Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Senyour - Şurada: Genel
  • Başlık

    61
  • Yorum

    32
  • Görüntü

    103.487

Bu blog hakkında

benliğimdekiler....

Bu blogdaki başlıklar

Sen benim hiçbir şeyimsin Yazdıklarımdan çok daha az Hiç kimse misin bilmem ki nesin Lüzumundan fazla beyaz Sen benim hiçbir şeyimsin Varlığın yokluğun anlaşılmaz   Galiba eski liman üzerindesin Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak Dudaklarınla cama çizdiğin En fazla sonbahar otellerinde Üniversiteli bir kız uykusu bulmak Yalnızlığı öldüresiye çirkin Sabaha karşı öldüresiye korkak Kulağı çabucak telefon zillerinde   Sen benim hiçbir şeyimsin Hiçbir sevişmek yaşamışlığım Henüz boş
sen bilmezsin düş prensi, rüyalardan çıkıp gelmeyen anka kuşunun kanadında sakladığı, hazine neydi?   damarıma nasıl enjekte ediyorum zemherinin, ayaz gecelerinden yazgı, türkü dilli sevgiliyi?   dudaklarım arasında tutunan sigara gibi tükensemde aklım başımda olduğu halde, ateşi aşkına yaktım kendimi.   bilirim yar, vuslat bir masal bizden başkası inanmaz yanardağ gibi eritir, avuçlarımız arasında iz bırakanlar.   günahsa günah deyip kanat çırptık aşkın ummanında
Gitmek Gerek Bazen… Bazen bitmek gerek yaşamdan, her yerden   Bırakmak gerek bugünlerde, işi gücü, sevgileri aşkları, parayı pulu. Gözün görmeden, kulağın duymadan, yüzün gülmeden gitmek gerek buralardan. Nereye olduğunu bilemediğin yollara, neden olduğunu anlamadığın sebeplerle çıkmak gerek. Kimseyi yanına katmadan, kendini bile olduğun yerde bırakarak gitmek.   Gitmek gerek bazen. Bazen buralardan Bazen bu zamandan Bazen bu yerlerden.   Tanıdık tanımadık her yerden, her şeyden g
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...   Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum, imkansız olan her
YJaeB1OhPVA   Anneme hitaben...Annem iyiki dogdun.....   Turkce meali:   bir ben birde sen garibiz buralarda oturmuş bir kapının önünde ve bilmiyor hiçkimse nedir derdimiz diye oy benim garibim,biçaresizim bir kapının önünde oturmuşuz öylece kapanmış yollarımız dikenlerle ve bilmiyor hiçkimse nedir derdimiz diye oyy benim garibim biçaresizim
Bu kalabalıklar sen oluyor gitgide... Gördüğüm her yüz sana benziyor. Elbet hiçbir göz bakmıyor senin gibi, ama her renkte biraz sen varsın işte, her seste bir ton sen. Yanıp sönen her ışıkta görünüp kayboluveriyor yüzün. Sayamıyorum ya kayan yıldızları, dileğim tek; teksin yüreğimde.   Yokluğun aleni bir acı su bırakıyor gözlerime, kırpmıyorum... Korkuyorum seni kaybedeceğimden. Yüreğime damlayan her kan biraz daha can katıyor kimsesizliğime. Sevdamı yazdığım kesik yol çizgilerinden geçerken
Vücudumun hiç bir yerinde hareket yok. İç dünyamda nasıl fırtınalar kopuyor. İsteklerimi nasıl engelliyorum bir bilsem. Dudaklarını takip ediyorum ama konuştuklarını işitmiyorum. Ara sıra ellerine gözüm kayıyor. Korkuyorum bakışlarımı hissedeceksin diye yada artık beni sevmediğini bilen insanların bunu fark etmesinden. Sen sevmiyorsun, ben ne yüzsüzüm hala içim titriyor. Aramızda diğer arkadaşların birbiriyle aralarındaki mesafe kadar mesafe var. Ne uzak ne yakın ve içimden keşke diyorum;
