Korkuyorum
Küçük bir kızken hep uyduruk canavar hikayeleri sonucunda, canavarlardan korkar olmuştum. Ama bu korkum
zamanla merak uyandırmaya başlamıştı. Nerdeydi bu canavar, neden hiç görememiştim? Sadece duyduğum
uyduruk hikayeler sonucunda, hayalimde belirsiz bir canavar oluşmuştu. Belki sevimli olabilirdi ya keşke
görebilseydim. Belki anlatılan kadar kötü değildi ya? Hem belki o canavarda beni severdi.
Canavarlar dışında, birde perili bir köşk vardı. Her akşam toplandığımız okulun bahçesinden yukardaki kayalıklara
bakıldığında ilginç bir ev vardı. Hep dikkatimi çekmişti. Sonra o evle ilgili anlatılan hikayelerle birlikte o eve bakamaz
olmuştum. Anlatanlar benden büyüktü, onlar üçüncü sınıfa giidyorlardı ve tabiki benden daha iyi biliyorlardı . Neden
en sevdiğim ev beni bu kadar korkutmuştu ki... EE çünkü evde periler, ruhlar, bilinmeyen bir sürü varlık vardı.
Büyüdükçe korkularım değişti. Belki artık canavarlardan, perili evlerden korkmuyordum. Ama korkularım boyut
değiştirmişti. İnsanların özgür düşünemediği, içindeki sesleri korkmadan söyleyemediği,demokrasiden çok uzaklaşan bu
ülkede yaşamak gittikçe korkutuyordu beni. Televiyonu her açtığımda insanları uyutan programları gördükçe daha çok
korkar oluyordum.İçimdeki adalet, hukuk, eşitlik kavramlarıyla çelişen bu ülke korkutuyordu beni.
Büyümüştüm ama; hala korkuyordum. Bildiğim bütün kavramlar değişiyordu yaşadıkça. Bana mı yanlış ögretilmişti
bu kavramlar? Yaşadıkça içimde büyüyen güvensizlik korkutuyordu beni. Nerdeydi benim bildiğim arkadaş kavramına?
Bencilliklerin yaşadığım süre içinde tüm etrafımı sarması içimde daha büyük korkulara neden oluyordu. Aşk da
kirletilmişti artık, en basit kavramlardan biri olmuştu insan hayatında... Karşılıklı çıkarların elde edilmesi için bir araç
olmuştu sadece...
Ya siz...? Sizinde korkularınız artmış mıydı benim gibi?...
4 Yorum
Önerilen Yorumlar