Sevilmeyi Sevmek
Sevilmeyi Sevmek
Bu yazımı sabah sabah, üstelik yazmaya dahi halim yokken bana ilham veren B. Hanım’a atfediyorum Sevgiyle kalsın…
Dün iş yerinde canım biraz sıkkındı. Biraz dediğim aslında az abartılmış hali… Biraz değil epey bir sıkkındım, yanında bir de alınganlık durumu söz konusuydu tabii… Hani derler ya buluttan nem kapmak gibi, işte aynen öyle…
B. Hanım, çalıştığım kurumun üst düzey yöneticilerinden birisi… Onu çok severim. Sakindir, böyle süt liman bir insan… Neredeyse sinirlendiğini hiç görmedim. Tane tane konuşur. Onun konuşmasının ahengine kapıldın mı, çok gerginsen bile birden rahatlayıverirsin. Hani içinden 10’a kadar saymak gibi bir şeydir kendisi… Kimsenin bilmediği şeyler bilir hakkımda, insanın içine gülümseyişiyle dahi sonsuz bir güven bırakır. Çünkü o çoğunluk gibi yapmacık değildir, gülüşü suratında yabancı gibi durmaz…
En çok sinirlendiğim şeylerden birisidir bu; hani üzerine büyük gelen bir ceket giyersin de derler ya “emanet gibi durmuş” diye, işte bazılarının gülümsemesi de suratlarında işte aynen böyle emanet gibi durur. Bakınca anlarsın; gülmüyor ama gülüyormuş gibi yapıyor, samimiyetsizliktir bu.. Gülmek istemiyorsan gülmezsin kardeşim, bu içten gelen bir şeydir yani…
Ben bir insana güvenmeden önce onun ilk gözlerini, sonra da gülümseyişini görmek isterim. Çünkü bana göre gözlerde dürüstlük, gülümseyişte ise içtenlik vardır. Benim ihtiyacım olan da içtenlik ve dürüstlüktür. İşte bu B. Hanım, hem içten hem de dürüst bir kadındır. Ben de o yüzden ona pek çok güvenirim.
Neyse B. Hanım’ı yeterince tanıttım sayılır, ben artık olaya geçeyim. İşte dün, ben çok alınganken, küt diye bu B. Hanım karşıma çıktı ve ben ağzımdan pat diye, “Sen beni artık sevmiyorsun” lafını kaçırdım. Hem de onun bu lafa ne kadar takılacağını bile bile… Hey tanrım ya, çocuk gibi… Tüüüü bana…
Hayır, niye öyle söyledim, onu da bilmiyorum. Galiba son zamanlarda birbirimize pek fazla vakit ayırmıyoruz.
.
.
.
.
Yok, yok… Aslında biliyorum… Biz geçenlerde işle ilgili bir meselede takıştık. Hani böyle başından savıldım gibi bir şey oldum sanki… İnsanız ya, azıcık da gururumuz var ya ufff amaaaan işte anlayın artık, intikam mintikam durumları yani…
Ben ona üzerine basa basa “Sen beni artık sevmiyorsun, dedim”
“Hayıııııııııır, olur mu öyle şey, seviyorum” dedi.
“Benim şimdi gitmem lazım, ama sen beni sevmiyorsun, bundan eminim” dedim ve gittim. Kıyamam o orada öyle kaldı. Neyse Allahtan çok yoğundu da muhtemelen işine geri döndü, bu mevzuyu da fazlaza kafaya takmadı ya da ben öyle sandım…
Evet, artık günlerden bugün, zamanlardan da sabah… Olayın üzerinden ise koca bir tam gün geçmiş… Ben ofisimde çayımı yudumluyor, güne başlamak için hazırlanıyorken, aniden kapı açılıyor ve içeri hışımla biri giriyor…
“Serseri, gel buraya, seni öpücem” diyor.
Ben kuzu kuzu kalkıp, gidip kendimi öptürüyorum ve sonra;
“Yaaa ben seni çok seviyorummmmm, sen deli misin” diyor.
“Ben de seni çok seviyorum” diyorum.
“Vallahi gözüme uyku girmedi, bir an önce sabah olsun da gideyim şu kıza onu ne kadar sevdiğimi söyleyeyim diye sabahı zor ettim” diyor.
“İşte şimdi içim rahatladı, sen beni çok seviyormuşsun, anladım” diyorum Sarılışıyoruz
koklaşıyoruz vs. sonra o işine ben işime...
Sevilmek ne güzel bir şey ya
Hani çocukluğumuzda böyle çeşit çeşit sorularla dolu anket defterleri olurdu, biz de doldururduk. Hatırlar mısınız bilmem, onlardan birisi de “Sevmek mi, Sevilmek mi” diye bir soruydu. Emimin ki o soruyu, çoğumuz “hem sevmek hem de sevilmek” diye cevaplamıştır. Ben de öyle cevaplardım zaten… Ama galiba bu soru bana şimdi sorulsa cevap olarak; “sevilmeyi sevmek” diyebilirim.
Sevmek, tek başına artık bana çok zalimce geliyor … Büyüdüm, uslandım…Daha da tek başıma sevmem, sevemem.
Seviyorsam, sevilmeliyim de…
Seviliyorsam da severim…
“Ben, sevilmeden de severim” diyen varsa, ben de onlara diyorum ki “Sevilmeden sevmek diye bir şey yoktur. Sevilmeden sevmek dedikleri AŞKA AŞIK OLMAK demektir.”
Sevilmeden Sevmek Aşka Aşık Olmaktır…
***
Şimdi soruyorum arkadaşlar;
Sizce “Sevmek mi Sevilmek mi?”
Siz anket defterlerinde o soruyu nasıl cevaplardınız?
Şimdi olsa nasıl cevaplarsınız?
2 Yorum
Önerilen Yorumlar