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… Korkar oldum noktalar koymanın ardından yeni cümleler kurmaya... Artık yokmuşsun, artık yokmuşum, artık yokmuşuz... Gün batımları yokmuş oturduğumuz odanın sarı duvarlarına yansıyan... Ellerin yokmuş en beklenmedik anda ellerimle kavuşan... Aşklar yokmuş artık, bir zamanlar var olduğuna inanılan...   Öylesine yuttum ki sesli harflerimi… İçimde kırılan bir ayna kaldı sadece... Geceler yokmuş artık, gündüzler de… Saatlerin kadranları kırılmış, küsmüş zamana..
Giden mi kalan mı yalnızdır bilinmez demiştin, gözlerimi gözlerinden ayırmak istemediğim o hüzün dolu ayrılık akşamında...   Bu ayrılık diğer ayrılıklara benzemiyordu. Sen bunu benden önce fark ettin.   Bense, hissettiğim halde görmezden geldim...   Dünyanın neresine, yaşamın hangi ücra köşesine gidersem gideyim, sensizlik bana en dayanılmaz acıları, en çekilmez hüzünleri yaşatacak ve bunları bile bile yaşamak zorunda kaldığım için, senden uzak kalmak uğruna yangına körükle gittiğim için a
Kadın sevdiği adama sorar: ' Neden Ağlıyorsun? ' Adam cevap verir: ' Seni sevemediğim için.'   İşte bu yüzden bir kez daha iyi ki varsın diyorum sana.   Senin de beni sevmeni elbette çok isterim. Belki de inanmayacaksın ama, olmasa da olur. Çünkü yıllarca sevgimin öyle çok düşmanı, öyle çok muhafızı vardı ki, ben seninle onları aştım, inan varolman bile yeterli ve seni seviyor olmak bile büyük bir nimet benim için.   Ve şunu bil ki bu sevgime asla çoklarının yaptığı gibi yeteneksizlikle
Neydi içimdeki karanlığın adı? Her zaman içimde bir yerlerde siz görmeseniz de… İçim kararıyor… Özenle yaptığım tek şey sonumu hazırlamak…       İçimdeki karanlığı büyütüyorum herkesten gizleyerek… Uzaklaşsanız da benden, dokunmasanız da içimdeki karanlığa anlamalısınız beni, içimdekileri. Karanlık… Gittikçe büyüyorlar içimde ve ben dur diyemeyecek kadar yorgunum onlara… Katlanamıyorum size anlamıyor musunuz? Hiçbir şey sandığınız kadar kolay değil hem de hiçbir şey…       Açtığınız boşl
dsKu5u0CUtw   Bir kuş baktı pencereden "Lûlû" diye seslendi "Beni yanında sakla, sakla beni Ne olursun Lûlû."   "Sen neredensin?" diye sordum ona, "Göğün sınırından" dedi "Nereden geliyorsun?" diye sordum, "Komşunun evinden" dedi "Kimden korkuyorsun?" diye sordum, "Karga kafesinden" dedi "Tüylerin nerede?" diye sordum, "Zaman uçurdu" dedi   Bir damla gözyaşı süzüldü yanağından, Kanatları büküldü "Yere sağlam basıp kendi yolumda yürüyeceğim" diyordu Onun yaralı hali gibi Ka
Volga, Avrupa’da doğar, Asya’ ya dökülür; bütün Asya’yı besleyecek kadar güçlü, bütün Asya’yı yutacak kadar öfkelidir. Yatağı kendisine dar gelen bir ırmaktır. Yatak, Volga’nın hırçın suları altında evladına ah u vah eden bir anne gibi mahcup ve sadıktır; Volga sükûnete erdiği, yatağına kurulduğu yerlerde boynunu büker, suyunu eksiltir.   Üzerinde, bir tarih yazılmıştır Volga’nın. Göçlerle kurulan bir medeniyete geçit vermiş, medeniyetler korumuş; bazen keskin bir kılıç, bazen sağlam bir kalk
Beni senden alıp götüren o otobüsten sana el sallarken İçimden geçen inip sana sarılmaktı... Öyle çok istedim bunu ama yapamadım... Gitmesi gerektiğinde gidiyor insan...   Nasıl bir bakıştı o baktığın içimi eritti buz gibi havada Mevsim kışa dönüktü ve biz daha yeni anlıyorduk birbirimizi Düşünecek vaktimiz olmamıştı çarpışıp bakıştığımızda Beni bulduğun yerde kelimelerim vardı, Seni gördüğüm yer gönderdiğin selamın olduğu yerdi...   Rastlaşmıştık bir şekilde gözlerimiz kitlenmişti bi
