Etkinlikler
0:00
-
10 Şubat 2010 16:00 21 Şubat 2010 15:59
Berlin Film Festivali'nde Türk rüzgarı esecek!
Berlin Film Festivali, 11-21 Şubat tarihlerinde 60. kez düzenlenecek.
Festivalin yarışma, panorama ve forum gibi üç önemli bölümünde üç Türk filmi sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, yaptığı açıklamada, Berlin Film Festivali’nin 60. yılını kutladığını, festival yönetiminin bunun heyecanını yaşadığını söyledi.
Festivalin bu yıl Türkiye için ayrı bir önemi olduğunu belirten Boyacıoğlu, ilk kez üç önemli bölümde üç ayrı Türk filminin yer alacağını bildirdi. En son 2000 yılında Nuri Bilge Ceylan’ın "Mayıs Sıkıntısı" filminin yarışma bölümüne seçilme başarısı gösterdiğini anlatan Boyacıoğlu, "Festivale katılım yüksek oluyor. Bu yıl altı bin film başvurmuş. Bunların arasından 70-80 tanesini alıyorlar 20’si yarışma bölümüne alınıyor. İlk 20’ye kalmak çok büyük bir başarı" dedi.
Semih Kaplanoğlu’nun "Bal" adlı filminin yarışma, Reha Erdem’in "Kosmos" adlı filminin Panorama, genç sinema olarak bilinen Forum bölümünde ise Tayfun Pirselimoğlu’nun "Pus" adlı filminin beğeniye sunulacağını kaydeden Boyacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca forum bölümünün 40. yılı dolayısıyla özel bir gösterim düzenlemişler. Geçmişten bazı filmler gösteriyorlar. Orada da Nuri Bilge Ceylan’ın ’Kasaba’ adlı filmi filmi beğeniye sunulacak. Bu yıl çok önemli bir katılım söz konusu. Önceki yıllarda bir ya da iki filmle katılıyorduk ya da yarışmada filmimiz olmuyordu. Bu yıl önemli bir başarı bizim için. Yarışma bölümünde son 10 yıldır tamamen Türk yapımı bir film ilk kez yer alıyor."
-"TÜRKİYE RESEPSİYONU DÜZENLEYECEĞİZ"
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğünün festivalde açılacak standın organizasyonunu Ankara Sinema Derneğine verdiğini anlatan Boyacıoğlu, hazırlıkları üç aydır sürdürdüklerini söyledi. Boyacıoğlu, geçtiğimiz yıla göre daha büyük bir stantta tanıtım çalışmalarını yürüteceklerini ifade ederek, "Stantta dağıtılmak üzere uzun ve kısa metrajlı ile belgesel filmleri içeren kataloglar bastırdık. Uzun metrajlı filmlerin fragmanlarını içeren bir DVD ile kısa metrajlı filmlerin bulunduğu dört DVD hazırladık. Ayrıca Kalan Müziğin katkılarıyla bir Türk müziği CD’si oluşturuldu. Bunları Berlin’de dağıtacağız" diye konuştu.
Tanıtım çalışmalarının yanı sıra 14 Şubatta "Türkiye Resepsiyonu" düzenleyeceklerini bildiren Boyacıoğlu, şunları kaydetti: "Resepsiyonu Berlin’de bütün galaların yapıldığı büyük bir kompleksin içindeki bir mekanda yapacağız. Her şey Türkiye’ye özgü olacak. Yemekleri
Berlin’de yaşayan bir Türk hazırlayacak. Menüde döner, sarma gibi Türk mutfağından yemekler yer alacak. ’Baba Zula" grubu konser verecek.
Bu arada bazı içki firmaları ve bir kahve firması, destek sağlayacak. İhracatçılar Birliği kuru incir ve kuru kayısı verecek. Amacımız Türk müziği, içkisi, kahvesi ile tamamen bizden bir şeyler sunmak. Sinema çok iyi bir tanıtım aracı madem, biz de ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz."
Film festivallerinde boy göstermenin yurt dışında Türk sinemasının imajının yükselmesi ve Türkiye’nin tanıtımı açısından önemli olduğunu vurgulaya Boyacıoğlu, "Bu nedenle bu organizasyonları önemsiyoruz. Son iki üç yıla bakıldığında, dünyanın bütün önemli festivallerinin yarışma bölümünde bir Türk filminin yer aldığı görülecektir. Bu bazen yıllarca mümkün olmayabilir. Türk sineması üç dört yıldır gelişme içinde" dedi.
Boyacıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve sponsorlardan aldıkları destekle festivalde Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edeceklerini sözlerine ekledi.
Kaynakça:Milliyet
-
11 Şubat 2010 16:00 21 Mart 2010 16:59
“Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla”, 12 Şubat- 21 Mart
"İlklerin kadını" olarak bilinen, sanatı uluslararası camiada hayranlıkla karşılanan Semiha Berksoy 100 yaşında! Cumhuriyet dönemi sanatının sembolü olan Berksoy'un 100. doğum yılı nedeniyle 12 Şubat- 21 Mart 2010 tarihleri arasında Kâzım Taşkent Sanat Galerisi ve Sermet Çifter Salonu'nda iki sergi açılıyor.
