BİR ÖLÜM,BİN CİNAYET...METİN GÖKTEPE!
Tarih 8 Ocak 1996…Gökyüzü dargın yeryüzüne.
Tarih 8 Ocak 1996…Eyüp Kapalı Salonun hemen yanıbaşında canından edilmiş gencecik bir beden.Yeryüzüne dargın gökyüzünde yürek yakan bir ağıt;
“Uyy uyy uyy uyy
Uyy ben ölim lo
Uyyyy Metin’im,beni öldürüün uyy”
...
Tarih 8 Ocak 1996…Ümraniye E Tipi Cezaevinde yaşamını yitiren Rıza Boybaş ile Orhan Özen’in Alibeyköyde ki cenaze törenine “Mutlaka ben izlemeliyim” diyerek giden Evrensel Gazetesi Muhabiri,Metin Göktepe “sarı kartı” olmadığı gerekçesiyle gözaltına alınır.Üstelik polise itiraz etmiştir.Ablukaya alınmış cenaze töreninde 500 e yakın kişiyle gözaltına alınan Mertin Göktepe Eyüp Kapalı Salonuna götürülür;saatlerce süren polis işkencesinde yaşamını yitirir;cansız bedeni bir köşeye atılır.
“Metin'in kafasında
bir darp var
Polis
karakolundan
morga kadar
Mosmor
Bir darbe var
yüreğimizde
beynimizde
Soruyor bir işaret
fişeği
Biz ölerek mi
yaşamayı
öğreneceğiz hâlâ...” (*)
Tarih karanlık.Faili meçhullerin haddi hesabı yok.Tükeniyoruz günden güne;ölerek öğrendik yaşamayı,yaşıyoruz ölerek hala.
...
Tarih 8 Ocak 1996… Geleneksel haline gelmiş ölümler,alışkanlık haline gelen yalanlara dönüşüyor yine…Gülünç ifadelerle kendini aklayan sistemin vicdanı dün olduğu gibi o gün de iş başında.
Eyüp Cumhuriyet Savcısı,Erol Canözkan tarafından hazırlanan ölüm tutanağında “Metin Göktepe’nin gözaltına alındığı kabul edilir…sonrası mı;Bakın “işleyen adalet(!) ne der bu cinayete;
Gözaltına alınanlar arasında bulunan Metin Göktepe,akşama doğru serbest bırakılmış,gittiği çay bahçesinde fenalaşarak sandalyede düşmüş;hayatını kaybetmiştir(!!!)
...
Metin Göktepe ile gözaltına alınanlar “Metin’in polisler tarafından öldürüldüğü” konusıunda ısrar edince,İbrahim Göktepe Eyüp Cumhuiyet Savcı’sına giderek şikayatte bulunur.Daha sonra bunu Evrensel Gazetesi’nin şikayeti izler.;
“İstanbul Vali Vekili Rıdvan Yenişen, Göktepe'nin gözaltına alınmadığını iddia ederken, İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan da, ilk önce Göktepe'nin adının gözaltına alınanlar listesinde bulunmadığını söyledi. Daha sonra listede adının bulunmadığını, ancak gözaltına alındığını kabul etti. Ardından Göktepe'nin duvardan düştüğünü savundu. Göktepe'nin gözaltına alındığının tanık anlatımlarıyla ve raporlarla ispatlanması üzerine ise, Göktepe ailesinden özür dilemek zorunda kaldı. Metin'in annesi Fadime Göktepe, Ünüsan'ın özrünü kabul etmeyerek, katillerin cezalandırılmasını istedi.” (**)
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın “hukuk skandalı” olarak ifade ettiği,21 Kasım 1966 Afyon Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen Metin Göktepe dosyası utanca dönüşen yargılama sürecinden çıkan sonucuyla tatmin edici olmasa da;Metin Göktepe tarihten sıyrılıp gelen gerçeği ile ” mahkumiyet kararı çıkan ilk gazeteci cinayeti" hafızamızda yer edinmiştir.
Abdi İpekçi,Çetin Emeç,Uğur Mumcu ve niceleri!Faili belli olan failli meçhul cinayetler.İnfazlar,gözaltılar,işkenceler,yargılanmalar…Metin Göktepe;yaşarken bize cesareti öğretti;öldürüldüğündeyse çarpık olan sistemimizi.
...
Tarih 8 Ocak 1996…geçmiş kendi kendisyle hesaplaşırken,gelecek ipotek altında.
Tarih 8 Ocak 1996…Yanan bir yüreğin sağır eden ağıdıyla çaresiz bir ana…Duyuyor musunuz insan(cık)lar!
“Ben anayim dayanamam
Yokluguna alisamam
Gözpinarlarim kurudu
Ey insanlar aglayamam"
(***)
DİPNOT:Metin Göktepe davasını takip edemeyenler,dava sürecini araştırarak "adalet anlayışında ki sistematikleşen yanlışları" çok net göreceklerdir.Metin Göktepe'nin yaşama hakkını hiçe sayan kişi ve kurumları vicdan sahipleri affetmeyecektir.Biz affetmeyeceğiz.Metin Göktepe için bestelenmiş olan bu güzel parçayı dinlemek isteyenlerin linki tıklamaları yeterlidir.
* Can Yücel
** Evrensel Gazetesi
*** Metin Göktepe için yazılmış şiir.
Önerilen Yorumlar
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.