Bir varmış bir yokmuş
Geçenlerde bir gece sahilde bir cafede birkaç arkadaşımla veoğlumla nargile içip sohbete daldık.Gece bizi eskilere götürdü hemde çokeskilere, analarımızın ninelerimizin bizleri uyutmak için anlattıkları masallara…
Hala dün gibi aklımda oduncunun çocuğunu ormanda kavakağacının üstünde unutup akşam evine dönmesi,annesinin çorabını giyip çocuğunualmak için evden fırlaması ,gece rüzgarın sesiyle kavak yapraklarının
tak tak kavaacık
beni burada bırakıp giden babaacık
Konuyu dağıtmayayım ne diyordum,bizim çocukluk zamanımızda televizyon yoktu ne zaman serpilmeye başladık o zaman yayın başladı.bizgeceleri radyo dinler piyesleri hayal ederdik.
Bizi öğlen uyutmak için kesin masal anlatılırdı,hayalgücümüz tam gaz çalışırdı anlayacağınız.Masallada kalmaz Tekerlemelerimiz Bilmecelerimiz vardı..
Rahmetli ninem hemen hemen her öğlen bizi uyutmadan önce pastiç oynayalım derdi(partra ,iskambil oyunu).Sonra başlardı masala,bizce amaç uyumak değil hayal aleminde masalda yaşamak..
Sonraları okumayı öğrendik masal kitapları ,romanlar, Pamuk Prenses,Sindrella,Alice Harikalar Diyarında ve daha bir çoğu..birgün babam Pinokyo romanını almıştı ve bir solukta okuduğumu hatırlıyorum.
Masal kitaplarımı bir mücevher gibi özenle saklardım..aynıkitabı kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum, okumaya doyamıyordum ,Hansel ile Gratel' in çakıl taşları bile çok güzeldi..
Sonra yazlık sinemalarda masalları seyrettik (ama hiç hayalimizdeki kadar güzel değildi). Her masalın filmi çekilmiş hepsini görmüş hiç tad alamamıştım..Birde Kibritçi Kız'ı okurken ağladığımı hatırlıyorum..
Bizim çocukluğumuz çok güzelmiş,hayallerimiz daha güzel..
Soluk almadan okuduğum Pinokyo tam bir fiyaskoydu filminde..Oysa ne kadar etkisinde kalmıştım okurken..
Yeni nesil çocukları hayal kurmayı bilemiyorlar çünkü Görsel Medya buna izin vermiyor..
Masal anlatmakta tarihe karışıyor artık..Çocuklar hayalkurma hazinesinden yoksun büyüyorlar..
5 Yorum
Önerilen Yorumlar