Nasırı en çok acıyan organ kalptir
Ayakkabı vurunca nasır olur. Kalem tutmaktan parmaklarınız, alet edevat ile uğraşmaktan eliniz, namaz kılarken dizleriniz... Bir de aşk acıta acıta kalbinizi nasırlaştırabilir. En çok da kalp acır. Merhem filan da sürülemez aşk acısı ile hırpalanan kalbe. Bilinen hiç bir ilaç fayda etmez. Evde otursan, dışarı çıkmak istersin. Dışarı çıkınca el ele tutuşan çiftler nispet yapıyor gibi gelir. Milyonlarca kişinin yaşadığı şu koca şehirde yapayalnızsındır artık. Tek başına. Sokaklar daha bir büyüktür. Binalar kafana yıkılcakmış gibi üstüne eğilmiştir. Tanıdıklardan çekinirsin. Tanımadıklarından ürkersin. Birlikte gidilen mekanlar düşman olmuştur. Birlikte geçilen sokaklar yabancı. Ağlaya ağlaya katılırsın. Aşk fena çarpar. Hiç acımaz. Hiç kimseye acımaz. Öldürmeyip, süründüren illet gibidir.
Bir sabah uyanınca, acılarının hafiflemiş olduğunu farkedersin. Aslında geçmemiştir. Acıyla yaşamaya alışmıştır bünyen. Karşılığında hislerinin bir kısmını feda etmiştir.
Yeminler, tövbeler fayda etmez. Aşk tekrar tekrar çalar kapını. Açmamakta direnirsin...Direnemezsin, ilk bulduğu aralıktan sızıverir içeri. Sızım sızım sızlar kalbin.
Bir gün artık eskisi gibi olmadığını farkedersin. Acıyla yaşamaya çalışan bünye hislerinin çoğunu feda etmiştir. Artık kalbinde nasırlar vardır. Acıya acıya nasırlaşmıştır, katılaşmıştır. Aşk anlamını yitirmiştir. Fiziksel cazibe, seks ve maddi değerler ön plana geçmiştir. İstesen de kırılmaz artık. Zorlasan da acımaz. İşte kalbin en büyük acısı da budur. Taş olmuştur.
1 Yorum
Önerilen Yorumlar