30 Nisan'da dananın kuyruğu kopacak

Etkinliği ekleyen: Misafir
30 Nisan'da dananın kuyruğu kopacak
Ayın sonunda, aynı gün hem ABD'nin 1. çeyrek büyüme verisi, hem de FED'in faiz kararı açıklanacak. Her iki verinin
durumu, piyasaların yılın kalanındaki seyrini belirleyecek.
Bu hafta, uluslararası piyasaların gözü Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası'nın ortaklaşa düzenledikleri
geleneksel ilkbahar toplantısında olacak. Bu toplantılar yılda iki kez gerçekleşiyor ve dünyanın önde gelen bankacılık
çevreleri ile, hazine ve maliye bakanlarıyla, merkez bankası başkanlarını bir araya getiriyor. Bu nedenle, küresel piyasa
aktörleri bu toplantıdan çıkabilecek somut önerileri, küresel piyasaları dalgalanmadan kurtaracak adımları merakla
bekliyorlar. Ancak, bu toplantıdan hemen önce, hafta sonu gerçekleşen G7 hazine, maliye bakanları ile merkez bankası
başkanları zirvesi de merak konusuydu. G7'lerin toplantısından çıkan en somut sonuç, 100 günlük zaman dilimi
içerisinde, küresel finans piyasalarını söz konusu dalgalanmadan kurtaracak ilke ve düzenlemelerin tamamlanması
yönündeki mutabakat oldu. Dünyanın en etkili bakanları ve ekonomi bürokratları piyasa dinamikleri ile piyasa kuralları
arasında hassas bir dengenin oluşturulması yönünde açıklamalarda bulundular.
100 günde yeni düzenlemeler
New York Fed Başkanı Geithner, şu andaki uygulamanın ağırlıklı olarak finans kurumlarının ve yatırımcıların kendi
kendilerini denetmelerine yönelik bir mekanizmaya işaret ettiğini vurguluyor ve piyasa disiplini ile piyasa düzenlemeleri
arasında yeni bir denge oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Geithner, hiç kimsenin şu anda piyasa dinamikleri ile piyasa
kuralları arasındaki dengeye "doğru denge" diyemeyeceğini de ekliyor. G7 bakanlarının ve merkez bankası temsilcilerinin
açıklamaları, önümüzdeki 100 gün içerisinde, sermaye piyasası kurallarının sıkılaştırılacağı yeni düzenlemelerin hayata
geçirileceğini ve likidite riski kriterlerinin gözden geçirileceğini, hatta değiştirilebileceğini gösteriyor.
Keza, G7'nin finans alanında en etkili isimlerinin 11 Nisan Cuma günü aralarında Deutsche Bank CEO'su Ackermann,
Lehman Brothers CEO'su Fuld, Credit Suisse Grup Başkanı Dougan'ın da yer aldığı 10 seçkin finans kurumunun üst
düzey yöneticileriyle yedikleri akşam yemeği de heyecana neden oldu. Anlaşılan o ki, G7'ler en kısa sürede söz konusu
yeni sermaye piyasası kurallarını hayata geçirmeye kararlılar ve bu yeni "‘kurallar dönemi"ne yönelik olarak, önde gelen
finans kurumlarının yöneticilerini bilgilendirdiler. İtalyan Merkez Bankası (Bank of Italy) Başkanı ve İsviçre'nin Basel kenti
merkezli Finansal İstikrar Forumu'nun (Financial Stability Forum) da başkanı olan Draghi, bankaların 100 günlük dönemde
sermaye piyasası ve likidite riski kurallarının değiştirilmesi ve sıkılaştırılmasına yönelik düzenlemelerden memnun
kalmayacaklarını ve tepki göstereceklerini belirtmekte.
30 Nisan kritik gün
Geçtiğimiz temmuz ayı sonundan bu yana süregelen ve finans kurumlarında 245 milyar dolarlık varlık kaybına neden olan
küresel dalgalanma için, G7'ler hafta sonu toplantısında ‘henüz kötü haberlerin bitmediği' görüşünü dile getirdiler. Bu
nedenle, önümüzdeki günlerde açıklanmaya devam edecek makro ekonomik göstergeler piyasaların seyri açısından kritik
önemde olmayı sürdürecek. Ancak, söz konusu makro ekonomik göstergeler içerisinde en kritik olanı hiç kuşkusuz
ABD'nin bu yılın ilk çeyreğine ait ilk büyüme tahminleri olacak.
30 Nisan çarşamba günü Türkiye saati ile 15:30'da açıklanacak olan 1. çeyrek GSYH verisinde, eğer ABD ekonomisinin
beklendiği gibi negatif büyüdüğü görülürse ve üstüne aynı günün akşamı yine Türkiye saati ile 21:15'de FED'in faiz indirimi
de en az 0,50 puan, diğer bir deyişle 50 baz puan gelirse, ortalık karışacak. Bu durumda, euro-dolar paritesi 1,60 doların
üstünü test edebilir. Ayrıca, ABD ekonomisi için aylardır konuşulan resesyon riskinin açıklanan veriyle teyit olması
nedeniyle, dünya borsalarda yeni bir aşağı doğru trendin başlayacak olmasını söylemek durumundayız.
İyi veri pariteyi düşürebilir
Buna karşılık, bir başka senaryoda, açıklanacak olan birinci çeyrek büyüme verisinin, kimi ekonomik araştırma sitelerinde
ve ABD'li ekonomistlerin yorumlarındaki beklenti doğrultusunda, yüzde 0,5 ile 1 arası geldiğini ve aynı günün akşamı
FED'in faiz indiriminin ise sadece 0,25 puan olduğunu varsayalım. Bu durumda, büyük bir endişeyle beklenen resesyon
riskini zayıflatan, ABD ekonomisinin yaşanan tüm sıkıntılara rağmen negatif büyümediğini teyit eden bir veri, FED'in de
faiz indirimlerini yavaşlatacağı, hatta durduracağı sinyaliyle, dolara ciddi bir alım getirebilir. Bu nedenle, bu ayın sonuna
kadar 1.60 dolara yaklaşması beklenen euro-dolar paritisinde, bu pozitif veri ve gelişmelerin ışığında ciddi bir aşağı yönde
düzeltme de gözlenebilir. Ayrıca, dünya borsalarının beklenenden iyi çıkan ABD büyüme verisine oldukça kuvvetli bir tepki
verecekleri belirtilebilir. Nitekim, ABD yönetimi, IMF'in kendi ekonomisi için öngördüğü büyüme beklentilerini hayli
kötümser bulduğunu geçtiğimiz hafta tamamlanırken açıkladı. Döviz kuru uzmanlarının bir grubu, ABD'nin büyüme
verilerinin tüm bir yıl boyunca yüzde 0,3 ile 1 arası bir değerde kalması halinde, paritenin yıl sonuna kadar, 1,60 dolar
seviyelerini test ettikten sonra, 1,45 dolara kadar düzeltme yapabileceği öngörüsünü paylaşıyorlar. Aksi bir tabloda ise,
parite 1.6-1.62 dolar aralığını test edebilir. 15 gün sonraya şimdiden hazırlıklı olun.
Kullanıcı Geri Bildirimi
Görüntülenecek hiçbir inceleme bulunamadı.