Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Misafir - Şurada: Genel
  • Başlık

    84
  • Yorum

    93
  • Görüntü

    55.573

Bu blog hakkında

hayatın içinden

Bu blogdaki başlıklar

lUhAMy6tWkk   G E C E Y E   göğümdeki kubbedeki sedadır sükunet, hicretimdir mukaddes topraklara, ey üstadım, ciğer parem, gül yüzlüm, şefaatini eyle... dokun da yanayım , gör de dolayım, secdede dirilsin bütün aşklarım... tiftiklenmiş yalnızlığımı , eğir çıkrığında, balık sırtı desenli , okyanus renkli bir hırka gibi giydir aşkı üzerime ...   kalbimin tam ortasına bir el çiz öyle ki avuç içlerinde bir masal yazsın kimsenin görmediği. söküklerimi , yıkıklarımı onarsın o el.
Misafir
HUZURUN SESİ<br><br>   <object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/watch?v=xgYuh-eUitY&autoplay=1"></param><param'>http://www.youtube.com/watch?v=xgYuh-eUitY&autoplay=1"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/watch?v=xgYuh-eUitY&autoplay=1" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embe
Misafir
Seni seviyorum... Çünkü her sabah kalktığımda   Bir günü daha seninle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşatıyorsun bana...   Ben güne seninle başlıyorum...   Ve hergün gün hayatı yeniden keşfediyorum..   Seni seviyorum... Çünkü gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan   en parlak renksin sen... Herşey senin rengini taşıyor...   Ve benim için ancak o zaman anlamlı oluyo   Seni seviyorum... Çünkü
Misafir
Aşkın böylesini hiç bilmezdim.Birgün yeşil bi adamı çok seveceksin deseler ,güler geçerdim.Ama oldu işte, oluyomuş demekki. Büyük konuşmamak lazımmış. Güneşim di o benim.Onun rengi yeşil olmadan gün doğmazdı benim için.O geldi mi ışığı, yandı mı, hah işte güneşim doğdu derdim. Evimizin en sevdiğim odası olmuştu bu oda.Bu odanın dışında nefes alamaz olmuştum artık.Fatoş oturduğum koltuğa isim bile taktı: -"İKTİDAR KOLTUĞU" Çünkü savaşlar yaşanmaya başladı evde.Koltuk kapma savaşı! Tabii be
Misafir
Yalnız(ca) sitem   çığlığım boğazımı kesti, kana(ya) madım -de halindeyim acıların   I.   her şeye susuyorum artık susuzluğum dilimin ucu, kemiksiz   ölümlerden ölüm beğendim, üzerime olmadı zor günler için sakladığım bir intihar vardı cebimde çıkarttım baktım, kurtlanmış sebebi var elbet bu gözyaşlarının anlamaya çalışmayın, anlayın   bir ressamın tuvalinden düştüm hiçbir renk kurtaramadı beni beyazlar giymiş bir duygunun içinde, ismim sırdır artık   - bir kaç
Misafir
  • Misafir
Bazen beklemektir sevmek ; Ne kadar bekleyeceğini bilmeden Bazen fedakarlıktır sevmek ;     Sende olanı bile verebilmek Bazen yalnızlıktır sevmek ; Issız yollarda tek başına yürüyebilmek Bazen affetmektir sevmek ;     Anne şefkati taşımak yüreğinde Bazen ağlamaktır sevmek ; Kimseye göstermeden gözyaşlarını Bazen yeniden doğmaktır sevmek ;     Tertemiz ,günahsız ,çırılçıplak Bazen özlemektir sevmek ; Akreple yelkovana düşman olurcasına Bazen yorulmaktır sevmek ;  
Misafir
SONSUZ AŞK Dalga ile kıyının aşkını bilir misin? Öncesizden başlayıp sonsuza giden Dalga hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya Dalga seven, kıyı sevilendir Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga Ve döner hep geriye Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca İşte ben de seni böyle severim yar.       Ya bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini? Bilirler görünmeyeceklerini.. Sevilmeyeceklerini.. Koklanmayacakla