Berksoy'un yaşamına, sanatına pencereler açacak sergide sanatçının yaptığı resimler, otoportreler ve desenlerin yanı sıra kıyafetleri, fotoğrafları; Nâzım Hikmet, Fikret Mualla ve Celal Esad'ın kendisine hediye ettiği eserler ve arşiv değeri olan objeler sergilenecek. Ziyaretçiler, sanatçının video kayıtlarını izleyip aryalarını ve şiirlerini de dinleyebilecekler.
Resim Heykel Müzesi koleksiyonuna ait olan ve sanatçının kendisini en iyi anlatan yapıtı ünlü "Semiha Berksoy Odası" Sermet Çifter Salonu'nda yeniden canlandırılacak. Berksoy'un birebir yatak odasını aktaran bu alanda sanatçının başyapıtları, sanatçının bir zamanlar aşk yaşadığı Nâzım Hikmet anısına hazırladığı köşe, piyanosu gibi pek çok eser ve obje sergilenecek.
Sergiyle eş zamanlı olarak yayımlanacak sergi kitabında; sanatçının eserlerinin yanı sıra sanatçının kızı Zeliha Berksoy, serginin küratörü ve tasarımcısı M. Melih Güneş, Prof. Dr. İlber Ortaylı, tiyatro yönetmeni ve sanatçı Robert Wilson ve küratör Rosa Martinez'in yazıları yer alıyor
kaynak:sabah gazetesi
16:00
-
21 Şubat 2010 16:00
9. !f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali 11 Şubat 2010'da başlıyor!
9th !f istanbul AFM International Independent Film Festival begins February 11th, 2010.
-
21 Şubat 2010 16:00
Chopin'in 200. doğumgünü
22 Şubat 2010
20:00
NE KADAR: 1. Kategori: 22,00 TL
2. Kategori: 17,00 TL
Memet Ali Alabora - Emir Gamsızoğlu
1 Mart 2010 François Frederic Chopin’in 200. doğumgünü. Chopin'in kendisi de bugünün doğumgünü olduğunu söylüyor ama vaftiz kağıdında 22 Şubat yazıyor. Chopin'in müziği 193 yıldır* piyanodan insanlığa tam manasıyla “güzellik”ler saçıyor.
Emir Gamsızoğlu ve Memet Ali Alabora 2008 Mayısında “Goldberg Varyasyonları Yolculuğu” ile Cemal Reşit Rey sahnesinde, özel bir projeyle seyirci ile buluştu. İki arkadaş, bu defa, 22 Şubat 2010'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'na gelen klasik müzik severler ile birlikte Chopin'in 200. doğumgününü kutlayacak.
Emir Gamsızoğlu'nun 20 yaşında piyanoya başlamasında, Alabora'yla arkadaş olmalarında en büyük etkenlerden biri Chopin. İkili, Chopin’in hayatlarına nasıl girdiğini, nasıl bir değişiklik yarattığını, ikiyüz yıldır kendileri gibi birçok insanın da neden en yakın, en içten dostlarından birisi olabildiğini anlatmaya çalışacak, Chopin'li anıları paylaşıp, Chopin'in eserlerini çalacak. Chopin'in doğumgününü, müziği gibi sade bir üslupla kutlayacaklar.
İkili konser salonunun sahnesini evin salonuna, seyircileri de onlara katılmaya gelmiş misafirlere dönüştürmeye çalışacak. Chopin hakkında en çok kullanılan “büyük eserlerde küçük, küçük eserlerde büyük” sözünden, "piyanonun şairi" tabirine, verem hastalığının müziğine etkisinden, büyük aşkı George Sand’ın hayatındaki yerine, vatan hasretiyle yanıp tutuşan güçlü ruhundan, İstanbul’da ölen şair dostu Adam Mickiewicz’e, yaşıtları Liszt ve Schumann'dan, müzikte yaptığı devrimlere, 20 ve 21. yüzyıldaki büyük Chopin yorumcularına; kayıtlar, fotoğraflar ve müziği eşliğindeki bu sohbeti, doğumgünü kutlaması takip edecek.
On yıla yakın süredir klasik müzikle diledikleri gibi kurdukları ilişkiyi, izleyiciyle olduğu gibi paylaşmaktan çekinmeyen, biri piyanist, diğeri oyuncu iki sanatçıya katılmak isteyen ve profesyonel müzisyen olması gerekemeyen misafirler de yanlarında, çalacakları küçük bir Chopin eseri bulundurabilirler. Belli mi olur, belki de dinlemeye geldiğiniz bu konser, çalacağınız ilk konserdir!
Hürriyet
Yakın Etkinlikler
-
30 Ağustos Zafer Bayramı
30 Ağustos Zafer Bayramı
- 0 yorum
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum