Zıplanacak içerik

cocuk.jpg

 

Büyüdüğünü fark ederek korkmak.

Korkarken kaybettiklerinin dönüşü olmamasının acısını çekmek.

Geriye bakmak

bıraktıklarını görmek,

gerçekten görebilmek ama dokunamamak.

Onlara doğru elini uzattığında daha fazla uzaklaşmalarını,

uzaklaşırken birer yıldız gibi kaymalarını izlemek.

 

 

"ne çok eğlenmişim, ne de mutluymuşum" demek,

her şeyi yeni yeni anlamak.

 

Kendine acımak,

parmaklarını ısırmak,

 

tırnaklarını kemirmek,

dudaklarını yemek.

 

 

 

Kan,kan,kan.

 

 

 

Bir şarkıyı defalarca dinlemek,

hıçkırıklara boğulmak,

kendi göz yaşlarınla boğulmak.

Susmak,

gürültüsüz yaşayamazken,

sessizliğe ağıt yakmak.

Bir gün yeniden birilerinin seni seveceğine inanmak.

Ya da en inanılması güç şey olana,

bir gün yeniden birilerini seveceğine inanmak.

 

 

 

Düş kurmak.

 

Düşlerle yaşamak.

Yorucu, anlamsız günlerin sonunda hevesle uykuya koşmak

 

ama daldığın rüyalarda acı çekmek.

Uykunun sona ermesi için kendine yalvarmak.

Her güne nefret edeceğini bile bile kendi arzunla başlamak.

İnsanları incitmek,

ama incitirken onların seni anlamasına dua etmek.

 

Ve sonra anlamadıklarını görmek,

 

seni yalnız bırakmalarına ses çıkarmamak.

Aynı hayal kırıklıklarını yasamak,

 

ard arda yasamak.

Bıkmak,

 

yorulmak.

Herkesten uzaklaşmak.

Kendine sözler vermek,

kendinle konuşmak.

Tek olduğunu hep olacağını bilmek.

 

Kandırılmak,

aldatılmak,

terk edilmek.

Kime,

neye güveneceğini,

 

doğrularını yanlışlarını şaşırmak.

 

Masumiyetin yok olusuna ağlamak,

 

haykırmak,

 

dövünmek

 

ve sonra yine;

 

 

 

kan,kan,kan.

 

 

 

Sorularla büyümek.

 

Büyürken ölmek...

 

Garip ...

 

 

 

Sadece bu kadar.......Alıntı

 

 

2 Yorum

Önerilen Yorumlar

Son Şövalye

Φ Üyeler

Gönderi tarihi:

Sevgili Rad_ya

 

Seninde çocukluğuna bir bakmak gerekli büyüdüğünde....

 

Bu cümleyi ne kadar gelişigüzel sarfederiz.

Bir arkadaşımız herhangi bir sorunundan bahsettiğinde, eğer bize biraz anlamsız veya tuhaf gelirse,

dudaklarımıza alaycı bir gülüşü yerleştirip

Senin çocukluğuna bir bakmak gerekli deyiveririz...

 

Oysaki.... bizlerde çarpa çarpa büyüdük hayatın yollarında ve hala yürüyoruz..

 

*
Yazını okuduğumda...Anılar hücum ediyor klavyenin üzerinde dolaşan parmaklarıma...

*
Kimisi aklımın bir yerlerinde, kimisi yüreğimin ücralarında saklanan ama izleri bugün attığım her adımda,

söylediğim her sözde ince ince yakalanan çocukluktan büyüklüğüme...

 

Ah insan aklı, ah insan yüreği... Ne kadar karmaşık ne kadar zalim ve ne kadar kırılgan...

 

--Yine hüzün dolu görüntüler akıyor çocukluğumu hatırladığımda gözlerimin önünden, yanağıma süzülen yaşlarla birlikte...

Ama daha fazlasını yazmaya gerek yok.?

 

Büyüdüğümde hayatın acımasız izlerini yakaladım içerimde...

 

Çünkü herkesin bildiği kendine ait....

 

:clover::clover::clover:

karbeyaz

Φ Üyeler

Gönderi tarihi:

bazen hayat yaşamak kötü deriz.aslında hayatı şekillendiren,acıyı veren yine insanoğlu değil midir?biliyor musunuz şu an okuduğum bu yazı aslında her insanın manevi olarak içindeki savaşın yansımaları bence.neleri kaybediyoruz dönüp baktığımızda gereksiz gördüklerimiz aslında bizim menfaatimiz için olanlarmış.

 

keşke büyürken bize acıyı da öğretselerdi,en azında varlığını büyürken yanımızda taşırdık,

sevgilerimle karbeyaz

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.