Misafir
Özlemim Sevdaya Dair   sessizce../..sakince vuruyor sesin yüreğe tanımsız kalmak nasıl da kötü oysa en uygun ifadeyi giydirememek kelimelere eksikli../..yarım hissetmek taşmak../..sığamamak denizlere özlemi kurşun yarası gibi bilmek kanamak../..kanatmak../ kanamamak.. sen beni anlarsın be usta ne garip bir sıkıntıdır bu, suskunluğuma en uygun şarkıyı bulamamak..   şimdi saat kavuşmaya çeyrek var nasıl da uzun geliyor oysa bu bekleyişler, bekletmeyeceğini bilirken../..
Misafir
Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar   Geçti istemem gelmeni Yokluğunda buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar.   Necip Fazıl Kısakürek
Misafir
Hayal Ettim     Gözlerini görmedim henüz İnsan gözlerini görmeden nasıl sevdalanır böyle ? Düşledim seni sadece,   Hayal ettim     Hayal ettim   Bir kumsalımız olmuş, Gece elele yürümüşüz ıslak kumlarda, Sen bana, ben sana Kumsal bize dokunmuş, Denize bakmışız birlikte, Yıldız seçmişiz gökyüzünden kendimize     Tenini koklamadım henüz İnsan tenini koklamadan nasıl sevdalanır böyle ? Düşledim seni sadece,   Hayal ettim     Hayal ettim   Bir bahçemiz olmuş Sen balığın
Misafir
sormuşlar bir bilgine HAYAT ne diye? demiş bilgin iki yönlü bir yol devam eder bilinmeze sen görmezlikten gelsen de vardır bir yoldaşı her köşesinde   bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan bazende aşarsın dertleri sanki uçuyormuş gibi inerek buradan     peki SEVGİ nedir demiş biri kalbine sığmayacak kadar geniş dedikodusu yapılmayacak kadar temiz kokusunu alamayacagın kadar uzak hayal edemiyecegin kadar yakın     ya KORKU nedir diye atılmış digeri? bir yagmur damlasın
Misafir
<center><object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/watch?v=9Qkx9ZeZCZQ"></param><param'>http://www.youtube.com/watch?v=9Qkx9ZeZCZQ"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/watch?v=9Qkx9ZeZCZQ" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object></center><br><br>   <b
Misafir
  • Misafir
SAAT SABIRDA DURDU...   yarim, doy güzele doğruya hasret kalırsan ben dosdoğru bıraktığın yerde sabrın düğümlerini çözüyorum vazgeçmek için hep erken, tespih olmuş senden kalan günler ya sabır... geceler geçer sensizlikle sensizlik geçer mi gecelerde hasret yanar hasret tüter sabrederken üşürüm, ya başka bahçedeysen senle düşlerimi nasıl bölüşürüm sağırların türküsü bu yanık koku körlüğümden bu sebepsiz korku doğuramıyorsam gözlerinden umudu sebebi ilkbaharımda ki ayaz, tüm
Misafir
Yokluğunda; keskin bıçak...   Yağlı urgan boynumda hasret!   Yokluğunda; gamlı rutubet her üstüme çöken...   Her soluk,her nefes!   Yokluğunda; her eşya puslu...   Gök yağmur öncesi kapalı, ağlamaklı!   Yokluğunda; yıkık gönül kalem...   Umudum kırık, hayatım yitik!   Yokluğunda;aşkın bahtı gölgeli...   Sızılı gönlüm sevda yanığı!   Yokluğunda; çakıl, kum, taş...   Geçtiğim yollar,baygın gölge dolu!   Yokluğunda; yeni yükselen ayın sönük ışığı...   Heryerde sereserpe re
Misafir
DEMEDİM Mİ   ZLq_m3bOelI   Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi   Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi?   Yemeyenler kalır naçar Gözlerinden kanlar saçar   Bu bir demdir gelir geçer   Duyamazsın demedim mi?   Aşıklar harabat olur Hakkın katında kutlu olur   Muhabbet baldan tatlı olur   Doyamazsın demedim mi?   Çıkalım meydan yerine Erelim Ali sırrına Can-ü başı Hakk yoluna Koyamazsın demedim mi?   Bu dervişlik bir dilektir Bilene büyük devlettir   Yensi
Misafir
  • Misafir
Yüreğime Katık Ettim Yüreğini - Kelam Bitti Aşkın Bildim Gereğini   bilcümle acılar uğrağımdır yaban değilim arkadan okunan dualara ne zaman bir adım atsam ne zaman saçlarına dokunsam mutluluğun şarkılardan bir kırbaç iner yüreğime hücre cezaları bulur gözlerimi   hüzün esrik bir tebessümdür dudaklarımda her yağmur bir intikam, yüreğime yağmuru tanımayacak kadar galesiz değildi haykırışlar vuslat, her dem biraz daha ufuk her dem biraz daha ölüm gökkuşağı esrarlı bir s
Misafir
  • Misafir
MUTLULUĞUN RESMİ Bugün; bütün ağaçlar yüreğimdeydi. Bütün çiçekler gözlerimde. Güneş, ışıklarını dudaklarıma kondurmuştu. Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı? Mutluluk muydu?   Bugün, Ne varsa hüzünden yana denize fırlattım az önce. Sanki beklermiş gibi hepsini, hop hop hoplatıverdi dalgalarında. En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu. "Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine... İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!"   Sonra, şakalaşırcasına bir kaç tuzlu damlasını sıçratıverdi
Misafir
KALBİM DE DE SEN SEN SEN SEN YAZIYOR...Benim çiçeklerim sadece sana           Bunlarda akşam çok isteyipte veremediğim yemekler     Bu da üstüne kahven     İyi Mi Böyle   Sensin tertip eden bu çilegâhı Sensin tercih eden aşka nikâhı. Yanlış mı sevgilim, yalan mı söyle? İyi mi bir tanem, iyi mi böyle?...   Hangimiz gafilmiş, hangimiz şaşkın? Hangimiz kanına girdi bu aşkın? Giden mi günâhkar, kalan mı söyle? İyi mi nur tanem, iyi mi böyle?...   Neden bunca hasret,
Misafir
...YAZGIMA, ...YAZGINA…   yazgıma, … yazgına aşka, öğretene kahra, verdirene   Bu bir veda bildirisi. Bu haziranın hazin hikayesi   Ey izbelerde sakladığım hünefşân aşkım! Sana adadığım kelimeler koyu karanlık gecelerde, yağlı urgan misali boğuyor benliğimi. Sen her haziran nakaratı oluyorsun bu pejmürde şehrin. Ne balkona yuva yapan güvercinler, ne de ak gerdanları yetmiyor dağılan eskileri toplamama… Bilesin ben kahra değil ey fütursuz hezâr!... Kahrı verdirene sevdalıyım...
Misafir
  • Misafir
Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu. "Sapa sağlam adam gidip çalışacağına dileniyor, belki benden   daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, birde sinirlenmişti. Alaycı bir ses tonuyla: - Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu. - Hayır çikolata parası lazım!
Misafir
Vur da Öyle Git İdam mahkumunun söz hakkı vardır Bari son arzumu sor da öyle git Arının çiçekte göz hakkı vardır Bir buse için dur da öyle git   Madem gidiyorsun bura son durak Ne adres, ne mektup, ne resim bırak Kendinden bir parça bir cisim bırak Saçından birkaç tel ver de öyle git   Ardımdan bir damla yaş dökeceksen Adımı andıkça ah çekeceksen Kabrime bir gonca gül dikeceksen Ne olur yaşatma vur da öyle git   Hem yıllarca oyna gönül sahnemde Hem perdeyi kapat e
Misafir

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.