Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

rina's Blog

  • başlık
    90
  • yorum
    249
  • görüntü
    81.283

Aşk ve hayat............


> Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu

> sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…

>

> Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni

> yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık

> beni huzursuz ediyordu.

>

> İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik

> anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın

> sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm

> katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.

>

>

> Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.

> Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu.

> 'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'

> Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı

> daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı

> vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

>

> Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim?'

> Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu.

> Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.

> 'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna

> edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'

> 'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim

> için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ

> ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın?'

> Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.

> Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.

>

>

> Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının

> üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.

> 'Sevgilim' diye başlıyordu,

> 'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam

> ettim.

>

> 'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip

> çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem

> için ellerime ihtiyacım var.'

>

> 'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve

> varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'

>

> 'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden,

> yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

>

> '<Sâdık arkadaşın>ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki

> krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'

>

> 'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını

> hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için

> ağzıma ihtiyacım var.'

>

> 'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması

> kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında

> -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden

> aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin

> yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

>

> 'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o

> çiçeği senin için koparırım bir tanem.'

>

>

> Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.

> Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.

> 'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok

> sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'

> Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu

> susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.

> Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği

> uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.

>

>

> Bu gerçek aşktı.

>

>

>

> İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra

> o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var

> olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.

>

> Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil...

> Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir

> yerdedir.

>

> Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette

> gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi

> kalır.

>

> Hayat tam da böyle bir şeydir.

 

ALINTI

1 Yorum


Önerilen Yorumlar

rina

Gönderi tarihi:

Hahahaha :alkis: Sanki böyle aşklar kaldı. :deli: ...Hadi hadi hadiiiiiiiiiiiiii :yuvarlan:

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.