Zıplanacak içerik

Sol , Emperyalizm ve Kürt ulusculuğu üzerine III

 

III-İŞBİRLİKÇİLER VE ERMENİ SORUNU

Demir Kucukaydin ve tayfasi

 

Emperyalizmin böl-parçala politikasının uygulayıcı hizmetkarlığını üstlenen işbirlikçiler, onların birbirine düşür politikasına da hizmet edecek her halklar arası nefret yaratabilme olasılığina canla başla sarılmakdan hiç çekinmemişlerdir.

 

Tarihi yaratma peşinde olduklarından, tarihi hiç okumayan bu işbirlikçilerin birden tarihci kesilmeleri, sonuçta ya onların ruhsal dengesizliklerini ortaya koyar, yada bilgisizlik ve ukelalıklarını.

 

Yazımıza bu işbirlikçi beyefendinin 2000 yılında söylediği sözlerle başlayalım.

 

“It is no surprise that Turkey denies the Assyrian genocide, for the current state of Turkey has been built on the blood and bones of over four million Christians Assyrians, Armenians and Pontos Greeks.”

Türkiyenin Süryani soykırımını reddetmesi şaşılacak bir şey değil cünki bugünkü Türkiye devleti dört milyonun üzerinde Hristiyan Süryani Ermeni ve Pontuslu Yunanların kan ve kemikleri üzerine kurulmuştur..diyor

 

Hayret “Türklerin” dememiş, demekki o zamanlar ırkçılığı daha fanatik seviyede değilmiş.

 

Gelelim söylenene;

 

herşeyden once bahsedilen dönem Osmanlı dönemi. Osmanlının nüfusu 23 milyon, ve o zamanki Türkiye dediğimiz coğrafi alan içinde yaşayan toplam nüfus, hatırladığım kadarıyle, 12 milyon civarında idi.

 

Beyefendinin bahsettiği Ermeni ve Süryanilerin yaşadığı bölgeleri, ve yakın çevresinide katarsak Ermeni Kilisesinin 1912 kayıtlarına gore Ermeni Vialyetleri olarak geçen ERZURUM (Erzincan Bayburt Artvin Ağrı Tunceli ),SİVAS ( Tokat Amasya Çorum), MAMÜRETÜLAZİZ (Malatya Elazığ GaziAntep ), DİYARBEKİR (Mardin Elazığ Urfa ) , BİTLİS (Siirt Bingöl Batman), VAN (Hakkari ), Nüfus dağılımı;

 

 

 

Toplam Ermeni Nufusu 1,018,000

 

Süryanilerin Nüfusu 165,000

 

Türklerin Nufusu 666,000

 

Kürtlerin nüfusu 424,000

 

Lazların Nüfusu 10,000

 

Diğer leri ile beraber toplam nüfus 2,615,000.

 

Şimdi buraya katılan Türklerin çoğunlukta olduğu, Kayserinin şimdiki bir bölümünü de içine alan SİVAS grubu nüfusunu da çıkartırsak, pek fazla Türk kalmıyor ortada ve bahsettiği Ermeni ve Süryani nufusu 1,200,000 e bile yaklaşmıyor.

 

Önemli olan rakamlar değil, ama rakamlar bazen gerçeklerin ortaya dökülüp anlaşılmasında çok faydalı olur.

 

Yukardaki nufusa bakarsanız Ermeni Katliamına yaklaşım başlıklı yazıda ,Türklerin bir halk olarak bu katliamlardan sorumluluğunun ve aktif katılımlarının yok denecek kadar az olduğunu vurgulamıştım. Rusların ve Fransızların saflarında savaşanların haricinde Ermenilerin ve de Süryanilerin kayıtlara bakarak, bu Vilayetler içinde nerelerde katliama uğradıklarını incelemede fayda var ….dedikten sonra …..ama gelin gene biz demogojiye fırsat vermemek için bu cevabi beyefendinin içinde birazcık dürüstlük olduğu zamanlarda ki kendi ağzından alalım

 

1980ler, galiba ve Yol Dergisinde Kendi adı değil, Temel Ateş adı altında yazdğı yazıdan, 1970 lerde yazmış;

 

“””“…Katledilen Ermenilerin arazilerine, evlerine Kürt ve Türkler, özellikle eşraf ağa takımı konmuştur. El konulan bu malları koruma kaygısı Antep, Maraş, Adana'nın Fransızlardan kurtuluşu için silaha sarılmalarında az rol oynamamıştır. Fransız işgalciler, Ermenilerden birlikler kurup buralara sevk edince mahalli direnişler başlamıştır.”””

