Ayaksız Yol..
Ayakları olmayanlar yolunu kaybedemez!
Sevdiğimden bu yana acelem var.
Çelik çomak oynuyor aşk; yanak çukurunda.
Ömür kuyusunun kovası iken ayrılık
Islanıyor, ehli akla kadar duyu..
Nemlenen tüm uzuvlar,
Tüm yağmurlar; omuriliğe çarpmalar..
Bir kibrit içimde yakıyor yaşamı.
Yarınlarım için sol tarafımdaki ben'i görürsen
Kaç; onlar sana ecnebi olanlar..
Tanık yok dışarıdan bakılınca
Tanık olsun bana yüzünü ezberleten gölgen.
Ben çalmadım elinin üstündeki titrekliği,
Aşkları ben yok etmedim.
Doğan çocuklara uçurum adını verip, yeltenmedim intihara.
Ne ağzımla tarıyorum soyadını,
Ne aşkları kaşlarının arasından vuran komandoyum.
Ölümün kollarında barfiksler çekiyorum.
Her sonbahar bir yaş düşüyor,
Kirpiklerime şimşeksi.
Ağlatmasa özlemek bir bulutu,
Kuraklığım cennete dönüşüyor.
Işığı olmayanlar karanlığını bulamaz..
Buldum; rengini arayan bir şarkının gizini.
Duydular;
Beni kelamlarımla beraber
Ayrılığın tonuna bastılar / bir ritmin güzüne attılar.
Sen yatağına çekilen güneş
Bir kere olsun benim için
Çıkıp gel günün karanlıklarından..
Ve bul, ve dinle, ve sına beni.
Latifkâr ağızlara takıldı resmi ismim.
Kanayan yerlerimden melek düşmüyor.
Masallar dillenmiyor ellerimden.
Kâr etmiyor yaşama üs kalabalıklar kurmak.
Ben kaderin in katmanından
Al derinimden bir ikram
Korku vurup uçursun bir ölümün eteğine..
İçine girmeyenler dışarıdan anlamaz..(F.E)
Önerilen Yorumlar
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.