30 yılın öyküsüdür
1977 Ankara, Temmuz'un körü sıcak bir yaz günü. Ben de aranızdayım artık!
Çocuksu benzetmelerim içinde geçen yıllar, Tokat'ın Turhal ilçesi. Koltuklu at arabası (fayton), taşlı yağmur (dolu), karanlık gazoz (kola), dünya makinesi (dürbün) dolu günler.
Yaş 7, ilkokuldayım. ABC'yi öğrenmeden vücudumdaki dikişlerin 29'u geçtiği dönemler.
1988 ortaokuldayım, ilk aşkımı 5.sınıfta bırakmanın hüznü ile bıyıklarım terlemeye yüz tutmuş.
Sesimin değiştiği, mahçupluğu öğrendiğim, hormanal yıllar. Voleybola vermişim bünyeyi, Hürriyet Gazetesi spor sayfasına fotoğraf verecek kadar.
1991, fen lisesi sınav sonuç belgesi. Yolculuk Antalya'ya.
3 yıl sonrasında elde var sıfır. Voleybolu abartmışım, DSİ'de oynuyorum. Ama otobüs biletimde Ankara yazıyor.
Mithatpaşa'da dershane, Demirtepe'de yurt günlerim. Alman Kültür'deki şaraplar, Odtü bahar şenliklerinde yeniden aşık olmalar.
1995 ve İstanbul Üniversitesi kayıt kuyruğu. Kayboldum, ne büyük şehir lan burası... Alo baba, Avrupa yakası mı burası?
Voleybol tam gaz, 2.lig takımına seçilmişim. Kanatlarım olsa böyle uçamam. Derken, o talihsiz kaza.
1 yıl yürüyemedim. Odtü bahar şenliğindeki kız, hastane'de ayak ucumda anneme moral vermekte. Kırın abicim tüm kemiklerimi, acıdan korkan top olsun.
Okul bitti, Odtü'ye döndüm. Kız için değil, ingilizce öğreneceğim yahu. İçiniz fesat sizin.
2002 askerdeyim, kazadan kalma çürük raporum olmasına rağmen delikanlıyız. Çürük raporunu iade edip Adana'dayım.
Döndüğümde Odtü'lü kız başkasına aşık. La havle ve la kuvvet, yürü yavrucum iş hayatı kariyer beni bekler.
2004 sonları, tilkinin dönüp dolaşacağı yer, Antalya'dayım.
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok