Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KİTAPSEVER971's Blog

  • başlık
    8
  • yorum
    0
  • görüntü
    3.637

Bir Kitapseverin Okuma Aşkı ile Geçen Serüvenlerinin Güncesi -000.000.003 -


Bir HUKUKSEVERin Türk Dili TÜRKÇE ile Kazandığı Erdem ve Yalnızlığın Güncesi:

 

= OKUMAK YAŞAMAK ve YAŞATMAK İÇİNDİR =

= VARAN ADIM: 000.000.005 =

= DUYMAYI DÜŞÜNMEYİ DİLE GETİRME ADLI ESERDEN; =

 

Şöyle düşünelim: İnsanda doğuştan bir yetenek dizgesi bulunmasaydı, sonraki çağlarda evrimi devrime dönüştüren atılımları, şaşırtıcı yapıları, araçları, gereçleri yapabilir miydi? Bugün de teknolojiyi geliştiren, atomu, hidrojeni, elektronik sanayi bulan, ses duvarlarını delen, uzay uygulamalarına geçen, dili bir anlatı içinde, sanat alanında en vurucu biçimde dillendiren insan beyni, ilkel beynin ilkel insanlarca çağlar boyu işletilmesine borçludur. Beyin yapısında varolmayan bir şey sonradan ışığa kavuşturulamaz. Bu bakımdan milyarlarca yıl öncesi de olsa, insan denen varlığın çevresine üstün, diğer yaratıklara egemen olduğunu söylemek bir abartı değildir.

 

( DUYMAYI DÜŞÜNMEYİ DİLE GETİRME Oğuz Kâzım ATOK Düşünen İnsan Denemelerine Tutulan Gizemli Bir Işık Sayfa:015-016, Paragraf:03-01 -/- 15 Ocak 2007 Pazartesi 07:27:58 )

 

Yalnızlıkların Kucağına Düşmüş Bir Hayalperestin Okuma Sevinci İle Yaşadığı Ümitler

 

Dünya üzerinde varolmuş her türlü canlı ve cansız varlığa sonsuz bir saygı gösteririz;

Çünkü, varolmuş her canlı ve cansız varlık duruşuyla, sessizliği ile de bir şey anlatır.

Onları yargılamak yerine, varlığından dolayı şikayetçi olmak yerine, şükür etmelidir.

Her türlü canlı ve cansız varlığın koruma altına alındığı bir dünya için; İLLÂKİ SEVGİ.

( HUKUKSEVER YUSUFCUK- 15 Ocak 2007 Pazartesi 07:36:06 )

 

 

Bir HUKUKSEVERin Türk Dili TÜRKÇE ile Kazandığı Erdem ve Yalnızlığın Güncesi:

 

= OKUMAK YAŞAMAK ve YAŞATMAK İÇİNDİR =

= VARAN ADIM: 000.000.006 =

= DUYMAYI DÜŞÜNMEYİ DİLE GETİRME ADLI ESERDEN; =

 

Yazımı şu acı sonuca değinerek bitireceğim:

 

Elli yılı da geçen cumhuriyet döneminde halkın yarısını bile okur-yazar düzeye, okuduğunu anlar duruma getiremedik. İnsanın doğuştan varolan üstün yeteneğini, sayıp dökmüşsüz, bugünün teknolojik aşamalarını bunlara bağlamışız ne çıkar; çıkar, yarar gibi bir çok çarpık yargıların örgüsünde, onları bilinçsiz, eli böğründe, kültürden, çağın gerçeklerinden yoksun bırakmaya kimin haklı savunması olabilir? İlk insan suskunluğundan giderek anlatıma, yazmaya, okumaya açılma uğrunda milyonlarca yıl didinmişken, biz 20. yüzyılın uzay atılımı çağında insanın en yalın becerisinden koca yığınları yoksun bırakıyoruz. Bundan daha acı bir insanlık ağlatmacası olur mu?... Düşünün, on beş milyar beyin hücresini donuklukta koyuyoruz, sağduyusu işlek diye bir de çirkin avuntumuz var.

 

( DUYMAYI DÜŞÜNMEYİ DİLE GETİRME Oğuz Kâzım ATOK Düşünen İnsan Denemelerine Tutulan Gizemli Bir Işık Sayfa:016, Paragraf:02 -/- 15 Ocak 2007 Pazartesi 07:56:38 )

 

Yalnızlıkların Kucağına Düşmüş Bir Hayalperestin Çıkarsızlıkta Sunduğu Sevgileri İçin

 

Sevgi çıkar peşine düşmemeli, insan kendini unutarak sevgi yumağını büyütebilmeli;

Varoluş hudutlarının zorlandığı gerçekler bu sevgi yumağının duyarlılığı ile mümkün.

Duyarlılığımızın ölçüsü ile insani değerlere ulaşmamız kolaylaşır ve de zenginleşiriz;

Zenginliğimizi cömertçe sergilenen insanlığımızla koruyabiliriz ve verdikçe İNSANız.

( HUKUKSEVER YUSUFCUK- 15 Ocak 2007 Pazartesi 08:06:00 )

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.