 

“””Katliamda özellikle Şafi Kürtler önemli rol oynamışlardır. Buna karşılık ilkel-komana geleneklerinin daha güçlü olduğu Alevi Kürtler birçok Ermeni'yi katliamdan kurtarmış, saklamış, evlat veya eş edinmiştir. "Dersim Tarihi yazarı" en az kırk bin Ermeni'nin Dersim'e sığındığını yazar. Bunların kalıntıları menekşe yada yeşil renkli gözleriyle özellikle Kürdistan'da sık sık görülebilir.”””

 

“””…..Türk ve Kürtler de Ermenileri keserken, Anadolu'nun bir dereceye kadar olsun modern gelişiminin yollarını tıkıyorlardı….””””

 

H.Kıvılcımlı dan (benim değil onun) ayni yazı içindeki alıntısı ile soruya daha net cevabı verebiliriz

 

“”Meşrutiyet Burjuvazisi, birçok sahalarda olduğu gibi, Ermeni milliyetçiliğine karşı da derebeylikle el ele verdi. Elele verdiği derebeylik, öteden beri iki ayrı rejim zıddiyeti ile Ermeniliğe karşı tutulan Kürt derebeyliğiydi

 

…………bu katliamdan Türk meşrutiyet burjuvazisi kadar ve belki ondan çok daha fazlasıyla istifade edenler Kürt derebeyleri oldu. Ve Kürdistan'da derebeylik biraz daha rakipsiz, çapul ettiği Ermeni mallarıyla biraz daha şişman oldu.".

 

Birde beyefendinin 1998 deki yazısına bakalım Ermeni Sorunu ile lgili

 

“”””Aslında akıllı bir Türk milliyetçisi için bugün sorunu çözmek son derece kolaydır.”””

 

“Osmanlı imparatorluğu gerici feodal; ulusların önünde engel bir devletti. Biz Türkler de bu devletin egemenliğinden kurtulan son ulusuz. Nice halklara nice acılar tattıran bu devletin mezarını biz kazdık, bir bakıma o halkların vasiyetini yerine getirdik. Bu devletin yaptığı katliamları lanetliyoruz. “”

 

 

 

”Bu kadar kolayca, yağdan kıl çekerce bu işi çözmek mümkündür Türk milliyetçileri açısından aslında””

 

“”Bunu artık eski kuşakların kefaretini üzerinde taşımayan yeni Türk kuşakları aşabilir”” Diyor. Aslında içerik olarak bütünüyle karşı değilim .Anak yazısında görmemiz gereken, Ermeni Sorunu üzerine yazımda temel olarak vurguladığım, olayın TÜRK halkı olarak sunulup milli bir niteliğe bağlama amacı olan emperyalistlerin, ve işbirlikçilerinin tarihi çarpıtması. Önceki yazısında Kürt ve Türk diyen beyefendinin, bu sorunu çözme önerisi verirken sadece millet olarak Türklere hitab etmesi, ve birden ortadan Kürt kelimesini kaldırması bir tesadüf değil. En basitinden sahtekarlık.

 

Beyefendinin hiç tarih okumadan uyduruk teoriler yürütme hastalığına gene kendi ağzından biraz daha bakalım;

 

“To be quite honest with you I have been politically active as far as I remember but only twenty years ago I came to know that there were Assyrians and Kurds in Turkey.

 

“”Sana dürüstçe söylemem gerekirse kendimi hatırladığımdan beri politik olarak aktftim ama sadece 20 yıl once Türkiyede Süryani ve Kürtlerin olduğunu ögrendim”” diyor beyefendi.

