yalnizsin, kuslara hasret bir korkuluk gibi
unutulacaksin, hic okunmamis eski bir kitap gibi
yorgunsun, artik murekkep tutmaz bir defter gibi
yikilacaksin, yirtip atilan son bir mektup gibi
yaralisin ve yarali kalacaksin
geceleri yataginda yarana sarilacaksin
yalnizsin, yapraklarin orttugu eski bir sokak gibi
kuskunsun, baliklarini kiyiya vuran bir okyanus gibi
yagmursuzsun, hikayesi eksik bir ihtiyar agac gibi
anlamsizsin, cocuklarin korktugu bir donme dolap gibi
ya
Biz küçükken ne güzel düşlerimiz vardı
Biz küçükken gelecekte hayat vardı
Bisiklete biner istediğimiz şekeri alırdık
Ağlamalarımız; haylazlığımızdandı.
Ve şimdi büyüdük...
Hayat var mı diye onu yakalamak için uğraşmaktan vazgeçtik
Gelecek yoktu
Bugün telaşında kendimizi kaybettik
İstemedik ama benliğimizi kaybettik
Yüreğimizi kaybetmemek lazımdı sadece...
Onu da bir başarabilseydik...
Sevgi uğruna savaşır olduk.
Yenildikçe sevemez olduk.
Ve artık düşlerimizden vazgeçtik!
Peki şim
Batan gemilerim
çocuktum gördüm gemileri
kitaplarda kartpostallarda
sonra kendim yaptım kağıttan
resimde gördüklerime benzeterek
kasıla kasıla
alçak dağları yaratmış edasıyla
doldurdum leğeni su ile
tahtadan kızak yaptım önce
yağ döküp yağladım kızağı
kaydırdım leğene doğru fatih edasıyla
saldım leğene
ama gitmedi
battı
battım! ..
yenisini yaptım
birinci hamur kağıttan daha iyi olsun diye
dereye bıraktım
dalgalarla bata-çıka akıp gitti
ağladım
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne bil
Dün akşam ağladım ben
Ben dün akşam ağladım.
Duydunmu. daldaki serce, topraktaki karınca.
Ya sen:kıyıdaki yosun tutmuş taş.
Sen evet evet sen:beşikteki bebe.
Ağladım,dün akşam sensizliğe.
Duydunmu? beni duraktaki yolcu,inşattaki işçi.
Sen duydunmu:ali bakkal.kasap nuri.
Ben dün akşam,öyle ağladımki.
Bak kimse duymamış beni.duymayacaklarda.
Bırak ağladığımı,ölsem bile kimse bilmeyecek.
Yaş kalmadı sağanak gözlerimde.
Peki uğruna yandığım,ya sen duydunmu beni,
Sen
Sen hayatı kucaklarsan elbet bir gün o da seni kolları arasına kalır
Ömrü billah yalnız kalmaz insan çoğu zaman kendisi seçer
Ama hayat bu konuda acımasızdır sen yalnızlıktan şikayet edersin
O yalnızlığınla baş başa bırakır seni...
Sen kalabalıktan kaçmak kendi kuytuna saklanmak istersin
O gelir bulur sobeler seni...
O yüzden hayatla yarışamazsın ama hayata kafa tutabilirsn
Hep yapmalısın bunu BU SEFER BEN KAZANDIM demelisin.
O yenilmezdir bil ama bunu söyle sen güçlü olduğunu gö
Vuruşlarım acıtmıyor, kesmiyor etimi derinden...
Körelmiş her bir yanı, hissetmiyorum.
Kan akmıyor ne kırmızı görüyor gözüm ne acı hissediyor...
Güneş ışıkları süzülüyor fakat artık tenine deymiyor...
İşte esas acıyı bu veriyor bana, kalbini ısıtamıyor sen beklerken
Orada oturmuş bir gün gelecek olan bana bakıyorsun.
Ne dokunabiliyorum ne de uzanabiliyorum sana.
Hasret düğümü atılmış ellerime.
Ne koyveriyorlar beni ne de eziyet ediyorlar.
Ortalarda kalmışım bir yerlerde.
Yaşa
Çorbasını hüpürdeterek içinden hazetmeyen biri...
Yanında sakız patlatılmasında huy kapan biri...
Evden çıkarken,Paran var mı? sorusuna "Hayır yok" yerine, seri şekilde "Var var" diyen, tam kapıyı kapatacakken,"Şunu da al bulunsun, lazım olur" baba sıcaklığıyla karşılaşmış biri...
Parayı utana sıkıla alırken, paraya bakmıyormuş gibi yapan...
"Valla param var yaaa" sahtekarlığına sığınmakta ısrar eden çulsuz...
İçten içe "Ulan baba ne kadar anlayışlısın, sağol be ya" sessizliğinde sevinen