Kırılgan
Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.
GERÇEKTEN SEVMEK
O durmadan kaçıyor;
sen ardından gitmiyorsan;
o günün her saatinde saklanıyor,
sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
o sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
boşuna aldatma kendini,
onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde,
dudağındaki sigarada ,
okuduğun kitapta,
mırıldandığın şarkıda,
söylediğin şiirde,
gördüğün rüyada
ve yaşaman için
ciğerlerine doldurduğun havada
o yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlama
Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum.
Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi,
Türkiye, Üzgün Yurdum, Güzel Yurdum
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Boynu bükük ay çiceği
Siirin ve aşkin geleceği.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Dağ rüzgari, portakal balı
Alçakgönüllü, hünerli, sevdalı.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Yazgısı kara yazılmış gelin
Kurumuş sütü memelerinin.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Harlı bir ateş gibi derinde yanan
Haramilerin elinde bulanan.
Türkiye, üzgün yurdum güzel yurdum
Güngörmüş, bil
İstanbul'u dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yukseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, g
Memleket İsterim
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Aşkı kumara çevirme
Yanılırsın.
Onunla kim oynarsa oynasın mağluptur...
Şakaya gelmez,
Neyin var neyin yoksa alır.
Direnme...
İnadı bırak, çık oyundan...
Her zaman aşk kazanır...
İstediği zaman gelir...
İstediği zaman gider...
Kaçamazsın.
Yaşamak düşmüşse payına,
Yaşayacaksın...
Bazen ömrünü uzatır insanın
Bazen öldürür günde bin defa
Karşı koyamazsın...
Senin elinde olsa da yaşamda her şey,
Herkes aşkın elinde.
Bir gün beyefendi yapar seni
Ertesi gün “ki
İnsan
İnsan vardır farkedilmez süsünden
Kimi farksızdır koyun sürüsünden
Her gördüğün şekle aman kapılma
İnsan belli olmaz görüntüsünden
Karslı Murat Çobanoğlu
Büyük Olsun
Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun.,
Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey ve mahzun.
Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,
Aşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.
Denizler yolculuğa çağırır durur da beni
Gitmem düşünerek geri döneceğim günü.
Ben büyük rüzgarları severim; büyük osun
Aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun.
İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı,
Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı.
Ahmet Muhip Dranas
Cömertlik ve yardim etmede
akarsu gibi ol
Sefkat ve merhamette
günes gibi ol
Hiddet ve asabiyette
ölü gibi ol
Tevazu ve alcak gönüllülükte
toprak gibi ol
Hösgörülükte
deniz gibi ol
Ya oldugun gibi görün
ya göründügün gibi ol
Hz. Mevlana
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Tüken son harmanında sevdanın
toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal ...
Aziz Nesin
Yıllar sonra öğrendim ki...
Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
KADIN DENİLEN KAYIP KITA
Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden ...
Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra (belki birkaç sene, belki birkaç saat) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım " telaşına kapılırlar.
Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kaşifin kıtayı algılayış biçimidir ...
Asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur ...
K
BİR_KADINI_AĞLATMAK.....
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında.
Kadınlar her şeye ağlayabilir;bir filme,bir şarkıya,bir yazıya.
En az erkekler kadar yani!
Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur.
Eğer bir kadın yürekten ağlıyıyorsa,
ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir....
Ama o yüreğin değerini bilememiş olacakki
ağlatan gözünü bile kırpmadan teker teker
batırır iğneleri yüreğine!
İşte o zaman koca bir yumruk gelir
oturur boğazına kadının yutkunamaz,
nefes
HERKES GİBİ
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Nazim Hikmet RAN
Giderken...
Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur
Sunay Akın
Baharı hissedemediğim
Kaygımı salamadığım dünyam
Yorgun sözleri süzüp elime
Taş atıp vurduğum sokaklar elveda
Yamaçlarında yuzuduğum seyhanım
Kavgasında büyüdüğüm mahallem elveda
Okey taşlarının tavla zarlarının
Müzik fonu oluşturduğu her insan
Gözlerimi yaşartan ******
Ve dudaklarımda dans ettiğim sevgilim elveda
Büstünü parçalayıp insanlığın
Samimi gülüşleri savurdan dudak
Ve yol geçen hanına dönüşen
Bu sanat bu edebiyat elveda
Güneş yakalanacaksa eğer
Sana söz veriyorum
Kopar
Hasret
Denize dönmek istiyorum!
Mavi aynasında suların:
boy verip görünmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum!
Nazim Hikmet Ran
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Luzumundan fazla beyaz
Sen benim hicbir seyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulaği çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyi
DUDAK PAYI
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine
Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin
Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize
Sunay Akın
Varış
Herkes herkesi seviyor..
Hepsi de başka türlü seviyor.
Herkes herkesi sevmesin,gerek yok
Adam azaldı,sevgi de elden gidiyor.
'Bana sen haklısın diyorlar,
Hayır hayır,ben çok haklıyım.' bilen biliyor.
Bu yarışın dışında kalanlar,
Adamı sevgi,sevgiyi de adam ediyor
.Özdemir Asaf
.
"Bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmedenYaşayıp gidecek"Her durakta ölümsüz bir aşk edineceğimBir bakıştan bir duruştanÇağrışımın sonsuz hazzındanUnutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımdaBelki de yaşanabilecek en uzun serüveni terkedeceğimDaha otobüsün ilk basamağındaKim bilebilir ki?Sonrayı, sonrasını kim bilebilir?Gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecekVe bu duyguyla burkulmuş yüreğimOtobüs camına bağrında kanlı bir ok ileBir aşk levhası çizecek, ah min-el!Bu da ötekile
Yine Sana Dair Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin, Sende uzaklığı, Sende; ben, imkansızlığı seviyorum. Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli, Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin. Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil... (1948) Nazım Hikmet Ran
Özlemedim SeniHiç özlemedim seniÖzlemek dostluktandırdostluğundan öte bulmalıyım seniSıcaklığını bulmalıyımdokunuşlarını, kenetlenişiTerimizle sulanmalı yeryüzügüneş terimizle ışıldamalı sabah oluncaApansız fırtınalar çıkmalısarsılmalıyımÖzlemekyanında olmak isteğidirgülüşünü görmek biraz daHiç özlemedim seniSaçlarına gül takmambir ırmak gibi akıtırım ovayasoluğunla yanardudaklarımın bozkırıAkkor halindeki ufukbakır bir tel gibi eriyip giderkraterler ortasında kalırımToprak yarılır birdensu kirl
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alış