Kendini bildi bileli mor menekşeyi çok severdi. Çocukluğunun geçtiği
iki katlı evin bahçesinde bahar geldiğinde mor mor açar, mis gibi kokarlardı. Annesi mor menekşeleri hep duvar kenarına dikerdi. Gölgeyi sever menekşeler derdi. Oysa; öğretmeni bitkilerin güneş ışınları ile fotosentez yapığını anlatmıştı onlara. Bitkiler güneş ışığına muhtaçtı.
Mor menekşeler ne tuhaf bitkilerdi...
- "Her bitki güneşi severken, onlar neden gölgeyi tercih ediyorlar?"
diye düşündü, durdu Hande...
Küçük, ufa
SAÇ BAKIMI
Yıkamadan sonraki durulama suları, özellikle yağlı ve kepekli saçlarda mucizeler yaratabilir. Kuru veya kaşıntılı kafa derisi de, bitkisel katkılı durulamalarla veya elma sirkesi ile rahatlatılabilir. Durulamalar, yıkanmadan sonra uygulanır ve saçlar artı
Durulama Suları - Hızlı ve Etkili
Yıkamadan sonraki durulama suları, özellikle yağlı ve kepekli saçlarda mucizeler yaratabilir. Kuru veya kaşıntılı kafa derisi de, bitkisel katkılı durulamalarla veya elma sirkesi ile raha
FİLİSTİN'DE OKULA GİDERKEN
Yolculuk böyle başlar Hebron'da, Çocuklar sabah okula giderken kontrol noktalarından böyle geçiyor.
Askerler çocukların duvarı geçmesini engelliyor ve "eve dönün!" diye emrediyor...
Çocuklar askerle mücadele ediyor ve kontrol noktasını
geçmeye çalışıyor...
Küçük çocuklar bile ellerinden geleni yapıyor, ancak boşuna... Sonunda cadde üzerindeki kontrol noktası yanında
derslerini yapmaya karar veriyorlar.
İnanılmaz bir cesaret
Bayezid-i Bestamî hazretleri. Büyük velilerden. Bir gün tımarhanenin önünden geçiyor. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüyor:
-Ne yapıyorsun?
Hizmetçi:
-Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum.
-Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin?
-Hastalığını söyle.
-Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum..
-Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilâç hazırlıyorum..
Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli,(!) Bayezid
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin
eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın.
Eşek bu. Düşmüş işte.Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü.
Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm.Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır söylemesi, anırdı yani.Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.Zavallı eşeği kuyunun dibi
Bir çift,hafta sonunda balık avlayabilecekleri bir göle giderler.
Erkek alaca karanlıkta balığa çıkmasını,karısıda kitap okumayı severmiş.
Bir sabah adam saatler süren balıktan sonra eve dönmüş ve uyuya kalmış
Bayan etrafı fazla bilmemesine rağmen tekneyle açılmaya karar vermiş.
Kısa bir süre kürek çektikten sonra demirlemiş ve kitabını okumaya başlamış.
Kısa bir süre sonra gölün bekçisi botuyla belirmiş.
Bayana seslenmiş : ''günaydın hanımefendi burada naptığınızı sorabilirmiyim.?''
''Ok
AYAKKABICI, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir
çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük
bir
dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini öntarafa koyunca, çocuk
vitrine
doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem
de güçlükle.. Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol
kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden
Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bi kızın başından geçmiş.
Dilek bir gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyomuş. Yalnız korkunç da yağmur yağıyormuş bu arada. Kızın önüne bir araba yanaşmış. İyi giyimli, temiz yüzlü bi genç, "Yanlış anlamayın n'olur. Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim. Islanmayın, gelin ben sizi uygun bir yere kadar bırakayım" demiş. Dilek kız, başta biraz tereddüt etmiş ama çocuğun iyiniyetin
1. Bir kadın seni ilginç buldu, sen de bu durumu ilginç buldun. Durum ilginç olmadığı gibi ilişkiyi ilk onun başlatması olasılığı da çok zayıftır. Toplum, her durumda kadının kitabıdır ve toplum der ki; ilişkiyi başlatan bir kadınsa o kadının kötü şöhreti vardır. Kadın için toplum, ilginç bir adamdan daha önemlidir. Kadınlar hakkındaki bu bilgiyi atlamamak gerekir.
2. Kesinlikle ilişkiyi başlatan sen olmalısın. Çünkü onların hisleri ve düşünceleri bütünüyle safsatadır.
3. Eğer başka bi
"Karımı 1998 in sonbaharında kaybettim... Yedi senelik evliliğimizin iki senesini
kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.
Karim, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri" derdi.. Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.
97'in bir gecesinde onu aldattım. Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar sadık kalacağımı söylerdim. Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım.
Tuhaf bir gülümsemeyle baktı ba
Sancak Türk Ordusunun şeref timsalidir son neferi şehit olana kadar düşmana teslim edilemez.Ve öylede olmuştur;
Aşağıdaki fotoğraftaki sancak dünyadaki tek esir Türk sancağıdır.Türk ordusunun 57. Alayı'nın sancağıdır. Sancak Türk Ordusunun şeref timsalidir son neferi şehit olana kadar düşmana teslim edilemez.Ve öylede olmuştur;
Resimdeki sancak, Çanakkale Savaşı’nda son erine kadar şehit olan Kahraman 57nci Alay'ın Sancağıdır. Hâlen Melbourne-Avusturalya müzesinde sergilenmekte olan
Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.
Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu
bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile.
Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl
olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep..
“Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu...
Yanında çalışanlardan biri, o gün, kötü bir günündeyse,
Jerry yanına koşar, duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.
Bu tarzı fen
Macaristan’ın Osmanlı idaresinde kaldığı 150 sene içindeki Budin valilerinin en meşhuru, Sokullu Mehmet Paşa’nın amcaoğlu olan Mustafa Paşadır.
Akıncı yiğitleri arasında “Paşababa” diye meşhur olmuştu.
Kapısında bine yakın yiğit beslerdi.
Bir bora, bir kasırgaya benzeyen bu serdengeçtiler, birçok kale ve palanga fethetmişlerdi.
Bunların içinde Filek Kalesi’nin fethi ise eşsiz bir kahramanlık destanıdır.
Filek Kalesi, yüksek ve kayalık bir tepenin üstünde kartal yuvası gib