O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alış
AYRILIK HEDİYESİ
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun
Sanma ki, derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki, her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah dostum, derdim başka...
Orhan Veli Kanıik
TUT ELLERİMDEN
Sırat'tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.
Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.
Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penc
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahetten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki y
KILAVUZUM KARGA ÇIKTI NEYLEYİM
Deli gönlüm benden yana olmadı
Düşmanıma arka çıktı neyleyim...
Aşk elinden az buz darbe almadı
Yaraları kırka çıktı neyleyim...
Uslanmadı vazgeçmedi yasaktan
Bakışları kurtulmadı tuzaktan
Kör kediyi samur sandı uzaktan
Kürk dediği hırka çıktı neyleyim...
İçer içmez huri dedi cadıya
Mahkum etti ıssırganla yatıya
Sarhoş iken tayinimiz batıya
Ayıkınca şarka çıktı neyleyim...
Yeni değil şu gönlümün kandığı
Çalı çırpı çınar diye konduğu
Her d
BEKLEYENLER İÇİN
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Her şey bana seni hatırlatıyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar değse yüzüme
Ellerini düşünmeden edemem
Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
Tadı senden gelir
Yediğim yemişlerin
İçtiğim içkilerin
Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntıBu emsalsiz hüzün
Seni beklediğim içindir
Resmine bakamaz oldum
Memleket İsterim
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
HERKES GİBİ
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Nazim Hikmet RAN
ÖMÜR
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişecek biryerler vardı
Aranacak adamlar, yapacak işler....
Bir sonraki günü telaşı bir öncekine bulaştı.
Başkalarının hayatı bizimkini aştı.
Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine
Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu
veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini
Ha babam erteledik.
20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını
30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere....
Lakin öyle ka
Hürriyete doğru
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
içinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin;
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikçe
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden,
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Deniz kızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbü
KADIN DENİLEN KAYIP KITA
Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden ...
Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra (belki birkaç sene, belki birkaç saat) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım " telaşına kapılırlar.
Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kaşifin kıtayı algılayış biçimidir ...
Asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur ...
K
Annem için...Bir günümüz bile sensiz geçmezkenŞimdi mezarına hasretiz anne...Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yerGölgesinde ulu, loş bir mâbedinBir yığın toprakla bir parça mermerSırrıyla haşr olmuş orda ebedin.Bir yığın toprakla bir parça mermer,Üstünde yazılı yaşınla, adın;Baş ucunda matem renkli servilerHüznüyle titreşir sanki hayatın.Seni gömdük anne yıllarca evvelGöz yaşlarımızla bu ıssız yereKimsesiz bir akşam ziyaya bedelMatem dağıtırken hasta kalblere.Kimsesiz bir akşam, ezelden yorgunHü
Giderayak
Giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden
ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından
ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu
ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek,
Giderken...
Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur
Sunay Akın
Anlatamıyorum Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. . Orhan Veli Kanik
İnsan
İnsan vardır farkedilmez süsünden
Kimi farksızdır koyun sürüsünden
Her gördüğün şekle aman kapılma
İnsan belli olmaz görüntüsünden
Karslı Murat Çobanoğlu
Türkiye, Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Boynu bükük ay çiceği
Siirin ve aşkin geleceği.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Dağ rüzgari, portakal balı
Alçakgönüllü, hünerli, sevdalı.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulanan.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Güngörmüş, bil
Özlemedim SeniHiç özlemedim seniÖzlemek dostluktandırdostluğundan öte bulmalıyım seniSıcaklığını bulmalıyımdokunuşlarını, kenetlenişiTerimizle sulanmalı yeryüzügüneş terimizle ışıldamalı sabah oluncaApansız fırtınalar çıkmalısarsılmalıyımÖzlemekyanında olmak isteğidirgülüşünü görmek biraz daHiç özlemedim seniSaçlarına gül takmambir ırmak gibi akıtırım ovayasoluğunla yanardudaklarımın bozkırıAkkor halindeki ufukbakır bir tel gibi eriyip giderkraterler ortasında kalırımToprak yarılır birdensu kirl
Ya, ask benim neyime....?
Ask zenginlerin lüksü, erkeklerin lüksü, delilerin lüksü...
Gerci biraz delilik bende de var ama o kadarda olsun,
bir baskada lüksüm olmadi benim zaten hayatta...
Delilige siginmak, hayati makaraya sarmak,
aslinda hayatin enine, boyuna ciddiyetinin ve
ehemmiyetinin farkinda olmak demek.
Belkide bu yüzden dur durak bilmeden askin pesine düsmem.
Askin pesine düsmek, "hala bir umudum var" demek,
hala hayatta güzelliklerin oldugunu düsünmek,
ve hatta
Cömertlik ve yardim etmede
akarsu gibi ol
Sefkat ve merhamette
günes gibi ol
Hiddet ve asabiyette
ölü gibi ol
Tevazu ve alcak gönüllülükte
toprak gibi ol
Hösgörülükte
deniz gibi ol
Ya oldugun gibi görün
ya göründügün gibi ol
Hz. Mevlana
BİR_KADINI_AĞLATMAK.....
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında.
Kadınlar her şeye ağlayabilir;bir filme,bir şarkıya,bir yazıya.
En az erkekler kadar yani!
Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur.
Eğer bir kadın yürekten ağlıyıyorsa,
ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir....
Ama o yüreğin değerini bilememiş olacakki
ağlatan gözünü bile kırpmadan teker teker
batırır iğneleri yüreğine!
İşte o zaman koca bir yumruk gelir
oturur boğazına kadının yutkunamaz,
nefes
Büyük Olsun
Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun.,
Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey ve mahzun.
Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,
Aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
Denizler yolculuğa çağırır durur da beni
Gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
Ben büyük rüzgarları severim; büyük osun
Aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun.
İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı,
Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı.
Ahmet Muhip Dranas
GERÇEKTEN SEVMEK
O durmadan kaçıyor;
sen ardından gitmiyorsan;
o günün her saatinde saklanıyor,
sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
o sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
boşuna aldatma kendini,
onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde,
dudağındaki sigarada ,
okuduğun kitapta,
mırıldandığın şarkıda,
söylediğin şiirde,
gördüğün rüyada
ve yaşaman için
ciğerlerine doldurduğun havada
o yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlama
Sevi şiiri
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar senrinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülü