Zıplanacak içerik
Blog gönderen: AsiMeLek - Şurada: Genel
  • Başlık

    129
  • Yorum

    48
  • Görüntü

    120.639

Bu blog hakkında

Aşka Sevgiye Dair!

Bu blogdaki başlıklar

Fransız bir mağaracı, 27 bin yıllık olduğu tahmin edilen resimlerin bulunduğu prehistorik bir mağara keşfetti. Mağaradaki resimler ünlü Lascaux Mağarası'ndaki fresklerden daha eski.   63 yaşındaki Gerard Jourdy, ülkenin güneybatısındaki Vilhonner bölgesindeki ormanlarda mağarada insan ve hayvan kalıntıları bulduğunu söyledi. Jourdy'nin bulduğu resimlerden biri de kobal mavisi renkli bir el.   Jourdy ayrıca, mağarada sarkıtlardan yapılma bir yüz heykeli de bulduğunu söyledi. Jourdy'nin iddias
Hannah'ın eski kalbi 10 yıl sonra çalıştırıldı   Bugün 12 yaşında olan Hannah Clarkın henüz 2 yaşındayken kalbinin büyüdüğü fark edildi. Bunun üzerine Hannaha, büyüyen kalbi çıkarılmadan bir vericiden alınan ikinci bir kalp nakledildi. Ama aradan 10 yıl geçtikten sonra, Hannahın vücudu, ikinci kalbi reddetmeye başladı. Muayene sırasında küçük kızın eski kalbinin iyileştiği görüldü. Bir operasyonla 10 yıl önce durdurulan kendi kalbi yeniden çalıştırıldı, takılan ve yıllar sonra duran ikinci kal
Mars'ın yüzeyinde çekilen insan yüzüne benzeyen görüntüler büyük şaşkınlık yarattı.   Mars'taki İNSAN YÜZÜ   Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Mars Express adlı uzay gemisinin kamerası Mars'ın yüzeyinde 'insan yüzü'ne benzeyen bir yapı görüntüledi. Mars Express'in üzerine yerleştirilen kameranın Cydonia bölgesinde görüntülediği resimde görülen 'Yüz'ün toprak kayması ile eski bir saçak çöküntüsü oluşumunun neticesinde oluşan bir dağ kitlesi enkazı olduğu düşünülüyor.   Buna benzer bir dağ kitlesi k
Kaybolan Yıllar 2006   ***KAYBOLAN YILLAR MÜZİĞİ**   ***KAYBOLAN YILLAR SESLİ ŞİİR***   Yönetmen Zeynep Günay Senaryo Yazarı Sergin Akyaz Oyuncu Filmdeki Karakteri Burak Hakkı Ali Yeşim Büber Ezel Saruhan Hünel Esmer Fikret Hakan Süleyman Çesen Semra Dinçer Rosa Muhammed Cangören Hasan Sema Çeyrekbaşı Meral Sevtap Parman Şükran Taner Barlas Selçuk Dilek Serbest Nazlı Nihal Menzil Fatoş Sait Genay Güray Mahir Günşıray Şeref Levent Güner Timur Asl
SEDAT VE BURCU   Gittiğin gün bütün ayrılıkların hesabı benden soruldu.. Bütün acılı şarkıların bütünhazinli sevdaların... Gittiğin gün her çiçeğe bir göz yaşı..Her kelebeğe bir ağıt.. Banada yüzlerce şiir düştü yazmaya mahkum gözlerim için.. Benki dönüşüne hasret yaşadım bütün bu insanların.. Ve gülüşüne hasret bütün baharların...   Gel görki bir dağa çarpar gibi çarptı yüreğim yokluğuna Bir ben bilirim gururumu hangi taşlara vurduğumu Başımı hangi duvarlara ve hangi uçurumlara kö
Sevdim seni delicesine taparcasına ! En temiz duygularımla sevdamla... Denizler kadar derindi bakışların ! Ağır ağır dalgalandın vurdun yüreğime... Taştın sığmadın sel oldun aktın içime.
SOR KENDİNE BENİ Sor sevdiğim, Sonra kağıttan gemiler yap, Yelkenleri olmayan, Direkleri mavi bildiğim, Sor beni gördüğün her buluta, Sevdalıların hatırına, Geceleri yıldızlarda parlayan, Denizlerin suskunluğuna bırak beni, Ve çek gökyüzümü üzerine, Dalıp git hayallerin sonsuzluğuna, Çocuklar çıkarsa karşına, Gülümse, uzat ellerini, Ceplerinden çıkarıp verirler sana, Tenimde gizlenen dudak izlerini, Şaşırma, Sabah olacak birazdan, Sor beni yağmurlarına, Sor sev
Sevgilim, Sana sevgilim diyorum. "Ayrılık da sevdaya dahil çünkü; ayrılanlar hâlâ sevgili" dediği gibi İlhan'ın.   Sevgilim, sana sevgilim diyorum, bir daha hiç demeyeceğim içindir belki.   "Ayrılmamız neyi değiştirecek ayrılık, yüreğimden silip atabilir mi seni?" derdin. Kimbilir...   Bu sana son yazışım. Sözcüklere yüklemeye çalıştığım duygularım, beyaz kağıtların keskin kenarlarıyla nasıl da parçalanıyor böyle.   İlk kez, yazmak böyle zor, anlatmak, bu kadar olanaksız. İçi
BİRTANEM'E   Seni sevdim, sevgilerin en güzelini vermek için. Seni düşündüm gecelerce, en güzel düşlerimde yaşattım seni. Ne varsa sana adadım elimdekileri, sana adadım, yüreğimin her zerresini. Yanlızca sen sev istedim, sen sar istedim, yüreğimin her köşesini. Seni gördüm nereye baktıysam, gözlerime işledim gözlerini. Ve yalandan uzak, en temiz sevdayla, yarınlarımda bir sana yer verdim. Bir tek, seni yazdım kaderim diye, bir tek seni istedim, herşeyden çok. Sen
Öyle bir ilk yaz ol ki korkut yaprakları,   Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,   Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında   Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.   Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar   Seninle yeşerdiler, seninle soldular..   Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.
Damla Damla Sen Yağmurları bekleme yeter dön artık Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime Öyle çok özlemişim, seviyorken delice Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime; Bırakta rüyalarda kendim sarayım.   Yağmurları bekleme dinsin bu hasret Damla damla gelişin bana huzur vermiyor. Ellerini tutmak için çabalıyorken Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor. Bırakta sana tamamen sahip olayım.   Yağmurun kokusuna sardım Tutamadığım kendimi. Damla damla sen Çisil çis
Gül Yüreklim     Gül yüreklim, Hep baharlarında nefes aldım. Hep güneşi gördüm ıslak kirpiklerinde. Hep mutlulukları soludum sevginde..   Acılarını, gergef işler gibi Yüreğimin solgun köşelerine motifledim. Çünkü umut fakiri acıların, Yarınlarımın müjde kokan çiçekleriydi.   Suyum, ekmeğim Nefesim, azığım oldun hayat yolculuğunda. Baktığım her yerde, Çiçeklere adanmış bir gülüştün sen. Gözyaşlarımla aktığım nehir , Yokuşlarda soluduğum Yürek kaleminin en güzel şiiri oldun s
Bir akşamüstü bir rüzgâr yapıştı belime, içtik beraber. Sarhoşluk daha çok acıtır dedi, gözleri yaşararak. Önce inanmadım. Sonra kudurdu, kudurdu. Başım döndü, bağırdım...   "Sen, giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun. Sen, giderken bitanem, bende bıraktıklarını almayı unuttun. Sen, giderken aşkım, sen hâlâ bendeydin.   Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini. Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni. Süzülen damlaların sıcaklığında, Sensiz bir gecenin sabahındaki
Bende olduğundan beri ne zaman aynaya baksam; kendimi bulamıyorum. Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum. Hep nefesini soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor. Koca şehir susuyor sadece sesin çınlıyor kulaklarımda. Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce yakındasın ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne. İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu. Hem içinde olup, hem yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor. Hayat kavgasını sürdürüyor sevdam. Aşk can
Gözler vardır bakışları anlatır... Bakışlar vardır sana aşkımı anlatır.. Bir deli yürek vardır..... Senin uğruna atan.... Bir sevgili vardır.. Aşkını yüreğinde taşır.. Biri vardır seni yürekten seven....... Bir Burcu vardır .. Evet işte o benim aşkım... sedat!a

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.