Zıplanacak içerik

Pandora / Bülent Akgezer

 

Pandora Yunan mitolojisinde, tanrılar tarafından kendisine emanet edilmiş, içi yeryüzünde bulunabilecek bütün kötülüklerin doldurulduğu ve bunun yanına bir de dünyanın kötülüklerine direnme gücü sağlayan umudun kapatıldığı bir kutunun emanet edildiği meraklı, tedbirsiz bir kadını simgelemektedir. Pandora meraklı ve tedbirsizdir. Biraz da düşüncesiz. Çünkü kendisine söylenmesine karşın merakını yenemez ve bu tehlikeli kutunun kapağını aralar ve tabii bu aralıktan bütün kötülükler dünyaya yayılır. Zavallı Pandora'nın aklı başına gelir ama olan olmuştur. Kutunun kapağını kapatır, içeride yalnız umut kalmıştır.

 

Mitolojik motiflerin hemen hepsinde olduğu gibi, Pandora mitinde çok eski, ilkel inanışların altında yatan etkilerin izlerini çok silik de olsa fark edebileceğimiz ip uçları bulabiliyoruz.

 

İlkel kabile yaşamında doğal işbölümü, erkeklerin daha fazla güç ve organizasyon yeteneği gerektiren avcılık faaliyetiyle uğraşmalarına, kadınların ise toplayıcılık ve klanın çocuklarını yetiştirme işleriyle meşgul olmaları sonucunu doğurmuştu.

 

Toplayıcılık, vahşi hayvanların avlanması ile kısmen karşılanan yaşamak için gerekli ihtiyaçları tamamlamaktaydı ve bu iş klanın kadınlarına ait bir faaliyet alanıydı. Kamp alanının uzaklarında bulunan ve yararlı maddelerin taşınması sorununun çözümü ise bir dizi teknolojik çözümü gerektiriyordu.. Sonuçta bir insanın topladığı meyva, yenilebilir kökler vb. şeyler ellerde ancak sınırlı miktarda taşınabiliyor bu da hem uzaklara gitmeyi engelliyor, hem de daha fazla sayıda sefer gerektirdiği için enerji kaybına neden oluyordu. Herhalde kadınların yanlarında taşımak zorunda oldukları çocuklar da bu faaliyeti sınırlayan önemli bir etkendi.

 

Sorun bir ölçüde ağaç dallarından sepet örülmesi tekniğinin bulunmasıyla aşıldı ama bu alet fazla dayanıklı değildi ve sıvıların taşınmasında yararlı olmuyordu. Bundan sonraki en önemli aşama, ağaç dallarından örülen sepetin killi çamurla sıvanması ve önce güneşte kurutulması, dayanıksız olduğu görülünce bir şekilde ateşte pişirilmesiyle çömlekçiliğin keşfedilmesi oldu. Bu önemli teknolojik üretim de kadınların işiydi. Çünkü kendilerine biçtikleri -veya dayatılan. Bilmiyoruz.- işin uzantısıydı.

 

Aslında çömlekçilik gizemli bir işti. Bir yaratma faaliyetiydi. Malzemeler bir dizi değişikliğe uğruyor ve sonunda ilk halinden çok farklı bir nesne meydana getiriliyordu. İyice pişen çömleğin çın çın ötmesi, her cismin içinde bir canlı olduğu şeklindeki ilkel bir inanışın göstergesi olarak algılanıyordu. Pişme işlemi sırasında kötü malzeme kullanımından veya pişme ısısının iyi ayarlanamayışından dolayı çatlayan çömleklerin çıkardıkları sesler de çömleğini terk eden cinler olabilirdi. Klan kadınları ise bu cinlere hükmettiklerine göre, kutsal varlıklardı, yaratma eyleminin yaratıcılarıydılar.

 

Ve teknoloji gelişiyor, çömlekçi çarkı bulunuyor. Bu teknolojik gelişme, eskinin elle şekillendirme veya bir kalıba bastırılarak şekillendirme yöntemlerini ortadan kaldırıyor ve en önemlisi kitle halinde çok miktarda ve hızlı üretimi olanaklı kılıyordu. Artık çömlek ruhuna hükmetme yetisi kadınların elinden uçup gitmişti dolayısı ile artık kutsal da değildiler. İktidarı kaybeden kadınların yeni bir mücadeleye kalkışmamaları için iyice ezilip aşağılanmaları gerekiyordu.

 

Aşağılandılar çünkü artık yavaş yavaş ortaya çıkan mülkiyet kavramı ile başka klanların sahip oldukları metaları elde edebilmek için yapılan örgütlenmelerde yer de almıyorlardı. Artık onların kendileri bir meta idi, varlıkları sahip olan erkeğe zenginlik sağlıyordu. Aşağılanma, eski ilkel inanışlardaki kutsal kadınları aslında kötülüklerin kaynağı olarak algılanmasına kadar vardı.

 

Aşağılanmanın mitoloji dünyasındaki izlerini taşıyan baştaki hikayeye dönersek, Pandora'nın aslında baba tanrı Zeus tarafından insanların başına bela olsun diye yaratıldığını görüyoruz. İnsanlardan kasıt yalnızca erkekler olmalı çünkü bela kadın görünümünde ve çok çekici. Tanrılar Tanrısı baba Zeus insanları (yani erkek cinsinden insanları) neden böyle bir bela ile karşılaştırmayı istiyor?

 

Tanrılarla insanların beraber katıldıkları bir ziyafette Titan soylu Promethus, Baba tanrı Zeus'a u aldatmış, kurban etinin en güzel kısımlarını işkembe ve deri parçaları ile örtmüş, kemikli kısımları ise yağ parçaları ile kaplayarak Zeus'un seçimine sunmuş. Obur ve aç gözlü baba tanrı Zeus doğal olarak iyi görünümlü yağlarla kaplı parçayı seçmiş.(Acaba bu seçim erkeklerin derinlikten yoksun görünüşe aldanan öngörüsüz taraflarını mı simgeliyor?) Aldatıldığının farkına varınca da çok kızmış baba Tanrı. İnsanları cezalandırmaya karar vermiş ve onlardan ateşi geri almış. Böylece insanlar ışıktan ve sıcaktan yoksun kalmışlar. Ama kurnaz ve ölümlü insanları destekleyen Promethus, tanrılar katından bir kamış içine sakladığı ateşi insanlara geri vermiş. Eh artık bu affedilir bir davranışmıydı koca Tanrı için? O da Önce Promethus'u zincirlerle bir kayaya bağlamış ve dev bir kartal Promethus'un ciğerini yemeğe başlamış ama kartal yedikçe ciğer büyüyormuş. Bu Promethus'a verilen ceza.

 

İnsanlar için (Yine erkek cinsinden insanlardan söz ediyoruz.) daha büyük bir ceza düşünmüş baba tanrı Zeus. Sanatkar Tanrı Hephaistos Zeus'un buyruğu üzerine bir parça toprakla suyu karıştırmış, yüzü ölümsüz tanrılara, vücudu güzel ve alımlı genç kızlara benzeyen bir kadın yapmış. Tanrıça Athena da kadınsı marifetler bağışlamış. Kharitler boynunu altın gerdanlıklarla süsler, Hermaias ise bir köpek yüreği, tilki huyu koyar içine. Belalı bir yaratıktır ama bir o kadar da güzel. İsmi "tanrılar armağanı" anlamına gelen PANDORA olur. Pandora Promethus'un düşüncesiz ve aptal kardeşi Ephimethus'a verilmiş. Böylesine alımlı bir kadını gören Ephimethus, ağabeysinin"Zeus'tan sakın bir armağan alma, alırsan ölümlülerin başını derde sokarsın" diye tembihlemesini hiç hatırlamayarak Pandora ile evlenir ve kendisine emanet edilen sandığı açarlar ve tüm dertlerin yeryüzüne saçılarak insanların başına bela olmasına yol açarlar.

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.