Yarım Gofret
YARIM GOFRET
Sıkıca kavramıştı küçük çocuk annesinin elinden...Henüz 7 yaşında olmasına rağmen , annesiyle elele yürümek pek de işine gelmiyordu aslında. Ona göre o artık büyük bir çocuk sayılırdı. Hatta ne çocuğu ? Delikanlıydı o! Ama işte annesiyle her dışarı çıkışında, yinede elinden tutmak zorundaydı. Bahanesi trafikteki arabaların ürkütücü yol alışları olsa da, itiraf etmeliydi ki aslında hala annesinin sıcacık ellerini tutmak ona güven veriyordu.
O gün akrabalarına gidiyorlardı. Annesi onu ve kardeşlerini pek sık misafirliğe götürürdü. Bayılırdı küçük çocuk bu gezmelere. Hele şimdi annesi bir tek onu yanında götürüyordu ki bu onun için ayrı bir gurur olmuştu. Ağabeyi ve kız kardeşi evde kalmışlardı. Her zaman düşündüğü şey tekrar aklına gelmişti. ‘’ acaba en çok hangimizi seviyor? ‘’ beni olmalı diye geçirdi içinden ve bu sevgi dolu tahmini daha da bir keyiflendirmişti kendisini. ‘’ tabi beni seviyo yoksa beni götürürmüydü şimdi gezmeye’’... Afacan gülümsemesi yüzüne yayılır bir şekilde sevgiyle baktı annesinin yüzüne.
Az sonra akrabalarının evine vardılar. İçerde onları karşılayan bir yaşlı teyze ve ikide abla vardı . Annesi yaşlı teyzeye ‘’ yenge’’ diye hitap ediyordu. Daha öncede gelmişlerdi bu teyzelere ama kadının adını hatırlayamıyordu bir türlü. Ablalar, küçük çocuğu samimi bir ilgiyle öpüp kucaklamışlardı ama bu öpüşme faslı çocuğun hiç hoşuna gitmemişti. Hiç sevmezdi başkalarının kendisini öpmelerinden ve hemen yanaklarını silerdi. Annesi bir çok defalar ona bunu yapmamasını söylese de o bu huyundan vazgeçememişti bir türlü. Ne sanıyordu bu ablalar kendisini ? Ne diye ona bebekmiş gibi davranıyorlardı ki? Bir delikanlıydı o! Hatta sınıfta bir kız arkadaşı bile vardı. Hem o yaz babası onu sünnet de ettirecekti.. ‘’ Hayret bişi’’ diye geçirdi içinden . Bazen şu büyükler çok görgüsüz olabiliyorlardı canım...
Bir müddet sonra kadınlar koyu bir sohbete dalmışlardı bile..
O ise televizyon seyretmekle meşguldu ama çok sıkıcıydı televizyon. Hiç kendine göre programlar yoktu. Hayır oynamak istese evde ne bir çocuk ne de oyuncaklar vardı. Dışarı çıksam belki kapının önünde oynayan çocuklar olabilirdi diye düşündü. Tam bunları düşündüğü anda ablalardan kendisini en sulu öpeni yanına geldi ve ona daha önce hayatında hiç görmediği bir şey verdi. Bir gofret... Ama şimdiye dek yediği o bayat ve adi gofretlerden değil. Bir Alman gofretiydi bu. Taa Almanyalardan getirilmiş üstü çikolata kaplı, hemde bayağı büyükçe bir gofret. İşte şimdi keyfi yerine gelmişti, hatta o an için o abla kendisini bir kez daha öpse kızmayacaktı bile... Sevinç içinde annesinin yanına gitti. Annesinden dışarı çıkma iznini koparan küçük çocuk için bu misafirlik artık pek bir keyifli hale gelmişti.
Dışarı çıktığında oynayan çocuklar görememişti ama olsun o da biraz dolaşır bu arada afiyetle gofretini de yerdi. Öylede yaptı. Gofretinin ambalajını büyük bir özenle açan çocuk ilk ısırıktan sonra kesinlikle daha önce böyle bir lezzeti tanımadığını bir kez daha anladı. Gerçekten de çok tatlıydı bu gofret. Acaba diye düşündü... Acaba hepsini yemesemiydi? Yarısınını daha sonra mı yeseydi? Evet evet öyle yapmalı dedi içinden. Derken bir anda tüm dikkati arkadan gelen ağlama sesine toplandı. Başını çevirdiğinde duvar dibine sinmiş küçük bir çocuk gördü. Ağlıyordu.. Ama onun asıl ilgisini çeken çocuğun ağlayışından çok kıyafetleriydi.. Üstü başı yırtık pırtık çocuğun ayakkabıları da yoktu. Çocuk bir yandan ağlarken diğer yandan eliyle gofreti işaret ediyordu.. Ne?! Gofretimi istiyor? Ağlayan çocuk ‘’ karnım açç’’ diye söylenince de iyice emin olmuştu artık.. Çocuk gofretini istiyordu. ‘’Ama bu gofret benim’’ diye bir itiraz geçirdiyse de içinden çok çabuk bir anda kaplayıvermişti içini bir başka garip duygu. Üzülmüştü...Sakladığı gofretini ağlayan çocuğa verdi ve ‘’ senin olsun’’ demeyi de ihmal etmedi. Ağlayan küçük çocuk az sonra hıçkırıklarına hakim olmaya çalışarak büyük bir iştahla yemeye başladı gofreti...
Ya o ? O mu? O artık kesin olarak emindi, biliyordu... O artık büyüyordu, delikanlı oluyordu..
Anneciğim diye geçirdi içinden.. Anneme anlatmalıyım bunu diye düşündü ve sevin içerisinde koşmaya başladı... Annesine... Sevgilisine...
Enes..
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok