoktu böyle komedi görmeliydiniz başkan adayı çıkıyor oynamaya başlıyordu arkasında bir sürü partili alkışlıyor tempo tutuyor hatta bir tane başkan adayının kendi partililerinin hani futbol maçlarında olur ya; bilmem kim buraya yumruk havaya faslı aynen öyle, başkan adayı bir elini yumruk yapım bir kolunun altından ilginç bildiğimiz hareketleri yapması taraftarlarının da oley oley diye bağırdığını bir aklına getirsenize ne kadar komikti her neyse biz bu komiklikler içerisinde de artı puanlar topladığımızı düşünerek düğün fasıllarından da geçtik sonra arabalı konvoylar gövde gösterisi için çok önemli imiş seçimler e kısa bir zaman kala yapılmalıydı ve de seçmen üzerinde çoğunluğuz intibası bırakılmalı imiş peki denildi o da yapılmalıydı ama aşırıya kaçılmamalıydı bütün bunlar yapılırken benim aklımdan geçenleri başkan adayıyla konuşurken başkan adayının bana söyledikleri aklımdan çıkmaz .. Bak bu işin böyle olmaması lazım ama ben bu bölgenin insanıyım ve de bunu böyle yapmazsak başarılı olamayız dedi. başkanım dedim biz bu halkçı politikayla seçimleri açık ara önde kazanırız çünkü benim açımdan; sanki bütün partiler öyle başkan adayları seçmişlerdi ki sanki başkanlık bize altın tepsiyle sunuluyor gibiydi rakip partilerin adayları o kadar vasıfsız ve de bu işi gerçekten yapamayacak insanlardı. Bizim başkan adayımızdan hariç en güçlü başkan adayları iki kişi bunlar birisi eski bir cumhurbaşkanımızın onlarca manevi evlatlarından biri bundan önce yolsuzluktan bir iki kere görevden alınmış her zaman ki gibi hakkında bir şey ispat edilemediği için beraat almış ama bir çok davası hala devam eden bir insan. Diğeri ilkokul mezunu daha iki kelimeyi yan yana getirip de konuşmasını beceremeyen ilkokul mezunu daha önce çok farklı partilerde boy göstermiş bir zad adının önüne fırıldak lakabı takılmış bir insan bu parti değiştirmelerden dolayı ama bir o kadar saf bir o kadar tatlı bir insan kullanılmaya hazır eğer başkanlığı yapabileceğine inansam destekleyebileceğim bir insan ama arkasında ki meclis üyesi adaylarının hepsinin emlak çı olması dikkatimi çekmeseydi desteleyebileceğim bir insan. Her ne ise fazla uzatmayayım seçimlere bir gün kala çok görkemli bir şekilde halka inilip derdimizi anlattıb neden bizim seçilmemiz lazım bunu anlattığımız gibi yörenin adetlerini de yerine getirmiş olmanın rahatlığı içinde seçimleri beklemeye başladık ama son gece her bir taraftan haberler gelmeye başladı bütün büyük sitelerdeki evlerin balkonlarında farklı partilerin bayraklarının yer değiştirerek asıldığının haberleri gelmeye başladı çok fazla geçmeden farkına vardık ki diğer partililer para dağıtıyorlardı. siyah camlı arabalarla dolaşan insanların hani propagandanın yasak olduğu son gün para dağıttıklarını hem de her tarafta olduklarını öğrendik uyanık yurdum insanı demeye utandığım insanları hangi parti gelirse para dağıtmak için onun bayrağını asıyorlar dı balkonlarına bu saatten sonra yapabilecek pek fazla bir şey kalmamıştı o güne kadar %65 ile önde giden bir başkan adayı o seçimlerde anca üçüncü oldu ilk başta meşhur fırıldak ilkokul mezunu olan insan meclis ve encümen adayları emlak cı olan hani vaatleri arasında bilim kurgu filmlerinden çıkma hastaneler upload etme şansım olsa bu hastahanenin resmini size yollardım çünkü vaatlerini anlattığı o gazeteyi hala saklıyorum yine uzay filmlerinde görebileceğiniz buralar için hayal bile edilemeyecek spor salonunun resmini size upload etmek isterdim ikinci sırada ise meşhur senelerce belediye başkanlığı yapmış ama bir çivi çakmamış insan meşhur cumhurbaşkanı üvey evlatlarından hatta onla ilgili bir anımıda anlatayım size, öyle bir insan ki herkes de bu insanın bu karakterde olduğunu biliyor. Yine seçimlerden önce benim işyerime yapılan bir seçim ziyaretinde site sakinlerinden biri sayın ... sizden bir tek söz istiyorum burası doğası itibarıyla -çok güzel bir yer buraya bir tek gecekondu yaptırmayacağınıza söz verin oyum sizin dedi o da elini göğsünün üzerine koyup söz dedi kimseye peşkeş çekmeyeceğim dedi buraları daha toplantı bitti dışarı çıkarken ben yolcu etmek için gittim peşinden o sıra tanıdığım bir insan başkanım biz beş kardeşiz toplam 12 oyumuz var geçen seçimlerde de oyumuzu size verdik artık bir arazi alıp ta ev yapmak istiyoruz dedi ne yapabiliriz dedi bizimkinden ne duysam iyi sizce - benim nar bahçelerinin yanından versek olur mu dedi ama tapusu yok. işte böyle bir insan bu ikinci olanda. Halbuki iki dakika önce içeride nasıl bir söz vermişti .. her ne ise başkan adaylarının böyle bir vaatler vereceği kesindi bu bir yarıştı sonuçta vaatler verilecekti yapılmasa da. Peki bunca yurdum insanına ne demeli hepsinin evinde televizyon olan hepsinin ailesinin içerisinde gurbetçi olan hiç mi görmüyorlardı televizyonlarda yada bileyim hiçbirinin gurbetçi olan akrabaları anlatmıyorlarmıydı özellikle avrupa ülkelerinde yaşayan gurbetçi akrabaları, kendi yaşadıkları ülkelerdeki yaşam koşullarını. Belki kimseye beleş para dağıtmıyorlardı çalışma koşulları çok ağırda olsa, sonuçta çocuklarının ücretsiz eğitim hakları vardı devlet çocukları okusun diye onlara yardım ediyordu parasız sağlık hizmeti vardı kendi vatandaşına sahip çıkıyordu gavur dediğimiz devlet çalışmasa bile o insanın çalışabilmesi için işçi bulma kurumları vardı bizdeki gibi işlevsiz değil herkese iş ayarlamaya çalışıyor iş bulabildiklerine iş buluyor geri kalanına da işsizlik maaşı bağlanıyordu. İş bulunupta çalışmayan kişiye işi beğenmeme hakkı dahi veriyor ama ikinci seferde de işi beğenmeyenin işsizlik parasını kısıyordu bu da gayet anlayabilinecek bir durum du. Peki benim yurdumun insanında ne vardı hiç bir şey kendi de çok