  • Senyour
Gaflet; dalgınlık, dikkatsizlik, kendinde olmama; ****** de çevresinde olup bitenlerden habersiz, her zaman şaşkın ve halkla münasebetleri açısından da dikkatsiz yaşayan demektir. Uyur-gezer gibidir ******; yürür, fakat yürüdüğünün farkında değildir. Bir şeyler yapar ama, ne yaptığını tam kestiremez. Hedefsizdir, çok defa abesle iştigal eder; eder de hep yürüdüğü yollara ve içinde yaşadığı zamana yenik düşer. Doğrusu, onun davranışlarında bir gaye aramak da beyhudedir; zira o bakıp da görmeyen,
Acıma hissi, acındırma zilleti. Acınacak haliyle başkalarına acıma.. incinme ve başkalarını incitme.. gücenme ve gücendirme.. öfkenin dozunu indireyim derken acıma ruh haletine düşme.   Aslında acınacak biri var: Ben.. insan olamayışıma, ihsan sırrına eremeyişime, mürüvvetsizliğime, dostlardan ne gelirse gelsin göz yumamayışıma acıyorum... Hani dostlarla ahd ü peyman vardı, bozunca yenilenirdi. Feragat, fedakârlık destanlarını ne çok dinlerdin. Kötü gün, dost günüdür derdin. Dertle, dertlilerl
'Geveşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.' (Al-i İmran, 139)   Hayatta gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz ve idealleriniz var mı? Bu idealleri ve hayalleri gerçekleştirmek için bir ayrıcalık mı istiyorsunuz? Ya da başarılı gördüğünüz insanları, hususî yetenekler hediye edilmiş olarak mı düşünüyorsunuz? Hayır! Bu bir yanılgıdır. Çoğu insan bu hataya düşmektedir. Bu tip yeteneklere sahip olan kişilerin diğerlerinden farkı, ne olduğumuz ve
Kâinattaki muhteşem âhenk, mükemmel nizam; başdöndürücü güzelliğiyle Yüce Yaratıcı'yı göstermekte... Rüyalarına dahi yalanın, aldatmanın girmediği, gerçeğin temsilcisi bütün peygamberler, doğruluklarıyla, ellerindeki binlerce mucizeyle tarih boyunca tevhidi haykırmakta... Herbir vicdan -tamamıyla paslanıp mühürlenmemiş ise- Allah'ın varlığına ve birliğine şahitlik etmektedir. Evet, kâinat bir lisan kesilmiş O'nu anlatıyor, O'nu haykırıyorken, varlık her köşesiyle ayan-beyan O'nun varlığını ispat
Geçtiğimiz asrın ilk yarısı, insanlık tarihinin en ağır ve trajik savaşlarına sahne oldu. Bu savaşların asıl sebebi; bir grubun -bu bir elit sınıf da olabilir- diğer gruplara hükmetme arzusuydu. Bu savaşlar ilk zamanlarda, kaba güçlerin karşılaşması şeklinde ortaya çıkarken daha sonraki zamanlarda zihnî ve fikrî güçler de devreye girdi. İdeolojiler bu dönemden başlayarak 20. asrın ikinci yarısına damgasını vurdu. Geçmişteki bütün mücadele tarzları değişerek, yeni ve karmaşık bir savaş türü ortay
Evet, Sezen !       Hatta bazen önceden bilen. En gerçek sözleri en yakışan melodiyle buluşturan...       Aşklarını hep taze, hep şiirsel tutan... Bütün sevdalarını gözümüzün önünde en güzel şarkılara bahane eyleyen...       Hayatımızın bütün aşklarına eşlik eden, bazen yol gösteren, bir tür aşk arkadaşı... İstediği sevdaya konan bir minik serçe...       Severiz kalbimiz ve tenimize aynı ateşi düşüren bir insanı, ardından el ele susar Sezen’i dinleriz birlikte. Budur vatanımda bi

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.