Etkinlikler
16:00
-
02 Mart 2007 16:00
Ay tutulması 2006
Bu yılın ilk tam ay tutulması 3 Mart 2007 `de
Tam ay tutulması, bu yıl iki kez yaşanacak. 3 Martı 4 Marta bağlayan gece gerçekleşecek 2007'nin ilk tam ay tutulması, havanın açık olması durumunda, tüm Türkiye'den çıplak gözle, dakika dakika izlenebilecek.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Ankara Üniversitesi Rasathanesi Müdürü Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, tam ay tutulmasının, dolunay aşamasındaki ayın tamamen kararması anlamına geldiğini belirterek, 3 Martta ay, dünya, güneş üçlüsünde ay ve dünyanın "gölge oyununa" şahit olunacağını söyledi.
Nadir görülen gök olaylarından biri olması nedeniyle önem taşıyan tutulmanın Türkiye'den bu yıl içinde izlenebilecek tek tam ay tutulması olduğunu vurgulayan Albayrak, bir sonraki benzer ay tutulmasının Türkiye'den Haziran 2011'de gözleneceğini belirtti.
Albayrak, 3 Mart gecesi TSİ 23.30'da ayın sol taraftan kararmaya başlayacağını, tam tutulmanın ise 00.44-01.58 saatleri arasında yaşanacağını bildirdi. Tam tutulma sırasında ayın renginin koyu kırmızıdan sarıya dönüşeceğini belirten Albayrak, tutulmanın izlemeye değer olan bölümünün 1 saat 14 dakika süreceğini kaydetti.
Tutulmanın TSİ 03.12'de sona ermesiyle, ay, dünya ve güneşin bu nadir birlikteliği noktalanmış olacak. Ayın tamamen dünya gölgesi içine girme aşaması, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ülkeleri ve Asya'nın bir kısmından gözlenebilecek.
"DÜNYANIN YUVARLAKLIĞI BİR KEZ DAHA TEST EDİLEBİLİR"
Tam ay tutulmasının güneş tutulmalarından sonra en çok ilgi çeken gök olaylarından biri olduğunu belirten Albayrak, güneş tutulmalarını çıplak gözle izlemenin zararını hatırlatarak, ay tutulmasının bu yönüyle çok rahat gözlenebilecek bir olay olduğunu ifade etti.
Gözlem için teleskop gerekmediğini, gözü korumak için de herhangi bir filtreye ihtiyaç duyulmadığını anlatan Albayrak, ay tutulması sırasında dünyanın yuvarlaklığının bir kez daha test edilebileceğini vurguladı.
Albayrak, "Tutulma, dünyanın yuvarlak olduğunun bir başka ispatıdır, görsel testidir. Ayı örten dünyanın gölgesi olduğu için, bu sırada dünyanın eğriselliği ortaya çıkar" diye konuştu.
Tutulma sırasında ayın kararacağını, ancak atmosferden yansıyan ışık sayesinde kırmızı bakırımsı bir parlaklık gözleneceğini dile getiren Albayrak, bu rengin atmosferden yansıyan güneş ışınları sayesinde oluştuğunu ve bir anlamda ayın yüzeyinde görülen parlaklığın atmosferin kimyasal izlerini taşıdığını ifade etti.
ANKARALILAR RASATHANEDEN DE İZLEYEBİLECEK
Ankara Üniversitesi Rasathane teleskoplarının 3 Mart gecesi herkese açık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, tutulmayı teleskopla izlemek isteyenlerin yapılacak sunumlarla tutulma hakkında bilgi edinebileceğini de söyledi. Albayrak, gözlemevinin gece boyunca açık olacağını belirterek, ziyaretçilerin hem bu gök olayını hem de diğer gök cisimlerini profesyonel gök bilimcilerle izleme fırsatı bulacağını vurguladı.
KÖTÜ RUHLAR 'AY'I YİYOR
Güneş ve ay tutulmaları, nadir gözlenen doğa olayları olmaları nedeniyle, bilimsel yolla açıklanamadıkları dönemlerde korku ve endişe yarattı. Mitlere, efsanelere konu olan ve farklı inanışlarla açıklanan tutulmalarla baş etmek içinde birçok yol denendi.
Bazı söylencelerde, ayın kararması, "aya saldırıldığına, düşmanların ayı sakladığına, kötü ruhların ayı sardığına, yediğine ve ayın kötülüklerle mücadele ettiğine" dair ifadelerle anlatıldı.
Bu inanışlar nedeniyle ayın tekrar aydınlanması için büyüler yapıldı, teneke, davul, tencereler çalınarak gürültü çıkartıldı, silah atıldı, dua edildi ve hatta aya kurban verildi.
TUTULMA EFSANELERİ
Mısırlılar, ayın, güneşin ışığını habersizce alıp kullandığına, bunun üzerine kurulan yıldızlar mahkemesinin de aya gündüzleri görünmeyi yasakladığına inanıyorlardı. Bu inanca göre, sadece ay tutulmalarında "açık görüşe" izin veriliyor ve ay o gün yeryüzüne inip arkadaşlarıyla görüşüyordu.
Şamanizm'de, tutulmalarda kötü ruhların güneşin ve ayın etrafını sardığı düşünülüyor, karanlığın felaket getireceği inancıyla kötü ruhları kovmak için ateşler yakıyor, gürültü çıkartılıyordu.
Budizm ve Konfiçyus'a göre, kötü ruhların işi sanılan tutulmalar karşısında tepkili tapınma törenleri düzenleniyordu.
Altay Türkleri'nin bir efsanesinde de "yedi başlı dev" (yelbegen) ay ve güneşten öç almak için onları kovalıyor ve yiyordu. Altay Türkleri de ay tutulduğu zaman şöyle diyordu:
"Yine Yelbegen ayı yedi."
"BİLİMSEL AÇIKLAMALARLA İNSANLAR AYDINLATILMALI"
Ay ve güneş tutulmaları konusunda dünyanın çeşitli yerlerinde farklı inanışlar olduğunu belirten Doç. Dr. Berahitdin Albayrak, bugün bile kırsal kesimlerde bu tür inanışların bulunduğunu, tutulmalar sırasında gürültü çıkartıldığını, silah atıldığını söyledi.
"Bu noktada biz bilim adamlarına ve basına büyük görev düşüyor" diyen Albayrak, bilgilendirici yayınlarla insanların düşünmeye sevk edilmesini önerdi.
INT.Haber/10.02.2007
Yakın Etkinlikler
-
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
- 0 yorum
-
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası
- 0 yorum
-
24 Kasım Öğretmenler Günü
24 Kasım Öğretmenler Günü....
Bütün öğretmenlerimize yaşamları boyunca mutluluklar diliyoruz...
- 0 yorum
-
25 Aralık Christmas Day - Dini Gün (Noel)
Christmas Day - Noel Dini Gün
Noel Baba Vikipedi, özgür ansiklopedi
Noel BabaNoel Baba (aslen Santa Claus,Saint Nicholas, Saint Nick, Father Christmas, Kris Kringle, Santy veya Santa) Noel gecesi (24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gece) çocuklara hediye dağıtan yerel bir kahramandır. Türkiye'de ise Noel Baba yılbaşı gecesi hediye dağıtan kişiye dönüşmüştür. Kökeni Saint Nicholas`a dayanır, fakat kültüre göre farklılık gösterir. Noel Baba dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almıştır. Örnek olarak "Santa" yerine İtalya`da "Babbo Natale", Brezilya`da "Papai Noel", Çek Cumhuriyeti`nde "Deda Mráz", Portekiz`de "Pai Natal", Romanya`da "Moş Crăciun", Almanya`da "Weihnachtsmann", İrlanda`da "Daidí na Nollag", Fransa`da "Le Père Noël", İspanya ve Meksika`da "Papa Noel", Türkiye`de "Noel Baba" olmak üzere farklı isimler kullanılır.
Hikaye Türkiye doğumlu tarihsel bir figür olan psikopos Saint Nicholas`ın (Nikola) fakirlere hediye dağıtmasına dayanır. Bilinen en meşhur yardımı da, üç kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir. Bu olayın 320'li yıllarda gerçekleştiğine inanılır. Fakir bir baba kızlarına çeyiz parası karşılayacak durumu yoktur, bu yüzden hiçbir erkek onlarla evlenmek istemez. Böyle bir durumda da kötü yola düşmek zorunda kalabilirler. Oldukça eğitimli ve zengin bir aileden gelen Nikola da üç kızı için üç külçe altını geceleyin gizlice fakir adamın penceresinden içeri atar. Hikayenin bu noktada birçok versiyonları mevcuttur.Bu üç külçe altının 3 gün arayla ya da 3 yıl ard arda atılması ile ilgili; ancak sonu aynıdır. Fakir adam çıkıp kendisini görünce şaşırır ve o'na teşekkür eder; bir rahip olan Nikola da "Bana değil, Tanrı'ya teşekkür et." der. Bu olayın ortaya çıkmasından sonra, o yörede birçok gizlice yapılan yardımların aslında Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola'nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve bir gelenek oluşur.
320 yılından önce Jermen kültüründen mevcut olan senelik hediye verilmesi ise, Odin'e dayanır. Odin'in uçan atı Sleipnir için çocuklar patiklerinin içine havuç ve şeker koyup duvara (ya da kapıya) asarlar. Odin de bu iyiliği karşılığında çocuklara hediyeler, tatlılar, ve şekerlemeler verir.
Bu olay mitolojik bir karakter olan Sinterklaas'a esin kaynağı olmuştur. Hollanda, Belçika ve Almanya'da (ölüm tarihi 6 Aralık bir gece önce 5 Aralık'ta kutlanmaktadır) Sinterklaas adına büyük kutlamalar düzenlenir. Aslında Flemenkçe "Sinterklaas" kelimesinin New Amsterdamlılar(sonradan New York) tarafından yanlış telaffuz edilmesiyle Santa Claus şekline dönüşmüştür.
Noel Baba, batılı ülkelerde, Japonya'da ve Asya'nın doğusunda bir Noel geleneği olarak varlığını sürdürmektedir.
İnanışa göre, Noel Baba kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cüppe giymekte aynı görüntüde bir de kukuleta takmaktadır. Noel gününe geçilen gecede uçan geyiklerin çektiği kızağı ile evden eve hediyeler dağıtır; evlere bacadan girip, şömineden ulaşır. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişiklik göstermektedir. Kuzey Kutbu, Finlandiya'daki Korvatunturi, İsveç'teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır.
Noel Baba, sevimli görünüşü ve hediye dağıtmasından dolayı çocukların çok sevdiği bir karakterdir. Büyükler arasında da Noel yaklaşınca, Noel Baba'ya olan saygı ve sevgi ifadesi olarak, kukuletasını takanlara sıkça rastlanır.
1875 te Kanada'daki bir gazetede Noel BabaBir iddiaya göre günümüzdeki Noel Baba imajının (kır sakallı, koca göbekli, kırmızı cübbeli, kukuletalı) kaynağı, 1931'de Haddon Sundblom adlı çizerin Coca Cola reklamları için yaptığı çizimlerdir. Ne var ki Coca Cola reklamlarından çok önce, 19. yüzyılın başında Noel Baba'nın çeşitli çocuk kitaplarında ve karikatürlerde günümüzdeki Noel Baba imajına benzer şekilde resmedildiği görülmüştür. 1862 Noel'inde Noel'in henüz ABD'de tatil dönemi olmadığı ve Noel Baba figürünün kullanılmadığı dönemde Thomas Nast adlı Amerikalı karikatürist Harper's Weekly adlı derginin kapağında Noel Baba figürünü kullanmış ve kimilerince Noel Baba'nın mucidi kabul edilmiştir.
- 0 yorum
-
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
Yılbaşı - Yeni Yılın İlk Günü
- 0 yorum