Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Misafir - Şurada: Genel
  • Başlık

    60
  • Yorum

    15
  • Görüntü

    99.055

Bu blog hakkında

Karalama defterim

Bu blogdaki başlıklar

Aşkı kumara çevirme Yanılırsın. Onunla kim oynarsa oynasın mağluptur... Şakaya gelmez, Neyin var neyin yoksa alır. Direnme... İnadı bırak, çık oyundan... Her zaman aşk kazanır...   İstediği zaman gelir... İstediği zaman gider... Kaçamazsın. Yaşamak düşmüşse payına, Yaşayacaksın... Bazen ömrünü uzatır insanın Bazen öldürür günde bin defa Karşı koyamazsın... Senin elinde olsa da yaşamda her şey, Herkes aşkın elinde. Bir gün beyefendi yapar seni Ertesi gün “ki
Misafir
DEDİKODU     Kim söylemiş beni Süheyla'ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni'yi öptüğümü, Yüksek kaldırımda, güpe gündüz? Melahat'i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Mualla'yı sandala atıp, Ruhumda hicranını söyletme hikayesi?     Or
Misafir
Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.   Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.   Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi,
Misafir
Annem yok artıkAnnem yok artık.Beni düşünen kalbi yok.Bitti. Umutsuz olmak istemiyorum. Umutsuzluğun bir çıkar yol olmadığını biliyorum. Annem yok artık,yeryüzü çok gördü onu, Kalabalığın arasında kuş gibi çırpınan varlığını Çok gördü Dalgın yüreğini çok gördü Bizim için çarpan,kaygılarla dolu yüreğini. Annem yok artık.Bu kesin.Gelinecek bir yere gitmedi. İşte geldim çocuklar demeyecek Nasılsın yavrum demeyecek Sobanın yanında oturup uzatmayacak yorgun ayaklarını, Sabah kahvaltılarının masası ol
Misafir
  • Misafir
Yine Sana Dair Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin, Sende uzaklığı, Sende; ben, imkansızlığı seviyorum. Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli, Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin. Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil... (1948) Nazım Hikmet Ran
Misafir
ACABA   Uyuyan göllere ay ışığında Sevginin resmini çizsem kim anlar? Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında Yağmurun saçını çözsem kim anlar?   Bir mekan kaplamış ne varsa nerde Kendi ötesini saklar her perde Sonsuzluğun sona erdiği yerde Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?   Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası Eklenir yarama her dost yarası Et oldum bıçakla kemik arası Cellatla ahdimi bozsam kim anlar?   Doğumda yalan var, ölümde gerçek Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek Kırık gö
Misafir
Kırılgan   Kırılgan bir çocuğum ben Yüreğim cam kırığı Bütün duygulardan önce Öğrendim ayrılığı Saldırgan diyorlar bana Oysa kırılganım ben Gözyaşlarım mücevher Saklıyorum herkesten Ürküyorlar gözümdeki ateşten Ürküyorlar dilimdeki zehirden Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum, Bir yanı çılgın dağ doruğu. Oysa böyle yapmasam ben Nasıl korurum içimdeki çocuğu? Bir yanım çılgın nar ağacı Bir yanım buz sarayı.
Misafir
İstanbul'u dinliyorum   İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.   İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yukseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.   İstanbul'u dinliyorum, g
Misafir
Hasret   Denize dönmek istiyorum! Mavi aynasında suların: boy verip görünmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!   Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider! Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder. Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter. Ve madem ki bir gün ölüm mukadder; Ben sularda batan bir ışık gibi sularda sönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum! Denize dönmek istiyorum!   Nazim Hikmet Ran
Misafir

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.