Etkinlikler
17:00
-
08 Nisan 2008 17:00
Başaran, son filmiyle vedaya hazırlanıyor
Türkİye sinemasının usta yönetmeni Tunç Başaran,
11 Nisan’da gösterime girecek
‘Vesaire Vesaire’ adlı filmle beyazperdeye veda edecek. ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ ve ‘Piano Piano Bacaksız’ filmlerinin
ödüllü yönetmeni Tunç Başaran’ın veda filmi Vesaire Vesaire, 11 Nisan’da seyirciyle buluşacak.
Rutkay Aziz, Roksen Lülü, Bülent Kayabaş ve Aliye Uzunatağan’ın başrolünü üstlendiği film, yaşlı bir yazar ile flamenko
dans öğrencisi genç bir kız arasındaki imkânsız aşkı anlatırken, aynı zamanda tercihlerin bazen insanlara ait olmadığını
da sorguluyor. Tunç Başaran, bu filmin en az Uçurtmayı Vurmasınlar adlı yapım kadar ses getirmesini beklediğini, bundan
sonra bilgilerini öğrencilerine aktaracağını belirtti. Başaran, ‘‘Bu film, sadece bir aşk filmi değil, aynı zamanda hayatımızın
son günü imiş gibi yaşamak ve asla geciktirmemek üzerine bir sorgulamadır’’ diyerek,
son filmiyle ilgili görüşlerini dile getirdi.
Vesaire Vesaire, 38 kopya ile gösterime girerken, galası da 9 Nisan gecesi yapılacak.
-
08 Nisan 2008 17:00
Internet Haftasi
İnternet sansürü ve ifade özgürlüğü paneli
9-22 nisan tarihleri arasında kutlanan İnternet Haftasi nedeniyle İstanbul Üniversitesinde "İnternet sansürü ve ifade
özgürlüğü" hakkında bir panel düzenlendi.
İstanbul Üniversitesince (İÜ) 19 Nisan'da düzenlenen ''İnternet Sansürü ve İfade Özgürlüğü'' panelinde, TBMM Adalet Alt
Komisyonunda görüşülen İnternet Yasa Tasarısı ele alındı. İÜ Enformatik Bölümü ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümü tarafından düzenlenen panel, İÜ İletişim Fakültesi Konferans
Salonu'nda yapıldı.
Paneli yöneten İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Akgül, hazırlanan
yasa tasarısının açık ortamlarda tartışılmadığını, tasarının, çocuk po*nosu, müstehcenlik, fuhuş, intihara yönlendirme,
kumar, uyuşturucu madde konularındaki suçlar etrafında işlendiğini anlattı.
Ciner Grubu Bilgi İşlem Koordinatörü Mahmut Kurşun ise yasa tasarısının en önemli eksiğinin internet kafelerin denetimi
konusu olduğunu belirterek, evden bağlanıldığında geriye dönük olarak her tür kaydın ortaya çıkarılabileceğini, ancak
internet kafeler konusunda bunun uygulanmasının mümkün olmadığını söyledi. Yasanın içerdiği, ''Ticari amaçla olup
olmadığına bakılmaksızın bütün toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri
almakla yükümlüdür'' maddesinin ''kısıtlayıcı'' nitelik taşıdığını savunan Kurşun, üniversitenin de bir kullanım sağlayıcı
olarak bunu yapması gerekeceği örneğini verdi.
İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neşe Kars da Avrupa Konseyinde siber suçlara ilişkin konunun
görüşüldüğünü ve eylül ayında oylanmasının planlandığını belirtti. Kars, yasa tasarısının TBMM'de kabul edilmesi
durumunda, Türkiye'nin Avrupa Konseyinin bir üyesi ve Avrupa Birliğinin de aday ülkesi olarak AB'ye uyum çerçevesinde
bu yasayı değiştirmek zorunda kalacağını ileri sürdü.
''TEKNOLOJİ HUKUKTAN ÖNCE İLERLER''
İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdal da
internette denetleme ve filtrelemeye taraf, ancak bunun istismar edilmesine karşı olduğunu belirtti. Erdal, çocuk
pornosunun yanı sıra bahis, kumar ve oyun sitelerinin de en tehlikeli alanlar olduğunu kaydetti. Teknolojinin her zaman
hukuktan önce ilerleyen bir alan olduğunu vurgulayan Erdal, internette sansürün uygulanamayacağını söyledi.
Avukat Erhan Horasan da yasa tasarısı ile interneti izlemek üzere bir kurul oluşturulmak istendiğini anlattı. Yasa
tasarısının aslında ''halihazırda uygulanan duruma hukuki bir kılıf'' olduğunu savunan Horasan, mahkemelerin, bir
vatandaşın herhangi bir durumdan dolayı şikayeti ile ihtiyati tedbir kararı alarak web sitelerini kapatabildiğini söyledi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Sucu ise yasa tasarısının, ''TCK'daki 301. maddenin internete taşınmış hali''
olduğunu öne sürerek, ''Basın özgürlüğü ve özgürlükler açısından bu yasaya karşı durmak gerekiyor'' diye konuştu. BT
Dünyası adlı web sitesinden Kemalettin Bulamacı da yasa tasarısının, ''internet erişimini insanların elinden alacak bir
tasarı'' olduğunu ileri sürerek, internetin doğası gereği engellenemez olduğunu ve insanların bilgi edinme hakkının
ellerinden alınamayacağını ifade etti.
Yakın Etkinlikler
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum
-
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
- 0 yorum