AYNANIZ AĞLIYOR MU?
Duru bir sudan daha derindi ayna. Binlerce demir parçasının ateşte eritilip bir bütün demir parçası elde edildiği gibi onu da kim bilir kaç kum tanesinden elde etmişler, içine kim bilir daha neler katmışlardı.
İlk halini hatırlıyor, kendini göremiyordu... Yeni doğmuş bir çocuk gibi şuursuzdu.
Bir yanı siyah giyindiği gün içi gibi her yeri ışıldıyordu. Hele altın rengindeki çerçeveye sahip olduğu gün tacını giymiş kral gibi gülümsüyordu.
Beyaz bir duvara asıldı.
MUTLULUĞUN RESMİ
Bugün; bütün ağaçlar yüreğimdeydi.
Bütün çiçekler gözlerimde.
Güneş, ışıklarını dudaklarıma kondurmuştu.
Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı?
Mutluluk muydu?
Bugün,
Ne varsa hüzünden yana
denize fırlattım az önce.
Sanki beklermiş gibi hepsini,
hop hop hoplatıverdi dalgalarında.
En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu.
"Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine...
İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!"
Sonra, şakalaşırcasına
bir kaç tuzlu damlasını
sıçratıverdi
Aşkın böylesini hiç bilmezdim.Birgün yeşil bi adamı çok seveceksin deseler ,güler geçerdim.Ama oldu işte, oluyomuş demekki.
Büyük konuşmamak lazımmış.
Güneşim di o benim.Onun rengi yeşil olmadan gün doğmazdı benim için.O geldi mi ışığı, yandı mı, hah işte güneşim doğdu derdim.
Evimizin en sevdiğim odası olmuştu bu oda.Bu odanın dışında nefes alamaz olmuştum artık.Fatoş oturduğum koltuğa isim bile taktı:
-"İKTİDAR KOLTUĞU"
Çünkü savaşlar yaşanmaya başladı evde.Koltuk kapma savaşı! Tabii be
Vur da Öyle Git
İdam mahkumunun söz hakkı vardır
Bari son arzumu sor da öyle git
Arının çiçekte göz hakkı vardır
Bir buse için dur da öyle git
Madem gidiyorsun bura son durak
Ne adres, ne mektup, ne resim bırak
Kendinden bir parça bir cisim bırak
Saçından birkaç tel ver de öyle git
Ardımdan bir damla yaş dökeceksen
Adımı andıkça ah çekeceksen
Kabrime bir gonca gül dikeceksen
Ne olur yaşatma vur da öyle git
Hem yıllarca oyna gönül sahnemde
Hem perdeyi kapat e
SENSİN BENİM ÇİLEGAHIM
Başka gül koklamam senin üstüne
Başka göz değirmem güzel yüzüne
Allah şahidimdir kullar şahidimdir
Seni kıble yaptım kalan ömrüme
İzin sende sabır bende
Kaderim belki de senin ellerinde
Sensin benim çilegahım
Bu alemde karargahım
Her yol sana çıkar oldu
Ben yarımım senle tamım..
Gönül toprağına sevdamı ektim
Yağmur duasına çıkar
Yaşlı kızılderili reisi kulübenin önünde torunuyla oturmuş az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.
Köpeklerden biri beyaz,biri siyahtı ve oniki yaşında ki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesinin önünde boğuşup duruyorlardı.
Dedesinin sürekli gözönünde tuttuğu,yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar.Çocuk,kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor,dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin illa
Adamın biri herzaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gitti.Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar.Değişik konular üzerinde konuştular.Birden Allah ile ilgili bir konu açıldı...
Berber:'Bak adamım,ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına inanmıyorum'.
Adam:''Peki neden böyle diyorsun''?
Berber:''Bunu açıklamak çok kolay.Bunu görmek için dışarı çıkmalısın.Lütfen bana söylermisin,eğer Allah var olsaydı,bu kadar sorunlu sıkıntılı hasta insan olurmuydu,te
Sıra sıra kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar
Armut dalda sallanır
Yere düşen ballanır
Bir oğlan vezir olsa
Gene kıza yalvarır
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
-Sevginin sadece sözünü edenlerle,onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?
-Bakın göstereyim, demiş,ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.
Hepsi oturmuşlar yerlerine.Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından
da 'derviş kaşıkları'denilen bir metre boyunda kaşıklar.
Ermiş sofradakilere,'bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz'diye bir de şart koşmuş.
'Pek