Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

fatmagül's Blog

  • başlık
    11
  • yorum
    2
  • görüntü
    8.965

attığı dayak değilmiş tokatmış


ATTIĞI DAYAK DEĞİLMİŞ TOKATMIŞ

Sevgili Petek Dinçöz var ya; büyük assolist (!). onunla ilgili bir program izledim. Kadın ve sevgili, sevgilisi programda beraberdiler. Birbirlerini ağırlıyorlardı. Körler ve sağırlar birbirini ağırlar gibi. Sözüm, özürlülere değil ama, kullanacağım deyim yerine geçebilecek başka bir şey bulamadım.

Bazı kadınlar var, örneğin Banu Alkan, Petek Dinçöz. Bu kadınları ben pek anlayamıyorum. Bana göre; olan veya sahte, olan saflıklarını kullanıyorlar. Bu durumla prim kazanıyorlar.

Programda Petek Dinçöz, sevgilisine, sen bana vurdun diyor. Adam da hoş olmayan bir sırıtış. Kadın, bunları televizyonda göstermezsen, montajla çıkarırsan, çıngar çıkartırım diyor. Adam da, gene hoş olmayan bir sırıtış.

Televizyondaki, bizi kurtarın diye bağıran kadınlarla ilgili programlar var ya. Onlardaki kadınlarda, dayak yedik, tecavüze uğradık diyorlar da, karşı taraf manasız manasız konuşuyor. Aklıma o kareler geldi.

Kol kırılır yen içinde kalır derler ya. Toplumumuzdaki gizliliği, korumak adına. Mahremiyeti korumak adına. Atalarımızın hakkı var. Kol kırıldıktan sonra, yen içinde kalsa da, kalmasa da fark etmiyor. Öyle olsaydı, o tür televizyon programları sayesinde, toplumda yer alan, kadına karşı şiddet biterdi. Erkekler, karıları onlara yapılanları anlatacak, şikayet edecek, diye dayaktan vazgeçerlerdi. O programların çoğu yayından kalktı niçin? Var olan şiddeti daha da artırdığı için. Karısını-kızını dövenlerin, artık onları öldürmeye kalktıkları için

Böyle programları seyreden erkekler de, Can Tanrıyar gibi, hoş olmayan bir şekilde sırıttığı için.

Petek Dinçöz dayaktan bahsederken sanıyor ki, adam utanacak. Ben gördüm hiç utanmadı. Hatta söz konusu dayak olduğunda kullanılan klasik bir deyimi kullandı. Attığı dayak değilmiş tokatmış.

Nasıl barıştıklarını da anlattı. Malum olduğu üzere, dayak atılan kadın küser ve gönlü alınmalıdır.

Ona en çok sevdiği şeyi aldı. Ah bu kadınlar, ah biz kadınlar.

Niçin bu kadar kolay kandırılırız. Kimi bir köpeğe tav olur, kimi yüzüğe kimi bileziğe. En çok da bir çiçek alınca unuturuz bize yaşatılanları.

Allah için çiçek almaya, hediye almaya ben de dayanamam; ama dayanmalıyız. Daha doğrusu çiçek öyle zamanlarda alınmamalı. Öyle zamanlar olmamalı. Bir şekilde, öyle zamanlan yaşanmışsa, olan şeyler konuşulmalı. Çözüm aranmalı. Yanlış davranışlar nasıl düzeltilir, o düşünülmeli.

Erkek bildiğini okuduktan sonra, parasıyla o kadını kandırmamalı. Kendini zorlayıp konuşmalı diye düşünüyorum. Çünkü sonrasında, bu durum alışkanlık halini alabiliyor.

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.