geri kalınmış bir ülkenin vatandaşı değildi bunları biliyordu yanı başında ki komşu sayılabilecek avrupa memleketlerindeki hayat standartlarını tv lerde izliyor kaçırsa bile bir gurbetçi bizim almancı dediğimiz akrabaları sayesinde öğreniyordu peki bu yaşam koşullanırını kendileri hiç mi hakketmiyorlardı. belki avrupa ülkeleri bir cennet değildi ama bize bakılınca haklar bakımından cok önümüzdeler di. Bunları gören bir insan toplumu nasıl olurda geleceğini kendilerini en fazla 10 gün yaşatabilecek paraları almak için kutsal saydıkları bir kitaba el basıp oylarını nasıl satabilirlerdi. Yarın o oy verdiği insanlara gidipte bir hizmet istediklerinde biz seni paramızla satın aldık ne yüzle karşıma çıkıyorsun demezlermiydi. Bu nasıl bir etik. Bu nasıl onur 3 veya 5 kuruşa oy satılabilinirmiydi oy ki bir insanın onurudur şerefidir yeri gelir silahıdır yönetenlere karşı bu nasıl satılır. İşte ben bunu anlayamıyorum bu ve de başka birçok sebepten insanlara güvenim kalmadı. Çünkü kime neyi sorsan çok iyi biliyor bir şey bilmeyen bir konu hakkında fikir sahibi olmayan kişi yok ama iş ak la karayı seçmeye gelince göre göre kara diyor bu millet daha sen ne diyebilirsin mantıklı bir insanın bakıp ta görebileceği her şeyi biz görmemekte inat ediyoruz bu ülke cumhuriyet kurulduğundan beri iki kere devlet büyükleri tarafından satılmış biri başbakan biri başbakanlık dan sonra cumhurbaşkanı olmuş. Bu millet tarih daha dünken osmanlı değil selcuklu değil bundan en fazla 40-45 yıl öncesi herşey gözlerinin önünde yaşanmış hala o insanlar olsaydı memleket bambaşka olurdu diyorlar yeter ya yazmayacağım olmaz bu kadarda balık tutarken balık verilmiş bu ülkenin ucak fabrikaları varken otomobil fabrikaları sen yapma biz sana veririz demişler almışlar marshall boyayı boyamışlar gözümüzü bunu herkes biliyor cahilliğimizin ilaçı olan eğitim enstütüleri kapatılmış bunları yapanlar yaşasaydı memleket bambaşka olurdu yaşamak için ekmek çalan insanlar hırsız terorist bölücü 14 yaşında ki manisa lı öğrenciler terörist... söyleyin şimdi bana arkadaşlar abilerim ablalarım neden böyle ANLATIN BANA DA BENDE ANLAYAYIM LÜTFEN LÜTFEN!!! Alıntı
Φ canugur Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 DÜSÜNCE TARZI, BILGI VE BILGISIZLIGIN BIR ÜRÜNÜDÜR COK DISIPLINLIYIZ DESEK TE, ÜLKEMIZ INSANI, NE YAZIK KI COK DISIPLINSIZ BIR TOPLUMDUR. DISIPLIN DEYINCE AKLIMIZA HEMEN OSMANLI TOKADI GELIR KADIN DEYINCE DE OSMANLI KADINI SANKI HER IKISI DE BIR MATAHMIS GIBI OKULLARDA MÜDÜR VE DISIPLIN KURULU BASKANLARI ZEBANI GIBI DERS ORTASINDA SINIFLARA DALAR, KÖRPECIK COCUKLARIN BIRIBIRLERINE YAZDIKLARI MASUM ASK MEKTUPLARINI TOPLAYIP, OKULDAN UZAKLASTIRILIRLAR. BU MUDUR DISIPLI?!!! DISIPLINDEN BIZ, ZORBA UYUMU ANLIYORUZ. YANI ÖDÜL VE CEZAYA DAYALI BIR DISIPLINDIR BU. COK TEHLIKELIDIR. BU VE BUNA BENZER OLAYLAR COCUGUN ICINDEKI SEVGIYI ÖLDÜRÜP, YERINE NEFRETI SALAR.