Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Gece Yağmuru

  • başlık
    228
  • yorum
    118
  • görüntü
    264.103

Hayat Bana Yalan Söyledi..


İlk kez hesaplaşıyorum kendimle

Tuhaftır kalemi kağıdı ve seni onca sevmeme rağmen

İlk kez yazıyorum,

Şimdi sen yoksun seni düşünmek var

Çocukken de seni düşünürdüm.

Her gece radyo dinler

Şiir yazardım

Her çarşamba pazara giderdik annemle,

Babam maaş aldığında baklava yerdik.

Dondurmayı da çok severdik ablam üç top yerdi ben iki top

Yalnızca bu yüzden kavga ederdik.

Oysa oysa hayatımın vazgeçilmeziydi ablam

Onun da yüzü hiç gülmedi hayırsızın birine kaçıp mahvetti hayatını

Aklımdan hiç çıkmaz gittiği günkü karanlıklar

Hüzünü büyüttüm o günden beri kendimi değil

Gözlerimde hala bir çocuk ağlar

Düşlerimi gezdirdiğim bulutlar

Bir tohumun özlemiydi çiçeğe

Hala kulaklarımda annemin sesi "bitirsen şu okulu bir işe girsen"

Şiirle karın doymadığı doğruydu

Bak Cemil okudu mühendis oldu

En güzel kızıyla evlendi Üsküdarın

Evini de aldı arabasını da

Bense bağlama çalardım kendi halimce

Sesim güzelmiş öyle derlerdi

Nerden bilirdim

Hep hüzün türküleri söyleyeceğimi

hayat bana yalan söyledi

o en güzel yıllarım acılara yenildi.

Almanya'daki abime

Okulu bitireceğime söz verirdim.

Mahsun düşlerimin

O en sürgün adasında

bakışları uzaklara dalıp giden

şarkılar ve mevsimsiz solmuş bir çiçek gibi

Ayaklar altında nasıl ezilirse umut

benim de güneşimi işte öyle çaldılar

öyle tutsak aldılar

sevinçlerimi

sensiz geçen her günü hesabıma yazdılar

şimdi öyle uzak ki çay içip simit yediğimiz günler

kardeşine karne hediyesi uçurtma yaptığım günler

öyle uzak ki.

Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin ekmek tanesine kanat çırpması

bir anne duası kadar içten sevmiştim seni

Fener stadında beşiktaş maçı ve parasızlığımız devam ederken

bütün mavilerimi sana vermiştim.

kaybetmek alnıma yazılmış sanki.

Olmadı bir tanem

hayat bana yalan söyledi

o en güzel yıllarım acılara yenildi.

babanın tayini çıkıp gittiğiniz o kış

yine pençe yaptırmıştık ayakkabılarımıza.

sana söyleyemedim ama işten ayrılmıştı babam

kapanmıştı çalıştığı lokanta

senet zamanları daha bir çökerdi omuzları

ve akşam trenleri işçi yorgunluğuyla daha bir uzardı raylar

sitemler bile eğlenmişti hayata

bir yanardağ isyanlara uyanmıştı

üstelik

üstelik sen de yoktun artık

oysa yalnızca sen öpmüştün gözlerimi

bir yanı hep eksik kalan çocukluğumun

aslında her insan biraz yeniktir hayata ve biraz küskün

son tren de kaçınca son istasyondan

öyle kala kalırdık yorgun, vurgun ve üzgün

kendime düşmanlığım bu yüzden

hep kendime pişmanlığım

şimdi her şeyim yarım

fotoğrafının arkasına ne yazdığımı bile çoktan unuttum.

bir silah olsaydı bir silahım

yoksulluğu şakağından

kaybetmeyi kalbinden ve sensizliği alnın tam ortasından vururdum.

düzmece duygular harcım değildi.

uzak denizlerin fırtınasıydım

karlı dağların kekliği

yoksuldum yoksul olmasına ama onurluydum

şimde ne sen varsın ne o eski sevdalar olsun

üstüme devrilse de bu sağır karanlık

akşam olur şairlere gün doğar

bir kerecik söyle demiştin de

söylememiştim hani

 

İŞTE ŞİMDİ SÖYLÜYORUM SENİ SEVİYORUM....

 

Fatih Kısaparmak

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.