asılan Saddam'mı?

İpe çekilen Saddam’ın bedeni idi ama asılan Arapların onuruydu...

Darağacına metanet ile yürüyen Saddam’ın bakışlarında Amerika mandacılarının iddia ettiği gibi asla korku görmedim. Ama ihanete uğramanın öfkesini sezinledim. Boynuna urgan geçirilirken Saddam kafalarında çuval olan infaz görevlilerinin gözlerinin içine bakıyordu. Televizyonda ve internet sitelerindeki görüntüleri defalarca seyrettim. Biraz sonra ölecek idam mahkumunun son anındaki onurunu zedelemekle görevli cellatların elleri titriyordu korkudan. Kamuoyuna yüzlerce gönüllü cellatın sıraya girdiği yansıtılmıştı. İnfaza katılanların olduğu gibi katılmayanların da korkudan dizlerinin bağının çözüldüğünden eminim.

Amerika ve İngiltere’nin besleyip, semirttiği bir canavar haline getirdikten sonra kontrollerinden çıktığı için gözden çıkardıkları Saddam Hüseyin’in idam kararından hemen sonra infaz edileceğini dünyanın çoğu tahmin etmiyordu. İdama karşı olduğunu ifade eden sözde insan hakları severleri bile hapiste tutulacak olan Saddam’ın Irak’taki direnişin sigortası olduğunu sanıyordu. En yakınları tarafından para ile satılarak yakalanan Saddam’ın önce don yıkarken resimlerini yayınladılar. Sonra Irak’taki direnişe son vermesi halinde idam edilmeyeceği taahüdünde bulundular ama Saddam, ömrü boyunca belki de yaptığı en doğru şeyi yaparak dik durdu. Kendisini ve Irak halkını satanları canını kurtarmak için pazarlamadı.

Mübarek bayram günü hafızalarınızı yoklamanızı isteyeceğim. Saddam’ın infazından sonra konuyu teröristbaşına getirerek bebek kaatilinin de asılması gerektiğini söyleyenlere soysuzun Kenya’dan geti-rilirkenki görüntülerini hatırlatmak istiyorum.

Apo adındaki çukur yaratık binlerce sayfalık ifadesinde haklarını savunduğunu iddia ettiği halk için “hain”, kandırıp dağa çıkardığı eşkıya için ise “cahil serseriler” te-rimini kullanmıştı. Darağacının gölgesindeki duruşmalar sırasında, kuyruğunu paçasının arasına sıkıştırıp korkudan tir tir titriyordu. Mahkeme heyetine ağlarcasına yalvarırken, Türk Devletine hizmet etmek istediğini vurgularken, hainlerin korkaklığını teyid ediyordu. Ama infazı 57 nci hükümetin ma-rifetiyle mecliste durdurulunca cüretkarla-şarak aslına döndü. Ve İmralı’da avukatları aracılığı ile çemkiriyor...

Kim ne derse desin kendi adıma Saddam ile katil Apo’yu asla aynı kefeye koymam. Doğru; Saddam Irak’ta Türkmenlere de zulm etmiştir. Kendisini destekleyerek güçlendirenlerin ülkesini bölerek sömürmek istediğini anladığında iş işten geçmişti.

Bayram günü; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti de mecliste beklettiği teröristbaşının infaz kararını uygulamaya koysa ne olur?” gibi kafaları karıştıracak konulara girmeye niyetim yok.

Saddam’ın boynuna geçirilerek sonlandırılan hayatının akibetine kimbilir Saddam’ı satanlar bombaların patlamasıyla uğrayacaktır. İnsan olarak bazı kişilerin ölümünü temenni etmek inancımıza aykırıdır. Ancak Irak halkının adaleti tecelli ettirebilmek için yakın bir tarihte Barzani ve Talabani adındaki satkınlar için de idam kararını infaz edeceklerine inanıyorum. Nitekim Irak direnişinin mücahitleri, emperyalizmin darağacına çıkardığı Saddam’ın intikamını almak yerine Arapların onurunu korumak adına hainleri ipe çekmeye başladı.

Irak’taki işgale boyun eğen İslam ülkele-rine gelince... Saddam’ın iktidarında O’nun parası ve gücü için önerilerini emir telakki edenler şimdi suskun. On yıl boyunca silah tüccarlarını zengin ederek Irak ile savaşan İran ise, durumdan vazife çıkarıp şii etkinliği için Saddam’ın infazından duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.

Sonuç olarak 650 bin insanını kaybeden Irak’ın bu gidişle nüfusunun önemli bir miktarını terör belası ile kaybedeceğini seyredeceğiz...

Yavuz Selim DEMİRAĞ'ın değerlendirmesi