 

Yani,1974 lerde Ermeni Sorunu üzerine yazı yazan bu beyefendinin o zamanlar ne Kürtlerden , nede Süryanilerden haberi yokmuş…Pes be yani…yazıları bir Marxıst olarak, Tarihi Diyalektik materyalizm bakış açısı ile yazdığını vurgulayan bu beyefendinin neden hep saçmaladığını anlıyoruz galiba

 

Bir başka örnek 1998

 

“”II.Dunya Savasi sirasinda Nazilerle isbirligine giden Ermenilere

nasil bir paye veriyorsunuz?””” Sorusuna vediği cevap

 

“”””2. Dünya savaşında Nazilerle işbirliği yapan Ermeniler hakkında maalesef bir bilgim yok. Bunu ilk defa sizden duyuyorum. Olabilir ve olduğunu kabul ediyorum. Görüşümü buna göre yazayım “”” diyor.

 

Yani yazdığı konu için bir tarihi araştırma yok.. Kopyacılık…ve sıkışınca Görüşümü buna göre yazayım yani kıvırayım diyor beyefendi..hadi kıvırsın …bakalım nasıl kıvırmış..

 

“”””Her ulusun içinden her türlü eğilim ve insan çıkar. Ermenilerin bir bölümü Nazilere işbirlikçilik yapmış olabilir. Rusların da, Türklerin de, Tatarların da, Yunanlıların da, Fransızların da, hasılı her ulusun içinden hiç de küçümsenmeyecek oranda işbirlikçiler çıkmıştır. Çoğu kez bunlar çoğunluk da olmuşlardır.””

 

“”Dolayısıyla, bir ulusun içinden bir kesimin, ki bu kesim çoğunluk da olabilir, Nazi'lere işbirlikçilik yapmış olması, o ulusu mahkum etmek için bir vesile yapılamaz ve yapılmamalıdır.””

 

Şimdi Nazilerin yanında milyonlarca insanı katliam eden bir ulus çoğunluk katılımıyla bile olsa o ulus mahküm edilemez. Ama bir ulusun değişik etnik gruplarından oluşan çetelerinin emperyalistler ve onların işbirlikçilerinin sahneye koyduğu bir katliamda azınlıkta bile olsa payları olması o ulusu özellikte ulus içindeki bir etnik grub MAHKÜM EDİLEBİLİR..Bu tam bir hipokratlık..Bu tür hipokratlığın üstadları emperyalistler..Nerden öğrendiği belli oluyor..

 

Ne teori ama..

 

“””……Nazilerin …………….. yanlış olduğu belirtilmelidir. Kaldı ki, bunu belirten Ermeniler daima olmuştur……”””.diyor hemen devamında

 

“Olmuştur” diyebilmek için geçmişi, yani tarihi okumuş olmak gerek .. “olabilir” le “olmuştur” arasındaki fark,” bilmek” ve “uydurmak” arasındaki farka örnek burda.

 

Uydurukcular teorik yazılarına arada bir doğru laflar koymazlarsa, uyduruk olduğu bariz olur. Şimdi bu doğru lafdan bir örnekle gelelim bu seferki sentezin sonucuna .

 

 

 

“….. . for the recognition of genocide in Europe and America. ……… they are not serious about this issue! The genocide is only brought to the fore when it serves their interests ………….. kısaca AB-D soykırım konusu sadece çıkarlarına hizmet ettiği zamanlarda gündeme getirir diyor beyefendi…

 

Cok doğru , çünki halklar arasındaki nefret in oluşması ve sıcak tutulması sadece emperyalizmin çıkarlarına hizmet eder. Gel gelelim bunu söyleyen beyefendi ve takımı bu konuyu gündeme getiren, sorunu emperyalizmden soyutlarak Ermeni hakim sınıflarının sempatisi ve desteğini kazanma oportunizmi ile, Türk halkına sorumluluğu yüklemeye çalışan, ve sorunu sıcak tutmaya çalışanların başında geliyor…ve böylecede, kendi yorumuyla, onlara hizmet ediyorlar…

0 Yorum

Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bir yorum ekle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.