ÖYLE BIR DISIPLIN; ANCAK PROVAKATÖR VE AJAN YETISTIRIR! DAHA SONRA DA YALANCI POLITIKACILAR KARSIMIZA DIKILIR. SÖZLERIM SOLCU DIYE SOKAKLARDA DOLASANLAR ICIN DE AYNEN GECERLIDIR; ZIRA ONLAR DA ZORBA DISIPLIN SÜZGECINDEN GECMISLERDIR.. OYSA SEVGISIZ DISIPLIN OLMAZ. GERCEK BIR DISIPLIN, DOGRU BILGILENMEKTIR. DISIPLIN, BIR CESIT ÖGRENME SANATIDIR. DOGRU BILGILENDIRILEN COCUK, DAHA KÜCÜK YASLARDA KENDI IC DISIPLININI KURAR.ÖDÜLE GERGI YOKTUR KI CEZA ILE NEDEN KORKUTULSUN. ÖGRENMEDE ÖDÜL CEZA YÖNTEMI COCUGU CEVRESINE DÜSMAN, KENDISINI DE MILITAN YAPAR. DÜNYA HALKLARI, SIKI DISIPLIN GEREKTIREN, CEZA VE ÖDÜLE DAYALI ALT ÜST OLMUS BIR DÜZENDE YASIYOR. HÜKÜMETLER, IKTIDARLARINI KIMI ZAMAN ZOR YOLUYLA, KIMI ZAMAN INCE PROPAGANDALARLA SÜRDÜRÜYOR. BUNLARIN ÜZERINE BIR BEYAZ CARSAF ÖRTTÜGÜMÜZDE, HER SEY SÜT LIMAN GIBI GÖRÜNÜR. INSAN DENEN MEMELININ, HENÜZ EVCILLESME EVRIMINI TAMAMLAMADIGINI DA GÖZ ARDI EDEMIYORUZ TABI. IKI BÜYÜK DÜNCA SAVASI BUNA YETMEDI. ISTER KUTSAL, ISTER SIYASAL; HER SAVAS KAN VE BARBARLIKTIR? BEN YINE DE INSANIN EVCILLESMESI KONUSUNDA TAKILDIM BUNUN ICIN YAPILACAK ILK IS, SÜRATLE DÜNYADA YENI BIR DÜSÜNCE TARZI GELISTIRMEKTIR. BU DA, PLANLAYICI DÜSÜNÜS TARZIDIR. CÜNKÜ DÜNYADA YÜZ YILLARDIR BÜYÜK BIR BILGI BIRIKIMI DE VAR OLDUGU HALDE BUNUN BU BIRIKIMIN HANGI PLANLAMA YÖNTEMLERINDEN GECIRILMESI GEREKTIGI HENÜZ ANLASILAMAMISTIR. ANLASILSA DAHI USTACA SAPTIRILMISTIR. PLANLI DÜSÜNÜS TARZIMIZI GELISTIREMEDIGIMIZ ICIN, EVCILLESEMIYORUZ, SAVASLARI TEKRARLIYORUZ, INANCLARIMIZ ADINA BIKIP USANMADAN INSAN BOGAZLIYORUZ, VAHSET VE ZORBALIK GÖZLERIMIZIN ÖNÜNDE DANS EDERKEN ALKISLIYORUZ. BU DA BIZLERI GIDEREK; M. KEMAL´IN DEDIGI GIBI HER GECEN GÜN ALIKLASTIRIYOR, SALAKLASTIRIYOR. ALGILARIMIZI TEMIZ TUTMAYA CALISIRSAK, HIC BIR DIS ETKININ, RAHMET VE DUANIN BIZE ASLA YARDIM DEMEYECEGINI GÖRDÜGÜMZ ANDA, KIRLENMEMIS BIR ENERJIYE SAHIP OLACAK; VE BU, INSANLIGIN EVCILLESME SÜRECINE KATKIDA BULUNACAKTIR DIYE DÜSÜNÜYORUM. asevgiler Alıntı
Misafir maydalin Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2005 SORUN YİNE BENDE SANIRIM!! tüm dünyayı sarmalayan bu vurdumduymazlığın sorumlusunun kendim olduğunu sanmam sorunun büyük bir oranda benden kaynaklandığının göstergesi. birileri bir yerlerden bütün dünya ile oynarken bize de ufak tefek roller biçilmiş bu oyunlarda. Kendi kabuğumuzun dışarısına çıkmamamız koşuluyla o kabuğun içerisinde ki dünyanda özgürsün istediğini yapabilirsin denmiş yanlız kabuktan cıkmak yok senin özgürlüğün kabuğun içerisinde denmiş bizde kabuğumuzda özgürüz işte ne güzel kendimize bir dünya oluşturmuşuz dünyanın içerisinde. bunun dışına da çıkamıyoruz hayatımızı hep başkalarının değerlerine göre yaşamaya çalışıyoruz kendi değerlerimizi unutarak.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.