Yalniz Olanlara;
Ask bir kelebek gibidir, pesinden kostukça hep senden kaçar..
En iyisi birak uçsun, inan ki hiç beklemedigin bir anda gelip omzuna
dokunuverir...Ask mutlu eder, bazen de üzer ama ask
özeldir, askini hak eden birine sunarsan eger..
Sevgilisi Olanlara;
Askin amaci birileri için "mükemmel insan" olmak degildir,seni
mükemmellige en çok yaklastiracak insani bulmaktir..
Capkinlara;
Sevmedigin birine asla "seni seviyorum" deme.. Içinde olmayan duygulard
içimde birşeyler acıyor sanki ölüp ölüp tekrara diriliyorum sebebini sorarasan inan bende bilmiyorum yalan dolan geliyor artık bana herşey bir sen varsın birde seninle ilgili boş hayaller ama hiç bir zaman gerçek olması zor düşler ve düşünüyorum nie bana acı çektior die bulamıorum ne yapmak istediğini inan anlamıorum biliyorum seni sevmek hakkım değil çünkü senin kalbin başkasında biliyorum sana bakmakta hakkım değil çünkü senin gözlerinde bir başkası var ama öğrenmek istiyorum sebep ne ayrıldık
Sevmek Yüreğinde Yanardağlar Beslemektir
İçimi ürperten bazen seviçten hoplatan bazende birden bire beni hüzne ve sevkeden ama birtürlü
adını koyamadığım bir his var yüreğimde....Garip bir kuş misali,bazen gökyüzünde olabildiğine özgür,bazen de nereye konacağını bilmeden uçar dururum oradan .. araya.....
Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi amaçsız ve gayalerden uzak sensiz bir hiç olan yüreğim.
Kimi zaman bu sevdayı bırakıp göç etmek ister,kimi zaman da haykırmak herkese...Yanlış o
Yine gecenin karanlığı ile gözyaşı gibi yağan yağmuru seyredercesine cam kenarında oturuyordum. Karşı bankta yardım ister gibi oturmuş biri vardı ve o an ona yardım etmem gerektiğini düşündüm, paltomu aldım ve yanına gittim. Evime davet ettim, ıslanmıştı ve bir o kadarda titriyordu. Ocak başına oturduk konuşuyorduk. Artık o ilk başlardaki tedirgin bakışlarının yerini güzel bir gülümseyiş almıştı. Öylesine güzel vakit geçirmiştik ki sanki hiç son bulmayacak bir mutluluk gibiydi ama bu mutluluk da
Aşk için bahar...Tehlike her yerdedir...Vuruluverirsin hiç ummadığın birine...Ama öyle çarpar ki kalbin, duracak gibi aldatır seni...Bahardan sonra yaz gelir...Hepimiz biliriz, sabun köpüğü gibidir yaz aşkları...Bence öyle basit değil...Henüz silinmedi hiçbirinin yarası benden...Aşk gitti ama acısını bıraktı, iz kaldı...Güz aşkları mevsimine dönünce, pencereye sinmiş insanlar gelir gözümün önüne...Ve yavaş yavaş görünürler etrafta....Kimi yaza girerken terk ettiği aşkını, kimi yaz aşkını düşünür
Hannah'ın eski kalbi 10 yıl sonra çalıştırıldı
Bugün 12 yaşında olan Hannah Clarkın henüz 2 yaşındayken kalbinin büyüdüğü fark edildi. Bunun üzerine Hannaha, büyüyen kalbi çıkarılmadan bir vericiden alınan ikinci bir kalp nakledildi. Ama aradan 10 yıl geçtikten sonra, Hannahın vücudu, ikinci kalbi reddetmeye başladı. Muayene sırasında küçük kızın eski kalbinin iyileştiği görüldü. Bir operasyonla 10 yıl önce durdurulan kendi kalbi yeniden çalıştırıldı, takılan ve yıllar sonra duran ikinci kal
Gül Yüreklim
Gül yüreklim,
Hep baharlarında nefes aldım.
Hep güneşi gördüm ıslak kirpiklerinde.
Hep mutlulukları soludum sevginde..
Acılarını, gergef işler gibi
Yüreğimin solgun köşelerine motifledim.
Çünkü umut fakiri acıların,
Yarınlarımın müjde kokan çiçekleriydi.
Suyum, ekmeğim
Nefesim, azığım oldun hayat yolculuğunda.
Baktığım her yerde,
Çiçeklere adanmış bir gülüştün sen.
Gözyaşlarımla aktığım nehir ,
Yokuşlarda soluduğum
Yürek kaleminin en güzel şiiri oldun s
Kenarında hayatın zorlukla yürüyorum, birazcık sendelesem, cennete uçacağım Artık bu hayatı da, pek öyle sevmiyorum, gitsem ne değişecek, kalsam ne yapacağım... En kara bulutlardan umarsız yağıyorum, bütün güzellikleri her an ıslatacağım, damlayıp da göl olmak, durmak istemiyorum ben tüm gücümle gelip, okyanus olacağım... her sabah ışığımı göklere saçıyorum canlı cansız herşeyi, her an ısıtacağım Baktığınız her yere gelmeyi istiyorum, gün aydın olsun diye, kendimi yakacağım... Bütün bunlar benim
Özlemek
Birden özleyiveriyorsunuz... çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarşaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri birer birer ateşleyiveriyor. infilaklarla sarsılarak uy
Mars'tan çarpıcı görüntüler
Victoria Krateri'ne ulaşan NASA, Mars'ın jeolojik geçmişi hakkında ipuçları elde etmeyi planlıyor.
09.10.2006 13:07
Mars'ın Victoria Krateri'ne ulaşan ve başarılı görevlerle NASA'nın gurur kaynaklarından birisi haline gelen Opportunity keşif aracı, kızıl gezegenden etkileyici resimler gönderiyor. Victoria Krateri'ni havadan ve karadan gözlem altına alan NASA, Mars'ın jeolojik geçmişi hakkında önemli ipuçları elde etmeyi planlıyor.
Mars'a indiği
“Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...
"Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“
“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsünme.
Erişilmez bir uçurumun kıyısında, senden başka kimsenin farkında olmadığı bembeyaz bir çiçektim ben. Sen ise, dört mevsim özlemini çektiğim yağmur. Üstüme yağışını severdim, yapraklarımdan aşağı akışını, her damlanı içime çekişimi severdim. Bedenimde seni hissedişimi. Her damlan alıp götürürdü beni adını bilmediğim, tanımadığım yerlere...
Sen yağınca susuzluğum dinerdi, biterdi kimsesizliğim, dağılırdı ürpertilerim. Serin bir meltem değip geçerdi yapraklarıma. Dünyalar benim olurdu, uçardım
BEN SENİ SEVDİM
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözleri degil,yüregimdi seni gören.
Sen damarlarimdaki kana karisip,geldin oturdun yüregime.Bir baska yerde
olamazdin zaten.Sen benim en degerli yerimde,yüregimde olmaliydin,orada
kalmaliydin.
Çok sevdi Seni sadece
seni.Herhangi bir konuk degildin artik.Buyüzden ne agilama fasli vardi nede
ugurlama.O yüregin gerçek sahibiydin.Simdi sonbahar kisa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim bahari yasadim seninle Çiçek çiçek açtin
Bir akşamüstü bir rüzgâr yapıştı belime, içtik beraber.
Sarhoşluk daha çok acıtır dedi, gözleri yaşararak.
Önce inanmadım.
Sonra kudurdu, kudurdu.
Başım döndü, bağırdım...
"Sen, giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun.
Sen, giderken bitanem, bende bıraktıklarını almayı unuttun.
Sen, giderken aşkım, sen hâlâ bendeydin.
Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini.
Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni.
Süzülen damlaların sıcaklığında,
Sensiz bir gecenin sabahındaki
Sahibine en sadık telefon...
Japonlar, şimdi de sahibi uzaklaşınca kendi kendine kapanan cep telefonu yaptı. Telefon, sahibinin cebindeki güvenlik kartından gelen sinyal yok olunca kendini bloke ediyor. Sahibi uzaklaşırsa, bir yerde unutulursa veya çalınırsa telefon kendini kapıyor ve ancak güvenlik kartından sinyal gelince tekrar açılıyor.
NTT DoCoMo şirketi, ayrıca küresel konumlandırma sisteminden yararlanarak arama yapabilen yeni nesil cep telefonlarını yakında piyasaya sürecek.
Y
Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu..
Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor...
Peki bu neden böyle oluyor?
Çünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz, insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş, insan insana kendini adamaktan kaçıyor...
Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk... Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk...
Ne
Senden sonra.. artık.. hepsi... üvey, sevgili!
O nu tanımadan çok önce kendime kabul ettirmeye çabaladığım tek şey, yalnızca olasılığıydı ve neden olmasın konu başlıklı umuttu çabama tek tesellim. Adı neydi, neye benziyordu, ne zaman ve nasıl belirecekti yüreğimin ufkunda; en ufak bir fikrim yoktu ama eninde sonunda bir gün aynı anda aynı yerde olacağımızı ve bir elmanın iki yarısı masalı gereğince, hiçbir zorlama olmaksızın, doğal bir çekimle, birbirimizi birbirimizle tamamlayacağımızı bil
Sevgilim,
Sana sevgilim diyorum.
"Ayrılık da sevdaya dahil çünkü;
ayrılanlar hâlâ sevgili" dediği gibi İlhan'ın.
Sevgilim, sana sevgilim diyorum,
bir daha hiç demeyeceğim içindir belki.
"Ayrılmamız neyi değiştirecek
ayrılık, yüreğimden silip atabilir mi seni?" derdin.
Kimbilir...
Bu sana son yazışım.
Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım,
beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla
nasıl da parçalanıyor böyle.
İlk kez, yazmak böyle zor, anlatmak, bu kadar olanaksız.
İçi
Sol yanım cıkarıp atacagım seni, bir daha sevme diye! Yenik düşme diye her defasin da. Acima diye mi ne cok bencilestim ben cok... Ey sevgili sol yanindan gecmisim, burkulmus yüregin... Sol yanim dermansiz, caresiz...
Ah maralim yine yaralandin yine kaniyor yüregin ahh yine o avcı...
Aglıyor sevdam, zehir zemberek oklar saplanırken kalbime kanarken yaram simdi sar beni sar!
Kiprik aralarinda sönük gözbeklerim hazan... Son baharda düsen sarı yapraklarına hayiılanan agac gibiyim. Her yaprakt
Bir gün içimden gittin, anladım.
Bir gün içimden gittin, anladım. Nereye gittiğin değildi önemli olan... Kiminle gittiğin, hangi havayı soluduğun, hangi şehrin, hangi sokağında yürüdüğün önemli değildi. Sen içimden gitmiştin... İçimde ne varsa bana ait, seninle gitmişti.
Renklerim, ruhumdaki yaz, güneşim gitmişti. “Bana kalan,
Beni kalansız bölen bu şehir.
Ah! bu şehir, yalan şehir” demek isterdim; ama yalan olan sendin. Benim yarattığım, inanmak için yıllarımı harcadığım kocaman bir
Ben senden sadece sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamanı istemiştim. Yalnız seni istiyordum… Ama o kadar ters davranıyordun ki bana… Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı ki?
Sevgiye hasretim dediğini düşünüyorum da...
Hayatıma bilmediğim anlamlar getirmiştin. Gözüm kapalı hayatımı ortaya koyduğum bir kumar oynamıştım. Ya seni kazanacaktım, ya da kendimden vazgeçecektim.
Hem seni kaybettim, hem de kendimden vazgeçtim.
Var mıydı böyle