Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

63hv8.jpg

 

 

 

Altıncı Mektup

 

 

Bir gün bir yalnızlığa düştüm yine. Başımı

ellerimin arasına aldım, sessizce ağlamaya başladım .

Önümde yarıya gelmiş bir konyak şişesi 'beni iç'

diye fısıldıyordu, 'beni iç'. Sonra yalvarmaya başladı:

'Ne olur' dedi 'ne olur haydi iç beni'.

 

Bir bardak doldurdum, tepeme diktim .

Şişe rahatladı, sustu.

Hani ellerimiz birbirine

değince nasıl oluyorduk? İşte öyle oldum .

Hani bakışlarımız buluştuğu zaman, bir başka

türlü atması vardı yüreklerimizin. Onu hatırladım .

 

Sonra bir tren hareket etti. Sabahtı. Karşıkarşıyaydık .

Konuşuyorduk. Ben sevmek diyordum durmadan.

Gözlerim gözlerine soruyordu:

'seviyor musun?' diye.

Hep evet diyordu gözlerin, ellerin, dudakların hep

evet diyordu.

Oysa ki, bir çok hayır diyen insan vardı

çevremizde. .

Örneğin: bir çocuk hayır, diyordu, bir kadın,

bir adam ve bir başkası, bir başkası hayır diyordu.

Hayır'lar arasında ezilmeğe mahkûmdu evet'lerimiz .

 

Tren ilerliyordu. Gözlerin gözlerime soruyordu

ne olacak diye. Sigara üstüne sigara yakıyordum,

kadeh kadeh içki içiyordum, fakat bilmiyordum

ben de ne olacağını. Bizi sürükleyen bir akıntıydı.

Durduramazdık onu, hükmedemezdik ona.

Bir anafora rastlayıp yok oluncaya kadar akıp

gidecektik işte. Peki anafor nerdeydi? Uzak mıydı?

Belki çok yakındı kimbilir. Biz onu

göremiyecektik. O, gözlerimizi kör ettikten sonra

saracaktı bizi buz gibi kollarıyla.

 

Tren ilerliyordu. Pencereden deniz görünüyordu.

Denize akşam güneşi vurmuştu. Renk renk

kayıklar gördük kıyılarda. Denize taş atan çocuklar

gördük. Uzakta bir balıkçı ağlarını topluyordu.

 

Ve tren ilerliyordu. Kadere yaklaşıyorduk .

Bir alacakaranlık bastı zamanı. Gözlerim gözlerindeydi.

Ellerini tuttum, titredin. Acı acı bir düdük öttü.

Bir şeyler koptu içimizden.

 

Sonra tren durdu, indik, yollarımız ayrı ayrıydı.

Şimdi, o gün verdiğin yalnızlığı yaşıyorum .

 

 

Ümit Yaşar Oğuzcan

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.