Burdayım işte..
Merhaba dostlar..
Sahanda yumurta misali yayıldığım yatağımdan spatula yardımıyla kalktım, uykusuzum..Burdayım..
Uykum bölünmedi, kabus görmedim, güzel bir uyuma eylemiydi bu benim için. Nereye baksam ''acaba buraya başımı koysam uyuyabilir miyim?'' düşüncesi geçiyor içimden, esnemekten çenem ayrıldı.
Esnemek dışında ne mi yaptım? Metal bir kaşık geçti yoğurdumu yerken elime,kaşığı pisişik enerjimle bükebilir miyim denemelerine verdim kendimi. Kaşık bana ben kaşığa bakıyorum sabahtan beri. Kaşık henüz bükülmedi. İlkin sıkıcı bir işti bu kaşığa yoğunlaşmak ama şimdi zevkli, kaşık sevimli sevimli inat ediyor bükülmemek için. Çevremde yine birileri birilerini çekiştiriyor, dedikodu aldı başını yürüyor üçlü beşli birikmiş insanların konuşmalarında,
Umrumda mı?
hayır benim kaşığım var?
Sitem etti arkadaşlar, ''neden konuşmalara katılmıyorum?'' diye, umrumda mı? hayır. ''kaşığa bakmakta ne kazanıyorsun'' dedi bir diğeri ''siz dedikodulardan ne kazanıyorsunuz?''cevabımı alınca suratını astı,
'' kaşık da benim egolarımı tatmin ediyor şuan'' diye ekledim, '' delisin sen''dedi,
Haklıydı...
Kaşığa bakınca sanki bükülüyormuş izlenimi veriyor. Annem aradı, kaşık bükmeye çalıştığımı duyunca kızdı,''yazıklar olsun, ben seni kaşık bük diye mi doğurdum?'' dedi, haklıydı galiba, aslında ikimizde bilmiyoruz beni niye doğurduğunu, sadece ne diye doğurmadığını söylüyor oysa neden doğurduğu gizemini ısrarla muhafaza ediyor...
Not : Kaşık çelik kaşıkmış, elimle bükmeye çalıştım, elimle bile bükülmüyor.
Pisişik enerji denemelerim için yanlış bir tercih ama deneyimin konusunu değiştirdim.
Düşünce okuma çalışmalarına vereceğim kendimi... Hem bunu başarırsam kaşığıda bükerim, hem dedikodulara katılabilirim hem de annemin beni neden doğurduğunu bulabilirim...Hemde..
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok