Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Gece Yağmuru - Şurada: Genel
  • Başlık

    228
  • Yorum

    118
  • Görüntü

    264.474

Bu blog hakkında

Vur Şanlı Silahınla Gönül Mülküm Düzelsin...

Bu blogdaki başlıklar

Leyla sevmek hoştur amma Mecnun olmak başkadır başka... Sarap içmek hoştur amma Ayık olmak başkadır başka...   Yare varmak hoştur amma Yaren olmak başkadır başka... Ates olmak hoştur amma Yanık olmak başkadır başka...   Talip olmak hostur amma Dengin bulmak başkadır başka... Aşık olmak hoştur amma Sadık olmak başkadır başka...
Başım Gözüm Üstüne Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme, Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne. İster aşk denizine ister hicran gölüne, Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne.   Yılda bir olsa bile seviyorum de hele, Senden gelmişse eğer sefadır bana çile, Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile, Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne.   Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı, Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı, Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı, Dök de
Hiç kolay olmadı elbette Çok zor oldu bugünlere gelmem... Ama bütün zorluklara göğüs gererek başardım.. Artık taş kalpli ve vicdansızın biriyim.. Duygularımı ruhumdan sıyırıp atmak kolay olmadı, Ama sonunda başardım, Artık duygusuzum ve kalpsizin biriyim... Gözlerime sözümü geçirmek sandığımdan daha zor oldu Beynime hükmetmek kadar ... Ama sonunda başardım, Artık tek damla yaş dökmüyor gözlerim... Sadece yaşamak için var olduğunu inandırdım yüreğime Tıpkı varlığımın nedenini kendime
Bakma öyle ıslak ıslak gözün gözümde kalacak...Gönül yaram,gözü karam,aşktan yana bahtı karam...Ateşe düşmüş kar gibi eriyorum gülüm eriyorum...Seher yellerini yüreğinde estir...Güneşi gönlünde doğur her şafak,dünya sensin,alem senin içinde..Sen hissederek yaşamaya bak...Bazen gülerek bazen ağlayarak ama tat alarak...Aşk kolaya itibar etmez...Gönül zora tutsak,onun için yalçın kayalara sür atını...Çile mayası ise aşkın,acıdan zevk al...Hasret seni yıldırmasın...Eğme başını bensiz oralarda...Efka
Soğuk kış günlerin de sana sarılamamak Yüreğinde ki o BABA sıcaklığını hissdememek varya Bu nasıl bir duygudur bilir misin BABA? Herkes gitse sen beni bırakıp gitmezsin Terketmezsin diyordum Yanılmışım... Herkes gibi bir gün sen de gittin Ve senin gidişinin ardından asla bir bekleyiş olmayacaktı Sen geri dönmeyecektin Kabullenmek çok zor biliyorum Ama kavuşmayı beklemekte çok zor Sen de bunu biliyor musun? Hangi deli rüzgar aldı seni benden Hangi adını bilmediğim kah'pe kurşun Han
Her yaşamın kendine özgü hikayesi olduğu gibi her ölümünde mutlak bir hikayesi vardır...Erkek veya Kız çocuk hiç fark etmez, etkileri çok büyüktür...Sol yanınız hep boştur...Cümlede ismi geçince boğazınız düğümlenir...Gözleriniz dolar da ağlamamak için kendinizi varolan gücünüzle sıkarsınız...Ağlamanın güçsüzlüğünüze olan işaretidir diye düşünürsünüz...Sonra kendinizi kimsenin olmadığı bie yere kapar saatlerce ağlarsınız...Kendiniz tüm gücünüzle sıkarsınız yine..Sesinizi kimseler duymasın diye..
DEVLET MİLLET TEK BİR YÜREK BAYRAK MİLLET KUTLU DİLEK   Başak başak çiçek çiçek Umudumuz yeşerecek Kan ter ile çıktık yola Diz kırıp vermeyiz mola   AZAT AZAT BÜTÜN TÜRKLER AZAT AZAP AZAP BU HAL BİZE AZAP   Soruların cevabıyız Tarihlerin mirasıyız Mazlumların hasretiyiz Gönüllerin vuslatıyız     Atilla YILMAZ
Mazide kalmış ve sararmış kuru yapraklar Boynu bükük eski bir kitabın arasında Belki üzerine göz yaşı değmiş Buruk bir vedanın izleri kalmış Bir veda busesinin ardından verilmiş belli Ayrılık kokuyor ... Kitap eski yaprak eski Veda zamanı çok eski.. Dokunsam içim yanacak sanki Akıp gidecek gözlerimden bir yaş belli Ayrılık kokuyor... Kimbilir hangi vakit verilmiş bu sarı yapraklar Hangi hain terkedilişin ardından Bir hercainin parmak izleri var Bir de yüreği yanan sevgilinin gözl
İsmini bilmediğim bir şehirden merhaba demek isterdim sana...Öyleki alıp bu virane başımı bilmediğim yollara vurmak isterdim..Çok zormuş senin nefes aldığın şehirden ayrılmak..Çıkıp delice bağırsam,haykırsam içimdeki yangını,söyleyebilsem seni nasıl sevdiğimi ve bir duyabilsen sonsuz hasretinin acısını...Ayrılık çok zormuş sevdiğim...Ellerini bırakıpda ellerimden çekip gitmek yürek acısıymış...Çok zor sevdiğim çok zor....
Maviye/Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine/Rüzgarda asi, Körsem/Senden gayrısına yoksam Bozuksam/Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık... İtten aç/Yılandan çıplak, Vurgun ve bela Gelip durmuşsam kapına Var mı ki doymazlığım? İlle de ille/Sevmelerim, Sevmelerim gibisi? Oturmuş yazıcılar Fermanım yazar N'olur gel, Ay karanlık... Dört yanım puşt zulası, Dost yüzlü, Dost gülücüklü Cıgaramdan yanar. Alnım öperler, Suskun, hayın, çıyans
Bir zamanlar Ayaz adli bir köle varmış. Takdir bu ya, köle bir gün Sultan Mahmud'un kölesi olmuş. Sultan, köleyi taşıdığı asil karakteri sebebiyle çok sevmiş. Derken Sultan'ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın haznedârı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve kibirleri yüzünden, sözüm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbeleri
Gönlüne düşerse bir imkansız aşk, Kaçarken vurulmuş ceylan gibi yüreğin, Ağlarsan ırmak olup, Gözyaşların boşa, Kendini tanıyamazsın, Aşıksan yarımsın....   Ah ettim tükendim, gün günden soldum, Perişan ruhumu ismin ile avuttum, Ağlarsın ırmak olup, Gözyaşların boşa, Kendini tanıyamazsın, Aşıksan yarımsın...   Yıkamam kumdan kalemi, Aldatamam kendimi, Açamam mühürlü kalbimi, Anlatamam kendimi...   Gel ellerimi tut diyemem, Gözlerinin içine bakamam...
Çok uzun bir yol...   Duraklarım var belli belirsiz...Kar aralıksız yağmakta sislerin içerisinde...   Yol uzak...Zaman senden uzak...Uzayan yolda tek yolcu benim...   Ağaçlar var,sıralı ve yaralı...Dallarında umut türküsü fısıldayan kuşlar...   Gelip geçiyor hayat otobüsüm...Durmuyor...Tıpkı ömrümüz gibi...Ya da tutamadığımız zaman gibi...   Oysa böyle hayal etmemiştim bu yolculuğu...Hani nerde ardımdan mendil sallayan...Nereye sakladınız o nazlı çocuğu...   Sarılmalı doyasıya ve ağl
Yağan yağmurlarda ıslanmanın O vazgeçilmez tadı vardır ya, Hani sorsan anlatmanın da bir tarifi yoktur aslında Insanı başka bir mutlu kılar sanki, Bambaşka birşeydir işte, Gördün mü anlatamıyorum Tıpkı seninle olabilmenin, Mutluluğunu anlatamadığım gibi... Yağmur sonrası gökkuşağı, Hani belli belirsiz görünür de Doyamazsın bakmaya, Renkleriyle hayale dalarsın, Hiç sonu gelmeyen rengarenk hayallere.. Türlü efsaneler gelir aklına hani, Bir anda o efsaneler canlanır gözünde, Gördün
Bir zaman var sende kısıtlı, Hasretine hüküm geçiremediğim zamanlardan... Ay ışığına saklanıp da yüzünü hatırlamaya çalıştığım, Ansız zamanlardan biri işte... Gökyüzüne sığdıramdığım sevdamı, Yüreğimde ateşe verdiğim vefasız bir zamandır bu.. Yollara bakıp gelirsin diye, Umut edipte gelmediğin zamanlardan biri işte... Zamanımı çalan sana sesleniyorum, Ama sesisimin boşlukta yankılandığı, Anlamsız zamanlardan biri bu...   Gece Yağmuru
Bir akşam üstü pencerede oturmuş nazlı bir edayla batmakta olan güneşi izlerken sen geliverdin yine zamansız aklıma..Zamansız dediysemde sakın yalnış anlama..Zaten hep aklımdaydında söylemek çok zor oluyor işte...Batan güneşin ardından bir hayale dalmışım..İçinde SEN ve BEN olan tatlı ve bir o kadarda yalan olan hayale...Üşüdüğümü hissettim anlamsız bir titreme sardı bütün bedenimi..Sensizlik acı olduğu kadar fırtınalı kışlar kadar soğukmuş meğer..Öyle ağlamak istiyordum ki tüm dünya gözyaşları
Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ?   Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele, güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ?   Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, sald
Yoruldum bu gitmelerden artık Gidip de ardımda bıraktıklarımdan Bir daha dönüp bakamadıklarımdan Yoruldum , usandım ve öylesine bıktım ki... Bir başka bahara sakladım yine sevda sancılarımı Buğulu camlara adını yazdığım hatıraları Uykusuz kaldığım zamanları Bir başka bahara, çok başka bir bahara Beklemekten hiç usanmadığım Hayal kurmaktan hiç bıkmadığım Sevda çiçeklerinin açtığı Gönül kuşlarının kaynaştığı Zamansız yağmurların yağdığı Başka bir bahara....     Yoruldum bu gitmeler
Geceye İsyandır Bu...   Uykusuz geçen her geceye isyandır bu...Sessizliğe sıkılmış kurşunlar arasındaki yüreğe demdir..Bu öyle bir isyan karası gecedir ki tarifi mümkün değil göz bebeklerinde...Şimşekler çakarcasına beynimi baltalayan katil gecelere isyandır...İsyanın en dibine vurmuş firar gecelerin sessiz çığlığıdır...   Yağmura İsyandır Bu...   Sensiz yere düşen her yağmur damlasına düşmanım...Kinim gök gürültüsüne..İsyanım sensizliğe...Çaresizliğim yokluğuna...   Uyanışlarım hep sana
Akşam erken iner mahpusaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete.   Akşam erken iner mahpusaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe...   Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut, dalda kaysı. Başlar koymağa hapislik. Karanlık can sıkıntısı... Bense volta'dayım ranza dibinde
Cahildim dünyanın rengine kandım, Hayale aldandım boşuna yandım, Seni ilelebet benimsin sandım,   Ölürüm sevdiğim zehirim sensin, Evvelim sen oldun ahirim sensin...   Sözüm yok şu benden kırıldığına, Gidip başka dala sarıldığıma, Gönlüm inanmıyor ayrıldığına,   Gözyaşım sen oldun kahirim sensin, Evvelim sen oldun ahirim sensin...   Garibim can yıkıp gönül kırmadım, Senden ayrı ben bir mekan kurmadım, Daha bir gönüle ikrar vermedim,   Batınım sen oldun zahirim sensin, Evvelim s
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde, Bu gece yine için için yanıyorum, Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum, Seni, gidişini, sevişini, herşeyini... Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim, Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor... Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde... Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum, Onları sana benzetiyorum, Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali... Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece, Beni sevdiğini, bana nasıl b

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.